
Esas No: 2020/1504
Karar No: 2021/1262
Karar Tarihi: 21.06.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/1504 Esas 2021/1262 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1504
Karar No : 2021/1262
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Odası
VEKİLİ : Av. ...
UETS Kodu: ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Bakanlığı
UETS Kodu: ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 12/11/2019 tarih ve E:2013/244, K:2019/3537 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 27/10/2011 tarih ve 28097 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi, 10. fıkrasının (b) bendi ile 13. fıkrasının (a) bendinin; 11. maddesinin 1., 2. ve 6. fıkralarının ve 12. maddesinin 1. fıkrasının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 12/11/2019 tarih ve E:2013/244, K:2019/3537 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usûle ilişkin itirazlarının geçerli görülmediği,
Esas Yönünden;
5627 sayılı Kanun'un "Yetkilendirmeler" başlıklı 5. maddesinin 2. fıkrasında yer verilen "Yetki belgesinin verilmesine, yetkilendirilecek kurumlarda ve şirketlerde aranacak niteliklere, yetki belgesi ve enerji yöneticisi sertifikasına ilişkin hususlar ile bu madde kapsamındaki yetkilendirmelere, faaliyetlere ve görevlere ilişkin usûl ve esaslar Bakanlık tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir" kuralı ile davalı idareye yönetmelik ile düzenleme yapma yetkisinin verildiği; davalı idarenin bu yetkiyi Kanunla kendisine tanınan alan ve sınırlar içerisinde kullanarak düzenleme yapabileceğinin açık olduğu,
Uyuşmazlığın, davalı idare tarafından yürürlüğe konulan Yönetmeliğin uyuşmazlığa konu hükümlerinin idareye Kanunla verilen düzenleme yapma yetkisi içinde olup olmadığı noktasında toplandığı,
Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin incelenmesi:
Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde "Yetki belgesi alınabilmesi için, Ek-5’te tanımlanan alt sektörler arasından en az birisinin uzmanı olunduğunun beyan edilmesi zorunludur. Şirketin uzmanı olduğu alt sektör veya sektörler yetki belgesinde B sınıfı olarak belirtilir." kuralına yer verildiği,
5627 sayılı Kanun uygulamasında yetki belgesinin, düzenlenen yetkilendirme anlaşmaları çerçevesinde, üniversitelere ve meslek odalarına eğitim, yetkilendirme ve izleme faaliyetlerini yürütmek üzere Kurul onayı ile Genel Müdürlük tarafından, şirketlere ise eğitim, etüt, danışmanlık ve uygulama faaliyetlerini yürütmek üzere Genel Müdürlük, meslek odaları veya üniversiteler tarafından verilen belgeyi ifade etmek için kullanıldığı,
Yetki belgesinin verilmesine, yetkilendirilecek kurumlarda ve şirketlerde aranacak niteliklere, yetki belgesi ve enerji yöneticisi sertifikasına ilişkin hususların Bakanlık tarafından yürürlüğe konulan dava konusu yönetmelikle belirlendiği; bu kapsamda Bakanlık tarafından çıkarılan dava konusu Yönetmelik'te yetki belgelerinin A sınıfı ve B sınıfı olarak kategorilere ayrıldığı, yetki belgesi almak için alt sektörler arasından en az birinin uzmanı olunduğunun beyan edilmesinin zorunlu tutulduğu,
Anılan düzenlemenin EVD(Enerji Verimliliği Danışma Şirketleri)'lerin ihtisaslaşma suretiyle yetki belgelerinin sınıflandırılmasına olanak verdiği, bu sayede EVD'lerin eğitim ve sertifika çalışmalarını etkinleştirmesine olanak tanıyacağı ve hizmetin kalitesini artıracağı gözönüne alındığında dava konusu kuralda hukuka aykırılık görülmediği,
Yönetmeliğin 6. maddesinin 10. fıkrasının (b) bendinin incelenmesi:
Yönetmeliğin 6. maddesinin 10. fıkrasının (b) bendinde "Sanayi sektörü için, yetki belgesi sınıfı yükseltilmek istenen alt sektörde tek bir sözleşmeye dayalı olarak yirmibeşmilyon Türk Lirasının, toplam olarak ise ikiyüzellimilyon Türk Lirasının üzerinde verimlilik artırıcı proje uygulaması yapıldığına dair iş bitirme belgesine sahip olmak; tek sözleşmeye dayalı yapılan işe ilişkin projenin en az bir bileşeninin üretim ile doğrudan ilgili proses veya proses ekipmanlarının iyileştirilmesine yönelik olması" kuralına yer verildiği,
Davacı tarafından anılan düzenlemenin yetki belgesi yükseltmek için Yönetmelikle belirlenen proje tutarlarının (25 milyon, toplamda ise 250 milyon TL) çok yüksek olduğu, bu tutarda projelerin sadece büyük şirketler tarafından gerçekleştirilebileceği iddia edilmişse de, anılan proje tutarlarının belirlenmesinin idarenin takdir yetkisi içinde değerlendirilmesi gerektiği, düzenlemenin mevcut ya da yeni şirketlerin enerji verimliliği danışmanlık faaliyetini yürütmesine tümüyle engel teşkil etmediği, dava konusu edilen kuralla, B sınıfı yetki belgesinin A sınıfı yetki belgesine yükseltilmesi için aranan kriterin tespit edildiği hususlarının anlaşıldığı,
Bu itibarla, iptali talep edilen kuralın 5627 sayılı Kanun'un amacına aykırı bir yönü bulunmadığı ve düzenlemenin Kanunla davalı idareye verilen yetkinin kapsamında kaldığı görüldüğünden dava konusu kuralda hukuka aykırılık tespit edilmediği,
Yönetmeliğin 6. maddesinin 13. fıkrasının (a) bendinin incelenmesi:
Yönetmeliğin 6. maddesinin 13. fıkrasının (a) bendinde; "Etüt, proje ve danışmanlık hizmetleri kapsamında yapılan ölçümlerde, akredite olmuş ulusal veya uluslararası kuruluşlar tarafından kalibrasyonu yapılmış ve etiketlenmiş cihazların kullanılması zorunludur. Etüt, proje ve danışmanlık hizmetlerinde kullanılan cihazların listesi ve cihazların kalibrasyon durumları ile ilgili güncel belgeler etüt raporlarının ve projelerin ayrılmaz bir parçası ve ekidir." kuralının yer aldığı,
Davacı tarafından yapılan ölçümlerde akredite olmuş ulusal ve uluslararası kuruluşlar tarafından kalibrasyonu yapılmış ve etiketlenmiş cihazların kullanılmasının şirketler bakımından çok ciddi ekonomik bir yük oluşturacağı ve anılan cihazların maliyetlerinin yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle karşılanamayacağı iddia edilmiş ise de, anılan düzenlemenin EVD'lerin çalışmalarının ve sunulan hizmetin kalitesini artıracağı gözönüne alındığında dava konusu kuralda hukuka aykırılık görülmediği,
Yönetmeliğin 11. maddesinin 1., 2. ve 6. fıkralarının incelenmesi:
Anılan kurallar ile, enerji yöneticisi eğitimlerine herhangi bir sınırlanma yapılmaksızın, örneğin makine mühendisliği gibi, mühendislik alanında veya teknik eğitim fakültelerinin makine, elektrik veya elektrik-elektronik bölümlerinde en az lisans düzeyinde eğitim almış kişilerin kabul edileceği; teorik eğitimlerin internet üzerinden verilebileceği; Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli Savunma Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı bünyesinde görevlendirilecek enerji yöneticilerinin sertifikalandırılması için, bu kurum ve kuruluşlarca bu Yönetmelik hükümlerine uygun olarak Genel Müdürlük işbirliği ile düzenlenen uygulamalı enerji yöneticisi eğitimlerine katılan ve Genel Müdürlük işbirliği ile bu kurum veya kuruluşlarca yapılan sınavda başarılı olan, en az lisans eğitimi almış kişilere Genel Müdürlük tarafından enerji yöneticisi sertifikası verileceği; bu kurslara, öncelikle mühendislik alanında eğitim almış olanların, bunun mümkün olmaması halinde teknik eğitim fakültelerinin makine, elektrik veya elektrik-elektronik bölümlerinde eğitim almış olanların, bunun da mümkün olmaması halinde diğer alanlarda lisans eğitimi almış olanların kabul edileceği; bu kapsamda enerji yöneticisi sertifikası alanlardan, mühendislik veya teknik eğitim fakültelerine eşdeğer düzeyde lisans eğitimi almış olanların kamu görevlerinin sona ermesi halinde, Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli Savunma Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı dışında da, enerji yöneticisi olarak görev yapabileceği hususlarının düzenlendiği,
5627 sayılı Kanun uygulamasında enerji yöneticisi ve sertifikasının 5627 sayılı Kanun kapsamına giren endüstriyel işletmelerde ve binalarda enerji yönetimi ile ilgili faaliyetleri yerine getirmekle sorumlu ve enerji yöneticisi sertifikasına sahip kişi ile Genel Müdürlük, yetkilendirilmiş kurumlar veya enerji verimliliği danışmanlık şirketleri tarafından enerji yöneticileri için düzenlenen belgeyi ifade ettiği,
Davacı tarafından, enerji yöneticisi eğitimlerine katılmak için makine mühendisi ya da elektrik elektronik mühendisi olma zorunluluğunun getirilmesinin gerektiği ileri sürülse de, hangi mühendislerin enerji yöneticisi eğitimine katılabileceğine ilişkin 5627 sayılı Kanun'da herhangi bir sınırlama yapılmadığı ve bu hususta düzenleme yetkisinin davalı idarede olduğunun görüldüğü; davalı idare tarafından ise, enerji yöneticisi eğitimlerine katılabilmek için mühendislik alanında en az lisans düzeyinde eğitim almış kişiler açısından herhangi bir mühendislik dalı ile sınırlandırma yapılmadığı; bu kapsamda endüstriyel işletmeler bakımından hangi mühendislik dalının enerji yöneticiliği için uzmanlık gerektirdiğinin ilgili işletmenin değerlendirmesi ve tercihine göre değişebileceği,
Öte yandan enerji yöneticiliği teorik eğitimlerinin internetten uzaktan eğitim sistemiyle yapılması ile Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli Savunma Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı bünyesinde görevlendirilecek enerji yöneticilerinin sertifikalandırılması için genel düzenlemelerden farklı usûl ve esaslar belirlenmesinin 5627 sayılı Kanun'un 7. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin 4 numaralı alt bendi uyarınca hukuka aykırı olmadığı,
Yönetmeliğin 12. maddesinin 1. fıkrasının incelenmesi:
Yönetmeliğin "Etüt-proje eğitimleri" başlıklı 12. maddesinin 1. fıkrasında, etüt-proje eğitimlerine mühendislik alanında en az lisans düzeyinde eğitim almış kişilerin kabul edileceği hususunun kurala bağlandığı,
Davacı tarafından eğitimlere katılan mühendislerin mühendis odalarına kaydolma zorunluğunun getirilmesi gerektiği ileri sürülse de, anılan eğitimlere katılacak mühendislerin, zorunlu üyelik esasına tabi bir iş yapma yükümlülüğü altında olmadıkları, meslek odasına kayıt zorunluluğunun mühendislik faaliyetinin icra edilmesi aşamasıyla ilgili olduğu dikkate alındığında eğitimlere katılacak mühendislerin meslek odalarına kaydolma zorunluluklarının olmadığı görüldüğünden, dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı,
Gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasında şirketler için A ve B sınıfı şeklinde ikili kategori oluşturulduğu, oysa bu iki sınıfın yetkilerine ilişkin dava konusu Yönetmelik'te herhangi bir tanımlama yapılmadığı, bu hususun eksik düzenleme teşkil ettiği, temyize konu Daire kararında şirketlerin sınıflandırılması ile ilgili bu iddianın karşılanmadığı; şirketlerin sınıflarının yükseltilmesi için dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin 10. fıkrası ile getirilen koşulun yalnızca yabancı şirketler tarafından sağlanabileceği, idarenin takdir yetkisinin sınırını teşkil eden kamu yararı ve bilimsel gerçeklikle anılan düzenlemenin bağdaşmadığı, hakim durumun kötüye kullanılmasını yasaklayan 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 6. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendine aykırı olduğu; aynı şekilde, şirketlerin yapacakları ölçümlerde akredite olmuş ulusal ve uluslararası kuruluşlarca kalibrasyonu yapılmış cihazların kullanılmasını hükme bağlayan dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin 13. fıkrasının (a) bendinin de rekabet kurallarına aykırı olacak şekilde yalnızca belli başlı şirketlerin sektörde var olmasına sebebiyet vereceği, bu nedenle anılan düzenlemenin rekabetin korunması ilkesi ile çeliştiği; dava konusu Yönetmeliğin 11. maddesinin 1. fıkrası uyarınca tüm mühendislik alanlarında veya teknik eğitim fakültelerinin makine, elektrik veya elektrik-elektronik bölümlerinde en az lisans düzeyinde eğitim almış kişilerin enerji yöneticisi olabileceği, elektrik, elektronik ve makine mühendisliği dışındaki mühendislik alanlarında ve teknik eğitim fakültelerinde eğitim alan lisans mezunlarına bu imkanın tanınmasının 5627 sayılı Kanun karşısında olanaklı olmadığı; enerji yöneticiliği eğitimlerine ilişkin teorik eğitimlerin uzaktan yapılmasına cevaz veren dava konusu Yönetmeliğin 11. maddesinin 2. fıkrasının 5627 sayılı Kanun'un "Eğitim ve bilinçlendirme" başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin 1 numaralı alt bendi ile çeliştiği; belli kurumlar yönünden tüm lisans mezunlarına enerji yöneticisi olma imkanı veren dava konusu Yönetmeliğin 11. maddesinin 6. fıkrasının hukuken kabul edilemez olduğu; etüt proje eğitimlerine katılacak olan mühendisler için odaya kayıt şartı aramayan dava konusu Yönetmeliğin 12. maddesinin 1. fıkrasının 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun mühendislik faaliyetlerinin icra edilebilmesi için odaya kayıt şartını arayan 33. maddesinin amir hükmüne aykırı olduğu belirtilerek, Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 12/11/2019 tarih ve E:2013/244, K:2019/3537 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 21/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
