
Esas No: 2018/5369
Karar No: 2021/3369
Karar Tarihi: 24.06.2021
Danıştay 3. Daire 2018/5369 Esas 2021/3369 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5369
Karar No : 2021/3369
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı tutanağa istinaden, iadesi yapılan ihraç kayıtlı teslimden doğan katma değer vergisinin geri alınması amacıyla 2015 yılının Haziran ve Temmuz dönemleri için adına re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… sayılı yürütmenin durdurulması kararına istinaden davalı idarece 162.838,01 TL katma değer vergisinin davacıya iade edildiği, … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla ise 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 11. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca tecil-terkin kapsamında değerlendirilerek iadesi için yaptığı başvurunun reddine dair ... tarih ve ... sayılı işlemin iptaline karar verildiği, bu karara yöneltilen istinaf başvurusunun reddedildiği, dolayısıyla davacıya ihracat istisnası kapsamında ödenen katma değer vergisi iadelerinin davacının halen katma değer vergisi yönünden özel esaslarda yer alması nedeniyle haksız olduğundan bahisle yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle cezalı vergi kaldırılmıştır.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinde vergilendirmede vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğunun ve ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğunun belirtildiği, aynı Kanun’un 30. maddesinin 4 ve 6. bentlerinde yer alan hususlara istinaden vergi matrahının re’sen takdir edileceğinin hükme bağlandığı, dolayısıyla yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ:Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin imalatı faaliyetiyle iştigal eden davacı şirketin, 2015 yılının Haziran ila Eylül dönemlerinde ihraç kaydıyla satıştan dolayı yüklendiği ancak indirim yoluyla gideremediği 624.008,65-TL tutarındaki katma değer vergisinin, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 11. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca tecil-terkin kapsamında değerlendirilerek iadesi için yaptığı başvurunun reddine dair ... tarih ve ... sayılı işlemin, .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla iptal edildiği, bu karara yöneltilen istinaf başvurusunun reddedildiği, söz konusu karar üzerine davalı idarece 162.838,01 TL katma değer vergisinin davacıya iade edildiği, ... tarih ve ... sayılı tutanak ile davacının genel esaslarda olduğu ancak katma değer vergisi iadesi yönünden özel esaslarda yer alması nedeniyle ihracat istisnası kapsamında ödenen katma değer vergisi iadelerinin haksız olduğundan bahisle dava konusu tarhiyatın yapıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 20. maddesinde, verginin tarhının, vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibarıyla tespit eden idari bir işlem olduğu açıklanmıştır.
Aynı Kanun'un 30. maddesinde re'sen vergi tarhı; vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olarak tanımlandıktan sonra maddenin devamında, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığının kabul edileceği halleri sayan bentlerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Beyana dayanan vergilerde asıl olan, verginin mükellef tarafından belli dönemlerde beyan edilen matrah üzerinden hesaplanması olup beyanının doğru olmadığının kanıtlanması durumunda ise noksan ödenen veya hiç ödenmeyen vergi, vergi idaresince yasada öngörülen tarh yöntemleri kullanılmak suretiyle tarh edilir.
Bu tarh yöntemlerinden birisi olup 213 sayılı Kanun'un tarh ve tahakkuk usulünü düzenleyen ikinci kısmında yer alan 30. maddesinin birinci fıkrasında düzenleme bulan re'sen vergi tarhı; vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde, takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanarak, inceleme raporunda bu maddeye göre belirlenen matrah veya matrah farkının resen takdir olunmuş sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen hükümlerden de anlaşılacağı üzere, vergi idaresince re'sen vergi tarh olunabilmesi için, öncelikle, re'sen takdir olunmuş bir matrah veya matrah farkının varlığı gereklidir. Başka bir anlatımla, vergi idaresince re'sen yapılan vergi tarhının hukuken geçerli olabilmesi için, bu tarhiyatın, 213 sayılı Kanun'un 74. maddesi uyarınca matrah takdiri yapmakla görevli bulunan takdir komisyonunca takdir olunan ya da 135. maddesi uyarınca vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar tarafından düzenlenen inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah farkına dayandırılmış olması gerekmektedir.
Takdir komisyonunca takdir olunan veya vergi inceleme raporuyla belirlenmiş bir matrah ya da matrah farkına dayanmaksızın, davacı hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı tutanakta davacının genel esaslarda olduğu ancak katma değer vergisi iadesi yönünden özel esaslarda yer aldığından bahisle dava konusu tarhiyatın yapıldığı olayda, 213 sayılı Kanun'un 30. maddesi kapsamında re'sen tarh nedeninin varlığından söz edilemeyeceği, idarece herhangi bir tarh sebebi gösterilmeksizin davacıya ödediği katma değer vergisi iadesinin haksız olduğu ortaya konulmaksızın ihbarname düzenlendiği dikkate alındığında belirlenen matrah farkına göre salınan cezalı vergide hukuka uygunluk bulunmadığından yazılı gerekçeyle verilen karara yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki kararda sonucu itibariyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 24/06/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
