Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 1980/1366
Karar No: 1986/1062
Karar Tarihi: 09.12.1986

Danıştay 6. Daire 1980/1366 Esas 1986/1062 Karar Sayılı İlamı

Daire : ALTINCI DAİRE
Karar Yılı : 1986
Karar No : 1062
Esas Yılı : 1980
Esas No : 1366
Karar Tarihi : 09/12/986
MAHALLİNDE YAPILAN KEŞİF VE BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ SONUCU, DAVACIYA AİT TAŞINMAZIN İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ İLE PARK ALANI OLARAK BELİRLENMESİNDE ŞEHİRCİLİK İLKELERİ, PLANLAMA ESASLARI VE KAMU YARARINA AYKIRILIK BULUNMADIĞI, ANCAK BU AMAÇLA YAPILAN KAMULAŞTIRMADA; TAKDİRİ KIYMET KOMİSYONU RAPORUNUN 6830 SAYILI YASANIN 11.MADDESİNDE BELİRTİLEN 6 HUSUSUN AYRI AYRI CEVAPLARINI KAPSAMADIĞI, KIYMET TAKDİRİNİN YAPILACAĞI GÜNÜN DAVACIYA DUYURULMADIĞI YOLUNDAKİ İDDİANIN İDARECE SAVUNMA VERİLEREK KARŞILANMADIĞI GİBİ BU KONUDA İLAN YOLUNA DA BAŞVURULMADIĞI ANLAŞILDIĞINDAN KAMULAŞTIRMA İŞLEMİNDE ŞEKİL YÖNÜNDEN İSABET GÖRÜLMEDİĞİ HK.
Dava, davacının maliki olduğu taşınmazın park alanına alınmasına ilişkin imar planı değişikliği işlemi ile anılan imar planına dayanılarak taşınmazın park için kamulaştırılmasına dair belediye encümeni kararının iptali isteğiyle açılmıştır.
İmar planları ülke, bölge ve kent verilerine, konut, çalışma ve ulaşım gibi kentsel işlevler ile sosyal ve kültürel gereksinimleri var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi biçimde yerine getirmek ve belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kadastral harita ve kentin gelişimi de gözönünde tutularak hazırlanır
ve koşulların zorunli kıldığı biçimde ve zamanda yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilebilir.
Dairemizin ara kararı gereğince Naip Üye ... tarafından resen seçilen bilirkişiler Doç.Dr.öğ.Gör ... ve Öğ.Gör. ...'ten oluşan bilirkişi kurulunca yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu müştereken düzenlenen raporda özetle, "Dava konusu 1 sayılı parsel üzerinde 1967 yılında anılan ruhsata göre 4 katlı bir bina inşa edilmiştir. Daha sonra, 1968 yılında yürürlüğe giren imar planına göre, taşınmazın bulunduğu yer ve çevresi hükümet meydanı, park ve otopark olarak düzenlenmiş, 1 sayılı parselin bulunduğu yer yeşil alan olarak gösterilmiştir. Ancak bu plana göre, etrafı Hükümet konağı, cami, banka ve bazı resmi binalarla çevrilmiş olan meydanın ortasında orduevi binası kalmıştır. 11.5.1967 tarihinde yürürlüğe giren imar planında orduevi ve otopark kaldırılmış ve tören alanı dışındaki tüm alan park olarak düzenlenmiştir. Orduevinin kaldırılması ile önceki plandaki parçalı niteliği değiştirilmiş, ve bütünlüğü olan bir kurumsal açık alan yaratılmış olmaktadır.
Dava konusu taşınmazın maliki tarafından 1968 yılında kabul edilen plana itiraz edilmediği anlaşılmaktadır. 1977 planı taşınmazla ilgili yeni bir karar getirmemiş, ancak planı uygulamak amacıyla kamulaştırma işlemlerine 1979 yılında başlanmıştır.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde yaratılan yeşil alanı sadece bir park olarak değerlendirmemek gerekir. Burası Hükümet konağı ve mimari özelliği olan ... Cami ile aralarında Tarihi eser olarak tescil edilmiş yapıların bulunduğu kamu kuruluşlarına ait binalarla çevrilmiş bir kent meydanı niteliğindedir. Bu niteliği ile meydanın işlevsel olduğu kadar, kentin yönetim merkezini vurgulayan simgesel bir özelliği de vardır.
Bu özellikleri ile yaratılan açık alan kentin yönetim merkezi bütünlüğü içinde, onun bir parçası olan bir kamu alanı olarak tanımlanmalıdır.
Böyle geniş bir alanın tümü ile bir tören meydanı olarak düzenlenmesinin işlevsel bir yararı olduğu savunulamaz. İş yerlerinin yanında aynı zamanda konut alanlarına da yakın olan bu park, hem işyerlerinde çalışanlar ve iştakibi için gelenler, hemde çevredeki konut bölgelerinde oturanlar tarafından kullanılacaktır. Parkın bir bölümünün çay bahçesi
küçük bir bölümünün ise çocuk bahçesi olarak düzenlenmesi (imar planın da bu kullanışlar belirtilmemiştir) park kullanışının değiştirildiği şekilde değerlendirilemez. Parklar, halkın rekreasyon gereksinmesini karşılamak amacıyla düzenlenen, içinde çeşitli faaliyetler için yerler ayrılmış alanlar olarak tanımlanır. Çay bahçesi, çocuk oyun bahçeleri
parklarda yer alan kullanışlardır. Ancak parkın ön ucunda inşa edilen gazino, tek katlı bir yapı olmasına rağmen parkın (ve meydanın) bütünlüğünü bozan nitelikte görülmüştür. Dava konusu 1 sayılı parsel üzerindeki 4 katlı bina, teşekkül etmiş olan parkın içinde kalan özel mülkiyetteki tek yapıdır. Binaya güney cephesinden bitişik olan iki yapının önceki tarihlerde yıkılmış olduğu keşif sırasında tesbit edilmiştir. Bina tüm parsel alanını kaplayacak şekilde inşa edilmiştir. Bina özel mülkiyet ve kullanışta kaldığı takdirde, bir kamu açık alanı olan park bu binanın bahçesi olarak işlev görecektir. Binanın önünde özel yolu kalmadığı için, binaya parktan geçerek girmek mümkün olabilecektir.
1968 ve 1977 planları ile getirilen imar nizamı ile kentin ulaşım sistemi ile bağlanan yolları esas alan ve meydanı üç taraftan çevreleyen bir cephe hattı oluşturulmuştur. Ayrıca bina, konumu, yüksekliği, mimar ve işlevsel özellikleri bakımından teşekkül etmiş olan meydan park bütününe uyum sağlayacak nitelikte değildir. İmar planında park alanına ayrılmasını şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun bulmuş; kamulaştırma işleminin imar planını gerçekleştirmeye yönelik olduğu kanısına varmıştır" denilmekte olup, sonuç olarak uyuşmazlık konusu taşınmazın park alanına ayrılması yolundaki imar planı değişikliği işleminde şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aylırılık bulunmadığı belirtilmektedir.
Yukarıda özetlenen bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafından çevredeki yapıların tümünün özel mülkiyette kısmen kamu kısmen de ticari kullanımda bulunduğu, taşınmazla 3 m'lik yolla ayrılan hamamında özel mülkiyette bir yapı olduğu gibi söz konusu hamamın giriş kapısının parkın içinde kaldığı, 170 m2'lik alanın 15.000 m2'lik park alanına dahil edilebilmesi için yapılacak masrafla kente birçok park yapılabileceği, işlemde kamu yararı bulunmadığı öne sürülerek itiraz edilmişse de, davacının bu savı derinliğine yapılan bir incelemenin ürünü olup, ayrıntılı ve yeterli verilere dayalı bilirkişi raporu ile ulaşılan kesin sonucu etkileyecek nitelikte görülmemiştir. Bilirkişi raporu ile dava dosyasındaki belgelerin birlikte incelenmesinden davacıya ait ... parsel sayılı taşınmazın park alanına ayrılması yolundaki dava konusu imar planı değişikliği işleminde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davanın, anılan taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin işleme yönelik bölümüne gelince:
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 6830 sayılı İstimlak Kanununun 7.maddesinde kamulaştırma yapacak idarenin kamulaştırılacak taşınmazların sınır, yüzölçümü ve cinsini gösterir ebatlı plan veya krokisini yaptırarak tapu ve vergi kayıtları üzerinden veya haricen yaptıracağı araştırma ile mal sahiplerinin adreslerini tesbit ettireceği, aynı yasanın 11.maddesinde de kamulaştırmayı yapacak idarenin değer pahanın tesbit edileceği günü tayin ve ilgilileri şahsen veya ilanen tebliğden hangisinin kolaylık ve sürati temin edeceğini takdir ederek ilan yolunu tercih ettiği takdirde mahallinde çıkan bir gazetede beş gün ara ile iki defa, gazete çıkmayan yerlerde mutat vasıtalarla on gün müddet
le ilan edeceği ve takdiri kıymet komisyonunun tayin edilen günde mahalline giderek hazır bulunan ilgilileri de dinledikten sonra taşınmazın, 1.cinsi ve nev'ini, 2.Yüzölçümünü. 3.Kıymetine tesir edebilecek bütün vasıf ve unsurlarını ve her unsurun ayrı ayrı değerini, 3.taşınmazın halıhazır durumuna, mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği gelirini, 5.Yapılarda kamulaştırmanın yapıldığı yıl içindeki inşaat fiatlarına göre maliyetini ve bu maliyetten düşülecek yıpranma payını, 6.taşınmazın emsalinin kamulaştırmaya tekaddüm eden tarihteki alım satım rayicini esas tutarak tanzim edeceği raporda bu altı hususun ayrı ayrı cevaplarını kaydetmek suretiyle kamulaştırma bedelini takdir edeceği kuralları yer almıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, kamulaştırma işlemine ait belgeler davacının Ankara'daki adresine noter kanalıyla tebliğ edildiği halde kıymet takdirinin yapılacağı günün kendisine bildirilmediği yolunda dava dilekçesinde yer alan iddiayı karşılamak amacıyla davalı idarenin savunma vererek bu hususu yerine getirdiğini belirtmediği gibi kıymet
takdiri gününün ilanen de tebliğ edildiğini açıklamadığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, dosyada bulunan kıymet takdir komisyonu raporunda yasanın yukarıda değinilen hükmünde öngörülen, taşınmaza ilişkin unsurların ayrı ayrı cevapları belirlenmeksizin uyuşmazlığa konu taşınmazın sadece cinsi ve yüzölçümünün yazılmasıyla yetinilerek değerinin saptandığı anlaşılmakta olup, kamulaştırma işleminin tekemmül edebilmesi için temel öğelerden birini oluşturan kıymet takdirindeki bu noksanlıktan ötürü tesis edilen kamulaştırma işleminde mevzuata aykırılık açıktır.
Açıklanan nedenlerle anlaşmazlık konusu taşınmazın park alanına tahsisine ilişkin imar planı değişikliği işleminde şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırılık bulunmadığından davanın bu kısmının reddine, anılan taşınmazın kamulaştırılması işleminde mevzuata uyarlık bulunmadığından dava konusu kam5laştırma işleminin şekil yönünden iptaline karar verildi.

KARŞI OY:
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 6830 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11.maddesinde, takdiri kıymet komisyonunun belirlenen günde mahalline giderek hazır bulunan ilgilileri de dinlendikten sonra taşınmazın maddede sayılan unsurları gözönünde bulundurarak kamulaştırma bedelini takdir edeceği belirtilmiş, aynı kanunun 14.maddesinde de kamulaştırılacak taşınmazın sahibi, zilyet ve diğer ilgililerin veya kamulaştırmayı yapan idare tarafından 13.madde gereğince ikametgahında tebligat yapılmış olanların tebliğ tarihinden onbeş gün, bunlar haricindekilerin son ilan tarihinden itibaren otuz gün içinde kamulaştırma işlemine karşı Danıştay'da ve takdir edilen bedel ile maddi hatalara karşı da taşınmazın bulunduğu Mahal Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açabilecekleri belirtilmiş bulunmaktadır.
Dava dosyasında mevcut 10.12.1979 günkü takdiri kıymet komisyonu raporunun incelenmesinden; taşınmazın yerinin, cins ve nev'inin, alanın, m2 fiatının, üzerindeki bina değerinin açıklandığı ve bu haliyle raporun usule uygun biçimde düzenlendiği, öte yandan kıymet takdirinin yapılacağı günün davacıya bildirilmemesi, taşınmaz için takdir edilen bedelle ilgili olduğundan, buna ilişkin itirazın yukarıda belirtilen yasa kuralı gereği adliye mahkemesinden açılacak bedel arttırımı davasında incelenebileceği, bu hususun kamulaştırma işlemini idare hukuku açısından sakatlamıyacağı nedeniyle kamulaştırma işlemine yönelik davanın redi gerektiği oyu ile karara karşıyım.

KARŞI OY:
Dava konusu imar planı değişikliğine yönelik davanın reddine dayanak alınan bilirkişi raporunda park alanı içerisinde özel mülkiyetteki tek yapının davacıya ait bina olduğu belirtilmekteysede, davacının maliki olduğu taşınmazla 3 m'lik yolla ayrılan eski eser niteliğindeki hamamın ve anılan hamamın sonradan ilave edilen giriş bölümünün de park alanı içinde kaldığı ve hamamla birlikte uyuşmazlık konusu yapının bir yapı topluluğu oluşturduğu gibi, her iki yapının parkın tören alanı kesimini engellemeyip parkın kenarında yer aldığı, keza bilirkişi raporunda bizzat belediyece inşa ettirilen betonarme gazino binasının ise parkın tam ortasında kaldığının belirtildiği dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacıya ait yapının yıktırılması halinde bile özel mülkiyette bulunan iki binanın park alanında kalacağı gözönüne alındığında 170 m2'lik parselin park alanına katılması yolunda imar planı değişikliği işleminde hakkaniyet ve nasafet kurallarına uyarlık bulunmadığı açıktır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu imar planı değişikliği işleminin iptali gerektiği oyu ile çoğunluk kararının imar planına yönelik davanın reddine dair kısmına karşıyım.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi