Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/1424
Karar No: 2021/1253
Karar Tarihi: 21.06.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/1424 Esas 2021/1253 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1424
Karar No : 2021/1253

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 10/02/2020 tarih ve E:2016/9904, K:2020/638 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Üniversitelerin tıp veya diş hekimliği fakültelerinin bulunduğu il merkezlerinin dışında açılmış olan ve sağlık hizmeti sunumu da yapılan uygulama ve araştırma merkezlerinin en geç bir yıl içinde kapatılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Yükseköğretim Kurulu Yürütme Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 10/02/2020 tarih ve E:2016/9904, K:2020/638 sayılı kararıyla;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2, 10, 130 ve 131. maddeleri ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 2, 3, 6 ve 7. maddeleri ve dava konusu işlemin dayanağı olduğu belirtilen ve işlem tarihinde yürürlükte olan 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun Ek 9. maddesi hükümleri belirtilerek;
Davalı idarenin savunmasında, … tarih ve … sayılı karar ile … tarih ve … sayılı Yükseköğretim Kurulu Yürütme Kurulu kararının işlemin dayanağı olduğunun belirtildiği;
Anılan … sayılı kararın iptali istemiyle açılan davada; her ne kadar daha sonra dava dilekçesinin iptaline karar verilmiş ise de; Dairelerinin 08/03/2016 tarih ve E:2015/14484 sayılı kararıyla yürütmenin durdurulmasına karar verildiği;
Davalı idare tarafından savunmasında yükseköğretim kurumlarının bulunduğu il dışında eğitim faaliyetinde bulunulmadığı, davacının il dışındaki uygulama-araştırma merkezlerinden sadece ikisinin bulunduğu ilde yüksekokul bulunduğu belirtildiğinden, yükseköğretim kurumlarının il dışında uygulama-araştırma merkezi açıp açamayacağı ile bu merkezlerin eğitim amaçlı merkezler olup olmadığının ortaya konulması gerektiği;
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca; uygulama ve araştırma merkezlerinin, yükseköğretim kurumlarında eğitim ve öğretimin desteklenmesi amacıyla açılan eğitim-öğretim, uygulama ve araştırmaların yapıldığı yükseköğretim kurumu oldukları,
Anayasa Mahkemesinin 15/07/2002 tarih ve E:2001/380, K:2002/69 sayılı kararında vakıf yükseköğretim kurumlarının da il dışında yükseköğretim kurumu açabileceğinin belirtildiği ve 2547 sayılı Kanun'da da bu durumu yasaklayan kurallar bulunmadığı;
-Danıştay Onuncu Dairesinin 9/11/2010 tarih ve E:2007/8052, K:2010/8944 sayılı kararıyla; 25/05/2007 tarih ve 26532 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği'nin 2. maddesinin 2.2. fıkrasının (a) bendinde yer alan "tıp fakültelerinin bulunduğu ilin dışında yer alan uygulama ve araştırma merkezleri (üniversite hastaneleri)" ibaresi ile aynı fıkranın (c) bendinde yer alan "bulunduğu ilde" ibaresinin;
-Danıştay Onuncu Dairesinin 13/2/2012 tarih ve E:2008/9058, K:2012/499 sayılı kararıyla; 29/09/2008 tarih ve 27012 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği'nin 2. maddesinin 2.2. fıkrasının (a) bendinde yer alan "tıp fakültelerinin bulunduğu ilin dışında yer alan uygulama ve araştırma merkezleri (üniversite hastaneleri)" ibaresi ile aynı fıkranın (c) bendinde yer alan "bulunduğu ilde" ibaresinin;
-Danıştay Onbeşinci Dairesinin 24/3/2015 tarih ve E:2013/2713, K:2015/1720 sayılı kararıyla; 25/03/2010 tarih ve 27352 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği'nin ''EK-10/A Sağlık Kurum ve Kuruluşlarının Ayaktan Tedavilerde Sınıflandırılması Listesi''nin ''U2'' Kodu'nun ''Tıp fakültelerinin bulunduğu ilin dışında yer alan uygulama ve araştırma merkezleri ile enstitüleri'' kısmının;
-Dairelerinin 28/01/2015 tarih ve E:2010/1964, K:2015/203 sayılı kararıyla; 2010 Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı İlkbahar Dönemi Kılavuzu'nun Tablo-2 kısmında yer alan Başkent Üniversitesine ilişkin kontenjanların belirtildiği bölüm ile "Özel Koşul ve Açıklamalar" başlıklı bölümünün 1. maddesinde yer alan "Bu araştırma görevlileri, Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesinde ve bu Fakültenin bulunduğu Ankara'daki Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde öğrenimlerine devam edeceklerdir." ibaresinin;
iptaline karar verildiği ve bu kararların Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından onanarak kesinleştiği;
Söz konusu yargı kararlarında, üniversiteler tarafından farklı illerde uygulama ve araştırma merkezleri kurulabileceği, bu uygulama ve araştırma merkezlerinin merkezden farklı hukuk kurallarına tabi tutulamayacağı ve bu merkezlerin eğitim faaliyetlerinin yapılması amacıyla açıldığının açıkça ifade edildiği;
Ayrıca, davalı idare tarafından, dava konusu kararda vakıf üniversitesi veya devlet üniversitesi ayırımı yapılmadığı belirtilmiş ise de, dava konusu kararın Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının … tarih ve … sayılı yazısı ile "tüm vakıf yükseköğretim kurumlarına" duyurulması nedeniyle, dava konusu kararın özellikle vakıf yükseköğretim kurumlarına ilişkin olduğunun anlaşıldığı;
Diğer taraftan, davalı idarenin savunmasında hukuken geçerli kabul edilebilir, somut bir bilgi veya bilimsel veri ortaya konulmaksızın; yükseköğretim kurumları tarafından açılan uygulama-araştırma merkezlerinde eğitim-öğretim faaliyetinde bulunulmadığı, bu merkezlerin sadece sağlık hizmeti sunumu yapılan ticari birimleri olduğu ve vakıf yükseköğretim kurumlarının kazanç amacıyla hareket edemeyeceği belirtilmiş ise de, davalı idare tarafından, gerekli denetimler yapılarak amacı dışında ve mevzuata aykırı olarak faaliyette bulunduğu tespit edilen bu merkezler hakkında gerekli yaptırımların uygulanabileceği;
Bu durumda; eğitim ve öğretimin desteklenmesi ve sürdürülmesi amacını taşıdığına ve bu amaçla açılma izni verildiğine kuşku bulunmayan ve davacı tarafından da eğitimde görevli akademik personel rotasyon, hizmet çizelgesi sunulmak suretiyle eğitim yapıldığı belgelenen uygulama ve araştırma merkezlerinin faaliyette bulunmaları için sahip olması gereken eğitim faaliyetine ilişkin standart ve kriterlerin belirlenmesi, bu kriterleri sağlayanların kazanılmış haklarının kabulü ile faaliyetlerinin devamına izin verilmesi, belirlenen kriterlere ve standartlara aykırılıklar olması halinde denetiminin yapılarak, gerekli yaptırımların uygulanması gerekirken, bu merkezlerdeki eğitim faaliyetinin varlığı ya da eksikliğine dair hiçbir somut ve bilimsel veriye dayanmaksızın, bu merkezlerde eğitim-öğretim faaliyetinde bulunulmadığı ön kabulü ile tüm uygulama-araştırma merkezlerinin kapatılmasına ilişkin dava konusu kararda hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, 2547 sayılı Kanun kapsamında kurulan uygulama ve araştırma merkezlerinin, tıp fakültesi öğrencilerinin, tıp öğrenimi ve uygulamasını öğrenmelerini amaçladığı, bu merkezler dışında tıp eğitimini öğrenmelerinin mümkün olmadığı, davacı tarafından da merkezi dışındaki illerde tıp eğitimi verilmediği, bu haliyle il dışında açılan merkezlerin kamusal amaçla açılması planlanırken ticari faaliyete ilişkin olduğu, dava konusu kararın, önceki Yürütme Kurulu kararları ve 3359 sayılı Kanun'da yapılan son değişiklikler ile birlikte değerlendirildiğinde hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Davacı, tıp ve diş hekimliği fakülteleri Ankara'da bulunan, Ankara dışında birden fazla ilde uygulama ve araştırma merkezi bulunan bir vakıf üniversitesidir.
… tarih ve … sayılı Yükseköğretim Kurulu Yürütme Kurulu (Yürütme Kurulu) kararı ile; davacının da aralarında bulunduğu iki vakıf üniversitesinin talebi değerlendirilerek, tıp eğitimi-öğretimi, uygulama ve araştırma faaliyetlerinin tamamının ya da bir kısmının icra edilebilmesi amacıyla semt poliklinikleri ve ek hizmet binalarının açmalarında sakınca bulunmadığı, bununla birlikte tıp eğitiminin hiçbir şekilde icra edilmediği sağlık birimlerinin açılmasının uygun olmadığına karar verilmiştir.
Sağlık Bakanlığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ve bazı valiliklerden gelen görüş talepleri kapsamında, vakıf yükseköğretim kurumlarına bağlı uygulama ve araştırma merkezleri ile semt polikliniklerinin faaliyetlerini yeniden değerlendiren Yürütme Kurulu, 04/11/2015 tarih ve 45 sayılı kararı ile; tıp ve diş hekimliği fakültelerinin uygulama ve araştırma merkezleri adı altında faaliyet gösteren hastanelerinde mevcut olmayan klinik eğitiminin aynı il sınırları içinde olmak ve Yükseköğretim Kurulundan izin almak kaydıyla ek hizmet binalarında öğretim üyelerinin nezaretinde hizmet verebileceği, ancak semt polikliniklerinin lisans ve uzmanlık öğrencilerinin eğitimine yönelik olmaması ve yalnızca sağlık hizmeti sunumuna yönelik faaliyetlerde bulunması nedeniyle yukarıda belirtilen 08/01/2014 tarihli kararın kaldırılmasına ve semt polikliniklerinin faaliyetlerine son verilmesine karar verilmiştir.
Anılan karar hakkından Danıştay Sekizinci Dairesinin 08/03/2016 tarih ve E:2015/14484 sayılı dosyasında yürütmeyi durdurma isteminin kabulüne karar verilmesi üzerine; yargı kararının gereğini yerine getirmek amacıyla … tarih ve … sayılı Yürütme Kurulu kararıyla söz konusu karar kaldırılmıştır.
Aynı tarihte, Yürütme Kurulu tarafından, üniversitelerin tıp veya diş hekimliği fakültelerinin bulunduğu il veya ilçe merkezinde bu programların eğitim-öğretim ve uygulamaları için Yükseköğretim Kurulu kararı ile açılmış ve sağlık hizmeti sunumu da yapılan uygulama ve araştırma merkezleri dışında kalan sağlık tesislerinin sağlık hizmetinin sunumu açısından ilgili mevzuat çerçevesinde Sağlık Bakanlığının planlamasına tabi olması nedeniyle bu konuda bir değerlendirme yapılmasına gerek olmadığına, Yükseköğretim Kurulu kararı ile üniversitelerin tıp veya diş hekimliği fakültelerinin bulunduğu il merkezlerinin dışında açılan ve sağlık hizmeti sunumu da yapılan araştırma ve uygulama merkezlerinin en geç bir yıl içinde kapatılmasına ve sağlık hizmeti sunumu açısından ilgili mevzuat kapsamında Sağlık Bakanlığı tarafından değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Yükseköğretim kurumları" başlıklı 130. maddesinde;
"Çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile; ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından kanunla kurulur.
Kanunda gösterilen usul ve esaslara göre, kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar tarafından, Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabilir.
Kanun, üniversitelerin ülke sathına dengeli bir biçimde yayılmasını gözetir.
...
Üniversiteler ve bunlara bağlı birimler, Devletin gözetimi ve denetimi altında olup, güvenlik hizmetleri Devletçe sağlanır.
...
Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları, mali ve idari konuları dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabidir." hükmüne yer verilmiştir.
Anayasa'nın "Yükseköğretim üst kuruluşları" başlıklı 131. maddesinde ise; yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek, yükseköğretim kurumlarındaki eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulacağı hüküm altına alınmıştır.
Bütün yükseköğretim kurumlarını kapsayan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 3. maddesinin (j) bendinde uygulama ve araştırma merkezi; yükseköğretim kurumlarında eğitim öğretimin desteklenmesi amacıyla çeşitli alanların uygulama ihtiyacı ve bazı meslek dallarının hazırlık ve destek faaliyetleri için eğitim-öğretim, uygulama ve araştırmaların sürdürüldüğü bir yükseköğretim kurumu olarak tanımlanmıştır.
Anılan Kanun'un 6. maddesinde 'Yükseköğretim Kurulu' düzenlenmiş, 7. maddesinin (d) bendinde, Devlet kalkınma planlarının ilke ve hedefleri doğrultusunda ve yükseköğretim planlaması çerçevesi içinde; yükseköğretim kurumları içinde bölüm, anabilim ve anasanat dalları ile uygulama ve araştırma merkezi açılması, birleştirilmesi veya kapatılması; konservatuvar, meslek yüksekokulu veya destek, hazırlık okul veya birimleri kurulması ile ilgili olarak doğrudan veya üniversitelerden gelecek öneriler üzerine karar vermek, Kurulun görevleri arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Öncelikle, temyize konu kararda da atıf yapılan, 26/06/2001 tarih ve 4689 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile Yükseköğretim Personel Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 3. maddesiyle değiştirilen 04/11/1981 tarih ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun Ek 18. maddesinin 2. fıkrasının ikinci cümlesi ile aynı maddede önceden bulunan "Vakıf üniversiteleri, merkezleri dışındaki illerde yükseköğretim kurumları kurabilirler" kuralının yer almamasının Anayasa'ya aykırı olduğu ileri sürülerek açılan iptal davasında; Anayasa Mahkemesinin 28/12/2002 tarih ve 24977 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 15/07/2002 tarih ve E:2001/380, K:2002/69 sayılı kararıyla;
"Anayasa'nın 130. maddesinde vakıf üniversiteleri ile devlet üniversiteleri arasında temel olarak bir fark gözetilmemiş, yalnızca, vakıf üniversiteleri malî ve idarî yönden kendilerine özgü bir sistem içinde bulunmaları ve kurucularının farklılığı nedeniyle değişik kurallara bağlı tutulmuşlardır. Bunun sonucu olarak, yasada engelleyici bir hüküm bulunmadıkça devlet üniversiteleriyle vakıf üniversitelerinin merkezleri dışında yüksek öğretim kurumları açmaları olanağı bulunmaktadır. Bu bağlamda, vakıf üniversitelerinin merkezleri dışındaki illerde yükseköğretim kurumları açabilmelerine izin veren önceki düzenlemeye dava konusu kuralda yer verilmemesi bu konuda bir yasaklama getirildiği biçiminde yorumlanamaz. Tersine bir uygulama, idari ve malî konular dışında aynı kurallara bağlı tutulan devlet üniversiteleriyle vakıf üniversiteleri arasında Anayasa'nın öngörmediği bir eşitsizliğe yol açacağından, kabul edilemez."
gerekçesine yer verilmek suretiyle vakıf üniversitelerinin bulundukları merkez dışında uygulama ve araştırma merkezi açmalarına ilgili kanunda bir yasaklama hükmü yoksa herhangi bir engel bulunmadığı belirtilerek, bu merkezlerin açılma imkanına Kanun'da yer verilmemesinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve anılan Kanun'un iptali isteminin reddine karar verilmiştir.
2547 sayılı Kanun'da yer alan uygulama ve araştırma merkezi tanımına ve anılan Kanun'a bir bütün olarak bakıldığında; bu merkezlerin, yükseköğretim kurumunun bulunduğu merkez dışında açılamayacağına ilişkin bir yasak bulunmadığı da görülmektedir.
Bu durumda, yükseköğretim kurumlarından olan vakıf üniversiteleri tarafından bulundukları merkez dışında araştırma ve uygulama merkezi açılmasına bir engel bulunmamaktadır.
Ancak anılan Kanun'un 3. maddesinin (j) bendinde de vurgulandığı üzere, bu merkezlerin, yükseköğretim kurumlarında eğitim öğretimin desteklenmesi amacıyla çeşitli alanların uygulama ihtiyacı ve bazı meslek dallarının hazırlık ve destek faaliyetleri için açılması ve bu amaçla eğitim-öğretim, uygulama ve araştırmaların sürdürülmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, 2547 sayılı Kanun'un 7. maddesinde, uygulama ve araştırma merkezlerinin açılması ve kapatılması konusunda açıkça yetkili kılınan Yükseköğretim Kurulu tarafından yukarıda da belirtildiği üzere muhtelif tarihli Yürütme Kurulu kararlarında, tıp veya diş hekimliği lisans ve uzmanlık öğrencilerinin eğitimine yönelik olmayan ve sadece sağlık hizmeti sunumu amacıyla faaliyet gösteren uygulama ve araştırma merkezlerinin kapatılması yönünde kararlar alındığı, dava konusu karar ile de tıp ve diş hekimliği fakültelerinin bulunduğu il merkezleri dışında bulunan ve sağlık hizmeti sunan merkezlerin kapatılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda aktarılan süreç ve mevzuat birlikte değerlendirildiğinde; bir birimin, 2547 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (j) bendinde tanımlanan ve kanunen korunan anlamda uygulama ve araştırma merkezi olarak kabul edilebilmesi için, bu yerde fiilen eğitim-öğretim faaliyetinde bulunulması, bu faaliyetin desteklenmesi ve uygulama ihtiyacının giderilmesi amacıyla bu merkezlerin açılarak uygulama ve araştırmaların devam ettirilmesi gerektiği; somut uyuşmazlığa konu olduğu haliyle tıp veya diş hekimliği fakültelerinin bulunduğu illerde bu yükseköğretim kurumlarında öğrenim gören öğrencilerin uygulamaya yönelik ihtiyacının karşılanması amacıyla uygulama ve araştırma merkezlerinin açılabileceği sonucuna varılmaktadır.
Aksi halde, bir vakıf üniversitesi tarafından, eğitim-öğretim faaliyetinde bulunulmaksızın 2547 sayılı Kanun'da verilen imkandan yararlanılarak 'uygulama ve araştırma merkezi' adıyla fiilen yalnızca sağlık hizmeti sunan kuruluşlar açılması, anılan Kanun'da öngörülen uygulama ve araştırma merkezlerinin 'eğitim-öğretimi destekleme amacı'na aykırı olacağı gibi Anayasa'nın 130. maddesinde yer alan vakıf üniversitelerinin kazanç amacına yönelik olmama şartına da aykırılık oluşturacaktır.
Bu durumda, eğitim-öğretim faaliyetinde bulunmak amacıyla ve kazanç sağlama amacı olmamak kaydıyla kurulan vakıf üniversitelerinin, mevcut eğitimin desteklenmesi amacıyla uygulama ve araştırma merkezi açmaları mümkün olmakla birlikte eğitim-öğretim faaliyeti bulunmayan ve yalnızca sağlık hizmeti veren uygulama ve araştırma merkezlerinin kapatılmasına ilişkin dava konusu kararda hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Ayrıca, bir vakıf üniversitesinin tıp veya diş hekimliği fakültesinde lisans veya uzmanlık düzeyinde öğrenim gören ve ilgili mevzuatı kapsamında uygulama/staj yapması gereken öğrencilerin, fakültenin bulunduğu il dışındaki farklı bir ilde bulunan uygulama ve araştırma merkezinde bu uygulamayı sürdürmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu haliyle, dava konusu kararda, kamu yararı ve hizmet gereklerine de aykırılık görülmemiştir.
Diğer yandan, temyize konu Daire kararında bazı Danıştay dairelerinin kararlarına atıfta bulunularak üniversiteler tarafından farklı illerde kurulan uygulama ve araştırma merkezlerinin, merkezden farklı hukuk kurallarına tabi tutulamayacağı belirtilmiş ise de söz konusu dosyalarda, uyuşmazlık konularının, dava konusu işlem ile doğrudan bağlantısının bulunmadığı ve genel itibarıyla sosyal güvenlik mevzuatı açısından inceleme yapıldığı görüldüğünden, anılan kararlardaki gerekçelerin de dava konusu işlemi hukuka aykırı hale getirmeyeceği tabiidir.
Bu itibarla, dava konusu Yürütme Kurulu kararının iptali yolundaki Daire kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 10/02/2020 tarih ve E:2016/9904, K:2020/638 sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. Kesin olarak, 21/06/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.


KARŞI OY

X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun olduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi