Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2016/6417
Karar No: 2021/9125
Karar Tarihi: 30.06.2021

Danıştay 6. Daire 2016/6417 Esas 2021/9125 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/6417
Karar No : 2021/9125

DAVACILAR : 1- … İstanbul … Şubesi
VEKİLİ : Av. …
2- … İstanbul Şubesi
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … İdaresi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : … Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU :Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından hazırlanan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 19.01.2016 tarihinde onaylanan İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, (… … ada …, …, …, … parsel, … ada … parsel, … ada …,… parsel, … ada … parsel sayılı taşınmazlar ve çevresindeki alanı kapsayan) Ayazağa Gecekondu Önleme Bölgesi, 1/100.000 ölçekli İÇDP-17092,2 plan işlem numaralı İstanbul İli Çevre Düzeni Planı değişikliği, 1/5.000 ölçekli NİP-17063 plan işlem numaralı Nazım İmar Planı ve 1/1.000 ölçekli … plan işlem numaralı Uygulama İmar Planının iptali istenilmektedir.

DAVACILARIN İDDİALARI : Davacılar tarafından, dava konusu imar planlarının bütüncül olmayan bir yaklaşımla ele alındığı, katılımcı planlama süreçlerinin yürütülmediği, ayrıcalıklı haklar ile orman alanı bitişiğinde, bir vadinin yüksek yoğunluklu olarak yapılaşmaya açıldığı, bölgenin imar bütünlüğünün gözardı edildiği, bölgenin yaşam kalitesini düşüreceği, donatı alanlarının bölgeye getirilecek ek nüfusun ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğu, sağlanan ayrıcalıklı hakların planlamanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu ileri sürmektedir.

DAVALILARIN SAVUNMASI :
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından; davacıların dava açma ehliyetlerinin olmadığı, davanın süresinde açılmadığı, davanın imar planlarını hazırlayan Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'na ihbar edilmesi gerektiği, dava konusu planların planlama hiyerarşisine, planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğine uygun olduğu ileri sürülerek, davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve Davalılar Yanında Davaya Katılan Müdahil tarafından; dava konusu planların planlama hiyerarşisine, planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğine uygun olduğu ileri sürülerek, davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile dava konusu imar planlarının iptali istemiyle belediye meclisi üyeleri tarafından açılan ... İdare Mahkemesi'nin E:... sayılı dosyasında da hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespitlere itibar edilerek söz konusu dosyada belirtilen gerekçeler ile dava konusu imar planlarında hukuka, şehircilik ilkeleri, planlama esaslarına ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından hazırlanan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 19.01.2016 tarihinde onaylanan İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, (Ayazağa … ada …, …, …, … parsel, … ada … parsel, … ada …,… parsel, … ada … parsel sayılı taşınmazlar ve çevresindeki alanı kapsayan) Ayazağa Gecekondu Önleme Bölgesi, 1/100.000 ölçekli İÇDP-17092,2 plan işlem numaralı İstanbul İli Çevre Düzeni Planı değişikliği, 1/5.000 ölçekli NİP-17063 plan işlem numaralı Nazım İmar Planı ve 1/1.000 ölçekli … plan işlem numaralı Uygulama İmar Planının iptali gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ: Dava ,Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından hazırlanan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 19.01.2016 tarihinde onaylanan İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, (Ayazağa … ada …, …, …, … parsel, … ada … parsel, … ada …,… parsel, … ada … parsel sayılı taşınmazlar ve çevresindeki alanı kapsayan) Ayazağa Gecekondu Önleme Bölgesi, 1/100.000 ölçekli İÇDP-17092,2 plan işlem numaralı İstanbul İli Çevre Düzeni Planı değişikliği, 1/5.000 ölçekli NİP-17063 plan işlem numaralı Nazım İmar Planı ve 1/1.000 ölçekli … plan işlem numaralı Uygulama İmar Planının iptali istemiyle açılmıştır.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5. maddesinde, çevre düzeni planı; Ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen plan olarak; nazım imar planı, varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak; uygulama imar planı, tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmış; 6. maddesinde, planlar, kapsadıkları alan ve amaçları açısından; "Bölge Planları" ve "İmar Planları", imar planları ise, "Nazım İmar Planları" ve "Uygulama İmar Planları" olarak hazırlanacağı, uygulama imar planları, gerektiğinde etaplar halinde de yapılabileceği; 8. maddesinde, planların tanımlanmasına yer verilerek planlar bölge planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı ve uygulama imar planı olarak kademelendirilmiş ve alt ölçekli planların, üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu getirilmiştir.
İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular gözönüne alınarak hazırlanması gerekmektedir.
Anılan ölçütlere göre hazırlanan imar planları zamanla planlanan alandaki koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilir. Sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılması yönünde yapılan plan değişikliklerinin amaç yönünden yargısal denetimi bu değişikliği zorunlu kılan nedenlerin irdelenmesi yoluyla yapılacaktır. Bu irdelemeden sonra sadece plan değişikliği yapılan alanın değil, plan bütünlüğü gözönünde bulundurularak planlanan yörenin tümünün çevre, ulaşım, trafik gibi ilişkilerinin kapsamlı bir biçimde ele alınarak, kamu yararına uyarlık bulunup bulunmadığının araştırılması gerekmektedir.
Öte yandan, yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca, plan açıklama raporu, plan yapımına hazırlık teşkil eden araştırma aşamasından başlayarak plan kararlarının oluşturulduğu aşama dahil olmak üzere plan bütününü içeren ayrıntılı bir rapor olup, bu doğrultuda, 1/100.000 ölçekli dava konusu İstanbul Çevre Düzeni Planının alt ölçekli planları yönlendirici bir nitelik taşıması sebebiyle açıklama raporunda planlama kararlarının gerekçelerinin detaylı bir biçimde ortaya konulması zorunluluk arz etmektedir.
Mekânsal Plan Yapım Yönetmeliği'nin "İmar Planı Değişiklikleri" başlıklı 26. maddesinde, "(1) İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır. (2) İmar planlarında sosyal ve teknik altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi esastır. Yürürlükteki imar planlarında öngörülen sosyal ve teknik altyapı standartlarını düşüren plan değişikliği yapılamaz. (3) İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için: a) İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık veya kuruluşların görüşü alınır. b) İmar planında yer alan yol hariç sosyal ve teknik altyapı alanlarının ve kamuya ait sosyal ve kültürel tesis alanlarının kaldırılabilmesi veya küçültülmesi ancak bu tesislerin hitap ettiği hizmet etki alanı içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir. Eşdeğer alanın ayrılmasında yüzölçümü ve konum özellikleri korunur. Bu alanların yerinin değiştirilmesinde, mevcut plandaki hizmet etki alanına göre aynı uygulama etabı veya bölge içinde kalması, yaya erişim mesafelerinin dikkate alınması ve yeni tespit edilen alanın tesisin yapılmasına müsait olması zorunludur..." hükümleri yer almıştır.
Uyuşmazlık konusu olayda ,İstanbul İli, Şişli İlçesi, Ayazağa Gecekondu Önleme Bölgesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, …, …, ve … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca 16.09.2011 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylanan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli revizyon nazım ve uygulama imar planlarının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle ... Odası tarafından açılan davada, Danıştay Altıncı Dairesinin 26/03/2014 tarihli E:2016/6417 sayılı kararıyla söz konusu işlemlerin yürütülmesinin durdurulmasına karar verildiği, yürütmenin durdurulması kararı üzerine dava konusu Ayazağa Gecekondu Önleme Bölgesine ilişkin hazırlanan -1- paftalık 1/100.000 ölçekli İÇDP-17092,2 plan işlem numaralı İstanbul İli Çevre Düzeni Planı değişikliği, -1- paftalık 1/5.000 ölçekli NİP-17063 plan işlem numaralı Nazım İmar Planı ve -5- paftalık 1/1.000 ölçekli ... plan işlem numaralı Uygulama İmar Planının; 644 sayılı K.H.K. ve 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 19.01.2016 tarihinde re'sen onaylanması üzerine ... İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında davacı … Odası (İstanbul … Şubesi) ve … Odası İstanbul Şubesi vekili Av. ... tarafından, İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, Ayazağa Gecekondu Önleme Bölgesi, -1- paftalık 1/100.000 ölçekli İÇDP-17092,2 plan işlem numaralı İstanbul İli Çevre Düzeni Planı Değişikliği, -1- paftalık 1/5.000 ölçekli NİP-17063 plan işlem numaralı Nazım İmar Planı ve -5- paftalık 1/1.000 ölçekli ... plan işlem numaralı Uygulama İmar Planının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, ... İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararıyla davayı çözümleme görev ve yetkisinin 2575 sayılı Kanunun 24. maddesi gereğince Danıştay'a ait olduğu sonucuna varıldığından davanın görev yönünden reddine karar verildiği, daha sonra Dairemizin 14.06.2016 tarihli, E:2016/6417 sayılı kararıyla ise; ... İdare Mahkemesinin E:... sayılı esasında açılan dava ile Danıştay Altıncı Dairesinin E:2012/4412 sayılı esasında açılan kayıtlı davalar arasında 2577 sayılı Kanun'un 38. maddesinde tanımlandığı şekliyle bağlantılı bulunduğu sonucuna varıldığından görülmekte olan davanın Dairemizde çözümlenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu imar planlarının iptali istemiyle belediye meclis üyeleri tarafından açılan ... İdare Mahkemesinin E:... sayılı dosyasında 24.11.2017 tarihinde yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan bilirkişi raporununda özetle; dava konusu parsellerin 1980, 1995, 2006 ve 2009 onanlı Çevre Düzeni Planlarında "Askeri Alan" olarak planlandığı, bu alanın devir edilmesindeki temel koşulun Askeri Tesisler Yapımı karşılığında olmasına rağmen, 15.06.2009 onanlı 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planındaki, "Askeri alanlarda süre gelen işlevlerin, Milli Savunma Bakanlığı’nın programı dâhilinde askeri alan dışına çıkarılması halinde, bu alanlar öncelikle eksik olan sosyal ve teknik altyapı (eğitim, sağlık, kültürel tesis, hal, mezarlık, yeşil alan vb.) alanları olarak kullanılacağı" hükmüne aykırı plan kararları ürettiği, plan bütünlüğünden uzak üst ölçekli plan kararları ile uygun olmayan hükümler ve yapılaşma koşulları getirdiği, 2.20 emsal değerine sahip konut+ticaret alanları önerisinin, 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’nda belirtilen orman alanlarının korunması ve ormana yönelik gelişme baskısının engellenmesine yönelik ilkeye aykırı ve orman alanları üzerinde baskıya neden olduğu, orman alanı komşuluğundaki özel konumu nedeniyle, TAKS; 0,55 oranının yüksek bir taban alanı kullanımı olduğu, bölgedeki diğer konut alanlarında, alt ölçekli plan kararlarında genelde TAKS:0,40-0,30 uygulamaların aksine yüksek bir taban alanı kullanılmasını sağladığı, yapılaşma koşullarına ilişkin getirdiği, a)hmaks:serbest, b)bodrum katların %35’inin iskan edilebilir olması ve bunun emsale dahil edilmemesi, iskan edilen bu bodrum katların kullanımlarının (konut, ticaret vb) plan hükümlerinde tarif edilmemesi ve bu durumun ilave nüfus artışının hesabı bakımından belirsizliğe neden olduğu, 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’nda belirtilen orman alanlarının korunması ve ormana yönelik gelişme baskısının engellenmesi konularında dava konusu alanda önlem alınmaması, alanın jeolojik yapısının; içerdiği vadi tabanları, yüksek eğim derecesi ve toprak yapısı sebebiyle jeolojik açıdan önemli eşiklere sahip olmasına rağmen, AFAD tarafından 31.05.2011 tarihinde onaylanan İmar Planın Esas Jeolojik-Jeoteknik Etüd Raporu ile Önlem Alınabilecek Nitelikte Stabilite Sorunlu Alanlar olarak değerlendirilmesi, alanda yaşayacak nüfusun ihtiyaçlarına yönelik Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nde belirtilen donatı alan çeşitliliğinin ve alan hesaplarının sağlanamadığı, yeşil alan miktarının arttırılmış olmasına rağmen, Yönetmelikteki yeşil alan standardının altında kaldığı, bölgede Büyükdere-Levent aksı gibi ana akslara yönelik ek yoğunluk baskısı oluşturulduğu, Özel Eğitim Alanı’nda yapılanma koşullarının E=2,00 olması, bu emsalin yüksek olması ve plan hükümlerinde bu eğitim alanının çok çeşitli olabileceğinin tarif edilmesinin (imar planı değişikliğine gerek kalmadan özel kreş, özel ilkokul, özel ortaokul veya özel lise) planlamada belirsizlik, denetimsizlik problemi oluşturacağı, bütüncül planlama yaklaşımı ilkesinin göz ardı edildiği, büyükşehir ve ilçe belediyelerinin planlama sürecinde etkisizleştirildiği, bu duruman planlamada “yerellik” ilkesi ile bağdaşmayan bir durum olduğu görüldüğünden, dava konusu imar planlarında hukuka, şehircilik ilkeleri, planlama esaslarına ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı belirtilmiştir.
... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:..., K:… sayılı kararıyla dava konusu imar planlarının iptaline karar verildiği, anılan karara karşı davalı idare ve davalı idare yanında davaya katılan müdahilin isnitaf talebinin … Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü İdari Dava Dairesinin ... tarihli, E:..., K:... sayılı kararıyla reddedilmesi üzerine söz konusu karara karşı davalı idarece temyiz isteminde bulunulduğu Dairemizin 26.12.2019 tarihli, E:2018/9266, K:2019/15427 sayılı kararıyla ile de temyiz isteminin reddedilerek anılan bölge idare mahkemesinin kararının onandığı görülmüştür.
Bu itibarla, dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile dava konusu imar planlarının iptali istemiyle belediye meclisi üyeleri tarafından açılan ... İdare Mahkemesi'nin E:... sayılı dosyasında da hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespitlere itibar edilerek söz konusu dosyada belirtilen gerekçeler ile dava konusu imar planlarında hukuka, şehircilik ilkeleri, planlama esaslarına ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından hazırlanan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 19.01.2016 tarihinde onaylanan İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, (Ayazağa … ada …, …, …, … parsel, … ada … parsel, … ada …,… parsel, … ada … parsel sayılı taşınmazlar ve çevresindeki alanı kapsayan) Ayazağa Gecekondu Önleme Bölgesi, 1/100.000 ölçekli İÇDP-17092,2 plan işlem numaralı İstanbul İli Çevre Düzeni Planı değişikliği, 1/5.000 ölçekli NİP-17063 plan işlem numaralı Nazım İmar Planı ve 1/1.000 ölçekli ... plan işlem numaralı Uygulama İmar Planının iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Usul Yönünden:
Davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.
Esas Yönünden:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY : İstanbul İli, Şişli İlçesi, Ayazağa Gecekondu Önleme Bölgesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, …, …, ve … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca 16.09.2011 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylanan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli revizyon nazım ve uygulama imar planlarının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle ... Odası tarafından açılan davada, Danıştay Altıncı Dairesinin 26/03/2014 tarihli E:2016/6417 sayılı kararıyla söz konusu işlemlerin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesi üzerine, dava konusu Ayazağa Gecekondu Önleme Bölgesine ilişkin hazırlanan -1- paftalık 1/100.000 ölçekli İÇDP-17092,2 plan işlem numaralı İstanbul İli Çevre Düzeni Planı değişikliği, -1- paftalık 1/5.000 ölçekli NİP-17063 plan işlem numaralı Nazım İmar Planı ve -5- paftalık 1/1.000 ölçekli ... plan işlem numaralı Uygulama İmar Planının; 644 sayılı K.H.K. ve 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca resen onaylanmasına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 19.01.2016 tarihli işleminin iptali istemiyle ... İdare Mahkemesinin E:... sayılı dosyasında davacı ... Odası (İstanbul … Şubesi) ve ... Odası İstanbul Şubesi vekili Av. ... tarafından, bakılan davanın açıldığı, ... İdare Mahkemesinin 21.04.2016 tarihli, E:..., K:2016/817 sayılı kararıyla söz konusu davanın görüm ve çözümünün 2575 sayılı Kanunun 24. maddesi gereğince Danıştay'a ait olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verildiği, daha sonra Dairemizin 14.06.2016 tarihli, E:2016/6417 sayılı kararıyla ise; ... İdare Mahkemesinin E:... sayılı esasında açılan dava ile Danıştay Altıncı Dairesinin E:2012/4412 sayılı esasında açılan kayıtlı davalar arasında 2577 sayılı Kanun'un 38. maddesinde tanımlandığı şekliyle bağlantılı bulunduğu sonucuna varıldığından görülmekte olan davanın Dairemizde çözümlenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5. maddesinde, çevre düzeni planı; Ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen plan olarak; nazım imar planı, varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak; uygulama imar planı, tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmış; 6. maddesinde, planlar, kapsadıkları alan ve amaçları açısından; "Bölge Planları" ve "İmar Planları", imar planları ise, "Nazım İmar Planları" ve "Uygulama İmar Planları" olarak hazırlanacağı, uygulama imar planları, gerektiğinde etaplar halinde de yapılabileceği; 8. maddesinde, planların tanımlanmasına yer verilerek planlar bölge planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı ve uygulama imar planı olarak kademelendirilmiş ve alt ölçekli planların, üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu getirilmiştir.
İmar planlarının, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular gözönüne alınarak hazırlanması gerekmektedir.
Anılan ölçütlere göre hazırlanan imar planları zamanla planlanan alandaki koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilir. Sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılması yönünde yapılan plan değişikliklerinin amaç yönünden yargısal denetimi bu değişikliği zorunlu kılan nedenlerin irdelenmesi yoluyla yapılacaktır. Bu irdelemeden sonra sadece plan değişikliği yapılan alanın değil, plan bütünlüğü gözönünde bulundurularak planlanan yörenin tümünün çevre, ulaşım, trafik gibi ilişkilerinin kapsamlı bir biçimde ele alınarak, kamu yararına uyarlık bulunup bulunmadığının araştırılması gerekmektedir.
Öte yandan, yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca, plan açıklama raporu, plan yapımına hazırlık teşkil eden araştırma aşamasından başlayarak plan kararlarının oluşturulduğu aşama dahil olmak üzere plan bütününü içeren ayrıntılı bir rapor olup, bu doğrultuda, 1/100.000 ölçekli dava konusu İstanbul Çevre Düzeni Planının alt ölçekli planları yönlendirici bir nitelik taşıması sebebiyle açıklama raporunda planlama kararlarının gerekçelerinin detaylı bir biçimde ortaya konulması zorunluluk arz etmektedir.
Mekânsal Plan Yapım Yönetmeliği'nin "İmar Planı Değişiklikleri" başlıklı 26. maddesinde, "(1) İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır. (2) İmar planlarında sosyal ve teknik altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi esastır. Yürürlükteki imar planlarında öngörülen sosyal ve teknik altyapı standartlarını düşüren plan değişikliği yapılamaz. (3) İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz. Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için: a) İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık veya kuruluşların görüşü alınır. b) İmar planında yer alan yol hariç sosyal ve teknik altyapı alanlarının ve kamuya ait sosyal ve kültürel tesis alanlarının kaldırılabilmesi veya küçültülmesi ancak bu tesislerin hitap ettiği hizmet etki alanı içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir. Eşdeğer alanın ayrılmasında yüzölçümü ve konum özellikleri korunur. Bu alanların yerinin değiştirilmesinde, mevcut plandaki hizmet etki alanına göre aynı uygulama etabı veya bölge içinde kalması, yaya erişim mesafelerinin dikkate alınması ve yeni tespit edilen alanın tesisin yapılmasına müsait olması zorunludur..." hükümleri yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın, Dairemizin E:2018/9266 sayılı dosyası ile birlikte incelenmesinden, dava konusu imar planlarının iptali istemiyle belediye meclis üyeleri tarafından ... İdare Mahkemesinin E:... sayılı dosyasında açılan davada 24.11.2017 tarihinde yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan bilirkişi raporununda özetle;
"söz konusu alan" eski Şişli İlçesi, Ayazağa, … ada, … ve … parseller, yeni Sarıyer İlçesi, Ayazağa … ada, …, …, … ve … parseller, … ada, … parsel, … ada, … ve … parseller, … ada, … parsel ve çevresini kapsayan yaklaşık 32,6 Ha’lık bir alan olduğu,
-Mahallinde yapılan incelemelerde dava konusu alanda halihazırda, Üniversite, Mağaza ve Restoranlar Meydanı, Rekreasyon Alanı, Amfitiyatro, Çocuklar için Aktivite Alanları, Sanat Merkezi, Tiyatro ve Restoranlar Meydanı, Cami, Yol Alanı, Konut+Ticari Alanlar gibi alanların yer aldığı,
-Dava konusu parsellerin; 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planında, Ticaret+Konut Alanı, Belediye Hizmet Alanı, Teknik Altyapı Alanı (Pilon Yeri), Askeri Alan, Cami Alanı, Özel Eğitim Alanı, Park Alanı, Yol Alanı fonksiyonlarının belirlendiği,
-Dava konusu alan 21.01.2003 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli Şişli Ayazağa Revizyon Nazım İmar Planı’nda askeri alan kullanımında kalmakta iken, söz konusu plana yönelik açılan davada, ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla iptaline karar verildiği,
-1/5000 ölçekli nazım imar planının bulunmaması nedeniyle 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve imar uygulamasının yapılamadığı, sonraki süreçte; planlama alanı, T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi tarafından 775 sayılı Gecekondu Kanunu kapsamında, 11.08.2010 tarih ve 4077 sayılı Olur ile "Gecekondu Önleme Bölgesi" ilan edildiği, aynı zamanda 1/5000 ölçekli nazım imar planının da onaylandığı,
-2010 onanlı planlarda söz konusu alan için belirlenen fonksiyonların, "Konut Alanı, Ticaret Alanı, Özel Sağlık Alanı, Özel Kreş Alanı, İlköğretim Tesis Alanı, Sosyal Kültürel Tesis Alanı, Belediye Hizmet Alanı, Askeri Alan, Cami Alanı–Dini Tesis Alanı, Yeşil Alan - Park Alanı, Yol Alanı" olarak planlandığı,
-2010 yılında onaylanan imar planlarında donatı alanlarındaki olumsuzluklar nedeniyle uygulama yapılmadan revizyona gidildiği,
-İstanbul İli, Şişli İlçesi, Ayazağa Gecekondu Önleme Bölgesi 1/5000 ölçekli Revizyon Nazım İmar Planının, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 16.09.2011 tarih ve 103140 sayılı Makam Olur’u ile onaylandığı, bu planda alanın, "Konut Alanı, Özel Sağlık Alanı, Özel Kreş Alanı, İlköğretim Tesis Alanı, Belediye Hizmet Alanı, Askeri Alan, Cami Alanı–Dini Tesis Alanı, Yeşil Alan - Park Alanı, Yol" olarak planlandığı,
-16.09.2011 onay tarihli planın Danıştay Altıncı Dairesinin 26.03.2014 tarih ve E:2012/4412 sayılı dosyasında yürütülmesinin durdurulmasına karar verildiği, bu karar uyarınca plan hükümlerinin revize edildiği ve 18.04.2012 tarihinde onaylandığı,
-son olarak alanda 19.01.2016 onanlı İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, Ayazağa Gecekondu Önleme Bölgesi 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının yapıldığı, bu planda, "Ticaret + Konut Alanı, Teknik Altyapı Alanı (Pilon Yeri), Belediye Hizmet Alanı, Askeri Alan, Cami Alanı – Dini Tesis Alanı, Özel Eğitim Alanı, Park Alanı, Yol Alanı" fonksiyonlarının yer aldığı,
-Söz konusu alanda 2016 onanlı plan ile bir önceki plan olan 2011 onanlı planlarda fonksiyon değişikliği olduğu bu değişiklikler;
2011 planında "Konut Alanı" kullanımının (ticaret alanı plan hükümlerinde tanımlanmış), 2016 planında "Ticaret + Konut Alanı" olduğu,
2011 planında %62,53 olan "Konut Alanı" kullanımının, 2016 planında %56,87 "Ticaret+Konut Alanı" olduğu,
2011 planında "Özel Sağlık Alanı, Özel Kreş Alanı, İlköğretim Tesis Alanı"nın, 2016 planında kaldırıldığı,
2011 planında olmayan alan kullanımlarından, "Özel Eğitim Alanı" ve "Teknik Altyapı (Pilon) Alanı"nın 2016 planı ile getirildiği,
2016 planı ile "Belediye Hizmet Alanı"nın metrekare alanının azaltıldığı (4,94 m²) ve "Cami Alanı"nın metrekare alanının çoğaltıldığı (8,91 m²),
2011 planında "Yeşil Alan, Park Alanı" 38.099,37 m² iken, 2016 planında "Park Alanı"nın 47.281,00 m² arttırıldığı,
2011 planında "Yol Alanı" 54.275,46 m² iken, 2016 planında "Yol Alanı" 57.735,00 m² olduğu, yol alanında bir artış olduğu,
2011 planında planlama alanı toplam 361.009,20 m² iken, 2016 planında 326.405,00 m² alanın planlandığı, aradaki farkın 34.604,20 m² olduğu,
-T.C. İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı tarafından, T.C. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile imzalanan 12.11.2008 tarihli protokol çerçevesinde, İstanbul-Şişli-Ayazağa mahallesinde bulunan … Pafta, … Ada, … parsel sayılı 856.601,60 m² yüzölçümlü taşınmazın, yaklaşık 322.750 m²’lik kısmının (Jandarma Kriminal Bölge Laboratuvarının inşa edileceği kısmı hariç olmak üzere) TOKİ Başkanlığı’na devredilmesinin 26.03.2010 tarihinde uygun görüldüğü ve 01.06.2010 tarihinde tapu devri yapıldığı, söz alanın TOKİ’ye devrine karşılık ise; 04.01.2011 tarihinde T.C. İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı ile TOKİ arasında imzalanan protokole göre TOKİ tarafından Türkiye’nin muhtelif yerlerindeki Alarm İskan Tesisleri yapımı karara bağlandığı, … ada, … parselden ifrazı sonucu … ada, … ve … parsellerin oluştuğu,
-19.01.2016 onay tarihli 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarıyla; kentin imara aykırı yapılaşmış alan ile Merkezi İş Alanları arasında kalan bu parçasında yaşam kalitesi yüksek sağlıklı, sürdürülebilir bir kentsel mekân üretilebilmesi, ayrıca, söz konusu planlar ile; 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı kararları çerçevesinde sağlıksız, düzensiz, yapılaşma ile gelişen deprem riski altında ve sürdürülebilirlik açısından sorunlu olan konut alanlarının daha düzenli, yaşam kalitesi yüksek, sosyal ve teknik altyapısı güçlü, afet riski en aza indirilmiş ve fonksiyonel olarak Merkezi İş Alanı ile etkileşimi olan kendi kendine yetebilen yerleşim alanlarının oluşturulması amaçlandığından revizyon planlarının yapıldığı,
-Dava konusu alanda yapılan 2016 onanlı revizyon planlar ile donatıların standartlarda belirtilen oranlarda uygun dağıtılmadığı, alt ölçekli plan kararlarının üst ölçekli plan ana kararlarına uygun olmadığı, yoğunluk arttırıcı plan hükümleri içerdiği, ayrıca imar planlarının ihtiyaca cevap vermediği koşulunun da oluşmadığı,
-1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı kararları çerçevesinde revizyon imar planlarının amacının "..sağlıksız, düzensiz, yapılaşma ile gelişen deprem riski altında ve sürdürülebilirlik açısından sorunlu olan konut alanlarının daha düzenli, yaşam kalitesi yüksek, sosyal ve teknik altyapısı güçlü, afet riski en aza indirilmiş ve fonksiyonel olarak Merkezi İş Alanı ile etkileşimi olan kendi kendine yetebilen yerleşim alanlarının oluşturulması amaçlanmış olduğu" şeklinde tarif edildiği, üst ölçekli planların planlama sürecine bakıldığında ise alanın 1980 planından itibaren 1995, 2006 ve 2009 planlarında "Askeri Alan" olduğu kısaca konut alanı kullanımının söz konusu olmadığı, "Kentsel Gelişme Alanı" fonksiyonunun 2016 onanlı üst ölçekli plan değişikliği ve 2010, 2011 ve 2016 onanlı alt ölçekli (1/5000 ve 1/1000 ölçekli) planlar ile alana sonradan getirildiği,
-Söz konusu alanın konumu ve bu konuma bağlı olarak, İstanbul’da 1980, 1995, 2006 ve 2009 yıllarında yapılan planlama çalışmaları kapsamında üst ölçekli planlarla getirilen arazi kullanım kararları,
1980 onanlı 1/50.000 ölçekli İstanbul Metropoliten Alan Nazım İmar Planı’nda, dava konusu alanın bulunduğu alan "Hizmetler" başlığında "Tahsisli Alanlar (Askeri)" lejantında kaldığı, alanın yakın çevresinde batıda "Yeşil Karakterli Alanlar" başlığında "Şehir ve Çevre Parkları, Yeşil Alanlar" ile Hizmetler başlığında "Depolama" alanı yer aldığı, alanın kuzey kısmında koruma alanları başlığında "Orman Alanları"; doğu kesiminde "Sanayi Yerleşme Alanları" başlığında "Sanayi, Küçük Sanayi" ve Hizmetler başlığında "Üniversite ve Yüksek Okulların" yer aldığı,
1995 onanlı 1/50.000 ölçekli Metropoliten Alan Alt Bölge Nazım İmar Planı’nda, "Askeri Alanlar" lejantında kaldığı, alanın yakın komşuluğundaki alanlarda, batıda "Kentsel ve Kırsal Konut Alanı", "Mevcut Konut Alanı" başlığında "Orta Yoğunluklu Bölgeler", doğuda "Sanayi Alanları" başlığında "Sanayi+Küçük Sanayi Alanları" ve "Üniversite Alanı", kuzeyde "Kentsel ve Sosyal Donatı Alanları" başlığında "Şehir ve Çevre Parkları" ve daha kuzey kısmında "Orman Alanları" lejantlı alanların bulunduğu, ayrıca Askeri Alan ile Orta Yoğunluklu Bölge arasında batıda "Aktarma Noktası"nın yer aldığı,
22.08.2006 onanlı 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’nda, "Askeri Alanlar" lejantında kaldığı, alanın yakın komşuluğundaki alanlarda, batıda "Yerleşim Alanları" başlığında "Mevcut Konut Alanı", doğuda "Ticaret ve Hizmet Alanları" başlığında "Çalışma Alanları" ve "Üniversite" kuzeyde "Orman Alanı" lejantlı alanların bulunduğu,
-15.06.2009 onanlı 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’nda; "Askeri Alan ve Askeri Güvenlik Bölgesi" lejantlı alanlarda kaldığı,
Söz konusu alan bütün planlarda "Askeri Alan" lejantında bulunduğu,
-15.06.2009 onanlı 1/100.000 ölçekli İstanbul İli Çevre Düzeni Planı’nda, "Askeri Alan ve Askeri Güvenlik Bölgesi" olan bölgenin 19.01.2016 onanlı İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, Ayazağa Gecekondu Önleme Bölgesi 1/100.000 ölçekli İstanbul İli Çevre Düzeni Planı Değişikliği ile fonksiyonunun değiştirildiği ve "Kentsel Gelişme Alanı" olarak belirlendiği,
