2. Hukuk Dairesi 2017/7031 E. , 2019/3445 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi ve nafakaların miktarları yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 26/03/2019 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... ile karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının tüm temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı-karşı davalı erkeğin hasren yapılan temyiz incelemesine gelince;
2/a)Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı erkeğin annesinin boğazının kıpkırmızı olduğu bu durumun tanık ... tarafından görüldüğü ayrıca erkeğin annesinin bunu kendisine davalı-karşı davacı kadın tarafından yapıldığını tanığa söylediği, kaldı ki davalı-karşı davacı kadının yaşanan bu hadiseden kendi tanığı Hayriye’ye de bahsettiği şu hale göre davacı-karşı davalı erkeğin annesinin davalı-karşı davacı kadın tarafından fiziksel şiddete maruz kaldığının sabit olduğu, bunun yanında davacı-karşı davalı erkeğe ilk derece mahkemesi tarafından kusur olarak yüklenen ve ilgili bölge adliye mahkemesi tarafından da aynen benimsenen eşinin çalışmasına izin vermeme vakıasının davalı-karşı davacı kadın tarafından mevcut delil durumuna göre ispatlanamadığı, buna ilişkin tanık beyanlarının davalı-karşı davacı kadından duyduklarını aktarmaktan ibaret beyanlar olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşında, mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davalı-karşı davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davacı-karşı davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Öyleyse açıklanan nedenle davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2/b)Türk Medeni Kanunu’nun 174/1. maddesi uyarınca mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat ile ayrıca aynı kanunun 174/2. maddesi de boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür.
Toplanan delillerden; yukarıda 2/a bentte açıklandığı üzere, boşanmasına sebebiyet veren olaylarda eşinin annesine fiziksel şiddet uygulayan davalı-karşı davacı kadın tam kusurludur. O halde ilk derece mahkemesince, tarafların kusur derecelerinde yanılgıya düşülmüş olsa dahi tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50, 51) dikkate alınarak davacı-karşı davalı erkek yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat hükmedilmesinde sonuç itibariyle bir isabetsizlik bulunmadığı halde ilgili bölge adliyesi mahkemesi tarafından yeniden ve hatalı kusur belirlemesi yapılarak tarafların eşit kusurlu olduklarına dair tespiti neticesinde davacı-karşı davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
2/c)Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m.175).
Yukarıda 2/a ve 2/b bentlerde belirtildiği üzere; davalı-karşı davacı kadın boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurludur ve tam ya da diğer eşe nazaran daha fazla kusurlu eş yararına da yoksulluk nafakasına hükmedilemez. Bu durumda, ilk derece mahkemesi kararındaki olduğu davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakasının reddine karar verilmesi gerekirken ilgili bölge adliye mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulüyle, bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı-karşı davacı kadın yararına yoksulluk nafakası takdiri usule ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-İlgili bölge adliye mahkemesi kararının kabulüne göre de; taraflar arasında karşılıklı görülen boşanma davasında yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesince; her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı-karşı davalı erkek yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir. Karar her iki tarafça da istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası, erkek yararına hükmolunan maddi ve manevi tazminat taleplerine yönelik istinaf talebinin kabulü ile davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise diğer istinaf taleplerinin reddine karar verildiği ve reddedilen istinaf talepleri hakkında esastan ret kararı verilmesi ile yetinilmesi gerektiği halde, reddedilen yönlerden yeniden hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/a, 2/b, 2/c. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 2.037,00 TL vekalet ücretinin Hamiyet"den alınarak Ümit"e verilmesine, aşağıda yazılı harcın Hamiyet"e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 154.30 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Ümit"e geri verilmesine, dosyanın bozma ilamı doğrultusunda karar verilmek üzere Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 26.03.2019 (Salı)