
Esas No: 1984/3739
Karar No: 1986/2811
Karar Tarihi: 27.11.1986
Danıştay 7. Daire 1984/3739 Esas 1986/2811 Karar Sayılı İlamı
Daire : YEDİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1986
Karar No : 2811
Esas Yılı : 1984
Esas No : 3739
Karar Tarihi : 27/11/986
NAKLİYE TEZKERESİ ALINACAK, İHRACAATCI BU KISMI GERÇEKLEŞTİRDİKTEN SONRA, MÜŞTERİ FİRMANIN SİPARİŞİ İPTAL ETMESİ NEDENİYLE İHRACAATI GERÇEKLEŞMEYEN MALLARA AİT İSTİHSAL VERGİSİNİ İHTİVA EDEN VE ÜZERİNDE "GECİKME ZAMLARI AYRICA HESAPLANACAKTIR" KAŞESİ BULUNAN ÖDEME EMRİ, GECİKME ZAMMI YÖNÜNDEN ANCAK, BU ZAMMIN TAHSİLİ SIRASINDA KESİN VE İCRASI GEREKLİ BİR İŞLEM NİTELİĞİNİ KAZANDIĞINDAN, GECİKME ZAMMININ TERKİNİ TALEBİYLE SÜRESİNDE AÇILAN DAVANIN ESASTAN İNCELENMESİ GEREKİRKEN GÖREV VE YETKİ YÖNÜNDEN REDDİNE İLİŞKİN OLARAK VERİLEN KARARDA İSABET BULUNMADIĞI HK.
Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin, Kuveyt'e ihraç edeceği lastikler için vergi dairesine beyanda bulunduğu, ihraç edilecek mallara ilişkin istihsal vergisinin 6802 sayılı Kanunun 6.maddesi hükmü uyarınca tahakkuk ve tecili sağlandıktan sonra alınan nakliye teskeresine dayanılarak ihracatın bir kısmının gerçekleştirildiği, Kuveyt'li müşterinin siparişin kalan kısmını iptal etmesi üzerine durumun 30.9.1983 günlü yazı ile vergi dairesine bildirildiği ve verginin zor durum nedeniyle terkininin istendiği, vergi dairesinin ihracatı gerçekleştirilmeyen mallara ilişkin istihsal vergisini ihtiva eden ve üzerinde "Gecikme zamları ayrıca hesaplanacaktır" kaşesi bulunan ödeme emrini yükümlü şirkete tebliğ etmesi üzerine vergi aslının süresinde ödendiği; ancak yükümlü şirket tarafından miktarı belli olmayan gecikme zammının zor durum nedeniyle tahsil edilmemesi 19.12.1983 günlü yazı ile istenilmesine rağmen 27.1.1984 gününde hacze teşebbüs edilmesi üzerine gecikme zammının 30.1.1984 gününde ödendiği anlaşılmış olup temyiz istemi, haciz tehdidi altında ödenmiş olan gecikme zammının terkin ve iadesine hükmedilmesi talebi ile açılan davanın görev ve yetki yönünden reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına ilişkin bulunmaktadır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51.maddesinde amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vade gününü takip eden günden itibaren gecikme zammı tatbik edileceği belirtilmiş, olay tarihinde yürürlükte olan 2347 sayılı kanunla değişik 52.maddesinde ise; "gecikme zammının tatbik müddeti; amme alacağının tecilinde tecilin yapıldığı, hacizde haczin tatbik edildiği teminat istenmesi halinde teminatın alındığı, iflas halinde iflasın açıldığı, haciz halinde bu durumun sabit olduğu güne kadar müddettir.
Haciz tatbiki halinde gecikme zammının tatbik müddeti hacizle karşılanan borç miktarı için sona erer.
Gecikme zammının önceden borçluya bildirilmesi gerekmez.
Aslının ödenmiş olması gecikme zammının takip ve tahsili mani değildir" hükmü yer almıştır. Aynı kanunun 55.maddesinde de ödeme emrinde borcun asıl ve ferilerinin mahiyet ve miktarlarının belirtileceği açıklanmıştır.
İdari Yargılama Usulünde ancak idarenin kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemlerine karşı dava açılması mümkün olup, vergi uyuşmazlıklarında yürütülmesi zorunlu idari işlemleri ihbarname veya ödeme emri tebliği, tahakkuk fişi kesilmesi; vergi tevkifi düzeltme ve şikayet yoluyla yapılan başvuruların yetkili merciler tarafından reddedilmesi şeklinde ortaya çıkar. Bu durumda, ihraç edilmeyen eşyaya ait istihsal vergisinin tahsili amacı ile düzenlenen ve "Gecikme zamları ayrıca hesaplanacaktır" Kaşesini ihtiva eden 8.12.1983 günlü ödeme emrinin gecikme zammı yönünden kesin ve icraı gerekli bir işlem niteliğinde sayılmasına olanak bulunmamaktadır. Ödeme emrinde gecikme zammının miktarının belirtilmesi, gecikme zammının mahiyeti itibariyle mümkün olmadığından ödeme emri, gecikme zammı yönünden ancak bu zammın tahsili sırasında kesin ve icrası gerekli bir işlem niteliğini kazanabilmektedir.
Olayda, yukarıda sözü edilen 8.12.1983 günlü ödeme emrinin tebliği üzerine vergi aslı yükümlü tarafından süresinde ödenmiş ise de gecikme zammının ödenmediği gecikme zammının 27.1.1984 gününde yapılan haciz teşebbüsü üzerine ihtirazi kayıtla 30.1.1984 gününde ödenerek 7 günlük dava açma süresi içinde 2.2.1984 gününde vergi mahkemesinde dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda ödeme emrinin gecikme zammına ilişkin kısmının kesin ve icrası gerekli bir nitelik kazandığı 30.1.1984 tarihinden itibaren sözü edilen gecikme zammının terkini talebi ile, süresinde açılan davanın esastan incelenerek karar verilmesi gerekirken davanın görev ve yetki yönünden reddine ilişkin olarak verilen kararda isabet görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile temyiz konusu kararın işin esasının incelenerek yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
