Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2020/5645
Karar No: 2021/8363
Karar Tarihi: 15.06.2021

Danıştay 6. Daire 2020/5645 Esas 2021/8363 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/5645
Karar No : 2021/8363

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- … - … 2- … Bakanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
3- … Genel Müdürlüğü - …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Tekirdağ İli, Ergene İlçesi, … Mahallesi, … ve … parsel sayılı taşınmazları da kapsayan güzergahın Halkalı-Kapıkule Demiryolu Projesi kapsamında acele kamulaştırılmasına ilişkin 24/10/2018 tarih ve 30575 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 23/10/2018 tarih ve 202 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararının iptali istenilmiştir.

DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu acele kamulaştırma yönünde tesis edilen işlemin yasal dayanağı bulunmadığı, kararda idareyi işlem tesis etmeye yönlendiren kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin bir gerekçeye yer verilmediği ve kamu yararı kararının 2017 yılında alındığı görüldüğünden bu tarihten üç yıl sonra kamulaştırmaya ilişkin davaların açılmasının esasen işin acele olmadığını gösterdiği, kamulaştırılmak istenen alanın tarım arazisi vasfında olduğu ve tarım dışı kullanılmasının mümkün olmadığı, acele kamulaştırma yolunun istisnai bir yöntem olduğu, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren nedenlerin somut olarak ortaya konulmadığı, acelelik halinin üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasını gerektiren hallerin açıklanmadığı, taşınmazların demir yolu projesi güzergahında olmasının tek başına acele kamulaştırma yapılmasına gerekçe teşkil etmeyeceği, bu şekilde alınan acele kamulaştırma kararının mülkiyet hakkının korunması yönünden belirsizlik yaratacağı, mülkiyet hakkı ile sınırlandırılması arasındaki dengeyi zedeleyeceği ileri sürülmektedir.

DAVALILARIN SAVUNMALARI : Davanın süresinde açılmadığı, davaya konu Cumhurbaşkanlığı Kararının kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek Anayasa ve ilgili mevzuata uygun olarak tesis edildiği, Kamulaştırma Kanununda öngörülen acelelik halinin gerçekleştiği, projenin Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) Projesi kapsamında yürütüldüğü, karayolu ağındaki yük taşımacılığı yoğunluğunun azalması sağlanarak can ve mal kaybının azalacağı, proje ile birlikte güvenli, ucuz ve hızlı taşımacılık sağlanacağı, proje kapsamında güzergah etüdü, jeolojik ve jeoteknik tetkiklerin ve sanat yapıları çalışmalarının ardından güzergah planlarının onaylandığı, alanda alternatif güzergahların çalışılarak anılan projenin seçildiği, Halkalı-Kapıkule Demiryolu projesi koridorunun Avrupa ile ülkemiz arası hatları bağladığı, anılan demiryolu hattı ile Marmaray ve 3. Köprü-3.Havalimanı-Halkalı demiryolu hatları bağlantısının tamamlanacağı, düşük standartlardaki mevcut demiryolu hattına yeni yapılacak hatla birlikte yeterli kapasitenin sağlanacağı, enerji tüketimi açısından dışa bağlı ülkemizde, hızlı tren elektrik enerjisi ile çalışacağından petrol tüketim ihtiyacının azalacağı, ekonomik faydaların yanı sıra, karayollarından demiryollarına yönelecek trafik nedeniyle olumsuz dışsal etkilerde azalma yaşanacağı, dava konusu işlemde kamu yararı bulunduğu ve hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ : 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinin birinci fıkrasında; “3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir.” hükmü yer almaktadır. Madde gerekçesinde, acele ve istisnai hallerde, kanunun önceki hükümlerine uyulmasının çeşitli sakıncalar yaratabileceği göz önüne alınarak, kamunun büyük zararlara uğramasının önüne geçebilmek amacıyla acele kamulaştırma kurumunun getirildiği belirtilmiştir.
Kamulaştırma Kanununun "Acele kamulaştırma" başlıklı 27. maddesi uyarınca Cumhurbaşkanına tanınan yetki acele kamulaştırma kararı alma yetkisi değil, kamulaştırma sürecinin olağan yöntemler dışında gerçekleşebilmesine yönelik “acelelik” kararı alma yetkisidir. Zira kamu hizmetlerinin yerine getirilebilmesi amacıyla kamulaştırma işlemini tesis etmesi gereken makam Cumhurbaşkanı değil, kamu hizmetini yerine getirmekle yükümlü olan idaredir. Cumhurbaşkanı yalnızca, kamulaştırma kararının yerine getirilmesinin olağan dışı bir şekilde, acele yöntemlerle yapılmasının gerekliliğini ortaya koyan bir karar almaktadır.
Bu bağlamda, her şeyden önce, her ne kadar 24/10/2018 tarih ve 30575 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 23/10/2018 tarih ve 202 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararıyla, ilgili taşınmazların Devlet Demiryollar İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılması şeklinde karar alınmış ise de, bu kararın, taşınmazların kamulaştırılmasında acelelik halinin varlığını ortaya koyan bir karar niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.
Bilindiği üzere, İdarenin, “olağan dışı” birtakım durumlar karşısında, kamulaştırmaya konu taşınmazlara daha acil olarak ihtiyaç duyması, anılan taşınmazları bir an önce kullanmaya başlamaya muhtaç olması, bir başka ifadeyle, kamu yararının daha baskın bir hale gelmesi durumunda, olağan usulden ayrılması söz konusu olabilir. Bu doğrultuda, Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde, “olağan dışı” hallerde, belli şartların varlığına bağlı olarak, olağan usuldeki bazı işlemler sonradan tamamlanmak üzere, idarenin kamulaştırmaya konu taşınmaza el koymasına izin verilmiş ve bu istisnai yöntem özel olarak düzenlenmiştir. Acelelik kararının alınması ve ardından kamulaştırma usulü tamamlanmadan idarenin taşınmaza el koyması; taşınmazın çıplak mülkiyetinin malikte kalmak kaydıyla, idareye, taşınmazı kullanma, ondan yararlanma ve üzerinde birtakım tasarrufta bulunma yetkisi veren, kamu hukuku statüsüne dayalı bir işlemdir. Bu işlem, malikin mülkiyet hakkı üzerinde hakkın kullanımının kısıtlanmasına yönelik somut bir sonuç doğuracağından, malikin mülkiyet hakkının korunabilmesi için malike sağlanan güvenceler ve taşınmaza el koyulmasında amaçlanan kamu yararı ile malikin mülkiyet hakkı arasındaki dengenin korunması önem arz etmektedir.
Demiryolu güzergâhı üzerinde kalan uyuşmazlık konusu taşınmazların kamulaştırılmasında projenin büyüklüğü ve önemi ile üstün kamu yararı bulunduğu açık olsa da, istisnai bir yol olarak öngörülen acele kamulaştırma usulünün uygulanabilmesi için yalnızca acelelik şartının varlığı yeterli değildir. Nitekim yukarıda yer verilen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinin gerekçesinde acelelik hali dışında olağan dışı bir durumun varlığına da vurgu yapılmıştır.
Bu durumda, uyuşmazlığa konu taşınmazların bir kısmının kamulaştırılmasında, olağan dışı bir yöntem olan acele kamulaştırma usulünün uygulanmasını gerektirecek şartlar oluşmadığından, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI … DÜŞÜNCESİ : Dava, 2018 yılı Yatırım Programında 2007E010140 proje numarasıyla yer alan, Halkalı-Kapıkule Demiryolu Projesi kapsamında İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne illeri sınırları içerisinde bulunan ve ekli harita ve listede güzergahı, bulunduğu yer ile ada ve parsel numaraları gösterilen taşınmazlar ile üzerindeki muhdesatın Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları(TCDD) tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin 24/10/2018 günlü, 30575 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 23/10/2018 günlü, 202 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararının, Tekirdağ İli, Ergene İlçesi, … Mahallesi, … ve … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idarelerin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.
Anayasa'nın 13. ve 35. madde hükümleri uyarınca mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla Anayasa'ya uygun olarak yasayla sınırlandırılması mümkündür. Ancak buna ilişkin düzenlemeler öncelikle kamu yararına dayanmalıdır. Ülkemizin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolüyle de mülkiyet hakkı bir insan hakkı olarak kabul edilmiş ve bu hakkın orantılılık ilkesi çerçevesinde kamu yararı gözetilerek sınırlandırılabileceği ifade edilmiştir. Buna göre, bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kamulaştırma yolu ile kaldırılması (mülkiyetin el değiştirmesi) kamu yararının karşılanması zorunluluğunun özel mülkiyet hakkının korunmasından üstün tutulması şartına bağlıdır. Bu çerçevede, 2942 sayılı Yasanın 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Bu koşullardan ikisi Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olması halleri şeklinde açıkça sayılmak suretiyle üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda üçüncü koşul olan aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar verilebilmesi için de kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin olma halinin maddede yer alan diğer iki koşula paralel nitelik taşıması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, Halkalı-Kapıkule demiryolu projesi kapsamında yaklaşık 228 km.lik güzergaha isabet eden alanların ve üzerindeki muhdesatların kamulaştırılabilmesi amacıyla TCDD Yönetim Kurulunun … günü, … sayılı kararıyla kamu yararı kararı alındığı, kararın 30.05.2017 tarihinde Bakanlık makamınca onaylandığı, proje kapsamında kalan taşınmazlar ve üzerindeki muhdesatların acele kamulaştırılmasına ilişkin dava konusu Cumhurbaşkanlığı kararının alındığı, uyuşmazlığa konu taşınmazlara ilişkin olarak açılan davalarda, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin, E:… D.İş, K:… ve E:… D.İş, K:… sayılı kararlarıyla taşınmazların bir kısmına acele el koyma kararı verildiği, proje için … günlü, … sayılı Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu kararı alındığı, taşınmazların tarım arazisi niteliğinde olduğu, bölgeye ilişkin 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Olayda, uyuşmazlığa konu taşınmazların tarım arazisi vasfında olması nedeniyle, tarım dışı amaçla kullanılabilmesi için 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümleri gereğince tarım dışı amaçla kullanım izni alınması gerekmektedir. Dosyaya ekli Tekirdağ Valiliği İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün … günlü, … sayılı yazısı eki Toprak Koruma Kurulunun … günlü, … sayılı kararı ile TCDD tarafından talep edilen demiryolu hattı projesi güzergahının Tekirdağ'dan geçen bölümünün yaklaşık olarak 40 km olduğu, 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında da yeri gösterilen demiryolu hattı projesi planlandığından 1/5000 nazım imar planı ve 1/1000 uygulama imar planı yapılması amacı ile kurul gündeminde değerlendirildiği, kamulaştırılacak alanın büyüklüğü ile taşınmazların listesinin dosyasına konulmak üzere istenilmesine, toprak koruma projesinin hazırlattırılmasına, DSİ görüşü dikkate alınarak, alternatif alan olmaması nedeniyle talebin bu kısmının amacı doğrultusunda kullanılmasına karar verildiği görülmüştür. Tekirdağ Valiliği İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünce acele kamulaştırmaya konu güzergah bakımından olumsuz görüşlerinin bulunmadığı belirtilmişse de, görüşün belirlenen güzergaha yönelik olduğu, tarım arazisi niteliğinde olan taşınmazlara ilişkin olarak parsel bazında tarım dışı amaçla kullanım izni verilmesine ilişkin olmadığı, bu karar üzerine toprak koruma projesinin hazırlanıp hazırlanmadığı ve davacıya ait taşınmazlar için tarım dışı kullanım izninin verildiği yolunda bir bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Halkalı-Kapıkule Demiryolu hattı güzergahında kalan uyuşmazlığa konu taşınmazların bir kısmının mülkiyet şeklinde acele kamulaştırılmasında kamu yararı bulunmakta ise de, tarım arazisi niteliğindeki uyuşmazlığa konu taşınmazların tarım dışı amaçla kullanım iznine yönelik olarak alınmış bir karar bulunmaması nedeniyle dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu 23/10/2018 günlü, 202 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararının uyuşmazlığa konu taşınmazlar yönünden iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Tekirdağ İli, Ergene İlçesi, … Mahallesi, … ve … parsel sayılı taşınmazları da kapsayan güzergahın Halkalı-Kapıkule Demiryolu Projesi kapsamında acele kamulaştırılmasına ilişkin 24/10/2018 tarih ve 30575 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 23/10/2018 tarih ve 202 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

Anayasanın 35. maddesinde: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü yer almaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolünün "Mülkiyetin korunması" başlıklı 1. maddesinde: "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez." hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun "Acele kamulaştırma" başlıklı 27. maddesinde, 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Usule ilişkin olarak:
Davalı idarelerin usule yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.

Esasa ilişkin olarak:
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, bu Kanunun 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedeli olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.
Anayasa'nın 13. ve 35. madde hükümleri uyarınca mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla Anayasa'ya uygun olarak yasayla sınırlandırılması mümkündür. Ancak buna ilişkin düzenlemeler öncelikle kamu yararına dayanmalıdır. Buna göre, bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kamulaştırma yolu ile kaldırılması (mülkiyetin el değiştirmesi) kamu yararının karşılanması zorunluluğunun özel mülkiyet hakkının korunmasından üstün tutulması şartına bağlıdır. Bu çerçevede, 2942 sayılı Yasanın 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile acele kamulaştırmada olağan kamulaştırmaya oranla özel koşulların varlığı aranmış ve üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır.
Bu kapsamda, Bakanlar Kurulunca kamu yararının varlığı halinde kıymet takdiri dışındaki bazı kanuni işlemler sonraya bırakılarak, maddede öngörülen süre ve şekilde taşınmaza el konulması düzenlenmiştir.
İstisnai bir yöntem olan acele kamulaştırmada Danıştay ilk derece mahkemesi olarak acele kamulaştırılacak taşınmazın kamu için büyük bir önem arz edip etmediğini değerlendirmek suretiyle acelecilik halinin bulunup bulunmadığının tespiti gerekir.
Dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, dava konusu Halkalı-Kapıkule Demiryolu hattının yapılmasıyla yolculuk sürelerinin kısalarak azalan yolcu-zaman maliyetlerinin genel ekonomiye bir fayda olarak yansıyacağı, karayollarından yolcu çekileceği ve karayolu kaza maliyetlerinde azalma olacağı, enerji tüketimi ve çevresel gaz salımı kapsamında genel ekonomik fayda getireceği, ulaşım projelerinde alternatif güzergah seçeneklerinin çalışıldığı ve teknik, ekonomik, yapılabilirlik, çevreye etki ve uyumluluk açısından en avantajlı güzergahın uygulanmasına karar verildiği, demiryolunun ülke kalkınmasının lokomotif gücü olacak şekilde ekonomik, güvenli, hızlı, konforlu ve çevreye duyarlı tercih edilen bir ulaşım sistemi haline getirileceği ve işletilmesinin sağlanacağı, anılan demiryolu hattı ile Marmaray ve 3. Köprü-3.Havalimanı-Halkalı demiryolu hatları bağlantısının tamamlanacağı, düşük standartlardaki mevcut demiryolu hattına yeni yapılacak hatla birlikte yeterli kapasitenin sağlanacağı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, demiryolu güzergâhı üzerinde kalan uyuşmazlık konusu taşınmazların kamulaştırılmasının projenin büyüklüğü ve önemi ile üstün kamu yararı dikkate alındığında acele olarak kamulaştırılmasının istenmesinde yukarıda alıntılanan mevzuat hükmünde belirtilen koşulun gerçekleştiği sonucuna varıldığından dava konusu işlemde mevzuata aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesi kapsamında kalan DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-g maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 15/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi