MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun itirazının 24.600,00 TL asıl alacak ve 1.828,20 TL işlemiş faiz yönünden kaldırılmasına, takibin devamına karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı alacaklı sözlü kira akdine dayanarak 28.11.2014 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 1.640,00 TL’den 2013 yılı Haziran ayından 2014 yılı Ağustos ayına kadar ki, 15 aylık kira alacağı 24.600,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 05.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu vekili 05.12.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkilinin alacaklıya takibe konu edildiği şekilde herhangi bir borcu bulunmadığını bildirerek borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesi"ne başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 15.01.2013 tarihinden sonraki kira bedellerini yeni malik olan davacıya ödediğini, dava konusu yapılan kira bedellerinin davacıya ... aracılığıyla ödendiğini, davacının ... aracılığıyla gönderilen kira bedellerini tahsil ettiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuş ve dosyaya ödemeye dair ... makbuzlarını sunmuştur. Bunun üzerine yapılan inceleme neticesinde, 04.11.2015 tarihli bilirkişi raporu ile; 2013/Haziran ayından – 2014/Temmuz ayına kadar davalı kiracı tarafından aylık 1.575,00 TL olarak ödeme yapıldığı, ancak bu ödemelerin “alıcının almaya gelmemesi” veya “yeni adrese sevk” gerekçesiyle iade edildiği, bir kısmının davalı tarafından iade alındığı, bir kısmının ise iade edilmek üzere beklediği, buna göre takip tarihi itibariyle talep edilebilecek asıl alacak miktarının 24.600,00 TL, işlemiş faiz miktarının 1.828,20 TL olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının kaldırılmasına, takipte asıl alacak miktarının 24.600,00 TL, işlemiş faiz miktarının 1.828,20 TL olduğunun tespitine, faize yönelik fazla talebin reddine karar verilmiştir.
-//-
Davalı borçlunun takibe konu kira bedellerini ... aracılığıyla ödediğini ileri sürerek ... makbuzlarını dosyaya sunması üzerine, ilgili ... Müdürlüğü"ne müzekkere yazılarak davalı kiracı tarafından gönderilen havalelere ilişkin liste dosya arasına alınmıştır. Buna göre takibe konu 2013 yılı Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim ayları kira bedellerinin davalı kiracı tarafından aylık “1.575,00 TL” olarak ödenmesine rağmen, bu ödemelerin davacı tarafça kabul edilmeyerek iade edildiği anlaşılmaktadır. Ancak dosya arasına alınan havale listesinde takibe konu 2013 yılı Kasım, Aralık ve 2014 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ayları kira bedelleri için “havale ödenmiş” ibaresine yer verilmesine rağmen, ödemenin davacı alacaklıya mı yapıldığı, yoksa davalı borçluya iade mi edildiği anlaşılmamaktadır. Bu durumda mahkemece, söz konusu aylara ilişkin ... aracılığıyla yapılan ödemelerin kime, ne zaman ödendiği hususu açıklığa kavuşturulması ve davalı tarafça ileri sürülen İstanbul Anadolu 14.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/687 Esas sayılı tahliye dosyasındaki davacının ödeme yönündeki beyanları üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.nun 6217 sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 20.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.