12. Hukuk Dairesi 2016/13776 E. , 2016/16773 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 18.02.2016 tarih ve 2015/33872 Esas, 2016/4487 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafça, konut finansman sözleşmesine dayanılarak borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatılmış, borçlu icra mahkemesine yaptığı başvuruda; hesap kat ihtarnamesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, 30 günlük ödeme süresi geçmeden takip başlatıldığını ve sair itirazlarını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün geçtikten sonra takip başlatıldığı ve borçlu tarafından ihtarnameye itiraz edilmediğinden ihtarname ile tebliğ edilen miktar yönünden temerrüde düştüğü gerekçeleriyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
İİK"nun 150/ı maddesinde; “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu, kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse, icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem yapar” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan madde hükmü gereğince, şikayetçi borçluya, icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, takip borçlusuna, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekir. Sözleşmede yada ipotek akit tablosunda gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığı ile krediyi kullanan tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur. Yeni adresin bu şekilde bildirilmediği durumlarda, hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.
Somut olayda, borçlunun kredi sözleşmesinde yazılı adresine çıkartılan ...Noterliği"nin 15.01.2015 tarih ve 00675 yevmiye sayılı ihtarnamesine ilişkin tebliğ işlemi, muhatabın işte olduğunu beyan eden komşunun ad ve soyadının tevsik edilmemesi nedeniyle usulsüz olup, hukuki sonuç doğurmaz. Bu durumda, borçluya, yöntemince hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmeden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılamayacaktır. İİK"nun 150/ı maddesinde belirtilen şartlar oluşmadan ilamlı takip yapılamayacağından, bu husus süresiz şikayete tabi olup mahkemece borçlunun hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti incelenmeden, ihtarnameye itiraz edilmediği gerekçesi ile talebin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"a 4822 sayılı Yasanın 15. maddesi ile eklenen 10. maddesinde; “tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir” şeklinde tanımlandıktan sonra maddede bu tür sözleşmelerin yapılma koşulları ile borcun muaccel kılınabilmesi ve temerrüt koşulları gibi farklı ve özel şartlara yer verilmiştir. Yasaya eklenen 10/A maddesinde; kredi kartı ve nakit çekim sureti ile kullanılan kredilerde 10. madde hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, aynı Yasaya 21.02.2007 tarihli 5582 sayılı Yasanın 24. maddesi ile eklenen 10/B maddesinde ise; “Konut Finansmanı Sözleşmeleri” de bu yasa kapsamında değerlendirilerek, konut finansmanı sözleşmelerinin düzenlenme koşulları, borçlunun temerrüdü durumunda finansman sağlayan bankanın yükümlülükleri, borcun muaccel kılınabilmesinin ve muacceliyet uyarısının koşulları gibi hususlar özel olarak ve ayrıca düzenlenmiştir. Açıklandığı üzere Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, kredi kartı ve “Konut Finansmanı Kredisi” gibi tüketici kredisi kullanan borçluları, diğer kredi borçlularından ayrı tutmak, tüketicinin koşullarını iyileştirmek ve kolaylaştırmak amacıyla geliştirilmiş özel bir yasa olup, bu kanun kapsamında verilen krediler nedeniyle borçluların temerrüde düşüp düşmedikleri, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borç miktarının ve faizinin, yapılan özel sözleşmelerin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun koşullarında değerlendirilmesi gerekir.
İİK"nun 149. maddesi; "icra müdürü ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiği ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa borçluya ve taşınmaz üçüncü bir şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir" hükmünü düzenlemektedir.
Şikayete konu takibin dayanağını oluşturan ipotek, tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, alacağın tüketici kredisi niteliğindeki konut kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu"na tabi olmakla kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden, bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamaz. Ancak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabilir. Borçluya İİK"nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebilir. Dairemiz içtihatlarında öngörüldüğü üzere ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde bu hususun mahkemece re"sen dikkate alınması zorunlu olduğu gibi; bu konuda yapılan şikayet de süreye tabi değildir.
O halde, mahkemece, yukarıda yazılı nedenlerle icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, istemin reddi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 18.02.2016 tarih ve 2015/33872 E., 2016/4487 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, ..... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 11.6.2015 tarih ve 2015/195 Esas, 2015/344 Karar sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.