Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/15264
Karar No: 2021/3371
Karar Tarihi: 16.06.2021

Danıştay 10. Daire 2016/15264 Esas 2021/3371 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/15264
Karar No : 2021/3371

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1) … (…) / …
VEKİLİ : Av. …
2) … Bakanlığı / ...
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. …

DAVANIN KONUSU :
Davacının babası müteveffa …'in çok vatandaşlılığının tespiti ile nüfus kayıtlarına işlenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 52. maddesinin 1. fıkrasının "b) İlgili kişinin bizzat veya bu hakkın kullanılmasına ilişkin vekillik belgesi ile yazılı olarak talepte bulunması," hükmünü içeren (b) bendinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından, babası …'in Mardin ili, Midyat ilçesi, …Mahallesi Cilt …, Hane No:…te kayıtlı … birey sıra numaralı … TC. kimlik numaralı 01/07/1919 doğumlu, …'den olma, …'den doğma olduğu,
…n'in kardeşi ve akrabalarıyla beraber ikinci dünya savaşı zamanında vuku bulan kıtlık nedeniyle yasa dışı yollardan göç ettiği Suriye'de ayrı bir kimlikle nüfusa kaydolduğunu ve … ismini aldığını,
Davacının açtığı sicil kayıtları ile ilgili tespit davasında; … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davanın kabulüyle, Mardin ili, Midyat ilçesi, …mah./köy, cilt no:…, hane no:…, BSN:… de nüfusa kayıtlı … ile …'den olma 01/07/1919 …doğumlu …TC kimlik numaralı … ile Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı … ve …'den olma 1900 doğumlu … Ulusal nolu …'ın aynı kişiler olduğunun tespitine dair verilen kararın temyiz edilmeksizin 16/07/2014 tarihinde kesinleştiği,
Davacının babası …'in Türkiye'deki miras vb. haklarını alabilmesi, Türk hukukuna göre gerekli işlemleri takip edebilmesi için Suriye'de gerçekleşen evliliğinin, çocuklarının, ölümünün Türkiye'deki nüfus kaydına işletilmesi gerektiği, davacının babası …'in hem Suriye Arap Cumhuriyeti hem de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğundan nüfus kayıtlarında çok vatandaşlık işlemlerinin yapılmadığı için müteakip işlemlerin takibinin yapılamadığı,
Davacının idareye başvurusunun haksız ve hukuka aykırı bir şekilde reddedildiği, iptali istenen Yönetmelik hükmünün dar yorumlandığı, davacının babasının hayatını kaybetmiş olması nedeniyle çok vatandaşlık başvurusunu bizzat yapamayacağı, yönetmelikte yer alan "ilgili kişinin bizzat müracaatı"nın mirasçılarını da kapsayacağı,
Davacının babası müteveffa …'in çok vatandaşlılığının tespiti ile nüfus kayıtlarına işlenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve …sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 52. maddesinin 1. fıkrasının "b) İlgili kişinin bizzat veya bu hakkın kullanılmasına ilişkin vekillik belgesi ile yazılı olarak talepte bulunması," hükmünü içeren (b) bendinin iptali gerektiği ileri sürülmüştür.

DAVALI İDARELERİN SAVUNMALARI :
Davalı … (Mülga …) Tarafından;
Dava konusu Yönetmelik hükmünün iptal edilmesinin davacıya doğrudan hak sağlamayacağı gibi dava dışı birçok vatandaşın hak kaybına uğramasına neden olacağı, davacının bu hükmün iptalini istemekte menfaatinin olmadığı, düzenlemenin 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 44. maddesinde yer alan "Herhangi bir nedenle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişilerin, bu durumlarına ilişkin belgeleri ibraz etmeleri ve yapılacak inceleme sonucunda kayden aynı kişiler olduklarının tespiti halinde, nüfus aile kütüklerindeki kayıtlarına çok vatandaşlığa sahip olduklarına dair açıklama yapılır." hükmü ile uyumlu olduğu belirtilerek, üst hukuk normlarına aykırı olmayan düzenlemeye karşı açılan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı … Bakanlığının Tarafından;
Dava konusu olayda aynı zamanda Suriye vatandaşı olduğu iddia edilen …'in nüfus kayıtlarında bekar olduğu, Suriye kayıtlarına göre 2006 yılında öldüğü, davacının …'in ölümünden 11 yıl sonra aynı zamanda Suriye vatandaşı ve evli olduğunun öne sürüldüğü, …'in nüfus kaydının incelenmesinden babasının 1914 yılında ölmüş olmasına rağmen doğum tarihinin 1919 olduğu ve nüfus kütüklerine tescilinin usulsüz olduğu, Milli Savunma Bakanlığı Midyat Askerlik Şubesi Başkanlığının … tarih ve … sayılı yazısına istinaden …'in yoklama kaçağı olduğu ve davacının iddiasına göre Suriye vatandaşlığına izinsiz geçtiği, o tarihte yürürlükte bulunan 1312 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 9. ve 10. maddeleri uyarınca Türk vatandaşlığını kaybettiği ancak bu durumun tespiti yapılamadan Türk vatandaşlığı kaydının muhafaza edildiği, davacının iyiniyet iddiasından söz edilemeyeceği,
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 4/b maddesi uyarınca "Birden fazla devlet vatandaşlığına sahip olanlar hakkında, bunların aynı zamanda Türk vatandaşı olmaları halinde Türk hukuku" uygulanacağının öngörüldüğü, çok vatandaşlığa sahip olan kişilerin nüfus olaylarını tesciline Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 52. maddesine göre işlem yapılmasında mevzuata aykırı bir durum bulunmadığı, dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali, bu işlemin dayanağı olan Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 52. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin iptali istemi yönünden ise konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ :Dava; davacının babası müteveffa …'in çok vatandaşlığının tespiti ile nüfus kayıtlarına işlenmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile bu işleme dayanak gösterilen Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 52'nci maddesinin l’inci fıkrasının (b) bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idarelerden Başbakanlık tarafından ileri sürülen dava açmakta davacının ehliyetinin olmadığı iddiası yerinde görülmeyerek, işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 69'uncu maddesinin l'inci fıkrasında, "Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikler yüzseksen gün içerisinde Bakanlıkça hazırlanarak Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulur." hükmüne; 5901 sayılı Vatandaşlık Kanununun "Çok vatandaşlılık" başlıklı 44'üncü maddesinde, "Herhangi bir nedenle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişilerin, bu durumlarına ilişkin belgeleri ibraz etmeleri ve yapılacak inceleme sonucunda kayden aynı kişiler olduklarının tespiti halinde, nüfus aile kütüklerindeki kayıtlarına çok vatandaşlığa sahip olduklarına dair açıklama yapılır." hükmüne yer verilmiş olup; kişinin doğumundan ölümüne kadar kişisel ve medenî durumuna, uyrukluğuna ve bunlarda meydana gelebilecek değişikliklere ait doğal ve hukukî olayların belirlenip saptanması, bu amaçla düzenlenmiş kütüklere yazılması, hizmetin yürütülüşünde izlenecek yöntemlerin saptanması ve uygulamada birlik sağlanması amacıyla, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu hükümlerine dayanılarak hazırlanan Nüfus Hizmetleri Kanununun uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin "Çok vatandaşlığa sahip olan kişilerin nüfus olaylarının tescili" başlıklı 52'inci maddesinde de, Çok vatandaşlığa sahip olan kişilerin, vatandaşlığını taşıdıkları diğer devlet kimliği ile yapmış oldukları evlenme ve boşanma gibi kişisel durum değişikliklerinin aile kütüklerine tescil edilebilmesi için; tescili istenen olayın Türk hukukuna uygun olarak gerçekleşmesinin, ilgili kişinin bizzat veya bu hakkın kullanılmasına ilişkin vekillik belgesi ile yazılı olarak talepte bulunmasının, nüfus kayıtlarında çok vatandaşlığa sahip olduğuna dair açıklama bulunmasının, aynı kişi olduğunun tespit edilmesinin zorunlu olduğu, kuralına yer verilmiştir.
