
Esas No: 2018/9038
Karar No: 2021/3728
Karar Tarihi: 30.06.2021
Danıştay 4. Daire 2018/9038 Esas 2021/3728 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/9038
Karar No : 2021/3728
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Römorkör ve Kılavuzluk Anonim Şirketi
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, yatırım indirimi istisnasından yararlandırılması ve … AŞ ile imzalanan sözleşmenin feshedilmesi sonucu hak kazanılan tazminatın Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu'nun 12/1 maddesi uyarınca istisna kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ihtirazi kaydıyla verilen beyannameye istinaden tahakkuk ettirilen 2015/7-9 dönemi geçici verginin ihtilaflı kısımlarının kaldırılması ve bu kısımlara ilişkin ödenen tutarın iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu'nda yer alan ilgili düzenlemenin, gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançlara ilişkin olduğu, gemi ve yatların işletilmesinden doğan kazancın, bunların kiraya verilmesi, yük veya yolcu taşınması vb. suretlerle ortaya çıkabileceği, devrinden doğan kazancın ise gemilerin karla satılması halinde, maliyet bedeli ile satış bedeli arasındaki fark olduğu, bir başkasıyla yapılan sözleşmenin feshi sonucunda elde edilen tazminat tutarının, gemilerin ve yatların işletilmesinden veya devrinden elde edilen kazanç olarak nitelendirilmesinin mümkün bulunmadığı, istisna ve muafiyetlerin Kanunla konulup Kanunla kaldırılacağı dikkate alındığında, istisnanın kapsamının yorum suretiyle genişletilmesine de olanak bulunmadığı, Gelir Vergisi Kanununun 40. maddesine göre "3. İşle ilgili olmak şartiyle, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar; ziyan ve tazminatlar"ın ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabileceği, Kurumlar Vergisi Kanununda yer alan atıf nedeniyle bu hükmün kurum kazancı bakımından da geçerli olduğu, bir taraf için gider olarak kabul edilen tazminatın diğer taraf için istisna olarak yorumlanmasının, kazancın şirketler arasında yapılan muvazaalı sözleşmelerle birbirine aktarılarak vergileme dışı bırakılması sonucunu da doğurabileceği, bu durumda Kanunun lafzına uygun olmayan böyle bir yorumun aynı zamanda ruhuna da aykırılık teşkil edeceği dikkate alınarak, bu matrah kısmı üzerinden yapılan tahakkuklarda hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının yatırım indirim istisnasından yararlandırılmamasına ilişkin olarak, bu hususta davalı idare tarafından herhangi bir iddia ileri sürülmediği, bu durumda davacının yatırım indirim istisnasından yararlanmasının önünde haklı ve geçerli bir nedenin bulunmadığı, davacının bu istisnadan yararlandırılmamasında hukuka uyarlık bulunmadığı, diğer yandan, davacının yararlandırılacağı yatırım indirimi istisnasının bir vergi incelemesine konu edilmesi ve istisna şartlarının taşınmadığı, yani haksız olduğunun tespit edilmesi halinde inceleme raporuna göre işlem yapılmasına engel bir durumun bulunmadığının da açık olduğu sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; dava konusu tahakkuk işleminin dayanağı olan 2015 yılına ilişkin kurumlar vergisi tahakkukuna karşı açılan davada, ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davanın kısmen kabul, kısmen reddine hükmedildiği, bu karara karşı taraflarca yapılan istinaf başvurusunun … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin E:… sayılı esasında kayda girdiği, anılan Dairece yapılan istinaf incelemesi neticesinde verilen … tarih ve K:… sayılı karar ile davacı ve davalı istinaf istemlerinin reddine hükmedilmiş olduğu görüldüğünden, dava konusu geçici vergiye ilişkin olarak yapılan tahakkuka karşı açılan bu davada da, aynı gerekçelerle, davanın kısmen kabul, kısmen reddine hükmedilmesi gerektiği, davacının kararın aleyhine olan kısmına karşı yaptığı istinaf talebinin yargılama giderlerinden kaynaklanan kısmına ilişkin olarak da, olayda, davacı şirket tarafından, 2015/7-9 dönemine ilişkin olarak ihtirazi kayıtla verilen beyannameye istinaden tahakkuk ettirilen geçici verginin kaldırılması istemiyle açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin Mahkeme kararında maktu karar harcına hükmedilmesi gerekirken, davacı aleyhine nispi karar harcına hükmedildiği görüldüğünden, anılan kararda bu yönden usul ve hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle, davalı idarenin istinaf isteminin ve davacının yargılama gideri dışında kalan istinaf isteminin belirtilen gerekçe ile reddine, davacı istinaf isteminin aleyhine nispi karar harcına hükmedilmesine ilişkin kısmı yönünden kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının davacı aleyhine nispi karar harcına hükmedilmesine ilişkin kısmının kaldırılmasına, 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince ilk derece mahkemesi kararı nedeniyle kararın verildiği tarihte geçerli olan 31,40 TL maktu karar harcına hükmedilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Sözleşmenin feshedilmemesi halinde, faaliyet, Türk Uluslararası Gemi Sicili'ne kayıtlı römorkörlerle ifa edileceğinden, istisna kapsamındaki faaliyet nedeniyle kazanılan tazminatın da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, temyize konu kararın aleyhe olan hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : 4490 sayılı Kanunun 12/1 maddesinde gemi ve yatlardan bahsedildiğinden, römorkörlerin istisna kapsamında olmadığı, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, temyize konu kararın aleyhe olan hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4.Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 30/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
