9. Hukuk Dairesi 2011/14558 E. , 2013/13692 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, boşta geçen süre alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi alacağı ile işe başlatmama tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davalı tarafından iş sözleşmesinde esaslı değişiklikler yapılıp, bu değişikliklere muvafakat etmeyen davacının iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, işe iade davasının davacı lehine kesinleşmesini müteakip davacının işe başlamak için başvurduğunda davalı işverenliğin davacıya kabul edemeyeceği kadar kötü çalışma koşulları önermesi sonucunda davacının işe başlamadığını ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret, boşta geçen süre ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi ve işe başlatmama tazminatı alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davanın adi ortaklığa karşı açılamayacağını savunarak husumetten reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, kesinleşen işe iade kararı üzerine davacının işverenliğe işe iade başvurusunda bulunulduğu ve ancak iş sözleşmesinin işe başlatılmamak suretiyle feshedildiği ve diğer taleplerin de sübut bulduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz: Karar süresi içinde her üç davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- İşe iade davası sonunda işçinin başvurusu, işverenin işe başlatmaması ve buna bağlı olarak işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret, ihbar ve kıdem tazminatı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren ... iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçeri bir feshin sonuçlarını doğurur.
Yasada işçinin şahsen başvurması gerektiğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. İşçi, işe başlatılma konusundaki iradesini bizzat işverene iletebileceği gibi vekili ya da üyesi olduğu sendika aracılığı ile de ulaştırabilecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen görüşü bu yöndedir (Yargıtay HGK 17.6.2009 gün ve 2009/9‑232E, 2009/278K.).
İşveren işe iade için başvuran işçiyi (1) ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en fazla sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları işçiye ödemek zorundadır.
İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir (Yargıtay 9.HD. 14.10.2008 gün 2008/29383 E, 2008/27243 K.).
Somut olayda, her ne kadar davacı, işe başlamak için davalı işverenliğe başvurmasına rağmen evvelce çalıştığı koşullardan daha kötü koşullarda çalıştırılmak istendiği için işe başlamadığını ileri sürmüş ise de, bu iddiasını kanıtlayamadığından başvurusunda samimi olduğunun kabulü mümkün değildir. Bu nedenle, boşta geçen süreye ait ücret ve işe başlatmama tazminatına hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Davacı işçinin işe iade davası sonucunda işe başlatılmaya dair samimi başvurusu mevcut olmadığından, işe iade davasına konu olan fesih geçerli hale gelmiştir. Bu nedenle, kıdem ve ihbar tazminatlarının hesabında 4 aylık boşta geçen sürenin hizmet süresine eklenmemesi ve işe iade davasına konu olan fesih tarihine göre kıdem ve ihbar tazminatına esas hizmet süresinin hesaplanması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Hüküm altına alınan alacak miktarlarının (kıdem tazmiatı hariç) bir kısmının ıslah dilekçesi ile artırılarak faiziyle talep edildiği gözetilmeksizin, alacakların ıslah edilen kısımlarına da dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de hatalı olup ayrı bir bozma nedenidir.
SONUÇ: Açıklanan nedenler ile, temyiz edilen kararın BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.