
Esas No: 1986/1307
Karar No: 1986/1052
Karar Tarihi: 09.12.1986
Danıştay 6. Daire 1986/1307 Esas 1986/1052 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Köy muhtarlığı tarafından açılan dava sonucu mahkeme tarafından verilen yıkım kararı uygulandığı için yapılan yıkımdan dolayı idareye hizmet kusuru yüklenemez. Yargı kararının icrası sonucu yapılan yıkım nedeniyle uğranılan zarardan ötürü idareye tazminat ödenemeyeceği kararı verilmiştir. İdari eylem ya da işlemden doğan zararın tazmin edilmesi için illiyet bağı gereklidir. Davacının evi, samanlığı ve bahçesi hazine arazisi üzerinde yer aldığı için Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kalına karar verilmiştir. Bu kararın uygulanması sonucu yapıların yıkımı gerçekleşmiştir. İdari eylem ve hizmet kusuru olarak nitelendirilmesi ve tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya uygun değildir. İlgili kanun maddeleri: 2981 Sayılı Yasa, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi.
Daire : ALTINCI DAİRE
Karar Yılı : 1986
Karar No : 1052
Esas Yılı : 1986
Esas No : 1307
Karar Tarihi : 09/12/986
KÖY MUHTARLIĞI TARAFINDAN AÇILAN DAVA SONUCU ADLİYE MAHKEMESİNCE VERİLEN YIKIM KARARININ İNFAZI ÜZERİNE HAZİNE ARSASI ÜZERİNE YAPILAN YAPI İCRA MEMURLUĞUNCA YIKTIRILDIĞINDAN, ADLİ YARGI KARARININ İNFAZI SONUCU YAPILAN YIKIM NEDENİYLE UĞRANILAN ZARARDAN ÖTÜRÜ KÖY MUHTARLIĞINCA YÜKLENİLEBİLİR BİR HİZMET KUSURU BULUNMADIĞI HK.
Dava, köy boşluğuna yapılan ev, samanlık ve bahçenin Asliye Hukuk Mahkemesi kararının icrası suretiyle yıltırılması yüzünden uğranılan zarar karşılığı tazminata hükmedilmesi dileğiyle açılmış, İdare Mahkemesince yapının 2981 sayılı Yasa kapsamında kaldığı gibi bu yasa uyarınca Yeminli Özel Teknik Büroya da başvurulduğu halde, bu husus üzerinde hiç durulmaksızın mahkemenin daha önce alınan ilamın icraya konularak yapılan eylemde yasal isabet bulunmadığı, bu durumda idarenin iyi niyetinden ve tarafsızlığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle davacı lehine ... lira maddi tazminata hükmedilmiş, karar davalılardan ... Köyü Muhtarlığı tarafından temyiz edilmiştir.
İdari eylem yahut işlemden doğan zararın tazminine hükmedilmesi için zararın idarenin eylemi veya işleminden doğmuş bulunması, başka deyişle eylemle zarar arasında illiyet bağının varlığı idare hukukunun temel ilkelerindendir.
Olayda ise, davaciya ait ev, samanlık ve bahçenin hazine arazisi üzerinde yer aldığı nedeniyle köy muhtarlığı tarafından davacı aleyhine açılan el atmanın önlenmesi ve yıkma davası sonucunda Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla uyuşmazlık konusu yapıların kal'ine karar verildiği, anılan kararın köy muhtarlığınca icraya konulması üzerine icra memurluğunca yapıların yıktırıldığı, ihtilafsız olduğuna göre, adli yargı kararının infazı sonucu yapılan yıkım nedeniyle uğranılan zarardan ötürü idareye yüklenebilir bir hizmet kusurundan söz edilemiyeceği açıktır.
Bu itibarla, yargı kararı gereğinin yerine getirilmesi için ilamın icraya konulmasını, idari eylem ve hizmet kusuru olarak nitelendirmek suretiyle tazminata hükmedilmesinde usul ve yasaya uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle İdare Mahkemesi kararının bozulmasına; uyuşmazlığın hukuki niteliği ve dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler dava hakkında karar vermeye yeterli görüldüğünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 2.bendi uyarınca işin esasının incelenmesine geçilerek yukarıda belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
