Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6012
Karar No: 2012/919
Karar Tarihi: 01.02.2012

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2011/6012 Esas 2012/919 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2011/6012 E.  ,  2012/919 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili müvekkiline ait, davalıya kasko sigortalı aracın trafik kazası sonucu hasarlandığını belirterek, hasar tutarı olan 8.081,81 TL"nin 18.11.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... şirketi vekili, sigortalı araçtaki hasarın olayda uyum göstermediğini belirtip, davacının müvekkil şirketi yanıltmak suretiyle haksız kazanç elde etmeye çalıştığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece toplanan delillere, dosya kapsamına ve bilirkişi raporuna göre davacı aracını kullanan ..."nun tam kusurlu olması ve kazanın davacı yanın belirttiği yerde, açıklanan biçimde oluştuğuna dair mahkemeye kanaat gelmemesi nedenleriyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2.Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat
    istemine ilişkindir. Davacıya ait aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu ve araçtaki hasarın poliçe yürürlük süresi içerisinde meydana geldiği uyuşmazlık konusu değildir. Mal sigortaları türünden olan kasko sigortası genel şartlarının A. 1 maddesine göre, gerek hareket ve gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötüniyet ve muziplik ile yaptığı hareketler , aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüsü sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, TTK’nun 1282. maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı yasanın 1281. maddesi hükmü uyarınca da kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A. 5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.5 maddesi ve TTK’nun1292. maddesi uyarınca sigortalı rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içindeymiş gibi ihbar ederse ispat külfeti yer değiştirip, oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat külfeti sigortalıya geçer.
    Somut olayda, davacı taraf maddi hasarlı kaza tespit tutanağı, olay mahallinde kazaya karışan araçlarla ilgili olarak çekilen fotoğraflar ve müvekkiline ait aracın onarımına dair faturalara dayanmıştır. Davalı ... şirketi ise davacı aracındaki hasarlı kazaya karışan dava dışı 3. kişiye ait karşı araçta meydana gelen hasarların birbiriyle uyumlu olmadığını, bu nedenle kazanın ihbar edilen yerde ve şekilde gerçekleşmediğini savunarak hasar bedelini ödemekten kaçınmış olup araştırma raporu, ön ekspertiz raporu, kaza tespit tutanağı ile fotoğraflara dayanmıştır.
    Uyuşmazlık, kazanın ihbar edilen yerde ve şekilde meydana gelip gelmediği ve dolayısıyla hasarın teminat dışında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı aracının dava dışı ... yönetiminde iken 13.9.2009 günü saat
    20.30 sıralarında Çınarlı istikametinden ... istikametine seyirle adliye üst geçit ışıklı kavşağına geldiğinde trafik ışıklarının sarı ikazdan kırmızıya geçtiği sırada sürücünün geçebileceğini düşünerek seyrine devam etmesi ve aracının ön kısmı ile o sırada adliye üst geçidini takiben gelip trafik ışıkları seyir yönüne yeşil ışık yanar yanmaz Karşıyaka istikametine dönüşe geçen dava dışı 3. kişiye ait aracın sürücüsü ... idaresindeki aracın sol arka yan kısmına çarpması sonucu meydana gelen kazada davacı aracının sürücüsünün kırmızı ışık ihlali yapması nedeniyle % 100 oranında kusurlu olduğu, karşı aracın sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, her ne kadar dosyaya konulan fotoğraflarda davacı aracının ön kısmı ile yüksek bir cisme çarpması sonucu hasar meydana geldiği, ön tamponda herhangi bir darbe oluşmadığı halde motor kaputunun önden aldığı darbe ile geriye doğru büküldüğü, bu hasarın taraflar arasında düzenlenen kaza tutanağında belirtildiği şekilde meydana gelmeyeceği anlaşılmakta ise de sigorta mevzuatı ve hukuki yönüyle muhakemesi ve değerlendirilmesinin mahkemenin takdirine bırakıldığı belirtilmiştir.
    Davacı taraf aracı ... model ... XR 1.4 tipi otomobil olup kazaya karışan karşı araç ise ... model ...1.3 tipi özel otodur. Bilirkişi raporunda araçların yüksekliği, çarpma noktaları, olay anında her ikisinin de seyir halinde bulundukları, hızları konusunda değerlendirme yapılmadığı gibi trafik kazasının meydana gelmesi tamamen teknik bir konu olup bir kazadaki oluş şekline göre araçlarda ne gibi hasarların olabileceğini kesin, isabetli ve doğru olarak saptamak her zaman mümkün değildir. Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda somut olaya baktığımızda aksi sabit olmayan 13.9..2009 tarihli sürücüler arasında düzenlenen kaza tespit tutanağı, sürücülerin oluş şekline ilişkin bu tutanakta yazılı bulunan beyanları karşı aracın sürücüsü ...’ın davalı şirkete hitaben yazılan 11.11.2009 tarihli dilekçedeki kazanın oluşuna ve davacı aracında meydana gelen hasara ilişkin ifadesi, davacı aracının onarım gördüğüne dair dava dışı servis tarafından düzenlenen faturalar, araçların olay mahallinde çekilen fotoğrafları, davacı aracının ön kısmı ile diğer aracın kapı ve çamurluğuna çarpması sonucu hasarlandığına dair ekspertiz raporu, araçta KDV dahil 7.434,00 TL tutarında hasar meydana geldiğine ilişkin bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre kazanın belirtilen yer ve şekilde meydana geldiği sabit olduğu gibi davacı sigortalının rizikonun gerçekleşme şeklini kasten ve iyiniyet kurallarına aykırı olarak bildirdiği de ispatlanamamıştır. Bu durum karşısında rizikonun ihbar edilenden farklı şekilde gerçekleştiğini ve bu gerçekleşme şeklinin kasko sigortası kanunu kapsamında olmadığını ispat külfeti davalı sigortacıda bulunmakta olup, sigortacı bunu soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlamalıdır. O halde mahkemece davaya konu kazanın ihbar edilen yerde ve şekilde gerçekleştiğinin kabulü ile işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 01.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi