Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2019/987
Karar No: 2021/1356
Karar Tarihi: 30.06.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/987 Esas 2021/1356 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/987
Karar No : 2021/1356

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR): 1- … Başkanlığı - …/…
VEKİLİ : Av. …
2- … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Eğitim, Danışmanlık, Yayıncılık Hizmetleri A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 20/12/2018 tarih ve E:2016/1883, K:2018/8779 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Üniversitelerarası Kurul Başkanlığınca 31/12/2015 tarihinde ilan edilen "Doçentlik Sınavı Başvuru Şartları"nda yer alan "Tanınmış Ulusal Yayınevi" ve "Tanınmış Uluslararası Yayınevi" tanımları ile metinde geçen tüm "Tanınmış Ulusal Yayınevi" ve "Tanınmış Uluslararası Yayınevi" ifadelerinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 20/12/2018 tarih ve E:2016/1883, K:2018/8779 sayılı kararıyla;
Anayasa'nın 48. ve 49. maddeleri, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun işlem tarihinde yürürlükte bulunan 24. maddesi ile 07/02/2015 tarih ve 29260 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Doçentlik Sınav Yönetmeliği'nin 3. maddesinde yer alan kurallar aktarılarak,
Dosyanın incelenmesinden; Üniversitelerarası Kurul Başkanlığınca 31/12/2015 tarihinde ilan edilen "Doçentlik Sınavı Başvuru Şartları"nda yer alan "Tanınmış Ulusal Yayınevi" ve "Tanınmış Uluslararası Yayınevi" tanımları ile metinde geçen tüm "Tanınmış Ulusal Yayınevi" ile "Tanınmış Uluslararası Yayınevi" ifadelerinin iptali istemiyle işbu davanın açıldığı, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığınca gönderilen savunma dilekçesinde; Yükseköğretim Kurulu tarafından doçentlik sınavı başvuru şartları, doçentlik bilim alanları ve anahtar kelimeler hakkında çalışma yapmak üzere Doçentlik Çalışma Grubu oluşturulduğunun belirtildiği, bunun üzerine Dairelerince yapılan 28/09/2016 tarih ve E:2016/1883 sayılı ara karar ile Doçentlik Çalışma Grubu tarafından hazırlanan rapor ve varsa bu raporun hazırlanmasına esas teşkil eden bilimsel çalışmalara ilişkin tüm bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenildiği, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından ara kararına cevaben gönderilen dilekçede; Üniversitelerarası Kurulun 19/03/2015 tarihinde yapılan 227. toplantısında Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca hazırlanan doçentlik sınavı kriterleri, bilim alanları ve anahtar kelimelere ilişkin çalışmanın incelendiği, inceleme neticesinde bu konuya ilişkin tekliflerin değişiklik önerileriyle birlikte kabulüne ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına arzına karar verildiği, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Genel Kurulunun … tarih ve … no'lu oturumunda alınan karar ile Üniversitelerarası Kurulun 19/03/2015 tarihli toplantısında alınan karar ve ekinin incelenerek doçentlik başvuru koşullarının son şekliyle uygun olduğuna karar verildiğinin anlaşıldığı,
İdarelerin, normlar hiyerarşisine aykırı olmayacak şekilde, hizmet etkinliğinin sağlanması için gerekli önlemleri alma, bu kapsamda mevzuat değişikliği yapma hususunda takdir yetkisine sahip olduğu, kamu hizmetlerinin hangi koşullar altında ve nasıl yürütüleceğini önceden saptamak her zaman mümkün olmadığı için, gelişen durumlara ayak uydurmak ve ortaya çıkan ihtiyaçları karşılayabilmek amacıyla düzenleyici işlemler üzerinde gerekli değişiklikleri yapma hususunda idarelerin takdir yetkisi bulunduğu hususunda kuşku bulunmadığı,
İdareye tanınan bu takdir yetkisinin, idarenin keyfi olarak hareket edebileceği anlamına gelmeyeceğinin de izahtan vareste olduğu, takdir yetkisinin yargısal denetiminin, bu yetkinin hukuka, eşitlik ilkesine ve kamu yararına uygun olup olmadığı ile sınırlı olduğu,
Davalı idareler tarafından; dava konusu düzenlemenin kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek yapıldığı ve bu konuda idarenin takdir yetkisi olduğu iddia edilmekte ise de, bu iddiaları destekleyen ve düzenlemenin yapılmasına esas teşkil eden gerekçelerin ve özellikle doçent adayları bağlamında doçent adaylarının yayın ve eserlerindeki bilimsel kalitenin arttırılması husununun ve bu konuya ilişkin akademik gerekliliğin varlığını ortaya koyan verilerin veya bu yöndeki akademik çevrelerden alınmış bilimsel görüşlerin dikkate alınarak düzenleme yapıldığını gösteren bilgi ve belgelerin sunulmadığının anlaşıldığı,
