Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2018/5457
Karar No: 2021/3954
Karar Tarihi: 15.06.2021

Danıştay 12. Daire 2018/5457 Esas 2021/3954 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/5457
Karar No : 2021/3954

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : 2330 sayılı Kanun kapsamında dul maaşı almakta olan davacının, maaş bağlanma oranının 01/01/2014 tarihinden itibaren %75 'e yükseltilmesi ve söz konusu artış nedeniyle oluşacak farkların hak ediş tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; her ne kadar davacı tarafından, kendisine 2330 sayılı Kanun uyarınca maaş bağlandığından, maaş bağlanma oranının 2330 sayılı Kanun kapsamında belirlenmesi gerektiği iddia edilmiş ise de, 2330 sayılı Kanun'da ölenlerin kendilerine bağlanması gereken görev malullüğü aylığının, dul ve yetimlerine intikal ettirileceği, maaşların ilgili sosyal güvenlik kurumlarınca kendi mevzuatlarına göre yani 5434 sayılı Kanun'un kapsamında bağlanacağı ve emekli, adi malullük, vazife malullüğü aylığı alan veya iştirakçi olan dul eşe %50 oranında dul aylığı bağlanarak ödeneceğinin açık olarak düzenlendiği; dolayısıyla, 2330 sayılı Kanun'a göre bağlanacak veya bağlanmış olan maaşların belirlenmesinde 5434 sayılı Kanun'un uygulanacağının öngörüldüğü; bu durumda, 2330 sayılı Kanun kapsamında 01/08/1999 tarihinden itibaren maaş alan ve 66.825.156 sicil numarası ile iştirakçi olan davacının, maaş bağlanma oranının 01/01/2014 tarihinden itibaren %75 'e yükseltilmesi ve söz konusu artış nedeniyle oluşacak farkların hak ediş tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ödenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idarenin savunmasının kendilerine tebliğ edilmediği, bu yönüyle 2577 sayılı Kanun'un 16. maddesine aykırı olarak verilmiş olan kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararın düzeltilerek onanacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde ise; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
Davacı, temyiz dilekçesinde; temyize konu kararda davalı idarenin savunmasının özeti yazılmış ise de, sözü edilen savunmanın kendilerine tebliğ edilmediğini, savunmaya yanıt verme hakkının elinden alındığını, bunun 2577 sayılı Kanun'un 16. maddesine aykırı olduğunu ileri sürmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; dava dilekçesinin davalı idareye 27/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı idarenin, yasal savunma verme süresi geçtikten sonra 05/06/2015 tarihinde savunma verdiği, bu nedenle savunma dilekçesinin davacıya tebliğ edilmediği, ancak verilen kararda, "Savunmanın Özeti" kısmına, "süresinde savunma verilmemiştir" yazılması gerekirken sehven, davanın reddi gerektiği yönünde savunma verildiğinin yazıldığı anlaşılmaktadır.
Bu maddi hata, esas yönünden hukuka uygun olan kararı sakatlar nitelikte bulunmamakla birlikte, ayrıca kararda, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olduğundan, istemin bu yönüyle de irdelenmesi gerekmektedir.
Davalı idarenin yasal süreyi geçirdikten sonra verdiği savunma dilekçesi, ayrıntılı ek savunma haklarının saklı tutulmasını isteyen matbu bir dilekçe olup, idarece dosyaya daha sonra başkaca bir hukuki katkıda da bulunulmadığından, davanın reddi yolundaki kararda davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Ancak, bu husus, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan eksiklik ve yanlışlık kapsamında olduğundan, İdare Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasında yer alan " Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine" ibaresi çıkartılmak suretiyle düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.


KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda belirtilen gerekçeyle davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının, hüküm fıkrasında davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilen kısmı çıkartılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 15/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi