Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1213
Karar No: 2019/5861
Karar Tarihi: 05.12.2019

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/1213 Esas 2019/5861 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2018/1213 E.  ,  2019/5861 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/04/2015 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekili; davalı sürücünün sevk ve idaresindeki aracın, yaya olarak bulunan davacılara çarpması sonucu, davacı ...’nun kafa travması geçirdiğini ve sol bacağında kırıklar meydana geldiğini, davacı ...’nun sol bacağında doku travması oluştuğunu, davacıların uğramış olduğu manevi zarar nedeniyle daha önce ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/66 Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine dava açtıklarını, anılan dosyada davanın usulden reddine karar verilmesi nedeni ile yeniden iş bu davayı açtıklarını belirterek davacılar için manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
    Davalı; ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/24 Esas Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacı ...’nun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanıp manevi zararının oluşmadığını, davacı ... bakımından zararı karşılamak istediğini ancak istenilen maddi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece; Marmara Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/66 Esas-2015/14 Karar sayılı dosyasının celp edildiği, Adli Tıp Kurumu ... Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur durumuna ilişkin rapor aldırıldığı, 14.12.2015 tarihli rapora göre davacıların kusursuz, davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunun belirlendiği, olay tarihi ve yaralanma dereceleri dikkate alınarak davalının haksız eylemi nedeniyle davacıların manevi bütünlüklerinin zedelendiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dava konusu uyuşmazlık; trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeni ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. Maddesi uyarınca manevi tazminat istemine ilişkindir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 114/1-i maddesi uyarınca, aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartı olup, dava şartlarının aynı Kanun"un 115/2. maddesine göre, hâkim tarafından davanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gerekmektedir. HMK"nın 303/1. maddesinde "Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir." hükmüne yer verilmiştir. Bilindiği üzere; maddi anlamda kesin hüküm, yargısal (kazai) kararlara tanınan yasal gerçeklik (hakikat) vasfıdır. Bu vasıf yargısal (kazai) kararların gerçeğe (hakikata) uygun olarak verildiğinin kabul edilmesini
    zorunlu kılar. Kesin hüküm kuralı, haklı ve adil kararların korunması yanında, kişiler arasındaki çekişmelerin sonsuza dek davam etmesini önlemek, toplumun istikrar ve düzenini sağlamak, hukukun ve yargının güvenirliğini korumak amacıyla da kabul edilmiştir. Bütün yasal yollar kapandıktan ve verilen hüküm kesinleştikten sonra, aynı davanın tekrar yargı önüne getirilmesi, toplumda sonu gelmeyen çekişmelere, huzursuzluklara, istikrarsızlıklara, kazanılmış hakların her zaman ortadan kaldırılabileceği endişesine neden olur. Çelişkili kararların çıkmasına sebebiyet verir. Bu itibarla, tarafları, mevzuu ve sebebi aynı olan Devletin iştiraki, hâkimin tarafsız araştırması ve iradesi ile kurulan, tüm yasal yollardan geçmek suretiyle; diğer bir anlatımla şekli yönüyle de kesinleşen önceki hükmün korunmasında kamunun büyük yararı bulunmaktadır. Hukukumuzda kamu düzeninden sayılan ve 6100 sayılı HMK’nın 303. maddesinde düzenlenen kesin hüküm tarafların anlaşmaları ile ortadan kaldırılamadığı gibi, mahkemece kendiliğinden (resen) göz önünde tutulur. Düzenlediği hak ve çıkar ilişkileri yönünden yasal gerçeklik (hakikat ) sayıldığından taraflarını bağlar.
    Kesin hüküm itirazı, davanın her aşamasında ileri sürülebilir ve mahkemede; (Yargıtay"da) davanın her aşamasında kesin hükmün varlığını kendiliğinden gözetip, davayı kesin hükümden (dava şartı yokluğundan) reddetmesi gerekir. Yine kesin hüküm itirazı mahkemede ileri sürülmemiş olsa dahi, ilk defa Yargıtay"da (temyiz veya karar düzeltme aşamasında) da, dahası bozmadan sonrada ileri sürülebilir. Bu bakımdan usulü kazanılmış hakkın istisnasıdır ve tarafların iradesine de bağlı olmayan mutlak bir etkiye sahiptir. O nedenle kesin hükmün varlığının yargılamanın bir kesiminde nazara alınmamış olması diğer bir kesiminde ele alınmasını engellemez.
    Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde; davaya konu talep nedeniyle dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, daha önce ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/66 Esas-2015/14 Karar sayılı dosyasında yargılama yapıldığı, davanın tarafları, konusu ve davanın dayanağının iş bu dava ile aynı olduğu mahkemece davacı tarafın süresinde delil avansını yatırmadığından, kusur tespiti için bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı ve davalının kusurunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, hükmün tebliğe rağmen, taraflarca temyiz edilmemesi nedeniyle 27.03.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/66 Esas-2015/14 Karar sayılı dosyasının tarafları, konusu ve sebebi iş bu dava dosyası ile aynı olduğundan, önceki hüküm bu dava açısından 6100 sayılı HMK"nın 303/1. maddesi gereğince kesin hüküm oluşturmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece HMK’nın 114 ve 115. maddeleri gereği kesin hüküm nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi