12. Hukuk Dairesi 2016/16343 E. , 2016/17145 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikayetçiler vekili icra mahkemesine başvurusunda, alacaklının takip borçlusu ...."in ölmüş olduğundan haberdar olduğu halde adı geçen murisin sağlığında kesinleşen icra takibine ölümünden sonra da devamla murisin banka hesabına sağlığında konan haciz ve bloke sebebi ile dosyada 05.01.2015 tarihinde tahsilat yapıldığını, böylelikle tereke aleyhine borçlunun ölümünden sonra haciz işlemlerine devam eden alacaklının İİK"nun 53. maddesi gereği seçimlik hakkını tereke aleyhine takibe devam edilmesi yönünde kullandığını ileri sürerek takibe şikayetçi borçlu mirasçıları hakkında devam edileceğine ilişkin icra müdürlüğünce düzenlenen 23.02.2015 tarihli muhtıra ile yukarıda belirtilen İİK"nun 53. maddesi uyarınca icranın geri bırakılması talebinin reddine ilişkin 16.03.2015 tarihinde icra müdürlüğünce verilen kararların iptaline karar verilmesini istediği görülmektedir.
Mahkemece; 16.03.2015 tarihi itibarı ile 3 aylık reddi miras süresinin geçtiği ve alacaklının 17.02.2015 tarihinden önce borçlunun ölümünden haberdar olduğuna dair belge olmayıp İİK"nun 53. maddesi uyarınca seçimlik haklardan herhangi birinin kullanılmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, hükmün şikayetçiler tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
İİK"nun 53. maddesi uyarınca ;” terekenin borçlarından dolayı ölüm günü ile beraber üç gün içinde takip geri bırakılır. Mirasçı mirası kabul veya reddetmemişse bu hususta Kanunu Medenide muayyen müddetler geçinceye kadar takip geri kalır.
İcra takibi sırasında borçlu öldüğünde tereke henüz taksim edilmemiş veya resmi tasfiyeye tabi tutulmamış yahut mirasçılar arasında aile şirketi tesis olunmamışsa borçlu hayatta olsaydı hangi usul tatbik olunacak idi ise terekeye karşı ona göre takip devam eder.”
TMK"nun 606/1. maddesine göre ise; “Miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar.”
Somut olayda, borçlu ... hakkında 07.08.2014 tarihinde bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı ve ödeme emri tebliği ve takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun 03.12.2014 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, borçlu takipten sonra öldüğünden İİK.nun 53. maddesi gereğince alacaklının tereke aleyhine veya mirasçıların aleyhine takibin devamını istemesi gerekir. Eğer mirasçılar hakkında takibin devamını isterse reddi miras için Medeni Kanun gereğince tayin edilen 3 aylık süre içerisinde takibin geri bırakılması gerekir. Alacaklı terekeye karşı takibe devam etmek isterse bundan sonraki işlemlerin tereke mümessillerine tebliği gerekir, ancak bu durumda üç aylık mirasın reddi süresi beklenmez. Alacaklının bunlardan hangisini seçtiğini bildirmeden takibin yürütülmesi mümkün değildir.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, şikayet tarihi itibari ile alacaklı vekilinin açıkça tereke adına takibin devamına yönelik icra dosyasında mevcut bir talebinin bulunmadığı anlaşılmakla seçimlik hakkın terekeye karşı kullanıldığının kabulüne imkan bulunmamaktadır. Bununla birlikte, şikayetçilerin murisi olan borçlunun 03.12.2014 tarihi olan ölüm tarihinden sonra, henüz 3 aylık mirası ret süresi geçmeden takibin mirasçılara yöneltilmesine ilişkin icra müdürlüğünce düzenlenen 23.02.2015 tarihli muhtıra ve dayanağı icra müdürlük kararı İİK"nun yukarıda açıklanan 53. maddesi hükmüne aykırıdır.
O halde mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile 3 aylık mirası ret süresinin geçmediği dönemde takibe borçlu mirasçıları hakkında devam edilmesine yönelik olarak icra müdürlüğünün 23.02.2015 tarihinde verilen karar ve işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, şikayetçilerin bu husustaki istemini de kapsar biçimde şikayetin tümden reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçilerin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.