Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/23186
Karar No: 2018/203
Karar Tarihi: 17.01.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/23186 Esas 2018/203 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/23186 E.  ,  2018/203 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı avukatlar, davalının ...Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/391 E sayılı katkı payı davası ile bu dava ile birleştirilen ...Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/164 E sayılı katkı payı davasında vekilliğini üstlendiklerini, davalının ilk davanın davacısı, birleşen davanın ise davalısı olduğunu, bu davalarda tarafların 12.12.2011 tarihinde sulh olduklarını, sulh anlaşmasına göre asıl dava nedeniyle davalıya taşınmaz devredilip 38.000,00 TL ödendiğini, birleşen dosyaya ilişkin olarak da 2 adet taşınmazın davalı tarafından protokolün karşı tarafına devredildiğini, davalının vekalet ücretini ödemekten imtina ettiğini, davanın belirsiz alacak davası olduğunu, taşınmazların dava tarihindeki değerlerinin keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirleneceğini ileri sürerek; 10.000,0 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı; davacılardan ... ile anlaşarak kendisine vekalet verdiğini, diğer avukatla bir münasebeti olmadığını, davacı ..."a kısım kısım 5.000,00 TL ödeme yaptığını, kendisine belge verilmediğini, sulh sözleşmesinde avukatın da imzası bulunduğunu, imzalanan protokol ile zarar ettiğini, Avukatlık Kanunu"nun 165. maddesi gereğince tarifeye göre hesaplanacak ücretin yarısından hasmın sorumlu olması gerektiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 6.600,00TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacıların temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacılar, davalıya vekaleten takip ettikleri dosyalar nedeniyle vekalet ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, eldeki davayı açmışlardır. Davacı avukatların davalı adına açılan ve davalıya yönelik olarak açılan katkı payı alacağı davalarını takip ettikleri, davalının karşı taraf ile sulh protokolü imzalaması üzerine davaların sonuçlandığı, davacı vekiller ile davalı arasında yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunmadığı dosya kapsamı ile sabit olup, bu hususlar mahkemenin de kabulündedir.
    Bir davada görev yapan avukat, vekil edeninden aralarındaki sözleşmeye göre kararlaştırılan miktarı, şayet ücret kararlaştırılmamış ise Avukatlık Kanununun 164/4 Maddesine göre özetle “değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari üret tarifelerinin altında olmamak koşulu ile davanın kazanılan bölümü üzerinden yüzde on ile yüzde yirmi arasında belirlenecek miktarı, şayet değeri para ile ölçülemeyecek işlerden ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenecek miktarı ücret olarak talep etmek hakkına sahip olduğu gibi, ayrıca yargılama sonunda haklı çıkılan kısım üzerinden hasma yüklenen vekalet ücretini de talep etmek hakkına sahiptir. Vekil eden, avukatına belirlenen bu iki kalem ücreti ödemekle yükümlü olup, Avukatlık Kanunun 165. Maddesinde ise; “Sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar” hükmü yer almaktadır.
    Dairemiz yerleşik içtihatlarında da vurgulandığı üzere, avukat tarafından takip edilen dosyada tarafların sulh olmaları halinde vekil eden ile avukat arasında sözleşme bulunmaması, sözleşmedeki ücretin geçersiz olması halinde gerek vekil eden gerekse hasım, sulh olunan miktar, sulh olunan miktar belli değilse, mahkemece gerçek sulh olunan miktar araştırılarak bulunacak miktar, aksi takdirde dava veya icra takibine konu müddeabihin tamamı üzerinden Avukatlık Kanunu"nun 164/4.maddesine göre belirlenecek ücret nedeni ile vekil eden sorumlu sayılmaktadır.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde, davacı avukatların talebine ve vekalet ücretine esas ilgili dosyalar 12.12.2011 tarihli “sulh anlaşmasıdır” başlıklı sulh protokolü ile sonuçlanmış olup, mahkemece, iş bu sulh protokolü değerlendirilip sulh olunan miktar belirlenerek bu miktar üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, sulh anlaşmasının maddi değerinin dava değerinin altında olmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle dava değerleri üzerinden vekalet ücreti hesaplaması yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    3-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164/4 maddesinde, avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirleneceği hükmü öngörülmüştür. Avukatlık ücreti, işin niteliği, zorluk derecesi, işe harcanan zaman ve sarf edilen emek ve mesaiye göre Kanunda öngörülen oranlar dâhilinde takdir edilmelidir. Mahkemece, davacı avukatların Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesine göre dava değerinin %15’i oranında vekalet ücretine hak kazandığı kabul edilmiştir. Ancak, davacılar tarafından takip edilen davanın kısa sürede sulh ile sonuçlanması ve davanın katkı payı davası olması da nazara alındığında, uygulanması gereken oranın %10 olması gerektiği gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacılar yararına, 3. bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 310,44 TL. kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan 113,70 TL harcın davacılara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi