Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/8537
Karar No: 2021/3441
Karar Tarihi: 22.06.2021

Danıştay 4. Daire 2016/8537 Esas 2021/3441 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/8537
Karar No : 2021/3441


TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, kıyı bankacılığı (off-shore) sisteminde yatırımda bulunarak elde ettiği faiz geliri için gelir vergisi beyannamesinin vermediğinden bahisle takdir komisyonu kararına istinaden re'sen tarh edilen 2012 yılı vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının adli yargıda açtığı davada, alacağını zamanında tahsil edememesi neticesinde uğramış olduğu zarardan … A.Ş.'nin (…, … Bank) sorumlu olduğunun hüküm altına alındığı ve bu zararın bilirkişi incelemesi neticesinde 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un "Temerrüt Faizi" başlıklı 2. maddesi dayanak alınarak hesaplanmış olduğu, bu durumda, söz konusu faiz, alacağın zamanında ödenmemesi nedeniyle uğranılan zarar karşılığı ödenen temerrüt faizi niteliğinde olduğundan, elde edilen faizin Gelir Vergisi Kanunu'nun 75. maddesi uyarınca menkul sermaye iradı olarak nitelendirilip hesaplanan matrah farkı üzerinden vergi ziyaı cezalı olarak yapılan gelir vergisi tarhiyatında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 134. maddesinde vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu; 3. maddesinin B fıkrasında da, vergilendirmede vergiyi doğuran olayın ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu; vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği; ancak, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı; iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutat olmayan bir durumun iddia olunması halinde, ispat külfetinin bunu iddia edene ait bulunduğu hükme bağlanmıştır.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 75. maddesinde menkul sermaye iradi, sahibinin ticari zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde edilen kar payı, faiz, kira ve benzeri iratlar olarak tanımlanmış ve kaynağı ne olursa olsun bentler halinde sayılan iratların menkul sermaye iradi olduğu belirtilmiştir.6. bentte, her nevi alacak faizleri (Adi, imtiyazlı, rehinli, senetli alacaklarla carî hesap alacaklarından doğan faizler ve kamu tüzelkişilerince borçlanılan ve senede bağlanmış olan meblağlar için ödenen faizler dahil.), 7. bentte, mevduat faizlerinin menkul sermaye iradi olduğu ve bankalara, bankerlere, tasarruf sandıklarına, tevdiat kabul eden diğer müesseselere yatırılan vadeli, vadesiz paralara ödenen faizler, bunlar dışında kalan kişi ve kuruluşlardan devamlı olarak para toplama işi ile uğraşanların her ne şekil ve ad altında olursa olsun toplanan paralara sağladıkları gelirler ve menfaatler ile bankalar ve 2499 sayılı sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan aracı kurumlar arasındaki borsa para piyasasında değerlendirilen paralara ödenen faizlerin de mevduat faizi sayılacağı, 85. maddesinde de, mükellefler, ikinci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için bu kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verecekleri, bu kanuna göre beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanmasının zorunlu olduğu hükmünü içermektedir.
Anılan bu düzenlemelere göre off shore bankaların kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunmakla beraber mevduat toplama işi yaptıklarından, bu faaliyetleri nedeniyle 7. bentte belirtilen ''banka'' kapsamında değerlendirilmeleri ve bu kurumlardan elde edilen faiz gelirlerinin tutarı ne olursa olsun TL cinsinden elde edilmesi durumunda beyan edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75. maddesine göre faizin menkul sermaye iradı sayılabilmesi için, nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermayeden elde edilmesi, ortada borç alacak ilişkisinin bulunması gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının T.M.S.F.'na devredilen … A.Ş. Eskişehir Şubesinde bulunan hesaba yatırdığı parasının off-shore bankasına aktarıldığı, anılan bankanın T.M.S.F.'na devredilmesi, sonrasında bu bankanın … Bank A.Ş. tarafından devralınması ve son olarak … Bank A.Ş.'nin … Bank A.Ş. tarafından satın alınması süreçlerinden sonra davacı tarafından … Bank Eskişehir şubesinde bulunan mevduatının tahsili istemiyle … Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıldığı, açılan tazminat davasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan bilirkişi raporunda … ve … adına devir öncesi … A.Ş. Eskişehir şubesi nezdinde 29/11/1999 tarihinde 55.000,00TL mevduatının bulunduğu, davacıların isim ve imzasını taşıyan antetli hesap açma talimatı ile 55.000TL nin … off-shore Ltd'e %75 net faizle 03/01/2000 tarihine kadar vadelendirilmek üzere havale edilmesinin istendiği ve havale yapıldığı hususlarının belirtildiği, anılan mahkemece verilen … gün ve E:…, K:… sayılı karar ile 55.000,00-TL'nin … ve … yönünden davanın kabul edildiği, anılan miktara 29/11/1999 tarihinden itibaren en yüksek banka vadesiz mevduat hesabı faizinin uygulanmasına karar verildiği, bu kararın ... Hukuk Dairesi'nin E:…, K:… sayılı kararı ile hükümdeki "en yüksek banka vadesiz mevduat hesabı faizi" ibaresinin çıkarılarak yerine "avans faizi" ibareleri eklenerek düzeltilerek onandığı, anılan karar üzerine yapılan icra takibi akabinde davacıya anapara ve faiz ödendiği, ödenen bu faiz nedeniyle davacı tarafından gelir vergisi beyannamesinin verilmediğinin tespiti üzerine, takdir komisyonunca anapara olarak kabul edilen tutarın toplam takip miktarı ile faizinden düşülmesiyle bulunan 1.447.469,36 TLnin asıl alacağa işletilmiş faiz olarak hesaplanmış olduğu dikkate alınarak davacının … ile müşterek elde ettiği (1.447.469,36 x %19,16=) 277.335,13TL faiz gelirinden %50 pay olarak şahsına isabet eden 138.667,57TL tutarın davacı tarafından önceden beyan edilen gelir vergisi matrahına eklenmesiyle bulunan 150.322,56TL nin matrah olarak takdir edildiği, takdir edilen söz konusu matrah üzerinden davacı adına 2012 takvim yılına ilişkin olarak bir kat vergi ziyaı cezalı olarak gelir vergisi tarhiyatı yapıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, davacıya … Asliye Ticaret Mahkemesi'nin … gün ve E:…, K:… sayılı kararı uyarınca 07/12/2012 tarihinde … Bank A.Ş. tarafından (off-shore) kıyı bankacılığı ile ilgili olarak ödenen faizin davacının … A.Ş. hesabına 29/11/1999 tarihinde yatırılan anaparanın karşılığı olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacıya ödenen faizin nakdi sermayeden (… A.Ş. hesabına yatırılan paralardan) elde edilmesi nedeniyle davacıya ödenen faizin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75. maddesi kapsamında menkul sermaye iradı olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, davacı adına 2012 takvim yılına ilişkin bir kat vergi ziyaı cezalı olarak gelir vergisi tarhiyatında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 22/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi