Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2018/714
Karar No: 2021/3143
Karar Tarihi: 15.06.2021

Danıştay 3. Daire 2018/714 Esas 2021/3143 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/714
Karar No : 2021/3143

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Gayrimenkul İnşaat Yapı Taahhüt Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
(Yeni Unvanı … Proje İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirketin indirimli orana tabi satışlar nedeniyle yüklenip indirim yoluyla telafi edemediği 2013 yılının Ocak ila Aralık dönemlerine ait katma değer vergisi alacağının nakden iadesi talebinin reddine yönelik 11/03/2016 tarih ve 10265 sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının mal ve/veya hizmet satın aldığı mükelleflerden bir kısmının sahte belge düzenlediği belirtilmesine rağmen bu mükellefler hakkında tanzim edilmiş vergi tekniği raporu olmadığı gibi davacı hakkında da sahte fatura kullandığına dair tespitleri içeren vergi inceleme raporunun düzenlenmemesi karşısında iade talebinin reddini gerektirecek bir durum bulunmadığı, bununla birlikte davacının, katma değer vergisi iadesi tasdik raporunu davalı idareye ibrazı üzerine fazla yüklenim konusu yapılan amortismana tabi iktisadi kıymetler ve genel giderler ile satış fatura tutarları ile kredi kullanım tutarlarının uyumsuz olduğu saptandığından sınırlı incelemeye alınmasına rağmen iade talebi hakkında davalı idarece kesin bir cevap verilmediği, inceleme raporlarının sonucuna göre haksız iade edildiği düşünülen miktarlar için tarhiyat yoluna gidebileceği de gözönüne alındığında incelemenin sonucunun beklenmesine gerek görülmediği gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı hakkında düzenlenen 14/02/2017 tarihli vergi inceleme raporunda, iade isteminin bir kısmının iadeye konu teslim ile ilgilisinin bulunmadığı, bir kısmının iadenin ait olduğu dönemden önceki dönemlere ait genel yönetim giderlerine ilişkin, bir kısmının ise indirimli orana tabi işlerde kullanılmayan amortismana tabi iktisadi kıymetlerden kaynaklanan katma değer vergisine yönelik olduğu, bir kısmının da yapı kullanım izin belgelerinin onay tarihlerinden daha sonraki tarihlere ilişkin harcamalardan kaynaklandığı ve iade hakkı doğuran işlemler yönünden genel yönetim giderlerine ait katma değer vergisinden iade hesabına pay verilmesi hususunda usulsüzlük yapıldığından iadesi istenilen 10.027.383,27-TL'nin 5.761.546,14 TL'lik kısmının iade edilebileceği aşan kısmının iadesinin ise reddedilmesi gerektiği tespitlerine yer verildiği ve söz konusu rapordaki saptamaların iade işleminin yerine getirilmesi hususunda esas alınabilecek niteliği taşıdığı sonucuna varıldığı ve 5.761.546,14 TL'lik kısmın davacıya iade edildiğinin anlaşıldığı ve vergi incelemesinin süresinde bitirildiği gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra dava konusu işlemin iade tutarının 5.761.546,14 TL'lik kısmı yönünden işin esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş, kalan tutar yönünden ise dava reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Haklarında düzenlenen vergi inceleme raporuna ilişkin beyanlarının alınmadığı, inceleme elemanınca olayla ilgisi tabii ve açık olmayan kişilerin ifadeleri doğrultusunda bir kısım harcamaların indirimli orana tabi işlemle ilgisi olmayan harcamalara ait olduğu belirtilmiş ise de 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinin yanlış yorumlanması neticesinde bu sonuca varıldığı, indirimli orana tabi işleme ilişkin mal ve hizmetin üretimine başlanıldıktan sonra bu mal ve hizmetin sona ermesi ve teslimine kadar olan sürenin ilgili dönem olarak anlaşılması gerektiği, yine indirimli orana tabi işlemlerde kullanılmadığı iddia edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin harcamalara ait katma değer vergisi yönünden de herhangi bir açıklama ve tespite yer verilmeksizin değerlendirmede bulunulduğu, yapı kullanım izin belgesi alınmış olsa da konutlar alıcıya teslim edilmediği sürece yapılan harcamaların da yüklenim listesinde yer alabileceği, genel yönetim giderinin dağıtım oranı hesaplanırken mükerrer hesaplanması yoluyla olması gerekenden daha düşük oranın ortaya çıktığı, yapılan bu işlemlerin Anayasa'ya, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na ve bu kanun doğrultusunda çıkarılan genel tebliğin ilgili hükümlerine aykırı düştüğü ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacının ihtilaf konusu dönemde emtia alımında bulunduğu mükellef hakkındaki tespitlerden, düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığı anlaşıldığından iadeye konu yapılmasının mümkün olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirketin indirimli orana tabi satışlar nedeniyle yüklenip indirim yoluyla telafi edemediği 2013 yılının Ocak ila Aralık dönemlerine ait katma değer vergisi alacağının nakden iadesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla iptal edildiği, 14/02/2017 tarihinde davacı hakkında vergi inceleme raporunun tanzim edildiği, söz konusu rapor doğrultusunda 10/03/2017 tarihinde 10.027.383,27-TL'nin 5.761.546,14 TL'lik kısmının iade edildiği, kalan tutarın iadesi istemiyle yapılan başvurunun 25/09/2017 tarihinde reddedildiği, bu işlemin de iptali istemiyle 25/10/2017 tarihinde açılan davada, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor doğrultusunda … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararıyla işlemin 799.312,27-TL'lik kısmı yönünden iptal edildiği, kalan kısmı yönünden ise davanın reddedildiği görülmüştür.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Vergi Usul Kanununun uygulanacağı haller" başlıklı 31. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, dosyanın taraflar ve ilgililerce incelenmesi, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanacağı kural altına alınmıştır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266. maddesinde, mahkemelerin çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verecekleri, hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamayacağı, 282. maddesinde de hakimin, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendireceği hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bir davada hukuksal sorunların davaya bakan idari yargı yerince çözüme kavuşturulması, Yargılama Hukukunun temel kuralıdır. Bununla birlikte; kimi zaman, hukuki çözüme ulaşılması, maddi olayın teknik yönünün açıklığa kavuşturulmasına bağlı olabilmektedir. Bu ise hakimin mesleki bilgisini aşan, teknik bilgi ve uzmanlık isteyen bir uğraş niteliğindedir. Bu yüzden davada, ilgili Kanun hükümlerinden yararlanarak, bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunlu olabilir. Ancak, bu halde bilirkişiden yalnızca teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren konularda bilgi ve açıklama istenilmesi, davadaki hukuksal sorunların çözümünün ise bilirkişinin vereceği teknik bilgi ve açıklamaların ışığında idari yargı yerince gerçekleştirilmesi, anılan müessesenin ve Yargılama Hukukunun yukarıda değinilen niteliği gereğidir.
Bu durumda, indirimli orana tabi satışlar nedeniyle yüklenilip indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisinin iadesi talebiyle yapılan başvurunun reddi işlemine karşı açılan davanın çözüme ulaştırılması için bilirkişi incelemesi yaptırılarak maddi olayın açıklığa kavuşturulması gerekirken yazılı gerekçeyle davanın sonuçlandırılması hukuka uygun düşmemiş olup davacı tarafından 25/10/2017 tarihinde açılan ve … Vergi Mahkemesinin E:… sayılı esasına kaydedilen dava dosyasında Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırıldığı anlaşıldığından, söz konusu rapor göz önüne alınarak yeniden bir karar verilmek üzere Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
4. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 15/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.


(X)-KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar bozulması istenen Vergi Dava Dairesi kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında istemin kabulünü gerektirecek durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ve kararın onanması gerektiği oyuyla Daire Kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi