
Esas No: 2020/5607
Karar No: 2021/3442
Karar Tarihi: 17.06.2021
Danıştay 10. Daire 2020/5607 Esas 2021/3442 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/5607
Karar No : 2021/3442
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNAN
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : …
VEKİLLERİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : …'e velayeten kendi adlarına
asaleten … ve …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmının davalı idare ve idare yanında müdahil tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılardan …'in doğum sancılarının artması üzerine başvurduğu Muş Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde uygulanan normal doğum esnasında bebek …'in omuz takılmasına bağlı oksijensiz kalma neticesinde ağır özürlü olmasına sebebiyet verildiğinden bahisle, olay nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık … için tedavi giderleri kapsamında 50,00 TL ve sürekli iş göremezlik zararı nedeniyle 9.950,00 TL (miktar arttırımı ile 1.294.715,62 TL) maddi ve davacıların her biri için ayrı ayrı 70.000,00'er TL olmak üzere toplam 210.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda idarenin hizmet kusuru bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla bilirkişiliğine başvurulan Adli Tıp Kurumu ... İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 06/11/2015 tarihli raporda, asfiktik doğan bebekte doğumdan sonra hipotermi tedavisinin uygulanması gerekirken mevcut tıbbi evrakta hitopermi uygulaması yapıldığına dair kayıt bulunmadığından hipotermi tedavisi uygulamayan ilgili çocuk sağlığı ve hastalıkları hekiminin uygulamasının tıp kurallarına uygun olmadığı yönünde görüş bildirildiği anlaşıldığından, olayda idarenin hizmet kusuru bulunduğunun açık olduğu, yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucu düzenlenen raporlarda davacılardan bebek …'in sürekli iş göremezlik oranının %100 tespit edildiği ve bu nedenle uğradığı maddi zararın 1.294.715,62 TL olarak hesaplandığı, öte yandan davacıların tedavi masrafları karşılığı talep ettikleri 50 TL maddi tazminat istemini belgeyle delillendiremedikleri; buna göre, davanın kısmen kabulü ile 1.294.715,62 TL maddi tazminat ve her bir davacı için 40.000,00 TL olmak üzere toplam 120.000,00 TL manevi tazminatın davalı idarece davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat istemleri ile dava dilekçesinde yer almayıp miktar artırım dilekçesinde yer verilen yasal faiz istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; çocuk hastalıkları uzmanı …'in davalı idare yanında davaya müdahale isteminin kabulüne, istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDELERİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Adli Tıp Kurumu raporunda olayın komplikasyon olarak nitelendirilmesi nedeniyle olayda idarenin hizmet kusuru bulunmadığından davayı kısmen kabul eden mahkeme kararını onayan Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir. Müdahil tarafından, Usul yönünden, Adli Tıp Kurumu raporunda kendisine kusur atfedilmesine rağmen davaya fer’i müdahil olarak katılması yönünde usülüne uygun bir tebligat yapılmayarak savunma hakkının kısıtlandığı, istinaf aşamasında davanın ihbar edilmesi üzerine davaya katıldığı, fakat beyanda bulunmak için süre verilmediği; esas yönünden ise hastaya hipotermi uygulanmış olsaydı ve hipotermi tedavisi başarılı olsaydı dahi zararlı sonucun engellenemeyebileceği, bu nedenle tarafına kusur atfedilemeyeceği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, temyiz istemlerinin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY_TETKİK_HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ_ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeyerek ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca müdahilin duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden; davacılardan …'in 21/07/2012 tarihinde doğum sancılarının artması üzerine Muş Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne başvurduğu, 22/07/2012 tarihinde ebeler tarafından yaptırılan normal doğum sırasında bebeğin baş doğumunu takiben omuzlarının çıkmaması üzerine nöbetçi doktorlar nezaretinde 23/07/2012 tarihinde doğumun gerçekleştirildiği, bebeğin 4.900 gr ağırlığında dünyaya geldiği, uzun süren ve zor gerçekleşen doğumun ardından kalp atımı ve solunumu olmayan bebeğe ilk müdahalenin nöbetçi anestezi ve çocuk doktoru tarafından yapıldığı, müdahale sonrası kalp atımı sağlanan bebeğin ilk muayene ve tedavisinin ardından yeni doğan yoğun bakım ünitesine yatırıldığı, genel durumu kötü olan bebeğe beyin soğutma tedavisinin uygulanmak istendiği, ancak doğumun üzerinden 24 saat geçmiş olması nedeniyle bu tedavi için geç kalındığı, 23/07/2012 tarihinde bebek ve annenin taburcu edildiği, davacılar tarafından olayda idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle davalı idareye yapılan başvurunun zımnen reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda idarenin hizmet kusuru bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla İdare Mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu Adli Tıp Kurumu ... İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 06/11/2015 tarihli raporda, mevcut bulgulara göre kişiye normal doğum yaptırılmasının doğru bir yaklaşım olduğu, küçükte saptanan sinir zedelenmesinin normal doğum eylemi sırasında tüm özenin gösterildiği durumlarda dahi bebeğin vajinal yoldan çıkartılması sırasındaki manevralara bağlı olarak görülebildiği ve öngörülemeyen ve önlenemeyen bir komplikasyon olarak nitelendirildiği, bununla birlikte asfiktik doğan bebekte doğumdan sonra hipotermi tedavisinin uygulanması gerektiğinin tıbben bilindiği, mevcut tıbbi evrakta hitopermi uygulaması yapıldığına dair kayıt bulunmadığından hipotermi tedavisi uygulamayan ilgili çocuk sağlığı ve hastalıkları hekiminin uygulamasının tıp kurallarına uygun olmadığı yönünde görüş bildirildiği görülmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun'da hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı; ancak, davanın ihbarının Danıştay, mahkeme veya hâkim tarafından re'sen yapılacağı kurala bağlanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesinin birinci fıkrasında, davanın taraflarının, müdahillerin ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu; 61. maddesinin birinci fıkrasında, taraflardan birinin, davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebileceği; 66. maddesinde ise üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer'î müdahil olarak davada yer alabileceği hükümleri yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyada bulunan ve mahkemelerce hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporunda, sağlık hizmetini sunan idare ajanlarından olay tarihinde görevli çocuk hekimi …'e, hipotermi tedavisi uygulamamasının tıp kurallarına uygun olmadığı gerekçesiyle kusur izafe edilmesine karşın, idare tarafından adı geçene dava bildirilmediği gibi Mahkemeden de talep edilmediği, ayrıca İdare Mahkemesi tarafından da re'sen davanın ihbar edilmediği, Bölge İdare Mahkemesi aşamasında davanın adı geçene ihbar edildiği, ancak müdahale isteminin kabulüne karar verildikten sonra itiraz ve savunmalarını sunması için süre verilmediği görülmektedir.
Buna göre, raporda sorumluluğu belirlenen hekime davalı idare tarafından rücu edebileceği dikkate alındığında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun yukarıda aktarılan hükümleri uyarınca davanın ihbarı için gerekli koşulların uyuşmazlık bakımından oluştuğu sonucuna varıldığından, Mahkemece, dava sonucundan menfaati etkilenebilecek olan hekime davanın re'sen ihbar edilmesi ve adil yargılanma hakkının bir unsuru olan hukuki dinlenilme hakkının ve dolayısıyla savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması gerekmektedir.
Bu itibarla, belirtilen usul hükümleri gözetilmeksizin davanın esası hakkında karar veren … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idare ile müdahilin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin ... İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yönündeki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan yürütmenin durdurulması harcının istemi hâlinde müdahile iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 17/06/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
