
Esas No: 2021/1489
Karar No: 2021/3903
Karar Tarihi: 14.06.2021
Danıştay 12. Daire 2021/1489 Esas 2021/3903 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1489
Karar No : 2021/3903
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Bakanlığı
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …ve …İdari Dava Dairesi Müşterek Heyetince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara İl Emniyet Müdürlüğünde 2. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının, 1. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmemesi ile 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun 55/19. maddesi uyarınca re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin …tarih ve …sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararla; uyuşmazlık konusu terfi döneminde terfiyi hak eden ve terfi ettirilen personele ilişkin liste ile bu listede yer alan personelin kıdem, sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçirilen soruşturma bilgileri göz önünde bulundurulduğunda; davalı idarece liyakat değerlendirmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerin, rütbe terfiine davacı yönünden eşit, objektif ve istikrarlı şekilde uygulanmadığı; bu durumda, davacının herhangi bir adli ya da idari soruşturma geçirmediği, disiplin cezası almadığı, diğer bir çok adaya nazaran daha kıdemli olduğu, performans puanı çok iyi olan, taltif ve başarı belgeleri ile ödüllendirilen davacının, liyakat yönünden 1. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi etmesine engel bir durumunun bulunmadığı; öte yandan, davalı idare tarafından, davacının terfi etmesine engel olabilecek somut bir tespit de sunulmadığı anlaşıldığından, davacının 1. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilmeyerek re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin dava konusu işlemlerde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …ve …İdari Dava Dairesi Müşterek Heyetince; istinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; Danıştay Başkanlık Kurulu'nun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı "Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü Kararı" üzerine Danıştay Beşinci Dairesince devredilen dosya incelendi ve tekemmül ettiği anlaşıldığından, davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Ankara İl Emniyet Müdürlüğünde 2. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacı, 30/06/2012 tarihinde 2. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine atanmış, 18/07/2017 Yüksek Değerlendirme Kurulunun …ve …sayılı kararıyla, bir üst rütbe olan 1. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmemiş, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun 55/19. maddesi uyarınca re'sen emekliye sevk edilmiştir.
Bunun üzerine 1. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmeme işlemi ve re'sen emeklilik işleminin iptali ile bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Aynı dilekçe ile dava açılabilecek haller" başlıklı değişik 5. maddesinin 1. fıkrasında, "Her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılır. Ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabilir." hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanun'un "Dilekçeler üzerine ilk inceleme" başlıklı 14. maddesinin 3. fıkrasının (g) bendinde, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönüyle de inceleneceği, 6. fıkrasında, söz konusu hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15. madde hükmünün uygulanacağı kurala bağlanmış; "İlk inceleme üzerine verilecek karar" başlıklı 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde ise; 14. maddenin 3/g bendinde yazılı halde otuz gün içinde 3. ve 5. maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere dilekçenin reddedileceği düzenlenmiştir.
Aynı Kanun'un 6545 sayılı Kanunun 20. maddesiyle değiştirilen "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararların başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde Danıştayda temyiz edilebileceği belirtilmiş ve temyiz edilebilecek uyuşmazlıklar (a)'dan (m)'ye kadar on dört bent halinde sayma yoluyla belirlenmiştir.
2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin altıncı fıkrasında ise, "Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir." hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari yargılama usulündeki, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılması gerektiğine ilişkin asıl kuraldan ayrık olarak getirilmiş olan 2577 sayılı Kanun'un 5. maddesinin birinci fıkrasına göre, birden fazla idari işleme karşı tek dilekçe ile dava açılabilmesi için, anılan maddede yer verilen "maddi veya hukuki yönden bağlılık" ya da "sebep-sonuç ilişkisi" koşullarının yanında, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun öngördüğü diğer koşulların varlığı da aranmaktadır.
Bu bağlamda, aralarında maddede aranan biçimde bağlılık ya da ilişki bulunsa bile, birden fazla idari işlemin aynı dilekçeyle idari davaya konu edilebilmesi için; işlemlere karşı başvurulabilecek kanun yollarının aynı olması, daha açık bir ifadeyle, bir işleme karşı temyiz kanun yoluna başvurulabilirken, diğer işlemin istinaf kanun yoluna başvurulmasının ardından kesinleşecek nitelikte olmaması gerekmektedir.
Aksi takdirde, biri 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesi hükmü uyarınca Danıştay'ın temyiz incelemesine tabi, diğeri aynı madde hükmü gereğince Bölge İdare Mahkemesi'nin istinaf incelemesi sonrasında kesinleşecek olan iki ayrı işlemin aynı dilekçe ile idari davaya konu edilmeleri söz konusu olacaktır ki bu durum anılan mevzuat hükümlerine aykırılık oluşturacaktır.
Temyizen incelenen davada; Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu'nun 16/11/2016 tarih ve 2016/2 sayılı kararıyla, davacının 1. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmediği ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55/19. maddesi uyarınca re'sen emekliye sevk edildiği, aynı kararla iki farklı işlem tesis edildiği anlaşılmıştır. Davacının, 1. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmeme işlemi ile re'sen emekliye sevk işlemi arasında, 2577 sayılı Kanun'un 5. maddesinde aranan biçimde bağlılık ya da ilişki bulunduğu kabul edilse bile, re'sen emeklilik işleminden kaynaklanan uyuşmazlık temyiz incelemesine tabi iken, 1. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmeme işleminin temyiz kanun yolu incelemesine tabi olmayıp, istinaf aşamasında kesinleşecek işlemlerden olduğu açıktır.
Bu durumda; uyuşmazlık konusu her iki işleme karşı tek dilekçe ile dava açılması hukuken mümkün olmadığından, söz konusu işlemler için ayrı ayrı dava açılmak üzere 2577 sayılı Kanun'un 15/1-d. maddesi uyarınca dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek verilen iptal kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında usul hükümlerine uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin …İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …ve … İdari Dava Dairesi Müşterek Heyetinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi …Dava Dairesine gönderilmesine, 14/06/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.