
Esas No: 2020/5145
Karar No: 2021/3343
Karar Tarihi: 15.06.2021
Danıştay 10. Daire 2020/5145 Esas 2021/3343 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/5145
Karar No : 2021/3343
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVACI) : ….
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_ÖZETİ : Danıştay Onuncu Dairesinin 10/12/2019 tarih ve E:2019/1501, K:2019/9916 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesine karar verilmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN_ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında, ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam edilen) 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir. Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar ise, anılan maddede yazılı nedenlerden hiçbirine uymamaktadır.
Bununla birlikte, dosyanın Dairemizin E:2020/3413 sayılı dosyası ile birlikte incelenmesinden; 5233 sayılı Kanun kapsamında yapılan başvurularda davalı idare tarafından yapılacak incelemelerde, kararlarda tazmini öngörülen zarar döneminde 5233 sayılı Kanun kapsamında davacıların mal varlığına ulaşamama zararlarının bulunup bulunmadığının araştırılacağı, kadastro çalışması tamamlanan yerlerde yapılmış ya da yapılacak keşiflerde, komisyonca davacılar lehine tespit edilen taşınmazların tapu kayıtlarının davacılardan isteneceği, tapu kayıtlarının ibraz edilememesi halinde ise davacılardan zilyetlik iddiaları ile kadastro tespiti arasındaki farklılığın nereden kaynaklandığını açıklar bilgi ve belgelerin (dava, belge, sözleşme vs.) sunulmasının isteneceği, aksi takdirde keşifte tespit edilen tapusuz taşınmazların değerlendirilemeyeceği ve taşınmazlar için mükerrer ödemeye neden olunmayacak gerekli tedbirlerin alınacağı açıktır.
Açıklanan nedenle, kararın düzeltilmesi isteminin yukarıda belirtilen açıklama ile reddine, 15/06/2021 tarihinde kesin olarak oy çokluğuyla karar verildi.
(X) - KARŞI OY :
Terör eylemleri ve terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle yerleşim yerini terk etmek zorunda kaldığını, mal varlığına ulaşamamasından kaynaklanan zararlarının 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini istemiyle yaptığı ilk başvurusu üzerine köyün boşalan/boşaltılan köylerden olması nedeniyle 1994-2004 yıllarına ilişkin zararlarının karşılandığını iddia eden davacı tarafından, 05/12/2014 tarihinde yapılan başvuru ile köyün hala boş olduğu ve devam eden zararlarının bulunduğu ileri sürülerek 30/05/2007 tarihi ve sonrasında oluşan zararlarının karşılanması istemiyle yapılan başvurunun, davalı idare tarafından cevap verilmemek suretiyle zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile süreklilik arz eden zararın 5233 sayılı Kanun kapsamında 30/05/2007 tarihinden başlayarak başvuru tarihine kadar tazmini istemiyle bakılan dava açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; söz konusu döneme ilişkin olarak mal varlığına ulaşamamadan kaynaklı zararlar açısından, anılan köyün girişe yasak bölge ilan edilip edilmediği, yerleşime açılıp açılmadığı, köyde ikamet eden veya etmek isteyen kişilerin güvenliklerinin sağlanıp sağlanmadığı hususlarının açıklığa kavuşturulması amacıyla, Mahkemenin E:… sayılı dava dosyasında yapılan 15/10/2015 tarihli ara karara istinaden sunulan Şırnak İl Jandarma Komutanlığının 06/11/2015 günlü yazısı eki tutanakta özetle, … Köyü-… Mezrasının 30.05.2007- 05/12/2014 tarihleri arasında halen yerleşime açık olmadığı, belirtilen tarihler arasında köyün yerleşime açılmadığı, belirtilen tarihler arasında Askeri Güvenlik Bölge ilan edilmediğinin belirtildiği, bu durumda, anılan Jandarma Tutanağının ve diğer tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, söz konusu köy/mezranın halen yerleşim açısından güvenli bir yer olmadığı, köyün yerleşime açılmadığı anlaşıldığından, davacının … Köyü-… Mezrasında mal varlığının bulunup bulunmadığının araştırılarak eğer var ise 30/05/2007 tarihinden başvuru yaptığı tarihe kadar olan mal varlığına ulaşamama nedeniyle uğradığı zararlarının tazminine karar verilmesi gerekirken, söz konusu zararların tazmini istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş; davacının maddi tazminat istemine ilişkin zarar miktarının, davacının başvurusu ile ilgili yapılacak araştırma ve inceleme neticesinde ortaya çıkan yeni duruma göre öncelikle Komisyon tarafından değerlendirilmesi gerekeceği, bu aşamada davacının maddi tazminat istemi hakkında karar verilmesine olanak bulunmadığı açıklanmıştır.
5233 sayılı Kanun’un uygulanması açısından 30/05/2007 tarihinden sonra meydana gelen zararlar bakımından Kanun’un 6. maddesinin, 19/07/1987 ile 30/05/2007 tarihleri arasında meydana gelen zararlar bakımından ise Kanun’un Geçici 4. maddesinin uygulanacağı açıktır.
Dosyanın, Dairemizin E:2020/3413 sayılı dosyasıyla birlikte incelenmesinden; zarara uğranıldığı iddia edilen yerleşim yerinin 5233 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 27/07/2004 tarihinden önce terör ve/veya terörle mücadele faaliyetleri nedeniyle boşaltıldığı durumda, aynı olaya bağlı olarak köyün hala boş olması ve devam eden zararın bulunması sebebiyle yapılan başvuruyu, yeni bir olay olarak kabul ederek 5233 sayılı Kanun’un yeni meydana gelen olaylar için başvuru süresini düzenlendiği 6. maddesi kapsamında değerlendirmek; 5233 sayılı Kanun'a ve bu Kanun’da değişiklik yapılmasını öngören ilgili Kanunların konuya ilişkin düzenlemelerine ve bu kanunların gerekçelerine, adalete ve hakkaniyete uygun düşmeyecektir.
Ayrıca, 5233 sayılı Kanun’un 6. maddesi devam eden zararların karşılanması hususuna ilişkin süreyi değil, genel olarak terör eyleminin meydana gelmesinden itibaren başvuru süresini düzenlediği için, 5233 sayılı Kanun’un yürürlük tarihinden önce meydana gelen ve davalı idarenin değerlendirme yaptığı tarihte halen devam eden zararlar bakımından başvuru tarihinin nereden başlatılacağı belirlenemeyeceğinden, ilgililerin idareye her zaman başvurarak zararlarının tazminini isteyebilecekleri kuşkusuzdur.
Açıklanan nedenlerle, davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının, Mahkemece; Dairemizin 15/06/2021 tarih ve E:2020/3413, K:2021/3340 sayılı açıklamalı karar düzeltme ret ve 16/10/2019 tarih ve E:2019/1456 K:2019/6795 sayılı bozma kararlarındaki hususlar dikkate alınarak yapılacak araştırmanın sonuçlarının, yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda değerlendirilmesi ve nihayetinde tazmini öngörülen zarar döneminde 5233 sayılı Kanun kapsamında davacının mal varlığına ulaşamama zararının bulunup bulunmadığı da araştırılarak (bu anlamda kadastro çalışması tamamlanan yerlerde davacı lehine tespit edilen taşınmazlar varsa tapu kayıtlarının araştırılması, tapu kayıtlarının ibraz edilemediği durumda zilyetlik iddiaları ile kadastro tespiti arasındaki farklılığın nereden kaynaklandığının sorgulanması ve taşınmazlar için mükerrer ödemeye neden olunmayacak gerekli tedbirlerin alınması suretiyle) bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulması oyuyla Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
