9. Hukuk Dairesi 2013/5895 E. , 2013/14335 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18 ve devamı maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabülüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacı işçinin muvazaalı olduğu kesinleşen uygulama ile taşeron işçisi olarak çalıştırıldığını, iş sözleşmesinin askı döneminden sonra işe alınmayacağının bildirilmesi sureti ile davalı tarafından feshedildiğini, feshin geçerli nedene dayanmadığını belirterek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, husumet itirazında bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının muvazaalı olarak taşeron işçisi olarak davalı tarafından çalıştırıldığı, davacının davalı işveren işçisi olduğu ve iş sözleşmesinin davalı tarafından geçerli neden olmadan feshedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler.
Mevsimlik veya ara verilen bir işte, fesih bildiriminin çalışırken yapılması halinde bir sorun yoktur. Ancak iş sözleşmesi askı da iken karşımıza bazı sorunlar çıkmaktadır. Kural olarak mevsim başında veya aralıklı çalışmada işin başlayacağı tarih belli ise işçi işe davet edilmediği takdirde, itirazın işin başladığı tarihten itibaren bir aylık süre içinde yapılması gerekir. İşçi tarafından işe başlama tarihinin bilinmediği durumda, işçinin davet edilmediğini öğrendiği tarihten itibaren veya işçinin işe başlatılması istemini içeren isteminin yerine getirilmemesi halinde, getirilmeme tarihinden itibaren bir aylık dava açma süresinin kabul edilmesi gerekir.
Dosya içeriğine ve kayıtlara göre davacı işçi davalıya ait işyerlerinde genellikle yılın başında işe alınmış ve yılın sonuna doğru ise iş sözleşmesi askıya alınarak çalışmıştır. Kısaca davacı yılın başlarında işe başladıktan sonra yılın ortasında bir askıya alma sözkonusu olmamıştır. Somut uyuşmazlıkta davacı yılın başı olan Ocak ayında işe alındıktan sonra iş sözleşmesi askı dönemi olmayan Nisan ayında sona erdirilmiştir. Davacı vekili 06.06.2011 tarihli dilekçe ile davalıya başvurarak davacının iş sözleşmesi askıda olan davacının işe başlatılmasını talep etmiş, davalı ise 22.06.2013 tarihinde işçisi olmadığı için istemi kabul etmemiştir.
Yukarda açıklandığı üzere, davacının iş sözleşmesi askı dönemi olmadığı için 22.04.2011 tarihinde çalışırken eylemli olarak feshedilmiştir. Bu tarihte daha önceki uygulama nedeni ile bir askıya almadan sözedilemez. Davacı vekilinin daha sonra işe başlatılması için işverene başvurması ve davalının işe başlatmaması fesih işlemi olarak nitelendirilemez. Dava 06.07.2011 tarihinde eylemli feshe göre bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığından, davanın bu gerekçe ile reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olmuştur.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
F) Hüküm: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davanın REDDİNE,
3.Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320. -TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kesin olarak 13.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.