
Esas No: 2016/19497
Karar No: 2021/3644
Karar Tarihi: 29.06.2021
Danıştay 4. Daire 2016/19497 Esas 2021/3644 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/19497
Karar No : 2021/3644
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Reklamcılık Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura kullandığından bahisle resen tarh edilen 2010/1 ve 5 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Kanun'un 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; Erenköy Vergi Dairesi mükellefi ... Reklam Ajansı Matbaa ve Gıda Ticaret Limited Şirketi ve Beşiktaş Vergi Dairesi mükellefi ... Medya Proje Merkezi Limited Şirketi hakkında düzenlenen Vergi Tekniği Raporları'nda yer verilen tespitlerin incelenmesinden, düzenlediği faturaların sahte olduğuna dair yeterli ve somut tespit bulunmadığından vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonuçlarına varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatların hukuka uygun olduğu belirtilerek kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna dayanılarak re'sen tarh edilen 2010 takvim yılının Ocak ilâ Mayıs dönemlerine ilişkin katma değer vergileri ve bu vergilerin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezaları ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararı davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanun'da aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini (KDV) indirebilecekleri hükme bağlanmıştır. Aynı Kanun'un 34. maddesinin (1) numaralı fıkrasında ise yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek, bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği belirtilmiştir. Buna göre, katma değer vergisi indiriminden yararlanılabilmesi için bunun geçerli bir belgeye dayanması ve belgenin kanuni defterlere kaydedilmesi gerekmektedir.
Kamu hizmetlerinin finansmanında istikrarın sağlanması bakımından vergilendirme sürecinin belirli bir düzen dâhilinde işlemesi ve sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu doğrultuda çeşitli usuller öngörülerek mükelleflerin vergi ilişkisinden doğan hak ve ödevlerini daha dikkatli takip etme zorunluluğu getirilmektedir (AYM., E.2017/24, K.2017/112, 14/6/2017). 3065 sayılı Kanunun belirtilen hükümleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30., 341., 344. maddeleri ve 344. maddesinin atıf yaptığı 359. maddesi birlikte gözetildiğinde, katma değer vergisi indiriminin sahte bir belgeye dayanması hâlinde indirimin reddi suretiyle cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapılacağı hususu mükellefler tarafından belirli ve öngörülebilir nitelikte olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı şirketin, uyuşmazlık konusu dönemde fatura aldığı ... Reklam Ajansı Matbaa ve Gıda Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı vergi tekniği raporunda; defter ve belgeler ibraz yazısının bulunamaması nedeniyle tebliğ edilemediği, eldeki bilgi ve belgelerden; mükellefin 04/02/2008 tarihinde ... Sok. ... Apt. No: ... Suadiye/Kadıköy-İstanbul adresinde ... Otomotiv Turizm İnş. ve Gıda Tic. Ltd. Şti. adıyla kurulduğu daha sonra 09/07/2009 tarihinde unvan değişimine giderek yeni unvan olan ... Reklam Ajansı Matbaa ve Gıda Tic. Ltd. Şti. kullanmaya başladığı, faaliyet konusunun; şirketin eğlence veya gösteri tertip etmek, reklam işleri yapmak ve araç kiralama vb. olduğu, 31/12/2010 tarihi itibariyle ilgili vergi dairesince resen terkin edildiği, 01/02/2008 tarihinde yapılan yoklamada, şirketin adreste 29/01/2008 tarihinden itibaren faaliyete başladığı, şirketin faaliyet konusunun oto kiralama olduğu, işyerinin 20 metre kare olduğu, işyerinde çalışan olmadığı, henüz şirket adına kayıtlı bir aracın bulunmadığının beyan edildiği, 27/07/2009 tarihinde yapılan yoklamada, şirketin aynı adreste faaliyete devam ettiği, oto kiralama işi yaptığı ve reklam işi yapılacağının bildirildiği, işyerinin 16 metrekare olduğu, içerisinde büro malzemelerinin bulunduğu, bir çalışanın olduğu, şirketin değişen adresinde 04/01/2010 tarihinde yapılan yoklamada, şirketin oto kiralama işi yaptığı ve reklam işi yapılacağının bildirildiği, işyerinin 65 metrekare olduğu, büro malzemelerinin bulunduğu, bir çalışanın olduğu, işyerinde 2 adet bilgisayar, 3 adet masa, oturma grubu, şirketin sahip olduğu nakil vasıtaları bulunduğu, 25/06/2010 tarihinde yapılan yoklamada, belirtilen adresin kapalı olduğu, 13/07/2010 tarihinde yapılan yoklamada, adreste iki çalışan olduğu, reklam ve pano işine devam edildiği, 07/02/2011 tarihinde yapılan yoklamada, mükellefin belirtilen adresi terk ettiği, işyerinin boş ve kapalı olduğu, kiralık yazısının asıldığı, adres değişikliğinin tespiti amacıyla eski adreste 06/11/2010 tarihinde yapılan yoklamada, söz konusu şirketin belirtilen adresi terk ettiği, ilgili adreste başka bir mükellefin faaliyette bulunduğu, mükellefin muhtelif dönemlerde ortağı ve kanuni temsilcisi olan ...’ın ortağı ve yöneticisi olduğu diğer üç mükelleften ikisi hakkında sahte belge düzenledikleri yönünde rapor bulunduğu, şirketin en son kanuni temsilcisi ...’ın ortağı ve yöneticisi olduğu diğer dört mükelleften üçü hakkında sahte belge düzenledikleri yönünde rapor bulunduğu, bildirdiği KDV matrahları ve Ba-Bs'leri arasında uyumsuzluk bulunduğu, yüksek tutarda KDV matrahlarına rağmen çok cüz'i miktarda KDV çıktığı, cüz'i tutarların dahi ödenmediği tespitlerine yer verilmiştir.
Davacı şirketin, uyuşmazlık konusu dönemde fatura aldığı, diğer bir firma olan, ... Medya Proje Merkezi Limited Şirketi hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporundan; usulüne uygun istenmesine rağmen 2010 ve 2011 yılı defter ve belgelerinin ibraz edilmediği temsilcisinin yasal defter belgelerinin olmadığının ifade edildiği, yasal defterlerin tasdik bilgilerine de ulaşılamadığı, mükellefin ... Mah. ... Cad. ... Apt. No: ... Beşiktaş/İstanbul adresinde reklam ajanslarının faaliyetleri ile iştigal etmekte iken ... Cad. No: ... ... İş Merkezi Kat: ... No: ... ... -Kadıköy-İstanbul adresine taşındığı, mükellef kurum bu adreste faaliyetine devam etmekte iken 31/05/2013 tarihinde işi terk ettiği, 13/08/2012 tarihinde tutulan adres tespit tutanağına göre ödevlinin yaklaşık 1 yıl önce adresten ayrıldığının ifade edildiği, ilk adresinde 30/03/2009 tarihinde yapılan yoklamada, şirket ortaklarının ve şirket müdürünün il dışında olduğu, 03/04/2009 tarihinde yapılan yoklama sonucunda; 18/03/2009 tarihinde işe başladığı, işyerinin 120 metrekare olduğu, işyerinin ... ‘a ait olduğu, aylık kirasının 2.000,00TL olduğu, işyerinde çalışanın olmadığı, şirket temsilcisinin medya proje reklam hizmetleri işiyle iştigal edeceklerini beyan ettiği, dönemler itibarıyla mükellefin bildirdiği satış tutarlarıyla diğer mükelleflerin bildirdiği alış tutarları arasında büyük oranda tutarsızlıklar bulunduğu, muhtelif beyannamelerinin verilmediği, tahakkuk eden vergilerini dahi ödemediği tespitlerine yer verilmiştir.
Anılan şirketler hakkındaki tespitlerden bu şirketler tarafından davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varılmıştır. Buna göre, katma değer vergisi indiriminin reddi suretiyle yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka aykırılık yoktur. Aksi gerekçe ile verilen Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kısmen kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının cezalı tarhiyat yönünden bozulması gerektiği görüşüyle, Daire kararının buna ilişkin kısmına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