-Bölgenin 19.01.2016 onay tarihli İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, Ayazağa Gecekondu Önleme Bölgesi 1/100.000 ölçekli İstanbul İli Çevre Düzeni Planı Değişikliği ile fonksiyonunun değiştirilmesi ve söz konusu alanda fonksiyonun "Kentsel Gelişme Alanı" olarak belirlenmesi, 15.06.2009 onanlı 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’daki hükümler doğrultusunda; dava konusu alanın "Askeri alanlarda süre gelen işlevlerin, Milli Savunma Bakanlığı’nın programı dâhilinde askeri alan dışına çıkarılması halinde, bu alanlar öncelikle eksik olan sosyal ve teknik altyapı (eğitim, sağlık, kültürel tesis, hal, mezarlık, yeşil alan vb.) alanları olarak kullanılacaktır." hükmü çerçevesinde getirilen üst ölçekli planlama kararlarına uygun olmayan bir kullanım kararı olduğu, İstanbul İl nüfusunun yaklaşık 15 milyona ulaştığı, mevcut yapılaşmış alanlarda bu nüfus için gerekli donatı eksikliklerinin olduğu ve eksik donatıların planlanması için kentsel arazilerin bulunmadığı göz önüne alındığında, askeri alanların şehir dışına taşınması ve kent içindeki askeri alanların öncelikle kentsel donatı eksikliklerinin giderilebileceği rezerv alanlar olabileceği gerçeği şehircilik ilkeleri ve kamu yararı açısından önem arz ettiği,
-Söz konusu planda askeri alan dışına çıkarılan alanların öncelikle "sosyal ve teknik altyapı (eğitim, sağlık, kültürel tesis, hal, mezarlık, yeşil alan vb.)" olarak kullanılması önerilmekte iken alanın alt ölçekli planlarda (19.01.2016 onanlı 1/5000 ve 1/1000 ölçekli) %56,87 oranında yüksek yoğunluklu Ticaret+Konut kullanımında kullanılmasının uygun olmadığı kanaati oluştuğu,
-Yine dava konusu alanın T.C. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na devredilmesinin esas amacına uygun planlama kararı üretilmediği, şöyle ki; İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, Ayazağa Gecekondu Önleme Bölgesi 1/100.000 ölçekli İstanbul İli Çevre Düzeni Planı Değişikliği’nde plan hükümlerinde belirtilen; "…askeri faaliyetlerde kullanılmayan ve evvelce boşaltılan bu saha T.C. İçişleri Bakanlığı (Jandarma Genel Komutanlığı), Maliye Bakanlığı ve TOKİ arasında 12.11.2008 tarihinde imzalanan protokol kapsamında, askeri tesisler yapımı karşılığında T.C. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na devir edildiği.." şeklindeki hüküm gereği alanın askeri tesisler yapımı karşılığında devredildiği, oysa, 2016 onanlı planlarda (1/5000 ve 1/1000 ölçekli) alanın "Askeri Alan" olarak ayrılan kısmı tüm yüzde içinde %2,14 gibi düşük bir oran olduğu, dolayısıyla alt ölçekte belirlenen fonksiyonların hem 15.06.2009 onanlı 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı, hem de İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, Ayazağa Gecekondu Önleme Bölgesi 1/100.000 ölçekli İstanbul İli Çevre Düzeni Planı Değişikliği’nde hüküm altına alınan planlama ana kararlarına uygun olmadığı,
-Planda yer alan "Cami Alanı"nda, (çok amaçlı salonlar, eğitim binaları, yurt, görevli lojmanları vb.), "Belediye Hizmet Alanı"nda, (idari, sosyal ve kültürel merkez vb.), bodrum katların %35’i iskan edilebilir ve iskan edilen bodrum katlar emsale dahil olmaması ve inşaat alanı kullanımının arttırılmış olması (emsalin artması), yüksekliğin serbest bırakılması, söz konusu alanda Ticaret+Konut fonksiyonunun E=2,20 olarak belirlenmesi, Özel Eğitim Alanı’nda yapılanma koşullarının E=2,00 olması gibi gerekçeler ile yapılaşma yoğunluğunun ve nüfusun arttığı,
-Dava konusu planlar ile; İstanbul genelinde üst ölçekli planı niteliğinde olan 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’nda "Askeri Alan ve Askeri Güvenlik Bölgesi" olarak belirlenen alana getirilen büro, iş ve ticaret merkezi ve yüksek yoğunluklu konut fonksiyonun uygun olmadığı, İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’nı ile belirlenen merkez ve altmerkezler hiyerarşik yaklaşımı ilkesine aykırı olarak yeni bir yoğunluk merkezi yaratıldığı dolayısıyla bunun çevrede ulaşım ve nüfus yoğunluğu artışına neden olacağı, dava konusu alana yönelik 2010 ve 2011 planlarında belirlenen ulaşım çözümlerinin yeni planda katlı yol alanlarının önerilmesi ile yol alanlarının arttırılması, kavşak düzenlemeleri, metro bağlantısının önerilmesi ile bir miktar iyileştirildiği görülmekle birlikte, yeni yaratılacak yoğunluk bölgesinin Büyükdere-Levent aksına olan baskısını ve kent bütünündeki etkisine bir çözüm oluşturmayacağı, bu açıdan dava konusu plan ile getirilen fonksiyonların, plan bütünlüğü açısından değerlendirildiğinde bölgeye parçacıl olarak getirildiği, üst plan kararları ve plan bütünü ile uygun olmayan etkiler yaratacağı, ulaşım açısından söz konusu alanda yapılan düzenlemelerin ana ulaşım akslarındaki yoğunluğa bir çözüm getiremeyeceği, aksine bu trafiğe katılmanın olumsuzlukları beraberinde getireceği,
-Alanın %59,07’inin "ticaret + konut" ve "özel eğitim alanı" olarak kullanıldığı, toplam donatı alanlarının %21,10 olduğu, ayrıca alanın önceki kullanımlarında "Askeri Alan" olduğu için donatı alanları hesabına Askeri Alan fonksiyonunun dahil edilmesinin uygun olmadığı,
-Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’ne göre imar planları yapılırken o alanda ayrılması gereken donatı alanları nüfus büyüklüğüne bağlı olarak hesaplanması gerektiği,
-Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği Dördüncü Bölüm Mekânsal Planların Yapımına Dair Esaslar- Standartlar alt başlığı; 11. maddesinde, yer alan "(1) İmar planlarının yapımı ve değişikliklerinde planlanan alanın veya bölgenin şartları ile gelecekteki gereksinimleri göz önünde tutularak kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanlarında bu Yönetmeliğin EK-2 Tablosunda belirtilen asgari standartlara ve alan büyüklüklerine uyulur." hükmü uyarınca ortaya konan tüm donatı alanlarının nüfus büyüklüğüne göre yerleşmelerde ayrılmasının yasal zorunluluk olduğu,
-Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği eklerine göre herhangi bir planlama çalışmasında düzenlemesi/ayrılması gereken donatı alanları büyüklüğü yollar hariç yaklaşık 16-18 m²/kişi olarak hesaplandığı, yollar için de planlama alanı bütününde (yol sistemine bağlı olarak) yaklaşık 18-22 m²/kişi civarında bir alan çıkabildiği, bu değerlerin Arazi ve Arsa Düzenlemesi’nde ve 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi ve ilgili Yönetmelikte belirtilen 40 m²’nin gerekçesini oluşturduğu,
-Dava konusu planlar ile bölgede 7171 kişinin yaşamasının öngörüldüğü, dolayısıyla 7171 kişix16 m²= 114.736,00 m² donatı alanına ihtiyaç olduğu (yol alanları hariç), 2016 onanlı plan ile donatı alanlarının toplamı yol hariç 68.849 m² olduğu, söz konusu alanda oluşan donatı açığının=45.887,00 m² olduğu, yol alanları bu hesapta hariç tutulduğu, alanda %17,69 oranında 57.735 m² yol alanı ayrıldığı bunun da planlama alanı için düşük bir oran olduğu yol alanının kişi başı yaklaşık 18-22 m²/kişi olması gerektiği çerçevesinde değerlendirildiğinde 18x7171= 129.078 m² olması gerektiği, yol açığının ise 71.343 m² olduğu,
-Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’ne göre alanda 7171 kişi nüfusa göre olması gereken donatı alanları,
-Anaokulu 0,50 m²/kişi,
-İlkokul 1,50 m²/kişi,
-Ortaokul 1,50 m²/kişi,
-Sosyal Açık ve Yeşil Alanlar 10 m²/kişi,
-Sağlık Tesisleri Alanı 1,50 m²/kişi,
-Sosyal ve Kültürel Tesisler Alanı 0,50 m²/kişi,
-İbadet Yeri 0,50 m²/kişi,
-Teknik Alt Yapı 0,50 m²/kişi (Yol ve Otopark hariç)
-Toplam Donatı Alanları =16 m²/kişi-18 m²/kişi (Hesaba Lise dahil edilmemiştir.)
-Bu donatı alanları çeşitliliği 2016 planlarında olmadığı, sadece bölgede "Belediye Hizmet Alanı, Cami Alanı, Park Alanı, Pilon Alanı (TAY)" bulunduğu, bu durumun Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği'ne aykırı bir uygulama yapıldığı, alanda ayrılmayan donatı alanlarının planlama bölgesi bütünü düşünüldüğünde bölgeye ek bir donatı yükü getireceği,
-1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’nın İstanbul için öngördüğü vizyonun, “Çevresel, toplumsal ve ekonomik sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda özgün kültürel ve doğal kimliğini koruyarak gelişen, küresel ölçekte rekabet gücüne sahip bilgi toplumuna dönüşen yaşam kalitesi yüksek bir İstanbul” olarak tanımlandığı,
-İstanbul’un yaşam destek sistemleri olan doğal alanların, insan yapısı altyapının ve yaşam kalitesinin iyileştirilebilmesi ve kent yönetiminin sürdürülebilir olabilmesi için; uluslararası dinamikler ile ülke, bölge ve kent dinamikleri göz önünde bulundurularak, insan odaklı bir planlama anlayışıyla; mekansal gelişmenin kültürel mirasa saygılı, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını gözeten, doğal ve kültürel çevreyle uyum içinde olması, insan faaliyetlerinin yaşam destek sistemlerine, hassas ve kritik ekosistemlere zarar vermeyecek nitelik ve nicelikte gerçekleştirilmesi, kuzeye eğilim gösteren kent gelişimi engellenerek; doğu-batı aksında ve Marmara Denizi boyunca kademelendirilmiş, çok merkezli ve sıçramalı gelişimin sağlanması, merkez ticaret alanı ve alt merkezler belirlenerek, merkezler kademelenmesinin sağlanması, kentin iki yakasında nüfus ve istihdam dengesinin sağlanarak, Boğaz geçişlerindeki yolculuk talebinin azaltılması, kentin doğrusal, kademelendirilmiş, çok merkezli ve sıçramalı gelişimini destekleyecek yüksek kapasiteli raylı ve denizyolu ağırlıklı toplu taşıma sisteminin oluşturulması, estetik, işlevsel ve yapısal yaşam kalitesinin yükseltilmesi, kentsel hizmetlerin kent bütününde dengeli bir şekilde dağıtımı yapılarak, kentin sunduğu imkanlara erişmede adaletin sağlanması, ekoloji-ekonomi dengesi gözetilerek ekonomide yeniden yapılanmanın sağlanması ve uluslararası rekabet üstünlüğü taşıyan veya taşıyabilecek sektörlerin desteklenmesi, bilgi teknolojilerinin ve ar-ge faaliyetlerinin üniversite ve sanayi işbirliği içerisinde geliştirilmesi, plan kararlarının, deprem başta olmak üzere afet riskleri dikkate alınarak üretilmesi ilkelerinin belirlendiği,
-Mekansal gelişmenin kültürel mirasa saygılı, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını gözeten, doğal ve kültürel çevreyle uyum içinde olması ve kentsel hizmetlerin dengeli dağıtımının sağlanması ilkesinin 2016 onanlı planlar ile sağlanamadığı, insan yapısı altyapının ve yaşam kalitesinin iyileştirilebilmesi ve sürdürülebilirliğinin sağlanmasının mümkün kılınmadığı, üst ölçekli plan kararlarına uygunluk açısından bu yönden de planlama esaslarına uygun olmadığı,
-Söz konusu planlar ile dava konusu alanın Emsal ve TAKS oranı değerlendirildiğinde; Ticaret+Konut Alanı için E:2,20 TAKS:0,55 olarak belirlendiği, bu oranların yüksek olduğu ve bu alan için ayrıcalıklı bir plan kararı üretildiği,
-Bu alanın yakın çevresinde ve MİA sınırları içinde yer alan Sarıyer İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel, 13.04.2013 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli Şişli ...ve Çevresi Nazım İmar Planı ve alt ölçeği olan 1/1000 ölçekli Şişli ...ve Çevresi Uygulama İmar Planı kapsamında kalan alan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin … tarih ve … sayılı kararı ile tadilen uygun görülerek 17.01.2015 tarihinde onaylanan ve Sarıyer Belediyesince 07.07.2015-07.08.2015 tarihleri arasında askıya çıkarılmış olan 1/1000 ölçekli Şişli ... ve Çevresi Uygulama İmar Planı'nda "T2" ile simgelenen "Ticaret Alanları" lejantında kalan bu alan için yapılaşma koşulları TAKS:0,40, Emsal 2,00 olarak belirlendiği, uygulamada TAKS=0,50 iken bu oranın imar planları ile düşürülmüş olduğu,
-Dava konusu alan Fatih Ormanı komşuluğunda, metropoliten alan bütününde önem taşıyan su yatağının bir parçası olan, yüksek eğime sahip, jeolojik açıdan riskli bir alanda konumlandığı,
-Dava konusu alanda yapılaşma yoğunluğunun plan hükümleri ile arttırıldığı (bodrum katların %35’inin iskan edilmesi), arazi kullanım kararlarının yine plan hükümleri ile çeşitlendirildiği (Belediye Hizmet Alanı, Cami Alanına yüklenen ek fonksiyonlar), söz konusu alanın Fatih Ormanı yakın komşuluğunda olması sebebiyle orman alanlarına yakın bu yerleşmenin yoğunluk baskısı oluşturduğu,
-Fatih Ormanı ile ...MİA arasında kalan bu alanla ilgili planlama çalışmalarında; hem yoğunluk açısından, hem de fiziki koşullar açısından alanın bir MİA alanı gibi değil de ormana geçişi sağlayan az yoğunluklu tampon bölge olarak, koruma ve kullanma dengesi gözetilerek planlanması uygun bir planlama yaklaşımı olduğu, söz konusu planlarda bu hassasiyetlere uyulmadığı, planların bu bağlamda şehircilik ilkelerine uygun olmadığı,
-Üst ölçekli planda; "Askeri Alanlar ve Askeri Güvenlik Bölgeleri" lejantında olan bu alanın kullanımı askeri tesisler yapımı karşılığında devredildiği ve "Milli Savunma Bakanlığı’nın programı dâhilinde askeri alan dışına çıkarılması halinde, bu alanlar öncelikle eksik olan sosyal ve teknik altyapı (eğitim, sağlık, kültürel tesis, hal, mezarlık, yeşil alan vb.) alanları olarak kullanılacaktır." şeklinde plan hükmü olduğu, ayrıca alanın orman alanlarının korunması ile ilgili önemli bir konumda bulunduğu gerçeğininde gözardı edilmemesi gerektiği,
-15.06.2009 onanlı 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’nda orman alanlarının koruma altında olduğu ile ilgili, "Ormanların geliştirilmesi ve sınırlarının korunması Anayasa’nın 169. maddesi ile güvence altına alınmış ve 6831 sayılı Orman Kanunu ile de gerekli düzenlemeler yapıldığı, buna ilave olarak 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı’nda orman alanlarının korunması amacıyla kadastral çalışmalarının tamamlanması, muhafaza ormanı statüsünün kazandırılması, ormana yönelik gelişme baskısının engellenmesi, orman içi rekreasyon alanlarının düzenlenmesi, orman alanlarında gerçekleştirilen madencilik faaliyetlerinin çevresel etkilerinin en az düzeye indirilmesi, orman vasfını kaybettiği için orman dışına çıkarılan alanları için çevresel sürdürülebilirlik ve alanların niteliğine göre uygun plan kararlarının geliştirilmesi" şeklinde kararlar alındığı,
-1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’nda belirtilen Orman Alanlarının korunması ve ormana yönelik gelişme baskısının engellenmesi konularında dava konusu alanda önlem alınması gerektiği,
-Yine üst ölçekli planda; orman alanları ile ilgili orman alanı sınırları dışına havza dışında kalan ve orman sınırları dışına çıkarılan alanlar için özellikle üstünde durulan konu "gelişimi ve yoğunluğu denetim altında tutulacak alan", "yerleşim alanlarının ormana olan baskısını azaltacak şekilde değerlendirilerek; tarım, fidanlık, günübirlik rekreasyon alanı ve ihtiyaç duyulan kamuya ait diğer sosyal ve teknik altyapı alanları olarak değerlendirilmesi" kararı verildiği,
-Dava dosyasında yer alan 11.08.2010 onanlı 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planına yönelik açılan davadaki bilirkişi raporunda; alanın su yatağının bir parçasında yer alması, alanın eğimini yerleşmeye sorun teşkil edecek şekilde yüksek eğime sahip olması, jeolojik yapı açısından problemli olması, bölgenin deprem riski taşıyor olması, kentin akciğerleri olan Fatih Ormanı'nın yanında yer alıyor olması, alanın güneyinden geçen yüksek gerilim hatlarının kamu sağlığını tehdit etmesi, yüksek yapılaşmalar ile doğal ortamın zedelenecek olması, yoğun yapılaşma ve kullanımın ulaşım problemini getirecek olması gerekçeleri ile planın uygun olmadığının değerlendirildiği,
-Dava konusu imar planlarında, plan değişikliğinin amacı; kentin imara aykırı yapılaşmış alan ile Merkezi İş Alanları arasında kalan ve Askeri Alan statüsünün kaldırılmış bu parçasında, yaşam kalitesi yüksek, sağlıklı, sürdürülebilir bir kentsel mekan üretilebilmesi olduğu, alanda yaşayan nüfusun 7171 kişi olarak belirlendiği, hane halkı büyüklüğünün 3 kişi, konut alanının kişi başı 50 m² alındığı, ortalama konut büyüklüğünün 150 m² olduğu, ticaret+konut alanında ticaret birimlerine sinema, tiyatro, sergi salonu vb. kullanımların eklendiği, alt ölçekli planlar ile üst ölçekli plan olan 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planının uyumlu hale getirildiği, planlama alanında bodrum katlarda iskana açılabilecek alanların %35 ile sınırlandırıldığı, planlama sahası içinde eski … ada, … parsel numaralı taşınmazda, AFAD tarafından 31.05.2011 tarihinde onaylanan İmar Planına Esas Jeolojik-Jeoteknik Etüd Raporu'nda alanın "önlem alınabilecek nitelikte stabilite sorunlu alanlar" olarak değerlendirildiği, İdari Tesis (B.H.A.) içerisinde ticari ve hizmet birimlerinin ÖA-2.1 (Önlem Alınabilecek Nitelikte Stabilite Sorunlu Alanlar) yer alabilmesine ilişkin plan notunun kaldırıldığı, daha önce yürürlükte olan imar planları karşılaştırıldığında Yeşil Alanların 38.099 m²'den 47.281 m²'ye çıkarıldığı, orman alanlarının plan sınırı dışında olduğu ve ticaret-konut alanı ile orman alanı arasına sınırlayıcı yol getirildiği, yol ağı kademesinin yapıldığı, transit trafikten bölgenin korunmasının hedeflendiği, özel Sağlık Alanı, Özel Kreş Alanı kullanımının Park Alanı ve Özel Eğitim Alanına çevrildiği, donatı alanlarının %40 olmasının sağlandığı, planlama alanının güneyinden geçen enerji nakil hattının yer altına alınmasının sağlandığı,
-Dava alanla ilgili 2016 onanlı üst ölçekli ve alt ölçekli planların; planlama sürecine bakıldığında; üst ölçekli 1980, 1995, 2006 ve 2009 onanlı Çevre Düzeni Planlarında alanın "Askeri Alan" olarak planlandığı, bu alanın devir edilmesindeki temel koşulun Askeri Tesisler Yapımı karşılığında olması ve 15.06.2009 onanlı 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’daki hükümler doğrultusunda; dava konusu alanın "askeri alanlarda süre gelen işlevlerin, Milli Savunma Bakanlığı’nın programı dâhilinde askeri alan dışına çıkarılması halinde, bu alanların öncelikle eksik olan sosyal ve teknik altyapı (eğitim, sağlık, kültürel tesis, hal, mezarlık, yeşil alan vb.) alanları olarak kullanılacaktır." hükmüne aykırı plan kararları üretmesi, plan bütünlüğünden uzak üst ölçekli plan kararları ile uygun olmayan hükümler ve yapılaşma koşulları getirmesi, 2.20 emsal değerine sahip konut+ticaret alanları önerisinin, 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’nda belirtilen orman alanlarının korunması ve ormana yönelik gelişme baskısının engellenmesine yönelik ilkeye aykırı olması ve orman alanları üzerinde baskıya neden olması, orman alanı komşuluğunda özel konumu nedeniyle, TAKS; 0,55 oranının yüksek bir taban alanı kullanımı olması, bölgedeki diğer konut alanlarında, alt ölçekli plan kararlarında genelde TAKS:0,40-0,30 uygulamaların aksine yüksek bir taban alanı kullanılmasını sağlaması, yapılaşma koşullarına ilişkin getirdiği, a) hmaks:serbest, b)bodrum katların %35’inin iskan edilebilir olması, bunun emsale dahil edilmemesi, iskan edilen bu bodrum katların kullanımlarının (konut, ticaret vb) plan hükümlerinde tarif edilmemesi ve bu durumun ilave nüfus artışının hesabı bakımından belirsizliğe neden olması, 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’nda belirtilen orman alanlarının korunması ve ormana yönelik gelişme baskısının engellenmesi konularında dava konusu alanda önlem alınmaması, alanın jeolojik yapısının; içerdiği vadi tabanları, yüksek eğim derecesi ve toprak yapısı sebebiyle jeolojik açıdan önemli eşiklere sahip olmasına rağmen, AFAD tarafından 31.05.2011 tarihinde onaylanan İmar Planın Esas Jeolojik-Jeoteknik Etüd Raporu ile ÖA-2.1 (Önlem Alınabilecek Nitelikte Stabilite Sorunlu Alanlar) olarak değerlendirilmesi, alanda yaşayacak nüfusun ihtiyaçlarına yönelik Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nde belirtilen donatı alan çeşitliliğinin ve alan hesaplarının sağlanamamış olması (7171 nüfusa yönelik sosyal altyapı açığı=45.887,00 m²) yeşil alan miktarının arttırılmış olmasına rağmen, Yönetmelikteki yeşil alan standardının altında kaldığı, bölgede Büyükdere-Levent aksı gibi ana akslara yönelik ek yoğunluk baskısı oluşturması, Özel Eğitim Alanı’nda yapılanma koşullarının E=2,00 olması, bu emsalin yüksek olması ve plan hükümlerinde bu eğitim alanının çok çeşitli olabileceğinin tarif edilmesi (imar planı değişikliğine gerek kalmadan özel kreş, özel ilkokul, özel ortaokul veya özel lise) planlamada belirsizliğin oluşması, denetimsizlik problemi oluşturması, bütüncül planlama yaklaşımı ilkesinin göz ardı edilmesi, büyükşehir ve ilçe belediyelerinin planlama sürecinde etkisizleştirilmesi, planlamada “yerellik” ilkesi ile bağdaşmayan bir durum olduğundan, dava konusu planların şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına uygun olmadığı" tespitlerine yer verildiği görülerek;
... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:..., K:… sayılı kararıyla; dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile yukarıda anılan bilirkişi raporunundaki tespitlerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, dava konusu parsellerin 1980, 1995, 2006 ve 2009 onanlı Çevre Düzeni Planlarında "Askeri Alan" olarak planlandığı, bu alanın devir edilmesindeki temel koşulun Askeri Tesisler Yapımı karşılığında olmasına rağmen, 15.06.2009 onanlı 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planındaki, "Askeri alanlarda süre gelen işlevlerin, Milli Savunma Bakanlığı’nın programı dâhilinde askeri alan dışına çıkarılması halinde, bu alanlar öncelikle eksik olan sosyal ve teknik altyapı (eğitim, sağlık, kültürel tesis, hal, mezarlık, yeşil alan vb.) alanları olarak kullanılacağı" hükmüne aykırı plan kararları ürettiği, plan bütünlüğünden uzak üst ölçekli plan kararları ile uygun olmayan hükümler ve yapılaşma koşulları getirdiği, 2.20 emsal değerine sahip konut+ticaret alanları önerisinin, 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’nda belirtilen orman alanlarının korunması ve ormana yönelik gelişme baskısının engellenmesine yönelik ilkeye aykırı ve orman alanları üzerinde baskıya neden olduğu, orman alanı komşuluğundaki özel konumu nedeniyle, TAKS; 0,55 oranının yüksek bir taban alanı kullanımı olduğu, bölgedeki diğer konut alanlarında, alt ölçekli plan kararlarında genelde TAKS:0,40-0,30 uygulamaların aksine yüksek bir taban alanı kullanılmasını sağladığı, yapılaşma koşullarına ilişkin getirdiği, a)hmaks:serbest, b)bodrum katların %35’inin iskan edilebilir olması ve bunun emsale dahil edilmemesi, iskan edilen bu bodrum katların kullanımlarının (konut, ticaret vb) plan hükümlerinde tarif edilmemesi ve bu durumun ilave nüfus artışının hesabı bakımından belirsizliğe neden olduğu, 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’nda belirtilen orman alanlarının korunması ve ormana yönelik gelişme baskısının engellenmesi konularında dava konusu alanda önlem alınmaması, alanın jeolojik yapısının; içerdiği vadi tabanları, yüksek eğim derecesi ve toprak yapısı sebebiyle jeolojik açıdan önemli eşiklere sahip olmasına rağmen, AFAD tarafından 31.05.2011 tarihinde onaylanan İmar Planın Esas Jeolojik-Jeoteknik Etüd Raporu ile Önlem Alınabilecek Nitelikte Stabilite Sorunlu Alanlar olarak değerlendirilmesi, alanda yaşayacak nüfusun ihtiyaçlarına yönelik Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nde belirtilen donatı alan çeşitliliğinin ve alan hesaplarının sağlanamadığı, yeşil alan miktarının arttırılmış olmasına rağmen, Yönetmelikteki yeşil alan standardının altında kaldığı, bölgede Büyükdere-Levent aksı gibi ana akslara yönelik ek yoğunluk baskısı oluşturulduğu, Özel Eğitim Alanı’nda yapılanma koşullarının E=2,00 olması, bu emsalin yüksek olması ve plan hükümlerinde bu eğitim alanının çok çeşitli olabileceğinin tarif edilmesinin (imar planı değişikliğine gerek kalmadan özel kreş, özel ilkokul, özel ortaokul veya özel lise) planlamada belirsizlik, denetimsizlik problemi oluşturacağı, bütüncül planlama yaklaşımı ilkesinin göz ardı edildiği, büyükşehir ve ilçe belediyelerinin planlama sürecinde etkisizleştirildiği, bu duruman planlamada “yerellik” ilkesi ile bağdaşmayan bir durum olduğu görüldüğünden, dava konusu imar planlarında hukuka, şehircilik ilkeleri, planlama esaslarına ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu imar planlarının iptaline karar verildiği, anılan karara karşı davalı idare ve davalı idare yanında davaya katılan müdahilin isnitaf talebinin … Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü İdari Dava Dairesinin ... tarihli, E:..., K:... sayılı kararıyla reddedilmesi üzerine söz konusu karara karşı davalı idarece temyiz isteminde bulunulduğu Dairemizin 26.12.2019 tarihli, E:2018/9266, K:2019/15427 sayılı kararıyla ile de temyiz isteminin reddilerek anılan bölge idare mahkemesinin kararının onandığı görülmüştür.
Bu durumda, dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile dava konusu imar planlarının iptali istemiyle belediye meclisi üyeleri tarafından açılan ... İdare Mahkemesi'nin E:... sayılı dosyasında da hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespitlere itibar edilerek söz konusu dosyada belirtilen gerekçeler ile dava konusu imar planlarında hukuka, şehircilik ilkeleri, planlama esaslarına ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından hazırlanan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 19.01.2016 tarihinde onaylanan İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, (… ada …, …, …, … parsel, … ada … parsel, … ada …,… parsel, … ada … parsel sayılı taşınmazlar ve çevresindeki alanı kapsayan) Ayazağa Gecekondu Önleme Bölgesi, 1/100.000 ölçekli İÇDP-17092,2 plan işlem numaralı İstanbul İli Çevre Düzeni Planı değişikliği, 1/5.000 ölçekli NİP-17063 plan işlem numaralı Nazım İmar Planı ve 1/1.000 ölçekli ... plan işlem numaralı Uygulama İmar Planının İPTALİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen ve davacı tarafından yapılan toplam …-TL yargılama giderinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL -TL vekâlet ücretinin davalı idarelerden alınarak vekille temsil edilen davacılara verilmesine,
4. Davalı idareler yanında müdahil tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5. Varsa posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara ve müdahillere iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 30/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi