Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2021/2834
Karar No: 2021/8442
Karar Tarihi: 16.06.2021

Danıştay 6. Daire 2021/2834 Esas 2021/8442 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/2834
Karar No : 2021/8442

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı - ANKARA
VEKİLİ : …, Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Eskişehir İli, İnönü İlçesi, … Mahallesi mevkiinde, … Sanayi A.Ş. tarafından yapılması planlanan "... Ruhsat No'lu Manyezit Ocağı Kapasite Artışı ve Kırma Eleme Tesisi" projesiyle ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünce verilen … tarih ve … sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu" kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Uyuşmazlığın çözümü amacıyla çevre mühendisi, orman mühendisi, jeoloji mühendisi, ziraat mühendisi ve maden mühendisinden oluşan bilirkişi heyetiyle yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen ve Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda özetle; "orman mühendisliği yönünden yapılan değerlendirmede, proje alanı içerisindeki alanların engebeli-yüksek engebeli bir yapıya sahip olduğu, ÇED alanlarının topografik olarak yerleşim yerlerinden ve derelerden yüksek kotlarda yer aldığı, ÇED alanları ile ÇED alanlarının yakın civarının, tepeler ve sırtlar arasında kalan tabanı kuru derin vadilerden oluştuğu, eğimin, proje alanı içerisinde yer alan kuru dereler ve yakın arazilerinde artış gösterdiği, alanda bozuk meşe, çok bozuk meşe, aşırı otlatılmış ve tahrip edilmiş mera arazilerine ait otsu vejetasyonun bulunduğu, keşif alanı meşcere haritasında OT rumuzu ile gösterilen mera alanlarının, bozuk ve çok bozuk mera vasfında olduğu, mera alanları içerisinde bulunan kuru derelerin ve … Göletinin kenarındaki nemli alanlarda ot kapasitesinin %50-60 düzeyine çıkabildiği, ayrıca maden sahasının hemen kenarında bozuk baltalık meşe ormanının bulunduğu, bu ormanın, maden sahası ile aşağılarda bulunan tarım arazileri arasında kalan küçük bir orman kalıntısı şeklinde olduğu, yakın çevre arazilerde neredeyse hiç kalmamış olan orman örtüsü dikkate alındığında, keşif kapsamı içerisinde incelenen bu küçük kalıntı orman parçasının mutlak korunması gerektiği, keşif alanı kapsamında incelenen ÇED alanının, pasa 1 - 2 alanı ve toprak depolama alanının, Ilgın Deresi ve üzerinde inşa edilmiş olan Dutluca Su Göleti su toplama havzasının içerisinde yer aldığı, havza alanı içerisinde kuru derelerin bulunduğu, pasa döküm alanlarından ve maden sahasından oluşan atıkların (sediment) yüzeysel akış suları ile gölet sularına karışacağının düşünüldüğü, maden faaliyetleri sonucu gölete akan ve yüzeysel suları ulaştıran kuru derelerin akış yolları bozulacağı için zamanla, göletin su kalitesi ve su toplama potansiyelinin düşeceği, keşif alanında yer alan orman kalıntısının meşe ocakları ve ardıç ile mazı karışık meşceresi olduğu, aşırı ve yanlış kullanım sonucu verimli orman niteliğini yitirdiği, bozuk mera arazilerinin ise iklim ve toprak özelliklerinin kötü olması ve aşırı otlatma sonucu çok bozuk nitelikte olduğu, sonuç olarak, madencilik faaliyetinin yürütüleceği alan içerisinde Dutluca Göletinin bulunduğu, göletin kuru ve mevsimlik derelerle su topladığı, maden genişleme ve pasa döküm alanlarından iki büyük kuru derenin zarar göreceği, bu durumun göletin su depolama kapasitesini, su kalitesini ve gölet kullanım ömrünü olumsuz etkileyeceği, gölete su taşıyan kuru derelerin üzerinde sediment toplama ve depolama barajlarının (ıslah sekisi, sediment depolama havuzları vb.) inşa edilmesi gerektiği, böylece kuru derelerde yüzeysel akışlar ile toplanan rusubatın Dutluca Göleti’ne ulaşmasının engellenmiş olacağı, jeoloji mühendisliği yönünden yapılan değerlendirmede, ruhsat sahalarının, İnönü-Dodurga fay segmentinin güneyinde ve fay zonuna ait iki doğrultu atımlı fay arasında yer aldığı, ayrıca Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğünün yerbilimleri harita görüntüleyiciye de bakıldığında, sahanın güneyinde aktif olmayan bir fayın yer aldığı, ocak şev tasarımlarında fay varlığının hesaplamalara dahil edilmesi gerektiği, proje alanının, 14 km güneydoğusundan Porsuk Çayı geçtiği, proje alanının, 8.5000 m güneyinde Porsuk Barajının bulunduğu, bununla birlikte, proje alanlarının içerisinden mevsimsel derelerin geçtiği, bölgede en önemli yüzeysuyu kaynağının, Dutluca Göleti'nin de suyunu temin eden mevsimsel nitelikteki Ilgınlı Deresi olduğu, ocak alanı pasa döküm sahasından sadece 150 m mesafede Dutluca Göleti yer aldığı, pasa döküm alanının, Dutluca Göletine çok yaklaştığı, pasadan gelen yüzey suları ile göletin kirlenme ihtimalinin bulunduğu, gölet yakınına yapılan pasa dökümlerinin durdurulması gerektiği, Dutluca Göleti yanında yer alan döküm sahasının, 14/11/2020 tarihli Google Earth görüntüsünde iki mevsimlik derenin tespit edildiği, yağışlı dönemlerde pasadan gölete dere yatakları boyunca atık malzeme gelme ihtimalinin yüksek olduğu, aynı zamanda, pasadan gelecek çamur malzemenin gölet tabanında birikmesi sonucu, gölet su tutma kapasitesinin de zamanla azalacağı, maden mühendisliği yönünden yapılan değerlendirmede; sahada maden üretimi geçmişten bu yana yapılmakta olmakla birlikte, planlanan üretimde sürprizlerle karşılaşmamak için, planlamanın doğru ve yeterli bilgiler üzerine inşa edilmesi gerektiği, sahada hangi kalitede (tenör) ne kadar (tonaj) ürün olduğu sorusuna doğruya yakın düzeyde cevap verilmesi gerektiği, bunun için sahada yeterli sayıda ve derinlikte karotlu sondajlardan alınacak örneklerde analizlerin yapılması ve sonuçlarının ÇED raporunda yer alması gerektiği, delme-patlatma uygulamasıyla ilgili hesaplamalarda yıllık çalışma süresinin 12 ay olarak alındığı, sahanın da içinde bulunduğu bölgenin genel iklim şartları dikkate alındığında, planlamanın, 10 ay üzerinden yapılmasının daha doğru bir strateji olacağı, ÇED raporunun 125. sayfasında makine ve ekipman listesinin (2 adet ekskavatör, 2 adet yükleyici, 5 adet kamyon, 2 adet sulama tankeri ve 2 adet delik delme makinesi) verildiği, ancak bu makinelerin sayılarının neye göre belirlendiği, nasıl hesaplandığı hakkında bilgi verilmediği, üretimde kullanılacak her türlü iş makinesi sayılarının bilinen hesaplama algoritmaları kullanılarak bilimsel temelli belirlenmesi gerektiği, madencilik faaliyetleri nedeniyle doğal topoğrafyada meydana gelen değişikliklerin olumsuz etkilerinin azaltılması amacıyla yapılan yeniden doğaya kazandırma çalışmalarının son derece önemli olduğu, şirketin bu konudaki planlamalarını, ÇED raporunun “Ek 3.6 - Doğaya Yeniden Kazandırma Planı” bölümü altında verdiği, ancak bu bölümde verilen bilgilerin ve tanımlamaların eksik ve yetersiz kaldığı, sahada canlılar için oluşan tehlikelerin nasıl önleneceği, alan düzenlemesinin ne şekilde yapılacağı ve alanın ne tür bir amaç için kullanılacağı gibi konuların daha açık şekilde anlatılması gerektiği, ayrıca yapılanların takibi de bu planın bir parçası olarak içinde verilmesi gerektiği, ziraat mühendisliği yönünden yapılan değerlendirmede, proje alanı, Dutluca Göletini yukarıdan gören, çok taşlı, içinde biriktirilmiş toprak öbeklerinin, tepelerin bulunduğu, bozuk mera özelliği gösteren IV. ve VI. sınıf arazilerden oluşan bir tepe düzlüğü ve çevresindeki araziler olduğu, eğimlerin genelde gölet yönünde, büyük pasa alanlarının çok yakınında olduğu ve göletin pasa alanlarından oluşabilecek yüzey akışlarından olumsuz etkilenmesinin söz konusu olduğu, göletin su depolama alanı tarafında pasa alanının hemen altından gölete doğru uzanan bir vadi içinde dar bir şerit halinde kuru tarım arazisinin belirlendiği, gölet kretinin devamındaki farklı yönlerdeki bölgelerde ise içinde sulama kanallarının bulunduğu III., IV. Ve VI. sınıf arazilerin bulunduğu, ayrıca ÇED raporunda alanın, Büyük Ova içerisinde olmadığının belirtildiği ve bir bölümünün ise sit alanı olarak tanımlandığı, ÇED raporunda toprakların, araziler ve özelliklerinin böyle bir çalışma için çok yetersiz bir şekilde yer aldığı, bunun kabul edilebilecek bir tarafının olmadığı, ÇED çalışmalarının en önemli iki bileşeninin, toprak ve arazi olduğu ve onların özelliklerinin (eğim, derinlik, taşlılık, EC, pH, organic madde, tekstür, kireç, hidrolik iletkenlik, permeabilite, saturasyon, verimlilik analizleri ve daha birçok önemli fiziksel, kimyasal, biyolojik özellikler) detaylı olarak araştırılması ve irdelenmesi gerektiği, çevre mühendisliği yönünden yapılan değerlendirmede, Dutluca Göletinin, bütünüyle maden ruhsat sahasının içinde olduğu, bu nedenle, Dutluca Göleti ile ilgili olarak bir yönetim planının oluşturulması gerektiği, bu amaçla yönetim planında, Dutluca Göletinin kullanma amaçlarının tanımlanması ve göletten faydalanan paydaşlar ile göletteki su kalite parametrelerinin belirlenmesi ve planın periyodik izleme programını içermesi gerektiği, Dutluca Göleti besleme kolları ve taşıma kolları için hazırlanmış bir plan olmadan, projenin yapılmasının DSİ tarafından uygun bulunması, ÇED raporunun en önemli eksikliklerinden birisi olduğu, dolayısıyla mevcut göletin korunması ve diğer paydaşlar tarafından gelecekte de sorunsuz kullanılabilmesi için “taahhütten” öte bir plan ve uygulamanın olması ve bu planın, ÇED raporunda yer alması gerektiği, nitekim söz konusu madenin yeni bir maden sahası olmadığı, aynı bölge için geçmişte “ÇED Gerekli Değildir” kararlarının alındığı, bu nedenle göletin daha önce değerlendirilmiş olmasının ve çalışır bir izleme programının bulunmasının beklendiği, ÇED raporunun 104. ve 107. sayfalarında “İçme-Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmelik” kurallarına uyulacağının belirtildiği, ÇED raporu eklerinde sayfa 353’de DSİ’nin görüşünün yer aldığı, bu yazıda da Dutluca Göleti ile ruhsat sahası arasında çakışma olduğunun ve çakışmanın kaldırılması gerektiğinin belirtildiği, İçme-Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmelik ile Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin, yüzey suları için mutlak, kısa, orta ve uzun mesafe koruma alanlarının belirlenmesinin gerektirdiği, bu çalışmanın ÇED raporundan önce yapılması ve bu bilginin ÇED raporunda yer alması gerektiği, ayrıca izlemenin şimdiki zamanda başlanmış olmasının, gelecekteki değişimlerin belirlenmesi için şart olduğu, İçme-Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmelik kapsamında maden faaliyetlerinin oluşturacağı “atıksuların” yönetilmesinin-arıtılmasının gerektiği, ÇED raporunda bu konuda da bir çalışmanın görülmediği, manyezit madencilik sahasında yürütülecek çalışmaların, doğal nedenlerle (yağmur veya kar erimesi gibi) bile olsa, yüzeyde akışa ve (çözünmüş/çözünmemiş) malzeme taşınımına sebep olmaması gerektiği ve akışın, madencilik işletme sahasının dışına kontrolsüz çıkmasının engellenmesi, oluşacak yüzey akışının toplanması ve uygun teknoloji ile arıtılması gerektiği, ÇED raporunun 194. sayfasında verilen izleme programının ve tablo 7.1 yeraltı suyu ve toprak analizlerinin güncellenmesi ve görselin tek başına kullanılmaması ve ölçülebilir parametrelerin eklenmesi gerektiği (toprak analizi, depolanan üst toprak vb. malzeme hacmi gibi), ÇED raporunda olması gereken en önemli unsurlardan birisinin de izleme olduğu, bu raporda izleme programının olduğu ve eksiklerinin tamamlanması gerektiği, örneğin, göletin izlemesinin bu program içinde yer alması gerektiği, ÇED raporu bu haliyle çevredeki diğer, özellikle tarımsal faaliyetleri korumaya yönelik yeterli tedbirleri içermediği, ekosistem için gerekli koruma mekanizmalarının geliştirilmediği, bu nedenle, ÇED raporunda çevresel etkinin izlenmesi için bir planın yer alması gerektiği, sonuç olarak, ÇED raporu içerisinde maden genişleme alanlarındaki potansiyel orman oluşturma/yetiştirme gücünün dikkate alınmadığı, genişleme sahası içerisinde kalıntı orman niteliğinde, bozuk ormanların olduğu, aşırı ve yanlış otlatma sonucu meraların tahrip edildiği, otlatma kapasitesini yitirdiği, gelişigüzel genişleme ve pasa dökümünün, potansiyel mera sahalarına ve proje sahası içerisindeki tarım arazileri ile gölet mansabında bulunan sulu tarım arazilerine (su kanalları vasıtasıyla sulama yapılan alanlar) zarar verecegi, madencilik faaliyetlerinin (alan genişleme, pasa döküm, ulaşım) Dutluca Göleti su kalitesini ve miktarını olumsuz etkileyeceği ve maden genişleme sahasının içerisinde bulunan ve Dutluca Göletine su taşıyan akarsu ağı için gerekli koruyucu tedbirlerin alınmadığı, bundan dolayı göletin su depolama kapasitesinin, su kalitesinin ve gölet kullanım ömrünün olumsuz etkileneceği, pasa döküm alanının, Dutluca Göleti mutlak koruma zonu içerisinde olduğu, ocak sahasının, Eskişehir fay zonunun İnönü-Dodurga segmentine ait aktif iki doğrultu atımlı fay arasında yer aldığı, bu nedenle ocak ve pasa için yapılacak şev tasarımlarında deprem ivmesinin de dikkate alınması gerektiği, ÇED raporunun, madencilik faaliyetleri ile ilgili bölümlerinin madencilik esasları ve uygulama teknikleri açısından yeterli olmadığı, ÇED raporunda topraklar, araziler ve özellikleri hakkında yeterli inceleme olmadığı, projenin kapladığı alan dikkate alındığında toprakları ve tarım alanlarını korumak ve geliştirmek için kapsamlı bir çalışmanın yapılması ve ÇED raporu izleme planının, kendisinin izlenebilir olması gerektiği, yönünde tespit görüşlere yer verilmiştir.
Temyize konu kararda, dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden; madencilik faaliyetinin yürütüleceği alan içerisinde Dutluca Göleti'nin bulunduğu, göletin kuru ve mevsimlik dereler ile su topladığı, maden genişleme ve pasa döküm alanlarından iki büyük kuru derenin zarar göreceği, bu durumun göletin su depolama kapasitesini, su kalitesini ve gölet kullanım ömrünü olumsuz etkileyeceği, gölete su taşıyan kuru dereler üzerinde sediment toplama ve depolama barajlarının (ıslah sekisi, sediment depolama havuzları vb.) inşa edilmesi gerektiği, böylece kuru derelerde yüzeysel akışlar ile toplanan rusubatın, Dutluca Göleti’ne ulaşmasının engellenmiş olacağı, ayrıca Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 3. Bölge Müdürlüğü ve Etüt, Planlama ve Tahsisler Dairesi Başkanlığının görüş yazılarında da; DSİ tarafından tarımsal sulama amacıyla yapılan Dutluca Göleti'nin faaliyetin ruhsat alanında kaldığı ve bir kısmının da ÇED alanı ile çakıştığı, gölet ile ÇED alanı arasındaki çakışmanın kaldırılması, gölet için koruma bandı bırakılması, sulama alanına müdahale edilmemesi gerektiğinin belirtildiği halde, nihai ÇED raporunda sadece Dutluca Göleti'ne 200 m mesafede herhangi bir faaliyetin yapılmayacağının beyan edilip bu konuda ilgili mevzuat hükümlerine uyulacağının taahhüt edildiği, dolayısıyla bilirkişi raporunda yapılan tespitleri çürütecek ve bu tespitlerin gereklerine dair nihai ÇED raporunda herhangi bir önlemin öngörülmediği anlaşıldığından, anılan raporun yeterli görülerek tesis edilen dava konusu "ÇED Olumlu" kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, bilirkişi raporunda orman mühendisi ile jeoloji mühendisi tarafından, kendi uzmanlık alanı dışında değerlendirme yapıldığı, bu yönüyle bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağı, bilirkişilerce, ÇED raporunda yer verilen hava kalitesi modellemesi, atık yönetim planı, doğaya yeniden kazandırma planı ile analizlerin göz ardı edilerek, sehven yerleştirilen bir harita üzerinden değerlendirme yapıldığı, ayrıca Su Yönetimi Genel Müdürlüğünün 28/05/2019 tarih ve 1679658 sayılı görüşü ile Genel Müdürlük görev, yetki ve sorumluluk bakımından herhangi bir sakınca bulunmadığının belirtildiği, nihai ÇED raporunun halkın görüşüne sunulması üzerine, … Mahallesi Muhtarı tarafından, Dutluca Göletinin patlamalardan etkilenebileceği, Dutluca Göletinin doğal su toplama havzası ile dere yataklarına dokunulmaması, göletin koruma bandının 200 m mesafeden daha fazla olması gerektiği yönünde dilekçe verildiği, bunun üzerine, DSİ Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı görüşü ile söz konusu hususlara ilişkin önlemlerin, nihai ÇED raporunda tamamlandığının tespit edildiğinin belirtildiği, ÇED raporunda kümülatif etki analizlerinin yapıldığı, doğaya yeniden kazandırma ve rehabilitasyon projelerinin yer aldığı, kurumların olumlu görüşlerinin bulunduğu, sonuç olarak, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararına aşağıda belirtilen gerekçenin de eklenmesi suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Bununla birlikte, İdare Mahkemesince; bilirkişi raporunun, söz konusu projenin Dutluca Göletine olan etkisine yönelik değerlendirmelerine ilişkin kısmı dikkate alınmak suretiyle ÇED raporu bu yönüyle yetersiz bulunarak dava konusu ÇED Olumlu kararının iptaline karar verilmiş ise de, bilirkişi raporunda aynı zamanda; ocak sahasının İnönü-Dodurga fay segmentinin güneyinde ve fay zonuna ait iki doğrultu atımlı fay arasında yer aldığı, bu nedenle ocak ve pasa için yapılacak şev tasarımlarında fay varlığının hesaplamalara dahil edilmesi gerektiği, ÇED raporunda topraklar, araziler ve özellikleri hakkında yeterli inceleme olmadığı, projenin kapladığı alan dikkate alındığında, toprakları ve tarım alanlarını korumak ve geliştirmek için kapsamlı bir çalışmanın yapılması gerektiği, ÇED raporundaki eksiklikler nedeniyle projenin "izleme planında da" eksiklerin bulunduğu, hususlarının vurgulandığı dikkate alındığında, bu yönlerden de eksik olan ÇED raporuna dayalı olarak verilen dava konusu ÇED Olumlu kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararına yukarıda belirtilen gerekçenin de eklenmesi suretiyle ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 16/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi