9. Hukuk Dairesi 2011/5830 E. , 2013/12879 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, davacı ve karşı davalı, kıdem tazminatı, ücret alacağı, prim alacağı, ikramiye alacaklarının, davalı ve karşı davacı, ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle asıl dava hükmen gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karşı davanın reddine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı ve karşı davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30.04.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı ve karşı davacı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, davalı işveren ile karşılıklı imzaladıkları 01.06.2001 tarihli protokol gereği 01.06.2003 tarihine kadar çalıştığını, işverenin talebi üzerine aynı şartlarla işe devam edildiğini, protokole göre üretim müdürü sıfatıyla genel müdüre bağlı olarak çalışacağı, daha aşağı pozisyon veya görev teklif edilmeyeceğini, müvekkilinin 01.06.2001-01.06.2002 arası maaşının 1.500,00.TL olduğunu ve yılda 4 maaş tutarında ikramiye verileceğini, daha sonraki yıllarda maaş artış oranının DİE nin belirlediği TÜFE oranında gerçekleşeceğini, ayrıca tüm mamul satışların fatura tarihindeki TCMB nın USD satış kurundan hesaplanarak elde edilen o yıla ait toplam bir yıllık satış cirosunun %0,5’i oranında prim ödemesinin USD olarak sözleşmedeki yıl sonlarına göre yapılacağını, bir araç tahsis edileceğini, 01.06.2003-01.06.2004 döneminde maaşının 3.200,00.TL olduğunu ve 12 ay maaş+ 4 adet ikramiyenin tamamen ödendiğini, 01.06.2004 tarihinden itibaren DİE’nin belirlediği TÜFE oranına göre maaş artışı yapılmadığını, sabit olarak 01.06.2004-01.06.2005 dönemi için 3.200,00. TL, 01.06.2005-01.06.2006 dönemi için 3.600,00. TL, 01.06.2006-31.12.2006 dönemi için 3.600,00.TL, 01.01.2007 tarihinden itibaren 3.000,00.TL ödendiğini, 01.06.2004 tarihinden itibaren maaş ve ikramiye ödemesinde TÜFE artış oranının uygulanmadığını, keza protokol çerçevesinde işveren adına yapılan gerçek satış cirosu üzerinden %0,5 primin de ödenmediğini, daha aşağı pozisyonda çalışmasının teklif edildiğini ve tahsis edilen binek otosunun geri alındığını, bulun üzerine Adana 7. Noterliğinin 11.09.2008 tarih, 21772 yevmiye nolu ihtarnamesi ile alacaklarını talep ettiğini aksi halde iş akdini feshedeceğini bildirdiğini, verilen cevabın olumsuz olması üzerine aynı noterliğin 24.09.2008 tarih 22803 nolu ihtarı ile iş akdini feshettiğini belirterek, kıdem tazminatı, ikramiye, ciro üzerinden ödenmesi gereken prim, 100,00. TL eksik ödenen maaş alacağı olmak üzere toplam 400,00.TL alacağının iş akdinin fesih tarihi olan 29.09.2008 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı işveren, davacının Şirkette 06.05.1999 tarihinde işe başladığını, 01.02.2002 tarihinde taraflar arasında Adana 10. Noterliğinde düzenlenen 2735 sayılı hizmet sözleşmesi ile davacının mevkisinin yükseltilerek işletme üretim sorumlusu müdür konumuna getirilip çalışma koşullarının düzenlendiğini, konumuna uygun maaş verildiğini, işveren ile arasında sorun olmamasına rağmen davacının 09.09.2008 tarihinde işe gelmediğini, depresyon teşhisi ile aldığı 10 günlük raporu işyerine faksladığını, 10.09.2008 tarihinde işyerindeki özel eşyalarını arkadaşına aldırdığını, Firma yetkileri tarafından arandığında biraz düşünmeye ihtiyacı olduğunu söyleyen davacının 11.09.2008 tarihli ihtarnameyi göndererek haksız taleplerde bulunduğunu devamında yine 10 günlük rapor gönderdiğini, bunun üzerine müvekkilinin Adana 4. Noterliğinden gönderdiği 19.09.2008 tarihli ihtarname ile taleplerin iyi niyetli olmadığını, rapor süresi sonunda işe başlamasının ihtar edildiğini, buna rağmen davacının rapor süresinin sona erdiği gün tebliğ edilen ihtarname ile 29.09.2008 tarihi itibariyle iş akdini feshettiğini, davacının Mahkemeyi yanıltma amacında olduğunu, var olduğunu iddia ettiği protokolün şirket kayıtlarında yer almadığı gibi, cironun % 0,5’i oranında prim ödenmesi konusunda şirket yönetim kurulu kararı olmadığını, mali yıl tablolarında da bu şekilde bir ödeme görülmediğini, davacının uzun bir süre itirazda bulunmadan maaş bordrolarını imzalaması, bankaya yatan maaşlarını alarak çalışmaya devam etmesinin, kabul etmedikleri protokol hükümlerinin uygulanmadığını, yürürlüğe konulmadığını açık ve net olarak ortaya koyduğunu, kaldı ki, böyle bir protokol varsa bile protokolden sonra taraflar arasında noterde yapılan hizmet sözleşmesi gereği protokol hükümlerinin ortadan kalkacağını, uzun süre yüksek aylık maaş, 4 ikramiye ve prim ödemeleri yapılmamasının işyeri şartı haline gelmiş olacağı yönünde Yargıtay kararları bulunduğunu, davacının talepleri konusunda zamanaşımı söz konusu olduğunu, davanın reddine karar verilmesini, ve taraflar arasında 01.02.2002 tarihinde noter huzurunda düzenlenerek yıllarca ihtilafsız uygulanan belirsiz süreli hizmet akdi bulunmakta iken feshi haklı sebebe dayanmayan davacının fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00. TL ihbar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davacının talebi ile bağlı kalınarak hizmetinin 01.06.2001-29.09.2008 arası 7 yıl, 3 ay, 28 gün olduğu kabul edilmiş, 01.06.2001 tarihli protokol geçerli sayılarak ve davacı işçinin iş sözleşmesini haklı olarak feshettiği sonucuna varılarak kıdem tazminatı, ikramiye, prim ve ücret farkı hüküm altına alınmıştır.
Kararı yasal süresi içinde davalı karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosya içinde yer alan protokol başlıklı belgede prim ödemesi 01.06.2001- 01.06.2002 ve 01.06.2002-01.06.2003 tarihleri arasındaki satışlara bağlı olarak öngörülmüştür. Primin ödenme tarihleri de 2002 yılı Haziran ayı ile 2003 yılı Haziran ayı olarak açıklanmıştır. Sözleşmede 01.06.2003 tarihi sonrası için prim ödemesi öngörülmüş değildir. İşverence bu tarih sonrasında prim ödenmediği ve bu yönde bir işyeri uygulamasının oluşmadığı da anlaşılmaktadır. Böyle olunca satışa bağlı prim hesabının sözleşme hükümleriyle sınırlı olarak 01.06.2003 tarihine kadar yapılması gerekir. Mahkemece fesih tarihi olan 2008 yılı Eylül ayına kadar hesaplanan primlerin kabulü hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davalı ve karşı davacı yararına takdir edilen 990.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.