13. Hukuk Dairesi 2015/23515 E. , 2018/216 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı ile arasında avukatlık ücret sözleşmesi imzalandığını, davalıya vekaleten ... 1. İş Mahkemesi"nin 2012/565 E. sayılı dava dosyası ile ödenmeyen işçi alacaklarının tahsili için dava açtığını, davalının davada karşı taraf ile anlaşarak davasından feragat ettiğini, ancak davalının avukatlık ücret sözleşmesinde de yer alan % 20 olan avukatlık ücretini ödemediğini, ödenmeyen vekalet ücreti alacağının tahsili için davalı aleyhine ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2012/9302 E. Sayılı takip dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, % 40"dan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalının ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2012/9302 E. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile; takibin 1.200,00 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK.nun 294.maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK.nun 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HMK.nun 298/2 maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.
Somut olayda mahkemece hüküm kurulurken kısa kararda "davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; davacının davasının maktu ücret yönü ile kabulü ile; 1.200,00-TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” denilmiş, gerekçeli kararın hüküm kısmında ise kısa karardan farklı olarak "Davacının davasının kısmen kabulüne; davalının ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2012/9302 E. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile; takibin 1.200.-tl asıl alacak üzerinden aynen devamına, davacının icra inkar tazminat talebinin reddine," denilmiş olmakla kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki oluşmuş olup, bu ise az yukarıda açıklandığı üzere usul ve yasaya aykırıdır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma şekil ve sebebine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.