Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2848
Karar No: 2012/5681

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/2848 Esas 2012/5681 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı üçüncü kişi, hacze konu gümüş alyansların kendisine ait olduğunu ve borçlunun davacı ile olan adi ortaklığını sona erdirdiğini belirterek, istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkeme, davacının borçlu ile olan adi ortaklığı devam ederken takibe konu edilen borç nedeniyle haciz işlemi uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu, açılan davanın ise kabul edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar vermiştir. Kararda, Borçlar Kanunu’nun 534. maddesi gereği adi ortaklıkta, bir ortağın alacaklıları haklarını, sadece ortağın tasfiyedeki payı üzerinde kullanabileceklerini ve adi ortaklığı sona erdiren nedenlerin BK’nun 535. maddesinde belirtilmiş olduğu ifade edilmiştir.
17. Hukuk Dairesi         2012/2848 E.  ,  2012/5681 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı (üçüncü kişi) vekili, Edirne 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/9762 sayılı Takip dosyasında yapılan 03.05.2011 günlü hacze konu gümüş alyansların davacıya ait faturalı eşyalar olduğunu, borçlunun davacı ile olan adi ortaklığını 27.12.2010’da sona erdirdiğini, haciz adresi ve mahcuzlarla ilgisinin bulunmadığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı (alacaklılar) vekili, dava konusu haciz adresinde borçlunun da faaliyetini sürdürdüğüne dair vergi levhasının bulunduğunu, ödeme emrinin de burada tebliğ edildiğini, icra takibine konu ilam ile borçlunun haciz adresinden tahliyesine karar verildiğini, ancak kararın gereğinin yerine getirildiğine dair tahliye tutanağının bulunmadığını, istihkak iddiasının kötü niyetil olarak ileri sürüldüğünü belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde yapıldığı, icra takibine dayanak ilama ilişkin davanın yargılaması aşamasında davacı ve borçlunun ortak olduğu ve haciz adresinde birlikte faaliyette bulundukları, buradan tahliyelerine yönelik kararın infazı aşamasında iş yerinin üçüncü kişiye bırakılmasının örtülü iş yeri devri niteliğinde kabul edildiği, devir gerçek kabul edilse bile İİK’nun 44. maddesindeki gereklerin yerine getirildiğinin iddia ve ispat edilememesi karşısında BK’nun 179. maddesi uyarınca devralanın da işletmenin borçlarından sorumlu olacağı“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
    Dosya içerisine toplanan delillere göre, üçüncü kişi ve borçlu arasında BK’nun 520. maddesi kapsamında 16.06.2009’dan itibaren devam eden bir adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu, takibe konu borcun ise 30.07.2010 tarihli ilama bağlı alacak olduğu, borcun adi ortaklık ilişkisinin devam ettiği dönemde takibe konu edildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki icra takibine dayanak ilamda üçüncü kişiye karşı açılan davanın reddine, borçlu yönünden ise kabulüne, takibe konu edilen vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin borçluya yükletilmesine karar verilmiştir. Bu nedenle borcun adi ortaklığa ait bir borç olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Öte yandan Borçlar Kanunu’nun 534. maddesi gereğince adi ortaklıkta, bir ortağın alacaklıları haklarını, sadece ortağın tasfiyedeki payı üzerinde kullanabileceklerdir.
    Öte yandan borçlu takip ve borç tarihlerinden sonra ortaklığa ait iş yerinden ayrılmış görünüyorsa da fiili bu durum adi ortaklığı sona erdiren bir sebep olarak düşünülemez. Adi ortaklığı genel olarak sona erdiren nedenler BK’nun 535. maddesinde, tasfiyenin ne şekilde yapılıp tamamlanacağı ise anılan Kanun’un 538. vd. maddelerinde belirtilmiştir. Haciz tarihi itibarı ile ortaklık ilişkisini sonlanarak tasfiyenin tamamlandığı iddia ve ispat edilememiştir.
    Somut olayda takip borçlusunun şahsi borcu nedeni ile diğer ortağın ya da adi ortaklığın mal varlığının haczedilmesi anılan yasa hükmüne aykırılık teşkil etmektedir.
    Davanın kabulü yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 4.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi