15. Ceza Dairesi 2019/15561 E. , 2020/3979 K.
"İçtihat Metni"
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ..."in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 158/1-i, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve 200,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/05/2012 tarihli ve 2010/102 esas, 2012/199 sayılı kararının, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 16/06/2016 tarihli ve ... karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, sanık tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule değer olmadığına ilişkin ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/04/2017 tarihli ve 2010/102 esas, 2012/199 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair mercii ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/06/2017 tarihli ve 2017/994 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 03/12/2019 gün ve 94660652-105-07-15044-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/12/2019 gün ve 2019/125522 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, ... Barosuna kayıtlı avukat olan sanığın, bürosuna gelen müşteki ..."e, oğlu ...in mahkûmiyeti ile neticelenen ancak Yargıtay temyiz incelemesinde olan ...Ağır Ceza Mahkemesinin 20/12/2005 tarihli ve 2005/116 esas, 2005/401 sayılı kararını, "Yargıtay"da bir savcıya ve aracılık etmek üzere ..."daki Yeşim isimli avukata para vermek suretiyle ben bu kararı kesin bozdururum" şeklinde beyanda bulunmak suretiyle ikna ederek, müştekiden 5.000,00 Amerikan doları ve 3.750,00 Türk lirası aldığı, bahse konu karar Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmesine rağmen parayı iade etmediğinin iddia olunduğu olay nedeniyle yapılan yargılama sonunda, sanık tarafından yukarıda belirtilen şekilde bozdurulacağı belirtilen ancak müştekilerin kendisine vekaletname verdiği 25/02/2008 tarihinden önce, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 06/12/2007 tarihli ve ... esas, 2007/9180 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen ...Asliye Ceza Mahkemesinin 20/12/2005 tarihli ve 2005/116 esas, 2005/401 sayılı kararını kapsar dosyasının getirtilip incelenmeksizin, sanığın söz konusu dosyaya ilişkin bilgileri UYAP kayıtlarından görebileceği, bu nedenle anılan kararın kesinleştiğini de bildiği, bilebilecek durumda olduğu, buna rağmen eylemleri ile haksız menfaat temin ettiği kabul edilerek cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmış ise de; sanığın savunmasında vekaletname verilmesinden sonra ...Asliye Ceza Mahkemesinin 20/12/2005 tarihli kararının kesinleştiğinin tarafınca öğrenilerek, buna göre işlem tesis edildiği ve müştekiden buna istinaden ücret alındığını beyan etmesi karşısında, bahsedilen tarihlerde UYAP sisteminden veyahut başka bir şekilde sistem üzerinden taraf olunmayan mahkeme kararlarının avukatlar tarafından bilinip bilinemeyeceği, incelenip incelenemeyeceği hususunda mahkemesince araştırma yapılmadığı gibi, mahkemesince bu durumun hüküm tarihinde kesin olarak bilinmediği cihetle, bu nedenle sanığın yargılamanın yenilenmesi talebinin kabul edilerek, belirtilen hususta araştırma yapılarak sanığın hukuki durumun tayin ve takdiri gerekirken, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzum kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Müşteki"nin şikayet dilekçesinde; oğlunun silahla yaralama suçundan dolayı mahkum olduğu dosyası ile ilgili tavsiyeler üzerine 2007 yılı Aralık ayında sanık avukat ile görüştüğünü, sanık avukatın ..."da bulunan savcı ve avukat tanıdıkları vasıtasıyla bu dosyayı bozdurabileceği ve lehe çevirebileceği vaadinde bulunduğunu ve müştekiden para aldığını, sonrasında ise işlemleri takip edip dosyayı incelemek üzere 25/02/2008 tarihli vekaletnameyi verdiklerini, o dönemde oğlunun dosyasının mahkumiyet olarak onandığını eski avukatlarından öğrendikten sonra ise müştekilerin paralarını istemesi üzerine, aralarındaki anlaşmayı yenileyerek, sanığın aynı tanıdıkları vasıtasıyla olağanüstü yasa yollarına gidebileceklerini, infaz için ise yanlış adres gösterip oğullarının cezaevine girmesini o süreçte önleyebileceğini belirttiği, ancak sunulan belgelere göre, baroya şikayet tarihi olan Temmuz ayına kadar 2 yıl 1 ay hapis cezası olarak kesinleşmiş bulunan mahkumiyet hükmü için sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine yönelik talepte bulunduğu ve itiraz üzerine aynı karara merciye itiraz ettiği, başkaca hiç bir işlemde yapmadığının anlaşıldığı, ayrıca sanığın; vekaletname alınca sorgulattığında kararın kesinleştiğini öğrendiğini ve müştekilere yakınlarının infazdan kurtulamayacağını ancak olağanüstü yasa yollarına başvurulabileceğini belirttiğine dair savunmaları nazara alındığında; müşteki ve tanık beyanları ve diğer deliller ile oluşta bir bütün olarak değerlendirildiğinde; sanığın, vekaletname öncesinde veya sonrasında öğrendiği kesinleşmiş karar ile ilgili, bahsi geçen CMK 231. madde talebi dışında hukuki hiç bir yola başvurmadığı ve müştekiden para aldığı anlaşılmakla, ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/06/2017 tarihli ve 2017/994 değişik iş sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan talebin REDDİNE, 01/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.