Bilindiği üzere, normların kendisinden daha üst konumda bulunan veya dayanağını oluşturan bir norma aykırı veyahut bunu değiştirici nitelikte bir hüküm içermemesi gerektiği, normlar hiyerarşisi olarak bilinen ilkenin doğal sonucudur.
Uyuşmazlık konusu olayda da, çok vatandaşlık başvurusu sırasında gerçek kişinin talepte bulunmasını öngören dava konusu yönetmelik maddesinin, yukarıda yer verilen hükümlere uygun olarak hazırlandığı anlaşıldığından, davacı adına tesis edilen işlemde ve dayanağı olarak gösterilen düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacı tarafından, babası müteveffa …'in çok vatandaşlılığının tespiti ile nüfus kayıtlarına işlenmesi istemiyle yapılan başvurusunun reddine ilişkin İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 52. maddesinin 1. fıkrasının "b) İlgili kişinin bizzat veya bu hakkın kullanılmasına ilişkin vekillik belgesi ile yazılı olarak talepte bulunması," hükmünü içeren (b) bendinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
12/06/2009 tarih ve 27256 sayılı Resimi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girenTürk Vatandaşlığı Kanunu'nun çok vatandaşlık başlıklı 44. maddesinde "Herhangi bir nedenle yabancı devlet vatandaşlığını kazanan kişilerin, bu durumlarına ilişkin belgeleri ibraz etmeleri ve yapılacak inceleme sonucunda kayden aynı kişiler olduklarının tespiti halinde, nüfus aile kütüklerindeki kayıtlarına çok vatandaşlığa sahip olduklarına dair açıklama yapılır." hükmü yer almaktadır.
Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik, 23/11/2006 tarih ve 26355 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Bu Yönetmeliğin 52. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde "İlgili kişinin bizzat veya bu hakkın kullanılmasına ilişkin vekillik belgesi ile yazılı olarak talepte bulunması," düzenlemesine yer verilmiştir.
Daha sonra, 09/05/2020 tarih ve 31122 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Nüfus Hizmetleri Uygulama Yönetmeliği ile "Çok vatandaşlığa sahip olan kişilerin nüfus olaylarının tescili" başlıklı 21. maddesi, 1. fıkrası, (a) bendinde getirilen düzenleme ile "a) İlgili kişinin veya vekilinin yazılı olarak talepte bulunması, ilgili kişinin ölü olması halinde ise nüfus olayının tescilinde hukuki yararı bulunduğunu belgelendiren kanuni mirasçılarının yazılı olarak talepte bulunması," şeklinde yeniden düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava Konusu Yönetmeliğin İptali İstenen 52. Maddesinin 1. Fıkrasının (b) Bendinin İncelenmesi:
Dava konusu 23/11/2006 tarih ve 26355 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 09/05/2020 tarih ve 31122 sayılı Nüfus Hizmetleri Uygulama Yönetmeliğinin yayımlanması ile yürürlükten kaldırıldığı görülmektedir.
Bu durumda, dava konusu düzenlemenin yürürlükten kaldırılmış olması karşısında, konusu kalmayan davanın bu kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.

Dava Konusu İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün … Tarih ve …Sayılı İşleminin İncelenmesi:
5901 sayılı Türk Vatandaşlık Kanunu'nun "Türk vatandaşlığını kaybettirme" başlıklı 29. maddesinde, "(1) Aşağıda belirtilen eylemlerde bulundukları resmi makamlarca tespit edilen kişilerin Türk vatandaşlığı Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile kaybettirilebilir. a) Yabancı bir devletin, Türkiye'nin menfaatlerine uymayan herhangi bir hizmetinde bulunup da bu görevi bırakmaları kendilerine yurt dışında dış temsilcilikler, yurt içinde ise mülki idare amirleri tarafından bildirilmesine rağmen, üç aydan az olmamak üzere verilecek verilecek uygun bir süre içerisinde kendi istekleri ile bu görevi bırakmayanlar. b) Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletin her türlü hizmetinde Bakanlar Kurulunun izni olmaksızın kendi istekleriyle çalışmaya devam edenler. c) İzin almaksızın yabancı bir devlet hizmetinde gönüllü olarak askerlik yapanlar."
"Vatandaşlık işlemlerinde müracaat makamı ve usul" başlıklı 37. maddesinde; "Türk vatandaşlığının kazanılması ve kaybına ilişkin başvurular yurt içinde ikamet edilen yer valiliğine, yurt dışında ise dış temsilciliklere bizzat veya bu hakkın kullanılmasına ilişkin vekaletname ile yapılır."
"Çok Vatandaşlık" başlıklı 44. maddesinde; " Herhangi bir nedenle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişilerin, bu durumlarına ilişkin belgeleri ibraz etmeleri ve yapılacak inceleme sonucunda kayden aynı kişiler olduklarının tespiti halinde, nüfus aile kütüklerindeki kayıtlarına çok vatandaşlığa sahip olduklarına dair açıklama yapılır" hükümleri yer almaktadır.
Mülga Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 52. maddesinde; "Çok vatandaşlığa sahip olan kişilerin, vatandaşlığını taşıdıkları diğer devlet kimliği ile yapmış oldukları evlenme ve boşanma gibi kişisel durum değişikliklerinin aile kütüklerine tescil edilebilmesi için; a) Tescili istenen olayın Türk hukukuna uygun olarak gerçekleşmesi, b) İlgili kişinin bizzat veya bu hakkın kullanılmasına ilişkin vekillik belgesi ile yazılı olarak talepte bulunması, c) Nüfus kayıtlarında çok vatandaşlığa sahip olduğuna dair açıklama bulunması, d) Aynı kişi olduğunun tespit edilmesi zorunludur. " düzenlemesine yer verilmiştir.
Davacı tarafından Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğüne yapılan 16/08/2016 tarihli başvuru ile ; davacının babası olan …'in hem Suriye Arap Cumhuriyeti hem de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bulunduğu, davacının babası ...'in çok vatandaşlığının tespit edilerek nüfus kayıtlarına işlenmesi talep edilmiş olup İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile dava konusu Yönetmeliğin 52. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ve 5901 sayılı Türk Vatandaşlık Kanunu'nun 37. maddesi uyarınca çok vatandaşlığın tesciline ilişkin başvuruların bizzat veya bu hakkın kullanılmasına ilişkin vekillik belgesi ile yapılması gerektiği ancak davacının babası …'in 2006 tarihinde Suriye'de vefat ettiğinin belirlendiği gerekçesiyle davacının istemi hakkında yapılacak bir işlem olmadığı ifade edilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden davacının açtığı sicil kayıtları ile ilgili tespit davasında; … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davanın kabulüyle, Mardin ili, Midyat ilçesi, …mah./köy, cilt no:…, hane no:…, BSN:… de nüfusa kayıtlı ...ile ...'den olma 01/07/1919 … doğumlu … TC kimlik numaralı … ile Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı … ve …'den olma 1900 doğumlu … Ulusal nolu …'ın aynı kişiler olduğunun tespitine dair verilen kararın temyiz edilmeksizin 16/07/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı idarelerden İçişleri Bakanlığı savunmasında davacının babası …'in Türk vatandaşlığını kaybettiği ancak bu durumun tespitinin yapılamadığı savunması yer alsa da …'in hayatını kaybetmiş olması, …'in Türk vatandaşlığından çıkarıldığına ilişkin bir kayıt bulunamaması, Suriye'de hayatını kaybeden … ile …'in aynı kişiler olduğunun tespitine ilişkin … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı idarenin belirtilen bu hususları hiç değerlendirmeden, herhangi bir tespitte bulunmadan, bizzat ilgili kişinin başvurması gerektiği belirtilerek tesis edilen davalı idare işleminin, düzenleyici işlemin dar yorumlanarak tesis edildiği, davacıyı çözümsüz bir durumda bırakan dava konusu işlemde mevcut yasal düzenlemeler de dikkate alındığında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Dava konusu Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 52. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin iptali istemi yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2.Dava konusu İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin İPTALİNE,
3. Dava kısmen iptal, kısmen karar verilmesine yer olmadığı kararı ile sonuçlandığından, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmasız işler için belirlenen … TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
5. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen otuz gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 16/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi