
Esas No: 2016/7243
Karar No: 2021/3585
Karar Tarihi: 24.06.2021
Danıştay 4. Daire 2016/7243 Esas 2021/3585 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/7243
Karar No : 2021/3585
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tarh edilen 2010 yılı vergi ziyaı cezalı gelir ve geçici vergileri ve kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının kayıtlarına geçirdiği faturaların sahte olduğu belirtilerek idarece re'sen tarhiyat yoluna gidilmişse de, gelirin safiliği ilkesi uyarınca, davacı tarafından 2010 yılında yapılan mal ve hizmet alımlarının gerçekten alınıp alınmadığına ilişkin bir tespitin yapılmadığı, maliyetlerden çıkartılan belgelerde yer alan, davacı şirketin iştigal konusu ile ilgili emtia ve hizmetlerin gerçekten temin edilip edilmediği ve kullanılan mal ve hizmet miktarının yapılan satış rakamı ile orantılı olup olmadığının araştırılmadığı, maliyetlerden çıkartılan faturalar neticesinde bulunan kârlılık oranının sektör ortalamalarına uygun olup olmadığının veriler ile ortaya konulması yolunda tespit yapılmadığı, sadece fatura düzenleyen şirketler hakkında sahte belge düzenlediğine ilişkin vergi tekniği raporu bulunduğundan bahisle davacının satış hasılatından yola çıkılarak tarh edilen cezalı gelir ve geçici vergilerde yasal isabet görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporunda davacı tarafından alınan sahte faturaların yasal defter ve kayıtlara geçirildiği anlaşıldığından tarh edien vergi ziyaı cezalı gelir ve geçici vergilerinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle tarh edilen cezalı 2010 yılı gelir vergisi ile 2010/1-3,4-6,7-9,10-12 dönemleri geçici vergilerin kaldırılması istemiyle açılan davanın kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olacağı hükme bağlanmış; 30. maddesinde, re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde, takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tarif edilmiş, 2. fıkrasının 4. bendinde defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca sahih bulunmaması, 6. bendinde de tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması re'sen takdir nedeni olarak sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, hakkında sahte belge düzenlemekten vergi tekniği raporu bulunan ... Reklam Yön. Dan. Org. Ve Bil. S. Dış. Tic. Ltd. Şti, ... İnşaat Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti, ... ve ... tarafından davacı adına KDV hariç 139.264,50 TL tutarlı 36 adet sahte fatura düzenlediğinin tespiti üzerine, davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasının 4. ve 6. bentleri uyarınca ilgili dönem matrahının re'sen takdir edildiği, anılan şirketten alınan fatura tutarlarının maliyet hesaplarından çıkarılması suretiyle gelir vergisi ve geçici vergi matrahının tarh edildiği, Vergi Mahkemesince uyuşmazlık konusu vergi zıyaı cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle kabul kararı verildiği anlaşılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20. maddesi gereğince re'sen araştırma yapma yetki ve görevi kendisinde olan vergi mahkemesince öncelikle, anılan vergi tekniği raporlarındaki tespitlerin irdelenmesi, belgelerin sahte olduğuna karar verilmesi durumunda tarhiyatın hukuka uygun yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi; bir sonraki aşamada ise sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmanın temel amacının vergiye tabi kazançları azaltarak daha az vergi ödemek olduğu hususu gözetilerek, bu faturalarda gösterilen mal ve hizmet alımı ile yapılan giderlerin Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesi gereğince alındı ise gerçekte kimlerden, ne şekilde alındığı ve nasıl ödendiği hususlarının bunu iddia eden tarafça ortaya konulması gerektiği ve dosyaya buna ilişkin bir bilgi ve belgenin sunulup sunulmadığı araştırılarak karar verilmesi gerekirken anılan gerekçe ile karar verilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
