
Esas No: 2021/666
Karar No: 2021/8270
Karar Tarihi: 15.06.2021
Danıştay 6. Daire 2021/666 Esas 2021/8270 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/666
Karar No : 2021/8270
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Trabzon İli, Of İlçesi, ... Mahallesi, ... Deresi kenarında mülkiyeti şahıslara ait olan taşınmazdan izinsiz olarak kum-çakıl alınmak suretiyle, 2872 sayılı Çevre Kanununun 20/l bendine muhalefet edildiğinden bahisle, 385.731,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin ... günlü, ... sayılı Trabzon Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu işlemin, kanuna aykırı olarak malzeme alınması şeklinde ortaya çıkan ihlalin, denetim görevlilerince denetim mahallinde yapılacak ayrıntılı tespitlerle gerektiğinde arazi üzerinde teknik ve bilimsel ölçüler kullanılmak suretiyle somut bir şekilde ortaya konması zorunlu iken, kimler tarafından ve ne miktarda malzeme alındığının ayrıntılı ve teknik verilere dayalı olarak açıkça ortaya konulmadan kesilen idari para cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolunda ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E: ..., K: ... sayılı karara karşı davalı idare vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... günlü, E: ... K: ... sayılı kararı ile istinaf başvurusunun gerekçeli reddi yolundaki kararın Danıştay Ondördüncü Dairesinin 12/04/2018 tarih ve E:2017/2284, K:2018/2585 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyulmayarak ısrar edilen kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 19/12/2019 tarih ve E:2019/1656, K:2019/6728 sayılı kararıyla bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: Bozma kararına uyularak, idari para cezasının araziden alınan malzemenin miktarına göre belirlenmekte olduğu, denetim tarihi itibarıyla taşıma yaptığı saptanan araçlardan ... plaka sayılı aracın davacı şirkete ait olmaması ve davacı şirket ile arasında taşımacılık faaliyetine yönelik ilişki bulunduğuna ilişkin idarece yapılmış herhangi bir somut tespitin de bulunmaması karşısında, alandan alınan tüm malzemenin davacı şirket tarafından alındığı kabulünden hareketle davacıya 385.731,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, ayrıca 2872 sayılı Kanun'un Ek 1.maddenin (d) bendi uyarınca yürürlüğe konulan Kum, Çakıl ve Benzeri Maddelerin Alınması, İşletilmesi ve Kontrolü Yönetmeliğinde belirlenen esaslar arasında tarım arazilerinden kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınmasından önce idareden izin veya ruhsat alınması veya bu alanlarda ruhsatsız ve izinsiz kum-çakıl alma faaliyeti yürütülmesinin yasak olduğu yönünde bir kural bulunmaması, bu hususa ilişkin kuralın Maden Kanunu'nda yer alması ve anılan Kanun uyarınca da davacıya idari para cezası verilmiş olması karşısında; 2872 sayılı Kanunun Ek 1 inci maddesinin (d) bendi uyarınca tespit edilen esaslar arasında yer almayan ruhsatsız kum alınması eylemi sebebiyle 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 20. maddesinin (l) bendi uyarınca davacıya para cezası verilmesine olanak bulunmadığından, dava konusu işlemde bu yönden de hukuka uyarlık görülmediği gerekçesi de eklenerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 19.12.2019 tarihli bozma kararında belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak hüküm kurulması