5. Ceza Dairesi 2018/1761 E. , 2021/2739 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma
...
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mahkemece verilen 15/07/2010 tarihli ve 2009/1079 Esas, 2010/963 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Kararın sanığın yokluğunda tefhim edildiği ve gerekçeli kararın sanığın bildirdiği en son adresi olan ... adresine tebliğe çıkartıldığı ancak 7201 sayılı Kanun"un 10/1 ve 21/2. maddelerine göre sanığa gerekçeli kararın tebliği lüzumuna uyulmadan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi üzerine aynı adrese bu kez 7201 sayılı Kanun"un 35/1. maddesinde yer alan "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza mercine bildirmeye mecburdur" şeklindeki düzenleme nazara alınmadan tebligat yapıldığı, anılan kararın, sanığa usulünce tebliğ edilmemesi nedeniyle henüz kesinleşmediği, bu nedenle deneme süresi içinde işlenmiş bir suçtan bahsedilemeyeceği gözetilmeden ihbar üzerine sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün kesinleşmeden açıklanmasına karar verilerek yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
Açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun 5237 sayılı TCK"nin 157/1. maddesinde belirtilen dolandırıcılık olduğu, hükümden sonra 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesi ile uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenerek dolandırıcılık suçunun da uzlaştırma kapsamına alındığı anlaşılmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7/2. maddesine göre uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu gözetilerek, 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesinin 24 ve 25. fıkralarındaki uzlaştırma bürosuna
ilişkin düzenleme de dikkate alınıp bu suç yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak anılan hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçtan mahkûm olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi lüzumu,
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 12. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK"nin 75. maddesi uyarınca sanığa yüklenen özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma suçunun temas ettiği 5237 sayılı Kanun"un 264/1. maddesinde düzenlenen suçun önödeme kapsamına alındığı nazara alınarak sanığın hukuki durumunun buna göre değerlendirilmesi gerekliliği,
Hakkında mahkumiyet hükmü kurulan sanığın yargılama konusu eyleminin 5237 sayılı TCK"nin 264. maddesi kapsamında yer alan suça ve bahse konu eylem yönünden öngörülen ceza miktarının da “bir yıla kadar hapis cezası”na ilişkin olduğu anlaşılmakla; 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesine göre “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir” şeklindeki hükme, öte yandan aynı Yasa"nın 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile eklenen geçici 5/1-d maddesinde “01/01/2020 tarihi itibarıyla ... hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin, 16/03/2021 tarihli ve 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 14/01/2021 tarihli, 2020/81 Esas ve 2021/4 sayılı iptal Kararı ile yargılama aşamasında olup, henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibarıyla hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa"nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 5271 sayılı Kanun"a 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Yasa"nın 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin "basit yargılama usulü" yönünden iptal edildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ve CMK’de yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da, iptal kararının sonuçları itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nin 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan davalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK"nin 7/2 ve CMK’nin 251. maddeleri gereğince dosyanın “Basit Yargılama Usulü" yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 10/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...