4. Ceza Dairesi 2017/17274 E. , 2017/15772 K.
"İçtihat Metni"Kamu kurumu faaliyetini cebir veya tehdit kullanarak engelleme suçundan şüpheliler ... ve diğer şüpheliler hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/08/2016 tarihli ve 2016/69057 soruşturma, 2016/40973 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kabulüne ilişkin mercii İzmir 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 20/10/2016 tarihli ve 2016/3639 değişik iş sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 18.03.2017 gün ve 94660652-105-35-14459-2016-KYB sayılı istemleri, ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/03/2017 günlü ve 2017/19661 sayılı tebliğnamesiyle bozma düşüncesiyle daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, İzmir Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğünün 22/07/2016 tarihli suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmada, şüpheli olarak adları geçen ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında yapılmış herhangi bir suç ihbarı bulunmadığı gibi şüphelilerin atılı suçu işlediklerini gösterir yeterli, kesin ve inandırıcı kanıtlar bulunmadığı da gözetilmeden, itirazın bu nedenle adı geçen şüpheliler yönünden reddi yerine yazılı şekilde kabulünde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-Olay
Dosyanın incelenmesinde, İzmir Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğünün 22/07/2016 tarihli suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmada, şüpheli olarak adları geçen ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında yapılmış herhangi bir suç ihbarı bulunmadığı gibi şüphelilerin atılı suçu işlediklerini gösterir yeterli, kesin ve inandırıcı kanıtlar bulunmadığı da gözetilmeden, bu kişilerin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sehven adları kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yazılmak suretiyle soruşturmaya dahil edilmeleri nedeniyle bu kişiler yönünden müşteki İzmir Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğünün itirazın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne dair İzmir 5. Sulh Ceza Hakimliği"nin kararın kanun yararına bozulması istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
2-Hukuksal Değerlendirme
Dosya kapsamı ve kanun yararına bozma istemi incelenerek birlikte değerlendirildiğinde, kamu kurumu faaliyetini cebir veya tehdit kullanarak engelleme suçundan şüpheli 47 kişi hakkında İzmir Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğünün 22/07/2016 tarihli suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma evresi sonunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca, suç duyurusunda adları yazılı 47 kişiden başkan, Milli Eğitim Müdürlüğü ön soruşturmasında bilgilerine başvurulan yalnız suç duyurusunda isimleri bulunmayan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında da kovuşturmaya yer olmadığına dair verildiği, bu 11 kişi hakkında suç isnadı olmadığı halde yanlışlıkla adlarının şüpheli olarak yazıldığı, Cumhuriyet Savcılığının kovuşturmaya yer olmadığı kararına müşteki tüm şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararının kaldırılması, adları sonradan şüpheli olarak eklenen 11 kişide, bizim hakkımızda suç duyurusunda bulunulmadığı halde adımızın kovuşturmaya yer olmadığı kararında şüpheli olarak yazılması hukuka aykırıdır bu nedenle şüpheli sıfatımızın düzeltilmesi gerekçesiyle itirazda bulundukları, merci İzmir 5. Sulh Ceza Hakimliğinin müşteki Milli Eğitim Müdürlüğü itirazını 58 kişi tüm şüpheliler yönünden kabulüne ve adları sonradan eklenen bu 11 kişinin ise suçtan zarar gören olmadığından itirazlarının reddine karar verdiği, kanun yararına bozma isteminin 11 kişi yönünden merci tarafından itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmemesi gerekçesiyle merci kararının bozulması istemini içerdiği halbuki bu 11 kişinin adlarının hakkında suç duyurusu olmamasına rağmen Cumhuriyet Savcılığında adlarının şüpheli olarak gösterilmesine dair kararına yaptıkları itirazın merci tarafından suçtan zarar gören olmadıkları gerekçesiyle reddine dair kararının da yerinde olmadığı, bu kişilerin talebi yönünden değerlendirme yapılmamasının usul ve kanuna aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
3-Sonuç ve Karar
Yargıtay incelemesi sırasında bozma istemi dışında saptanan yeni hukuka aykırılıkların bulunduğunun anlaşılması halinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17/07/2010 gün ve 2007/145-172 kararında da vurgulandığı üzere, bu hukuka aykırılıklar giderilmeden mevcut durumda karar verilemeyeceğinin anlaşılmakla
Dosyanın incelenmesinde, yukarıda yazıldığı şekilde, bu 11 kişi hakkında suç duyurusu olmamasına rağmen Cumhuriyet Savcılığında adlarının şüpheli olarak gösterilmesine kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına yaptıkları itirazın merci tarafından, taleplerinin bu yönden değerlendirilerek bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde, suçtan zarar gören olmadıkları gerekçesiyle reddine kararının yerinde olmadığı anlaşılmakla, bu yönden de, Kanun Yararına Bozma isteminde bulunup bulunulmayacağının taktiri için dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, kanun yararına bozma istemi hakkında bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına, 25/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.