gerektiği, bozma kararında yer almayan başka bir gerekçeye de yer verilmek suretiyle istinaf isteminin reddine karar verildiği, bu şekilde gerek davacı firma, gerekse de ... plakalı aracın ilgilileri hakkında, karar gereğince işlem yapılmasının imkansız hale geleceği belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının değişik gerekçe ile onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davaya konu mülkiyeti özel şahıslara ait taşınmazın bazı hissedarları tarafından Trabzon Valiliğine verilen 29.04.2016 tarihli şikayet dilekçesinde, hissedarlardan bir kısmının kendi rızaları bulunmaksızın ve işletme ruhsatı almaksızın arazide bulunan çakılı, dozer ve kepçelerle boşaltarak Rize bölgesinde bir beton firmasına sattıkları yönünde iddiada bulunulması üzerine, Trabzon Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı'nca Maden Kanunu'nun 12. maddesi hükümleri kapsamında ruhsatsız olarak kum-çakıl malzemesi üretiminin yapılıp yapılmadığının tespiti amacıyla yapılan 10.05.2016 tarihli denetimde, davacı şirket tarafından uyuşmazlık konusu alanda izinsiz olarak 1(a) grubu maden (kum-çakıl) üretimi yapıldığı tespit edilerek ... tarih ve ... sayılı işlemle 3213 sayılı Maden Kanununun 12. maddesi hükümleri uyarınca izinsiz olarak maden üretimi yaptığından bahisle davacı şirket adına 64.800.TL idari para cezası verildiği, bu arada aynı şikayetin Trabzon Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne de iletilmesi üzerine konunun 2872 sayılı Kanunun 20. maddesi hükümleri çerçevesinde bir ihlal oluşturup oluşturmadığının tespiti amacıyla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekiplerince davaya konu alanda yapılan 13.05.2016 tarihli denetimde ise, alanda herhangi bir malzeme alımı faaliyetine rastlanılmadığı ancak malzeme alımının yapıldığının alandan anlaşıldığı, kimler tarafından ve ne kadar malzeme alındığının ise tespitinin yapılamadığının belirtilmesi üzerine, Trabzon Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığınca daha önce uyuşmazlık konusu yerle ilgili yapılmış bulunan denetime ilişkin tutanak ve diğer bilgi ve belgelerin temini suretiyle uyuşmazlık konusu Solaklı Deresi kenarında bulunan özel mülkiyetli araziden ruhsatsız olarak 1800 m3 kum ve çakıl alımı yapıldığından bahisle, 2872 sayılı Çevre Kanununun 20. maddesinin (l) bendinin 2. fıkrası uyarınca davacı şirket adına 385.731,00-TL idari para cezası verilmesi üzerine, anılan işlemin iptali istemi ile bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2872 sayılı Çevre Kanununun 20. maddesinin (l) bendinin 2. fıkrasında; ''Bu Kanunun ek 1 inci maddesinin (d) bendi uyarınca tespit edilen esaslara aykırı olarak ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerden ve kazasına tâbi olan deniz yetki alanlarından, akarsular ve göller ile tarım alanlarından belirlenen esaslara aykırı olarak kum, çakıl ve benzeri maddeleri alanlara metreküp başına 120 Türk Lirası idarî para cezası verilir.'' denilmektedir.
Aynı Kanunun ek 1. maddesinin (d) bendinde ise; ''Ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerden, akar ve kuru dere yataklarından, göl yataklarından ve tarım arazilerinden kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınması ile ilgili esaslar ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.'' düzenlemesine yer verilmiştir.
Çevre Kanunu'nun Ek 1. maddesinin (d) bendi uyarınca hazırlanan ve 08/12/2007 günlü, 26724 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kum, Çakıl ve Benzeri Maddelerin Alınması, İşletilmesi ve Kontrolü Yönetmeliğinin 'Sınırlamalar ve Yasaklar' başlıklı ikinci bölümünün 'Kum, Çakıl Alımıyla İlgili Sınırlamalar ve Yasaklar' başlıklı 5. maddesinde, "(1) Bu Yönetmelik kapsamındaki faaliyetlerle ilgili sınırlamalar ve yasaklar şunlardır;
a) İçme ve kullanma suyu temin edilen kıta içi yüzeysel su kaynaklarında ve bunları besleyen, akar ve kuru derelerde,
b) Termal su kaynaklarının birinci ve ikinci derece koruma alanları içerisinde,
c) Yeraltısuyu rezervlerini haiz akifer karakterindeki her türlü formasyonlarda,
ç) Denizlerde kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasındaki bölge ve deniz sahil şeritlerinde,
d) Kıyı çizgisinden deniz istikametine doğru 20 metreden daha az derin denizlerde,
e) Her iki kıyısı, taşkın tesisleri ile ıslah edilmiş olan mecralarda,
f) Mendereslerin sık olduğu mecraların dış kurblarında,
g) Yatak şev diplerine şev yüksekliğinin iki katından daha az bir mesafe bırakarak yaklaşmak suretiyle şev stabilitesini tehdit edecek durumlarda,
ğ) Her iki sahilinde kum, çakıl katmanları devamlılık gösteren mecralarda mevcut yatağın genişletilmek istenmesi durumunda,
h) Talep edilen ocak yerinin bir akarsu ya da derenin boğaz çıkışından sonraki rüsup konisi üzerinde olması durumunda,
ı) Akarsu ve dere yataklarından ocak açılması istenen sahanın akış aşağısı veya akış yukarısı ile yatağın herhangi bir sahilinde, konumlanmış ve mevcut durumda taşkın yönünden emniyetli olan yerleşim birimleri ve tarım arazilerinin söz konusu kum-çakıl ocağının açılmasından sonra taşkına maruz kalacağının anlaşıldığı hallerde,
i) Akarsu ve dere yatakları üzerinde inşa edilmiş köprü, menfez ve benzeri sanat yapıları bulunan akarsu ve dere yataklarında, anılan sanat yapılarından herhangi birine menba yönünde 750 metre ve mansap yönünde 1000 metreden daha yakın mesafe bırakarak yaklaşılacak hallerde,
j) Diğer mevzuat ve uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınmış alanlarda belirlenen mesafelerde, kum, çakıl ve benzeri maddelerin alımına yönelik kum ve çakıl ocağı açılması ve işletilmesine izin verilmez." kuralına yer verilmiş; aynı Yönetmeliğin 'Kum, Çakıl ve Benzeri Malzeme Ocağı İşletilmesine Dair Usul ve Esaslar' başlıklı üçüncü bölümünün 'Akarsu ve kuru dere yataklarında kum, çakıl ve benzeri malzeme ocağı işletilmesine dair usul ve esaslar' başlıklı 6. maddesinde, ''(1)Akarsu ve kuru dere yataklarında kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınması ve işletilmesi faaliyetini gerçekleştirecek faaliyet sahiplerinin işletme esnasında uyması gereken esaslar şunlardır:
a) Ocak sahasının çevresi beton kazık veya benzerleri ile işaretlenir. Ocak sahasının akarsu yatağı içindeki başlangıç ve bitim noktaları kıyıda çakılacak en az 1,5 metre yüksekliğindeki beton kazıklar ile belirlenir; kazıklar herhangi bir şüpheye mahal vermeyecek şekilde sabit röper noktalarına teknik esaslara uygun olarak yerleştirilir.
b) Malzeme alımı süresince dere yatağının doğal formu bozulmaz, dere yatağı içerisinde yükseltiler oluşturulmaz, 1/25.000’lik, 1/5.000’lik ve 1/1.000’lik paftalarda gösterilen sınırlar içerisinde kalmak kaydıyla nakliye ve benzeri faaliyetlerle çevrede bulunan tesislere, tarım, çayır, mera, yaylak, kışlak ve orman alanlarına zarar verilmez.
c) İşletme süresince akarsu yatağında yatak duraylılığını bozacak ve serbest akışa engel olacak şekilde malzeme alınması, mahfuz, servis yolu ve benzeri yapılar yapılarak suyun akış yönü değiştirilerek kıyı oyulmalarına, sedde bulunan yerlerde seddelere, bulunmayan yerlerde ise yatak kenarlarında bulunan ocak kullanım alanı dışında yer alan tarım alanları, meskun mahaller ve benzeri tesislere zarar verecek şekilde yatak üzerinde çalışma yapılması yasaktır.
ç) Ocak içerisinde servis yolunun yataktan geçmesi durumunda, mevcut kesit daraltılmaz. Ocak yolu olarak işaretlenen kesimin bakım ve onarım işleri ile yanlış kullanımdan dolayı oluşabilecek hasar ve zararın tazmini faaliyet sahibince karşılanır.
d) İşletme ruhsatı süresinin bitiminde, faaliyet sahibi tarafından akarsu veya kuru dere yatağında gerekli arazi ıslahı ve rehabilitasyon çalışmaları yapılarak doğal akış rejimi koşulları sağlanarak saha terk edilir.
e) Belirlenecek talveg kotundan daha fazla derine inilmez.
f) Akarsu ve kuru dere yataklarından malzeme alımı, akış rejimi bozulmadan ve dere yatağında mendereslenmeye meydan vermeyecek şekilde gerçekleştirilir.
g) Akarsu ve kuru dere yataklarından alınan malzemenin yıkanması ve elenmesi sonucunda oluşan pasa, ruhsat alanı içerisinde çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyecek can ve mal emniyetini sağlayacak şekilde doğaya yeniden kazanım çalışmalarında kullanılmak üzere depolanır.
ğ) Faaliyet esnasında oluşabilecek atıklar çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde ilgili mevzuat doğrultusunda bertaraf edilir.
h) Kumun yıkanması esnasında kimyasal madde kullanılmış ise oluşan atık sularının bertarafı ilgili mevzuat çerçevesinde yapılacak olup, alıcı ortama deşarjında yıkama işleminden sonra atık suların alıcı ortama deşarj standartları uygulanır.
ı) Kum, çakıl ve benzeri malzeme alınan yerlere hiçbir şekilde atık bırakılmaz.
i) Faaliyet sahibince ocak sahası içerisinde derinlik ölçümü yapılabilmesine imkan sağlayacak gerekli ekipman bulundurulur.
j) Mevcut su kalitesinin 31/12/2004 tarihli ve 25687 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliğinin ekinde yer alan Tablo-1’e göre su kalite sınıfının belirlenerek, mevcut kalitenin bozulmaması için gerekli tedbirler alınır.
k) Akarsu ve kuru dere yataklarından kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınması ve işletilmesi faaliyetlerine ilişkin olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan söz konusu faaliyet sahası ile ilgili su ürünleri açısından alınacak görüş doğrultusunda faaliyetler yürütülür.'' hükmüne yer verilmiş; aynı Yönetmeliğin 'Tarım arazilerinden kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınması ve işletilmesi ile ilgili usul ve esaslar' başlıklı 9. maddesinde ise, "(1) Faaliyet sahipleri tarım arazilerinden, kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınması ile ilgili faaliyetlerini 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu çerçevesinde yürütürler.
(2) Tarım arazilerinden alınan malzemenin yıkanması ve elenmesi sonucunda oluşan pasa, ruhsat alanı içerisinde çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyecek can ve mal emniyetini sağlayacak şekilde araziyi yeniden kazanım çalışmalarında kullanılmak üzere depolanır." hükmü yer almıştır.
Yine aynı Yönetmeliğin 'Yaptırım' başlıklı 15. maddesinde, ''(1) Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı faaliyette bulunanlara Çevre Kanunu’nun 20 nci maddesi birinci fıkrası (l) bendinin ikinci paragrafına göre idari para cezası ve 15 inci maddesi uyarınca faaliyeti durdurma yaptırımı uygulanır.'' denilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; davaya konu mülkiyeti özel şahıslara ait taşınmazın bazı hissedarları tarafından Trabzon Valiliğine verilen 29.04.2016 tarihli şikayet dilekçesinde, hissedarlardan bir kısmının kendi rızaları bulunmaksızın ve işletme ruhsatı almaksızın arazide bulunan çakılı, dozer ve kepçelerle boşaltarak Rize bölgesinde bir beton firmasına sattıkları yönünde iddiada bulunulması üzerine, Trabzon Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı'nca Maden Kanunu'nun 12. maddesi hükümleri kapsamında ruhsatsız olarak kum-çakıl malzemesi üretiminin yapılıp yapılmadığının tespiti amacıyla yapılan 10.05.2016 tarihli denetimde, davacı şirket tarafından uyuşmazlık konusu alanda izinsiz olarak 1(a) grubu maden (kum-çakıl) üretimi yapıldığı tespit edilerek ... tarih ve ... sayılı işlemle 3213 sayılı Maden Kanununun 12. maddesi hükümleri uyarınca izinsiz olarak maden üretimi yaptığından bahisle davacı şirket adına 64.800.TL idari para cezası verildiği, bu arada aynı şikayetin Trabzon Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne de iletilmesi üzerine konunun 2872 sayılı Kanunun 20. maddesi hükümleri çerçevesinde bir ihlal oluşturup oluşturmadığının tespiti amacıyla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekiplerince davaya konu alanda yapılan 13.05.2016 tarihli denetimde ise, alanda herhangi bir malzeme alımı faaliyetine rastlanılmadığı ancak malzeme alımının yapıldığının alandan anlaşıldığı, kimler tarafından ve ne kadar malzeme alındığının ise tespitinin yapılamadığının belirtilmesi üzerine, Trabzon Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığınca daha önce uyuşmazlık konusu yerle ilgili yapılmış bulunan denetime ilişkin tutanak ve diğer bilgi ve belgelerin temini suretiyle uyuşmazlık konusu Solaklı Deresi kenarında bulunan özel mülkiyetli araziden ruhsatsız olarak 1800 m3 kum ve çakıl alımı yapıldığından bahisle, 2872 sayılı Çevre Kanununun 20. maddesinin (l) bendinin 2. fıkrası uyarınca davacı şirket adına 385.731,00 TL idari para cezası verilmesi üzerine, anılan işlemin iptali istemi ile bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile yukarıdaki mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; izinsiz olarak kum ve çakıl alımının yapıldığı davaya konu taşınmaz, mülkiyeti özel şahıslara ait tarım vasıflı bir taşınmaz olmakla birlikte, denetim tutanaklarındaki tespitlerde taşınmazın aynı zamanda dere kenarında olduğu, alınan malzemenin yaklaşık 1800m3 dere çakılı olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; araziden alınan malzemenin miktarı, alındığı yer ve faaliyetin dere yatağında meydana getireceği çevresel tahribat dikkate alındığında, taşınmaz üzerindeki ihlal sebebiyle 2872 sayılı Çevre Kanununun 20. maddesinin (l) bendinin 2. fıkrası uyarınca ceza verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından, Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararındaki ''2872 sayılı Kanun'un Ek 1.maddenin (d) bendi uyarınca yürürlüğe konulan Kum, Çakıl ve Benzeri Maddelerin Alınması, İşletilmesi ve Kontrolü Yönetmeliğinde belirlenen esaslar arasında tarım arazilerinden kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınmasından önce idareden izin veya ruhsat alınması veya bu alanlarda ruhsatsız ve izinsiz kum-çakıl alma faaliyeti yürütülmesinin yasak olduğu yönünde bir kural bulunmaması, bu hususa ilişkin kuralın Maden Kanunu'nda yer alması ve anılan Kanun uyarınca da davacıya idari para cezası verilmiş olması karşısında; 2872 sayılı Kanunun Ek 1 inci maddesinin (d) bendi uyarınca tespit edilen esaslar arasında yer almayan ruhsatsız kum alınması eylemi sebebiyle 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 20. maddesinin (l) bendi uyarınca davacıya para cezası verilmesine olanak bulunmadığından, dava konusu işlemde bu yönden de hukuka uyarlık görülmediği'' şeklindeki gerekçenin çıkarılması gerekmektedir.
Bu itibarla; dava konusu işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun, bozmaya uyulmak suretiyle gerekçeli olarak reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Makemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 15/06/2021 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
