Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/10490
Karar No: 2021/3137
Karar Tarihi: 14.06.2021

Danıştay 4. Daire 2016/10490 Esas 2021/3137 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/10490
Karar No : 2021/3137

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının muhasebe hizmeti verdiği firmanın sahte belge düzenlediğinden bahisle, müşterek müteselsil sorumlu sıfatıyla tanzim edilen … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; serbest muhasebeci mali müşavirlerin inceleme yapma yetkileri, ancak vergilendirmeye esas alınan belge, kayıt düzeni ve matrah tespitinde dikkate alınması gerekli işlemlerin muhasebe usul ve esasları ile kanunlarda belirtilen düzenlemelere uygunluğu konusunda biçimsel inceleme yapmaktan ibaret olduğu, sahip olmadıkları yetkinin kullanılmamasından dolayı sorumlu tutulmalarının hukuken mümkün olmadığı, dava konusu işlemin, beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını oluşturan belgelere uygun olmamasından kaynaklanmadığı anlaşıldığından, davacı adına müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, asıl borçlu şirkete ihbarname ve ödeme emirlerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilerek kesinleştiği, davacının SMMM Sorumluluk Raporu ile yapılan tespitler doğrultusunda müşterek ve müteselsil sorumlu olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ...'in karşı oyu ve oyçokluğuyla ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/06/2021 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 227. maddesinde; Maliye Bakanlığı'nın; vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanun'a göre yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirler tarafından da imzalanması mecburiyetini getirmeye, bu mecburiyeti beyanname çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibariyle ayrı ayrı uygulatmaya, bu uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu bildirilmiş, aynı maddede; beyannameyi imzalayan veya tasdik raporunu düzenleyen meslek mensuplarının, imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi zıyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır.

Dosyanın incelenmesinden; mali müşavir olan davacının, muhasebe kayıtlarını tuttuğu ve vergi beyannamelerini imzaladığı … Bilişim Org. San. Tic. Ltd. Şti. adına salınan cezalı vergilerin tahsili amacıyla müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla davacı adına dava konusu ödeme emrinin tanzim ve tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
... Bilişim Org. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda ve davacı hakkında düzenlenen SMMM Sorumluluk Raporu'nda; ... Bilişim Org. San. Tic. Ltd. Şti. 'nin düzenlediği faturaların gerçek bir mal hareketi olmadığı halde düzenlenen sahte faturalar olduğunun tespit edildiği, bahse konu firmanın muhasebe işlemlerini yürüten davacının para karşılığı sahte fatura düzenlediğine dair vergi dairesine ihbarlar geldiği, ... Bilişim Org. San. Tic. Ltd. Şti.'nin 28/01/2008 tarihinde ortağı ve 20/04/2013 tarihinde de yöneticisi olan …'in ifadesinde; 2011 ve 2012 yıllarında toplam hasılatlarının Ba ve Bs formunda belirtilen gibi olmayacağını ve beyan edilenin yüksek olduğunu, bu dönemde şirket temsilcisi kendisi olmadığından sahte fatura işlerini … ile …'nin yapmış olabileceğini ve muhasebecileri …'un ortakları olabileceğini söylediği, 2010 ve 2012 yıllarında mükellef şirketin alış bildiriminde bulunduğu bir çok şirket hakkında sahte fatura düzenlemeden dolayı vergi tekniği raporu düzenlendiği ve bir kısmının ise özel esaslara tabi olduğunun tespit edildiği, bu şirketlerin bir kısmının muhasebecisinin de … olduğu, yüksek tutarlı alımların genellikle ...'un muhasebesini tuttuğu şirketlerden yapıldığı, ...'un da ... şirketinden 2011 ve 2012 yılında fatura alarak indirimlerinde kullandığı, davacı hakkında başka sorumluluk ve iştirak raporlarının bulunduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Rapordaki tespitlerin değerlendirilmesinden davacının sahte fatura düzenleyen firmalar arasında irtibat kurarak bu firmaların sahte belge düzenleme fiilini gizlemesine yardımcı olduğu, gerçekte varolmayan belgelere istinaden beyanname düzenlediğini ortaya koyduğu ve sorumlu sıfatıyla davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından temyize konu mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi