
Esas No: 1984/1046
Karar No: 1986/2858
Karar Tarihi: 28.11.1986
Danıştay 7. Daire 1984/1046 Esas 1986/2858 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu mahkeme kararı, geçici kabul yoluyla ithal edilen eşyanın süresi içinde yurt dışına çıkarılmaması nedeniyle kesilen gümrük para cezasının şirketten tahsil edilememesi ve bunun sonucunda şirketin ortaklarına uygulanan haciz işleminin kanuna uygun olup olmadığını incelemektedir. Kararda, sorumluluğun sadece şirket ortaklarına değil, aynı zamanda kanuni temsilcilere de yüklediği ve bu temsilcilerin ticari faaliyetin doğal sonucu kesinleşen vergi para cezalarının ödenmesi için gerekli önlemleri almaları gerektiği belirtilmektedir. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 336. maddesi de aynı şekilde idare ve murakabeye memur edilen kimselerin bu sorumlulukları taşıdığını açıkça belirtmektedir. Kararda ayrıca, faaliyet sonucu ve hükmen kesinleşen cezaların şirketten tahsil edilememesi durumunda suçluluğun ortakların en azından ihmallerinden kaynaklandığı belirtilerek, Vergi Mahkemesi kararının reddedildiği ve onaylandığı belirtilmektedir. Kanun maddeleri ise, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 336. ve 556. maddeleridir.
Daire : YEDİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1986
Karar No : 2858
Esas Yılı : 1984
Esas No : 1046
Karar Tarihi : 28/11/986
ÖDEME EMRİ İLE İSTENEN KESİNLEŞMİŞ KAMU ALACAĞININ LİMİTED ŞİRKETTEN TAHSİL EDİLEMEYECEĞİNİN ANLAŞILMASI ÜZERİNE 6762 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNUNUN 336.MADDESİ HÜKMÜNE GÖRE ŞİRKETİN İDARE VE MURAHHABESİNE MEMUR EDİLEN VE ŞİRKETİN ORTAĞI VE KANUNİ TEMSİLCİSİ DURUMUNDA BULUNAN DAVACILARDAN TAHSİLİ AMACIYLA UYGULANAN HACİZ İŞLEMİNİN KANUNA UYGUN OLDUĞU HK.
Uyuşmazlık; Geçici kabul yolu ile ithal edinilen eşyanın süresi içinde yurt dışı edilmemesi nedeni ile kesilen gümrük para cezasının Asliye Ceza Mahkemesi kararıyla kesinleşmesi nedeniyle tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine tebliğ edilip, tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine şirketin ortakları durumunda olan davacılar hakkında uygulanan haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı; söz konusu kamu alacağının borçlusu Limited şirketin haklarında haciz işlemi uygulanan davacılardan başka ortağın olmayıp adı geçenlerin sadece şirketin ortağı değil şirket temsilcisi durumunda bulundukları, sorumluluklarının tayininde yalnız ortak olma sıfatlarının değil, kanuni temsilci olma ödevlerinin de gözönünde tutularak belirlenmesi gerektiği, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 556.maddesindeki yollamayla uygulanması gereken 336.maddesindeki açık hükme göre şirketin idare ve murakabesine memur edilen kimselerin gerek kanunun, gerek esas mukavelelerinin kendilerine yüklediği vazifelerin kasten veya ihmal neticesi yapılmamasından dolayı şahsen mesul bulundukları, şirketin idare ve murakabesi ile yükümlü olanların ticari faaliyetin doğal sonucu kesinleşen vergi para cezalarının ödenmesi için gerekli önlemleri almaları gerektiği olayda ithal edilen emtia dolayısıyla ortaya çıkan ve kesinleşen para cezası da bu cümleden olduğuna göre, faaliyetin sonucu ve hükmen kesinleşen para cezasının şirketten tahsil edilmemesinde şirket idare ve murakabesi kendilerine ait olan davacıların en azından ihmalleri bulunduğunun kabulünün zorunlu olduğu gerekçesiyle reddeden Vergi Mahkemesi kararının bozulması isteminden ibarettir.
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan mahkeme kararı aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlıyacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddine, kararın onanmasına karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