Ayrıca; doçentlik sınavı başvuru şartlarında yer alan "Tanınmış Ulusal Yayınevi" ile "Tanınmış Uluslararası Yayınevi" tanımlarındaki en az beş yıl ulusal veya uluslararası düzeyde faaliyet yürütülmesine ilişkin şart nedeniyle bu şartı yerine getirmeyen yayınevlerinin söz konusu ticari faaliyet alanına bir teşebbüs olarak girmesinin dolaylı olarak kısıtlandığı, dolayısıyla piyasadaki rekabetin engellenmiş olduğu,
Öte yandan, "Tanınmış Uluslararası Yayınevi" tanımında yer alan yayınladığı kitapların dünyanın bilinen üniversitelerinin kataloglarında yer almasına ilişkin şartta bulunan "bilinen" ifadesinin ise muğlak ve objektiflikten uzak bir ifade olduğu,
Bu durumda, Doçentlik Sınavı Başvuru Şartlarında yer alan "Tanınmış Ulusal Yayınevi" ile "Tanınmış Uluslararası Yayınevi" tanımlarındaki şartlar ile doçent adaylarının yayın ve araştırmalarının bilimsel kalitesinin artması arasında doğrudan nasıl bir ilişkinin olduğunun ve bu düzenlemenin yapılmasına esas teşkil eden gerekçelerin davalı idarece ortaya konulamadığı anlaşıldığından, "Tanınmış Ulusal Yayınevi" ile "Tanınmış Uluslararası Yayınevi" tanımları ile metinde geçen tüm bu ifadelerde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle,
Üniversitelerarası Kurul Başkanlığınca 31/12/2015 tarihinde ilan edilen "Doçentlik Sınavı Başvuru Şartları"nda yer alan "Tanınmış Ulusal Yayınevi" ve "Tanınmış Uluslararası Yayınevi" tanımları ile metinde geçen tüm "Tanınmış Ulusal Yayınevi" ve "Tanınmış Uluslararası Yayınevi" ifadelerinin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idareler tarafından, tamamen bilimsel ve etik kaygılar üzerine inşa edilmiş "Tanınmış Ulusal Yayınevi" ve "Tanınmış Uluslararası Yayınevi" tanımlarının bilimsel gerekliliklere uymadığı iddiasının doğru ve hakkaniyetli olmadığı, yayın tanımındaki "beş yıl" dahil diğer şartların, atama ve doçentlik başvurularında jüri üyelerine teslim edilmek, başkaca yayınevleri ile kütüphanelere dağıtılmamak üzere sınırlı sayıda basılan eserlerle yetinilmesini engellemek amacıyla getirildiği, bu tür eserlerin sahibine unvan kazandırmak dışında bilim hayatına bir katkısı olmayacağı gibi yine jüri üyelerinin bilgisi ve değerlendirmesi dışında, özgünlükleri ve bilimsel nitelikleri konusunda ilgili bilim alanı paydaşlarının değerlendirmeleri ve denetimlerinin de mümkün olmayacağı, kamu yararı amacıyla getirilen "beş yıl" şartının özel teşebbüs ve aralarındaki rekabeti koruma amacını hedefleyen Rekabet Hukuku kapsamına girmediği, söz konusu tanımlarda Doçentlik Sınav Yönetmeliği'nin 3. maddesi uyarınca normlar hiyerarşisine aykırı olmayacak şekilde takdir hakkının kullanıldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçelerinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarelerin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine,
2. Dava konusu düzenlemelerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 20/12/2018 tarih ve E:2016/1883, K:2018/8779 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan …TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davalı idarelere ayrı ayrı iadesine,
4. Kesin olarak, 30/06/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- Dava konusu düzenleyici işlemde "Tanınmış Ulusal Yayınevi", "en az beş yıl ulusal düzeyde düzenli faaliyet yürüten, yayınları Türkiye'deki üniversite kütüphanelerinde kataloglanan ve daha önce aynı alanda farklı yazarlara ait en az 20 kitap yayımlamış yayınevi" şeklinde; "Tanınmış Uuluslararası Yayınevi" ise "en az beş yıl uluslararası düzeyde düzenli faaliyet yürüten, yayınladığı kitaplar dünyanın bilinen üniversitelerinin kataloglarında yer alan ve aynı alanda daha önce en az 20 kitap yayınlamış olan yayınevi" olarak tanımlanmıştır.
Anılan tanımlar incelendiğinde, söz konusu tanımlarda yayınevleri için getirilen faaliyet süresi, yayınlanan eser sayısı ve üniversitelerde kataloglanmış olmaya yönelik sınırlamaların, sınırlı sayıda basılan eserlerle doçentlik unvanının elde edilebilmesinin engellenmesi amacıyla, bilimsel yayın kalitesinin artırılması ve bilim hayatına katkı sunmak amacıyla getirildiği görülmektedir. Ayrıca, yayınevleri için getirilmiş olan "beş yıl" şartının da piyasadaki rekabeti engelleyen bir yönü bulunmamaktadır.
Belirtilen nedenlerle,
- Düzenleyici işlemde yer alan "Tanınmış Ulusal Yayınevi" tanımı ile metinde geçen tüm "Tanınmış Ulusal Yayınevi" ifadelerinde hukuka aykırılık bulunmadığı,
- "Tanınmış Uluslararası Yayınevi" tanımında ise sadece "bilinen üniversiteler" ibaresi dışındaki kısımlarında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerde, davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulü ile Daire kararının belirtilen hususlar yönüyle bozulması gerektiği düşüncesiyle, çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi