Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/20995
Karar No: 2021/3467
Karar Tarihi: 22.06.2021

Danıştay 4. Daire 2016/20995 Esas 2021/3467 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/20995
Karar No : 2021/3467


TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Holding Anonim Şirketi
2- … Bakanlığı
… Başkanlığı

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek aleyhlerine olan hüküm fıkralarının taraflarca bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, 6111 sayılı Kanun kapsamında ödediği 934.431,57 TL gecikme zammının iadesi istemiyle … tarihli ve … sayılı dilekçe ile Beyoğlu Vergi Dairesine yaptığı başvurunun cevap verilmemek suretiyle zımnen reddine dair işlemin iptali ile ödenen tutarın tahsil tarihinden iade tarihine kadar yasal faizi ile iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; dava dosyasının incelenmesinden; … Anonim Şirketi'ne, 27/10/2000 tarihinde BDDK tarafından el konularak TMSF'ye devredildiği ve şirketlerin yönetimlerine ait yetkilerin kısıtlandığı, TMSF tarafından şirket ödemelerinin gerçekleştirilmesi amacıyla davacı şirkete denetçi atandığı, TMSF tarafından 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'na göre alınan … tarih, … sayılı karar ile davacı şirkete el konulduğu, şirketin yönetimine mevcut yöneticilerin yerine atama yapıldığı, sonrasında 02/07/2013 tarihinde yapılan genel kurul toplantısı sonucunda davacı şirketin yönetiminin, TMSF tarafından kabul edilen yönetime iade edildiği, davacı şirketin 2001-2010 yıllarına ilişkin olarak 6111 sayılı Kanun'dan yararlanmak amacıyla yaptığı başvuru üzerine vergi borçları için Beyoğlu Vergi Dairesine 993.709,72 TL asıl alacak, TEFE/ÜFE tutarı 934.431,57 TL olmak üzere 1.928.141,29 TL ödeme yapıldığı, şirketin 30/03/2007 tarihinden 02/07/2013 tarihine kadar TMSF tarafından yönetildiği, dolayısıyla şirket açısından bir mücbir sebep halinin oluştuğundan hareketle ödenen 934.431,57 TL gecikme zammının iadesi istemiyle … tarih, … sayılı dilekçe ile Beyoğlu Vergi Dairesine başvuru yapıldığı, bu başvurusunun davalı idarece cevap verilmemek suretiyle zımnen reddi üzerine de … Vergi Mahkemesi nezdinde E:… sayılı karar ile dava açıldığı, açılan dava sonucunda … tarih, K:… sayılı ile verilen "mercine tevdi kararı" sonrasında, davalı Gelir İdaresi Başkanlığının 19/12/2014 tarihli yazısı ile davacının isteminin reddedildiği, red işleminin Beyoğlu Vergi Dairesince davacıya bildirilmesi üzerine ret işleminin iptali ve fazladan hesaplanan gecikme zamlarının tahsil tarihinden iade edilecek tarihe kadar hesaplanacak faiziyle birlikte iadesi istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı, anlaşılmakla olayda, davacı şirketin 30/03/2007 tarihinden 02/07/2013 tarihine kadar Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yönetildiği, 213 sayılı Kanun'un 13. maddesinde örnekleme ile sayılan ve bu hallere benzeyen olayların da mücbir sebep olarak kabul edileceğinin kurala bağlandığı, şirketin iradesi dışında ve önceden öngörülemez bir biçimde 30/03/2007 tarihinde TMSF'ye devredildiği ve kendi iradesi olmaksızın 02/07/2013 tarihine kadar böyle yönetildiği sabit olduğundan, davacı şirket açısından bu olayın bir mücbir sebep olduğu sonucuna varılarak bu tarihler arasında tahakkuk eden vergiler için gecikme zammı hesaplanmaması gerektiği dolayısıyla, 6111 sayılı Kanun kapsamında hesaplanan ve tahsil edilen gecikme zammında ve bu gecikme zammının iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemin bu kısmında hukuka uyarlık, 30/03/2007 tarihinden önce tahakkuk eden vergiler için aynı Kanun kapsamında hesaplanan ve tahsil edilen gecikme zammında ve bu gecikme zammının iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, ayrıca davacının yasal faiz isteminin kabulü ile verginin tahsil tarihinden başlayarak idarece ödemenin yapılacağı tarihe kadar 3095 sayılı Kanun hükmü uyarınca hesaplanacak faizin de davacı şirkete ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, TMSF tarafından şirketlerine 2000 yılında el konulduğu, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ortakların ve şirketlerinin malvarlıklarına 2001 yılında ihtiyati tedbir konulduğu, vergi borçlarının TMSF tarafından 6111 sayılı Kanun'un 2. maddesinden yararlanılarak ödendiği, ihale ile satılan malvarlıklarından Bankacılık Kanunu'nun 136. maddesi gereğince öncelikle 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre ödenmesi gereken amme alacaklarının tahsili gerekirken TMSF tarafından bu hükme aykırı davranıldığı, 30/03/2007 tarihinden 02/07/2013 tarihine kadar mücbir sebep halinin söz konusu olduğu, bu vergiler için 213 sayılı Kanun'un 13 ve 15. maddeleri uyarınca gecikme zammının hesaplanmaması gerektiği mücbir sebep ve acz halinde bütün borçların durduğu ve bu durumun 2000 yılında başladığı, Mahkemece TMSF ye yazı yazılarak hangi tarihten itibaren hangi işlemlerin yapılmasının yasaklanıp hangisinin yapılacağının tasarruf yetkisi sınırlarının sorulmasının istenilmişken bunun yapılmadığı, yani olayda mücbir sebebin başlangıç tarihinin tam olarak netleştirilemediği, sadece TMSF’ nin … Grup’un 2000 yılından bu yana borca batık olduğu vergi borçlarını ödemesinin mümkün bulunmadığı yazısının esas alındığı AATUHK 75. maddede acz halinin tanımlandığı yapılan takip sonucunda borçlunun haczi kabil malvarlığı bulunmamasını veya bulunan malvarlığının borcunu karşılamadığı durum olduğu olarak ifade edildiği, 30/03/2007-01/07/2013 arasında işlemleri yapan ve şirketi yönetenin devlet olduğu eksik inceleme ile varsayımlara dayalı ve hukuka aykırı olarak davanın kısmen reddine karar verildiği belirtilerek redde dair karar kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı İdare tarafından, usul yönünden uyuşmazlığın düzeltme şikayet başvurusuna konu olabilecek vergi hataları kapsamına girmediği ifade edilmiş, ayrıca Davacı şirketin, TMSF'ye devredildiği tarihten sonra amme alacaklarının vadesinde ödenmemesi nedeniyle gecikme zammı hesaplanmasının mücbir sebep kapsamında değerlendirilemeyeceği, buna göre şirketi temsile yetkili kişilerin talebi doğrultusunda 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan amme alacakları için ilgili mevzuat uyarınca enflasyon farkı hesaplanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı şirkete TMSF tarafından el konulduğu 31/02/2007 tarihinden sonra tahakkuk eden ve yapılandırılmaya konu edilen alacak aslının 96.515,12 TL olduğu, dolayısıyla 6111 sayılı Kanun kapsamında ödenen TEFE/ÜFE tutarının çok cüz'i bir kısmının şirkete TMSF tarafından el konulduğu tarihten sonraki dönemlere ilişkin olduğu, İdarece yapılan işlemler hukuka uygun olduğundan davanın tümüyle reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülerek davanın kısmen kabulüne dair hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI : İdarece yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, davanın reddine ilişkin karar kısmının bozulmasına ilişkin olan davacı temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi