9. Hukuk Dairesi 2011/29980 E. , 2013/13132 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı ile izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait iş yerinde 13/11/1991 tarihinden 31/01/2008 tarihine kadar haftada altı gün kısmı süreli iş yeri hekimi olarak çalıştığını, akdedilen iş sözleşmesinde ücretin hiçbir şekilde Türk Tabipleri Birliği tarafından belirlenen asgari ücretten daha az olmayacağı, işveren tarafından sağlanacak sosyal yardım ve hakların sözleşmenin eki olarak ayrıca düzenleneceği, aksi halde çalışanların yararlandığı tüm sosyal hak ve yardımlardan yararlanacağının kabul edildiğini, 2007/08 iş yılındaki çalışmasının 31/01/2008 tarihinde sona erdiğini, 2008/09 iş yılında ise çalışan sayısının 50 kişinin altına inmesinden dolayı yeni sözleşme yapılmadığını, bu suretle iş akdinin feshedildiğini, hak ettiği işçilik haklarının ödenmediğini bildirerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, ilk sözleşmenin 13/11/1991 tarihli olduğunu ve davacının kooperatifte tüm yıllarda mevsimlik olarak çalıştığını, 2008 yılında ekonomik kriz olması nedeniyle kooperatif ortaklarının ve üreticilerinin pamuk ekemeyecek duruma geldiklerini, işçi sayısının 50"nin altına düştüğünü ve bir kısım işçinin iş akdi askıya alındığından davacının iş sözleşmesinin de askıya alındığını, iş mevzuatına göre kooperatif olarak işçinin iş akdini askıya alma yetkisine sahip olduklarını, kıdem tazminatının çalışmış olduğu saat ve günler üzerinden hesaplanması gerektiğini, Yargıtay kararlarına göre iş yeri hekimleri ile yapılan sözleşmelerde taraf iradeleri ile belirlenen ücretin esas alınması gerektiğini, davacı yıllık izin ücretleri talep etmekte ise de davanın açıldığı tarihten itibaren geriye doğru 5 yıllık ücretlerini talep etmesi gerektiğini, diğer ücret farklarını zamanaşımı nedeniyle talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını, kıdem tazminatında da aynı durumun söz konusu olduğunu, sosyal hakların 01/01/2003 tarihli sözleşmede kabul edildiğinden 2003 yılından öncesi için hakların talep edilemeyeceğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının 13/11/1991- 31/01/2008 tarihleri arasındaki hizmet süresinin 10 yıl, 8 ay, 22 gün olduğu, dava konusu uyuşmazlıkta TTB Asgari Ücret Tarifesinin tarafların bu hususta karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanında bulunmasıyla bir akit hükmü olarak bağlayıcılık kazandığı, şu halde, sözleşmedeki hüküm uyarınca davacının fesih tarihindeki ücretinin TTB Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenmesinin zorunlu olduğu, dosya içeriğine göre davacının 01/01/2007-31/12/2007 tarihleri arasındaki dönemde ücretinin aylık net 1.264 TL olduğu, 24/01/2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile davacının görev süresinin 31/12/2007 tarihinden 31/01/2008 tarihine kadar uzatılmasına, işletme ve kampanya faaliyetleri sona erdiğinden 31/01/2008 tarihi itibariyle görevine son verilmesine karar verildiği, mübrez "İşçi Sağlığı Kolu Tanıtım Formuna" göre iş yerinde çalışan işçi sayısının 37 olduğu, bu nedenle davacının 2008 yılı TTB Asgari Ücret Tarifesi kapsamı dışında kaldığının tespit edildiği, bu tespitlere göre davacının fesih tarihindeki ücretinin 31/12/2007 tarihinde sona erip 31/01/2008 tarihine kadar uzatılmış olan sözleşmeye göre tespit edilmesi gerektiği, şu halde davacının fesih tarihindeki çıplak ücretinin 1.264 TL net (1.497,63 TL brüt) olduğu; başkaca ayni ve/veya nakdi ücret eki ödendiği iddia ve ispat edilmeyen dosya içeriğine göre davacının tazminata esas ücretinin 49,92 TL brüt olduğu, davacının iş akdinin davalı işverenlikçe haklı bir neden olmaksızın ve bildirim sürelerine uyulmaksızın feshedildiği, buna göre davacının ihbar ve kıdem tazminatı alacaklısı olduğu sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut olayda yerel mahkemece ücret farkı alacağı talebinin reddi kararı verilmiş ise de taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesi gereğince iş yerinde çalışan işçi sayısının 50"nin altına düştüğü zamanlarda Türk Tabipler Birliği asgari ücret tarifesine göre ücret ödenmesi kararlaştırıldığından davacının ücreti tespit edilirken işçi sayısının 50"nin altına düştüğü dönemler için tarifenin altında ücret belirlenmesi mümkün değildir. Bu husus 13.09.2010 tarihli bilirkişi raporunun ikinci sayfasında da açıkça vurgulanarak ücrete ilişkin sözleşme hükmünün bağlayıcılık kazandığı belirtilip buna göre hesaplama yapıldığı halde bilirkişinin 30.03.2011 tarihli ek raporundaki hatalı değerlendirmesine itibar edilerek ücret farkı alacağı talebinin reddi isabetsiz olup hükmün açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.