Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/5507
Karar No: 2021/3416
Karar Tarihi: 17.06.2021

Danıştay 10. Daire 2016/5507 Esas 2021/3416 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/5507
Karar No : 2021/3416


DAVACILAR : 1- …Belediye Başkanlığı
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
7- …
8- …
9- …
10- …
11- …

VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- … (Mülga …) / …

2- … Bakanlığı
(Mülga … Bakanlığı)

VEKİLLERİ: Hukuk Müşaviri …
3- …Valiliği
VEKİLLERİ: Av. …

DAVANIN KONUSU :
Bakanlar Kurulu'nun 12/10/2012 tarih ve 28460 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2012/3857 sayılı Ankara ili, Evren ilçesinin "uygulama alanı" olarak tespitine ilişkin kararının ve bu kararın dayanağını teşkil eden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın … tarih ve … sayılı toplulaştırma yapılmasına ilişkin kararının ve bu kararlar neticesinde Ankara Valiliği İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nce 09/05/2016 tarihinde ilan edilen ve 23/05/2016 tarihinde askıdan indirilen 2. askı harita ve listelere ilişkin işlemin iptali istenilmektedir.

DAVACILARIN İDDİALARI :
Davacılar, tarafından 3083 sayılı Kanun'un amacına aykırı olarak, kamulaştırma yapmamak için kanundan yararlanılarak söz konusu arazi üzerinden otoban geçirmek amacıyla işlem tesis edildiği, taşınmazlarının bulunduğu alanda toplulaştırma yapılmasına ihtiyaç bulunmadığı, Ankara - Pozantı (Adana) otoyoluna yer açmak için tarım arazilerine el konulmak istendiği, mülkiyet haklarının ihlal edildiği, köydeki mera arazilerinin de toplulaştırma işlemine dahil edilmesinin, mevzuata aykırı olduğu, hayvancılık yapan köy sakinlerine zarar verildiği, arazi toplulaştırma uygulamasının, zorunlu olarak yapıldığı, köy halkının isteklerine bakılmadığı, bu nedenle hukuka aykırı olan dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVALILARIN SAVUNMALARI :
Davalı … (Mülga …) ile … Bakanlığı (Mülga Gıda, … Bakanlığı) tarafından, davanın süresinde açılmadığı, dava konusu kararın konu ile ilgili Anayasa ve diğer mevzuat hükümlerinin amacına uygun olarak tesis edildiği, Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazete'de ilanı ile tespit edilen yerler, 3083 sayılı Kanun'a göre uygulama alanı olup Bakanlar Kurulu kararının da aynı zamanda kamu yararı kararı niteliğinde olduğu, Karayolları Genel Müdürlüğü ile Tarım Reformu Genel Müdürlüğü arasında yapılan protokole istinaden, otoyol projelerinin geçtiği alanlarda aynı zamanda toplulaştırma uygulaması da yapılarak tarım arazilerindeki parçalı durum giderilerek düzenli ve ideal parsel şekilleri oluşturulmasının amaçlandığı, kamulaştırma işlemi ilk etapta vatandaş lehine gözükse de, vatandaşın elindeki tarım topraklarının alınması ve çiftçinin topraksız kalması sonucunu doğuracağından mağduriyete sebebiyet vereceği, Bakanlar Kurulu kararı uyarınca yapılacak arazi toplulaştırması uygulamasının kamu yararına hizmet edeceği ve 3083 sayılı Kanun'un amacına uygun olduğu, bu nedenlerle dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.
Davalı … Valiliği tarafından, Karayolları Genel Müdürlüğü ile Tarım Reformu Genel Müdürlüğü arasında yapılan protokole istinaden, otoyol projelerinin geçtiği alanlarda aynı zamanda arazi toplulaştırması uygulaması da yapılarak tarım arazilerindeki parçalı durum giderilerek düzenli ve ideal parsel şekilleri oluşturulmasının amaçlandığı, dava konusu işlemlerin mevzuat hükümlerine uygun olduğu savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Bakanlar Kurulu'nun 12/10/2012 tarih ve 28460 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2012/3857 sayılı Ankara ili, Evren ilçesinin "uygulama alanı" olarak tespitine ilişkin kararının ve bu kararın dayanağını teşkil eden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın Karayolları Genel Müdürlüğü ile yaptığı 13/01/2011 tarihli protokol gereğince Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın … tarih ve … sayılı toplulaştırma yapılmasına ilişkin kararının ve bu kararlar neticesinde Ankara Valiliği İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nün 09/05/2016 tarihinde ilan edilen ve 23/05/2016 tarihinde askıdan indirilen 2. askı harita ve listelere ilişkin işleminin iptali istenilmektedir.
Anayasanın "Toprak mülkiyeti" başlıklı 44'üncü maddesinde, "Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır. Kanun, bu amaçla, değişik tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre toprağın genişliğini tesbit edebilir. Topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçiye toprak sağlanması, üretimin düşürülmesi, ormanların küçülmesi ve diğer toprak ve yeraltı servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz.
Bu amaçla dağıtılan topraklar bölünemez, miras hükümleri dışında başkalarına devredilemez ve ancak dağıtılan çiftçilerle mirasçıları tarafından işletilebilir. Bu şartların kaybı halinde, dağıtılan toprağın Devletçe geri alınmasına ilişkin esaslar kanunla düzenlenir.", "Kamulaştırma" başlıklı 46'ncı maddesinde ise, "Devlet ve kamu tüzelkişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir.
Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir. Ancak, tarım reformunun uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskân projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme şekli kanunla gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde, taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak ödenir.
Kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanlarının bedeli, her halde peşin ödenir.
İkinci fıkrada öngörülen taksitlendirmelerde ve herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır." hükümleri yer almaktadır.
3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu'nun "Kanunun amacı" başlıklı 1'inci maddesinde "Bu Kanunun amacı sulama alanları ile Bakanlar Kurulunca gerekli görülen alanlarda; a) Toprağın verimli şekilde işletilmesini, işletilmesinin korunmasını, birim alandan azami ekonomik verimin alınmasını, tarım üretiminin sürekli olarak artırılmasını, değerlendirilmesini ve buralarda istihdam imkanlarının artırılmasını, b) Yeterli toprağı bulunmayan ve topraksız çiftçilerin zirai aile işletmeleri kurabilmeleri için Devletin mülkiyetinde bulunan topraklarla topraklandırılmalarını, desteklenmelerini, eğitilmelerini, c) Ekonomik üretime imkan vermiyecek şekilde parçalanan tarım topraklarının gerektiğinde ve imkanlar ölçüsünde genişletilmesi suretiyle de toplulaştırılmasını, tarım arazisinin ailenin geçimini sağlamaya ve aile iş gücünü değerlendirmeye yeterli olmayacak derecede parçalanmasını ve küçülmesini önlemeyi, d) Yeni yerleşme yerleri kurmayı, mevcut yerleşme yerlerine eklemeler yapmayı, e) Zorunluluk halinde tarım arazisinin diğer amaçlara tahsisini düzenlemeyi, f) Dağıtılmayan tarım arazisinin değerlendirilme şeklini belirlemeyi, g) Bakanlar Kurulunca gerekli görülen diğer bölgelerde gayrimenkullerin Milli Güvenlik nedeniyle mülkiyet ve tasarruf şekillerinde ve yerleşim yerlerinde düzenlemeler yapmayı, sağlamaktır." hükümlerine yer verilmiş, 2/k maddesinde; uygulama alanı veya bölgesi, bu Kanunun amacına uygun olarak Bakanlar Kurulunca sınırları belirtilmiş alan olarak tanımlanmış, 3'üncü maddesinde ise, "Bu Kanunun uygulama alanı, ilgili Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile belirtilen alanlardır. Bakanlar Kurulunun bu kararı, kamulaştırma ve diğer işlemler bakımından kamu yararı kararı sayılır ve Resmi Gazete'de yayımlanır." düzenlemesine yer verilmiştir.
3083 sayılı Kanunun amacı ve ilkeleri bağlamında arazi toplulaştırma uygulamasının; çiftçiler, arazi sahipleri ve kamu yatırımları bakımından faydası bulunduğu konusunda herhangi bir duraksama bulunmamaktadır. Ancak, inceleme konusu olayda sorun, Adana- Pozantı otoyol projesi kapsamında yapılacak olan kamulaştırma işleminin, toplulaştırma projesi öncesinde yapılıp yapılmaması noktasında düğümlenmektedir.
Dosyanın incelenmesinden dava konusu işlemlerin Anayasanın 44. maddesi ile 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu, anılan Kanunun Uygulama Yönetmeliği ve bu yönetmeliğe göre çıkarılan Teknik Talimat hükümlerine uygun olarak gerçekleştirildiği, yapılan işlemlerde kamu yararının bulunduğu, otoyol projesinin ve toplulaştırma işlemlerinin birlikte yürütülmesiyle otoyol projesi nedeni ile dağınık ve modern tarıma elverişsiz hale gelen arazilerin rasyonel bir şekilde bir araya getirilmesi amacının sağlandığı, yapılan işlemlerin tarım arazisi maliklerinin menfaatlerinin korunması amacına yönelik olduğu, mülkiyet hakkına haksız bir müdahalenin söz konusu olmadığı, sonuçta yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
07/11/2012 tarih ve 28460 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 12/10/2012 tarih ve 2012/3857 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla karar ekinde yer alan alanlar, 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu'nun 3. ve 8. maddeleri uyarınca "uygulama alanı" ilan edilmiştir. Davacılar tarafından, taşınmazları ile ilgili yapılan uygulama işlemine ilişkin 2. askı harita ve listelerinin ilan edildiği 23/05/2016 tarihi esas alınmak suretiyle 19/07/2016 havale tarihli dilekçeyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın "Toprak mülkiyeti" başlıklı 44. maddesinde, "Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır. Kanun, bu amaçla, değişik tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre toprağın genişliğini tesbit edebilir. Topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçiye toprak sağlanması, üretimin düşürülmesi, ormanların küçülmesi ve diğer toprak ve yeraltı servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz.
Bu amaçla dağıtılan topraklar bölünemez, miras hükümleri dışında başkalarına devredilemez ve ancak dağıtılan çiftçilerle mirasçıları tarafından işletilebilir. Bu şartların kaybı halinde, dağıtılan toprağın Devletçe geri alınmasına ilişkin esaslar kanunla düzenlenir."hükümleri, "Kamulaştırma" başlıklı 46. maddesinde ise, "Devlet ve kamu tüzelkişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir.
Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir. Ancak, tarım reformunun uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskân projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme şekli kanunla gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde, taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak ödenir.
Kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanlarının bedeli, her halde peşin ödenir.
İkinci fıkrada öngörülen taksitlendirmelerde ve herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır." hükümleri yer almaktadır.
3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu'nun dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihlerde yürürlükte olan haliyle "Amaç" başlıklı 1. maddesinde "Bu Kanunun amacı sulama alanları ile Bakanlar Kurulunca gerekli görülen alanlarda; a) Toprağın verimli şekilde işletilmesini, işletilmesinin korunmasını, birim alandan azami ekonomik verimin alınmasını, tarım üretiminin sürekli olarak artırılmasını, değerlendirilmesini ve buralarda istihdam imkanlarının artırılmasını, b) Yeterli toprağı bulunmayan ve topraksız çiftçilerin zirai aile işletmeleri kurabilmeleri için Devletin mülkiyetinde bulunan topraklarla topraklandırılmalarını, desteklenmelerini, eğitilmelerini, c) Ekonomik üretime imkan vermiyecek şekilde parçalanan tarım topraklarının gerektiğinde ve imkanlar ölçüsünde genişletilmesi suretiyle de toplulaştırılmasını, tarım arazisinin ailenin geçimini sağlamaya ve aile iş gücünü değerlendirmeye yeterli olmayacak derecede parçalanmasını ve küçülmesini önlemeyi, d) Yeni yerleşme yerleri kurmayı, mevcut yerleşme yerlerine eklemeler yapmayı, e) Zorunluluk halinde tarım arazisinin diğer amaçlara tahsisini düzenlemeyi, f) Dağıtılmayan tarım arazisinin değerlendirilme şeklini belirlemeyi, g) Bakanlar Kurulunca gerekli görülen diğer bölgelerde gayrimenkullerin Milli Güvenlik nedeniyle mülkiyet ve tasarruf şekillerinde ve yerleşim yerlerinde düzenlemeler yapmayı, sağlamaktır." hükümlerine yer verilmiş, 2. maddesinin 1. fıkrasının (k) bendinde uygulama alanı veya bölgesi, bu Kanunun amacına uygun olarak Bakanlar Kurulunca sınırları belirtilmiş alan olarak tanımlanmış, 3. maddesinde ise, "Bu Kanunun uygulama alanı, ilgili Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile belirtilen alanlardır. Bakanlar Kurulunun bu kararı, kamulaştırma ve diğer işlemler bakımından kamu yararı kararı sayılır ve Resmi Gazete'de yayımlanır." düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
USUL YÖNÜNDEN:
Davalı idarelerin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.

ESAS YÖNÜNDEN:
Dosyanın incelenmesinden, davalı idarelerce; Karayolları Genel Müdürlüğü ile Tarım Reformu Genel Müdürlüğü arasında yapılan protokol doğrultusunda otoyol projesinin bulunduğu alanlara ilişkin toplulaştırma çalışmalarına öncelik verildiği, toplulaştırma ve otoyol projelerinin birlikte yürütülmesi suretiyle, otoyol projeleri nedeniyle tarım arazilerinin parçalanmasının önlenmesi, dağınık ve modern tarıma elverişsiz hale gelen arazilerin toplulaştırma projeleri ile proje kapsamında değerlendirilerek kullanıma kazandırılması, otoyol güzergahında kalan tarım arazilerinin karşılığında arazi sahiplerine arazi verilerek çiftçinin topraktan kopmamasının ve kamulaştırma maliyetlerinin azaltılmasının amaçlandığı, arazilerden kesinti yapılarak otoyol için arazi elde edilmediğinin belirtildiği görülmektedir.
Buna göre; Karayolları Genel Müdürlüğü ile Tarım Reformu Genel Müdürlüğü arasında yapılan protokol doğrultusunda otoyol projelerinin geçtiği alanlarda yapılacak toplulaştırma projelerine öncelik verilerek toplulaştırma ve otoyol projelerinin birlikte yürütülmesi sonucunda, uyuşmazlığa konu alanların uygulama alanı olarak belirlenmesi ile tarım arazilerinin otoyol projesi nedeniyle parçalanması ve kullanılamaz hale gelmesi önlenerek, otoyol alanında kalan arazilerin karşılığında çiftçiye arazi verilmesi suretiyle, çiftçinin tarımsal faaliyetine devam etmesi, toprağın verimli şekilde işletilmesi ve işletilmesinin korunması sağlanacağından, dava konusu Bakanlar Kurulu kararı ile 3083 sayılı Kanun'un 3. ve 8. maddeleri uyarınca uyuşmazlığa konu alanların uygulama alanı olarak belirlenmesinde Anayasaya ve anılan Kanun'un 1. maddesinin (a) ve (e) bendinde öngörülen amaçlara ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Diğer yandan, dava konusu edilen Bakanlık işleminin, Bakanlar Kurulu kararıyla uygulama yapılacak yerlerin belirlenmesi amacına yönelik olarak tesis edilen hazırlık işlemi niteliğinde bir idari işlem olduğu görülmekle bu işlemde mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Ayrıca, arazi toplulaştırması uygulaması içinde, mevzuat hükümleri uyarınca toplulaştırma yapılan alanda bulunan taşınmazlara ilişkin olarak en az üç adet parselasyon planı ve mülkiyet listesi hazırlanarak ilan edildiği, bu planlara karşı taşınmaz malikleri tarafından yapılan itiraz başvurularının değerlendirildiği ve son olarak tescile esas parselasyon planı ilan edilerek bu plan uyarınca yeni tahsis edilen taşınmazların tapuya tescili ile işlemlerin son bulduğu dikkate alındığında, dava konusu edilen 2. askı parselasyon planı ve mülkiyet listelerinin, idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir idari işlem olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, davaya konu işlemlerin Kanuna dayalı olarak, meşru ve kamu yararı amacıyla tesis edildiği sonucuna varıldığından, yukarıda açıklanan gerekçelerle dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davanın REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacılara iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen otuz (30) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 17/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi