Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/19541
Karar No: 2021/3698
Karar Tarihi: 30.06.2021

Danıştay 4. Daire 2016/19541 Esas 2021/3698 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/19541
Karar No : 2021/3698

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı … Başkanlığı

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 01/10/1993 tarihinde dahil olduğu … Sigorta ve Emeklilik Yardımlaşma Vakfındaki birikimlerinin, 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nun geçici 1. maddesinin 5. fıkrasına istinaden yapılan sözleşme ile 17/12/2008 tarihinde … Emeklilik A.Ş. bireysel emeklilik sistemine aktarılması ve 22/01/2009 tarihinde bu sistemden çıkılması dolayısıyla kendisine ödenen tutarlar üzerinden kesinti yapılırken, vakıftan bireysel emeklilik sistemine aktarılan tutarlar üzerinden haksız olarak kesinti yapıldığı iddiasıyla fazladan tahsil edilen gelir (stopaj) vergisinin iadesi istemiyle yapılan başvurunun kısmen reddi üzerine açılan davada verilen merciine tevdi kararı üzerine herhangi bir cevap verilmemesi suretiyle şikayet başvurusunun zımnen reddine yönelik işlemin iptali ile iadesi reddedilen tutarın başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle beraber iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; gelir (stopaj) vergisi kesintisinin davacının bireysel emeklilik sisteminde elde ettiği getiri üzerinden yapılması gerektiğinden, kesintinin davacıya ödenen meblağın tamamı (ana para dahil) üzerinden yapılmasında vergi hatası bulunduğu ve hukuka uygunluk bulunmadığı, ayrıca fazladan yapılan kesintinin yasal faiziyle beraber iade edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Uyuşmazlıkta vergi hatası bulunmadığı ve düzeltme/şikayet kapsamında incelenemeyeceği, vakıftan bireysel emeklilik sistemine aktarılan tutarların tamamının ana para olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı ve kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 116. maddesinde, vergi hatasının, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmış, 117. maddesinde “Hesap hataları”, 118. maddesinde ise “Vergilendirme hataları” sayılmak suretiyle belirtilmiştir. Aynı Kanun'un 122. maddesinde, mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteyebilecekleri, 124. maddesinde de, vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların şikayet yoluyla Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri hükmüne yer verilmiştir.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunun “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94. maddesinin 15/a bendinde, 75. maddenin ikinci fıkrasının (15) numaralı bendinin (a) alt bendinde yer alan menkul sermaye iratlarından gelir vergisi tevkifatı yapılacağı belirtilmiş, aynı Kanunun 75. maddesinin 1. fıkrasında, sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyetleri dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı faiz, kira ve benzeri iratların menkul sermaye iradı olduğu, 15/a bendinde de, tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından on yıl süreyle prim, aidat veya katkı payı ödemeden ayrılanlara yapılan ödemelerin menkul sermaye iradı olduğu hükme bağlanmıştır.
4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nun geçici 1. maddesinin 5. fıkrasının söz konusu aktarımın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan halinde, yetkili organlarınca karar alınması kaydıyla, üyelerine veya çalışanlarına emekliliğe yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf, sandık, tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşu veya sair ticaret şirketindeki emekliliğe yönelik birikimler ve taahhütlere ilişkin tutarların kısmen veya tamamen bu fıkranın yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıl içinde yapılmak kaydıyla ve Müsteşarlıkça belirlenecek esaslar çerçevesinde bireysel emeklilik sistemine veya yıllık gelir sigortalarına aktarılabileceği, birikimlerin veya taahhütlere ilişkin tutarların ödenmesine yönelik gayrimenkul satışları dahil olmak üzere aktarımlarla ilgili işlemlerin, her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu, bu muafiyetin, doğabilecek gelir vergisi yükümlülüğünü de kapsadığı, bu fıkra kapsamında yıllık gelir sigortalarına intibak ettirilenlerden veya emeklilik sözleşmesi akdetmiş olan katılımcılardan giriş aidatı alınmayacağı ve aktarılan tutar üzerinden herhangi bir kesinti yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.
6327 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un geçici 1. maddesinde; 07/10/2001 tarihinden sonra akdedilmiş bireysel emeklilik ve şahıs sigorta poliçeleri ile ilgili olarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemeler üzerinden tevkif edilerek ödenen vergilerin, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesine bu Kanunla eklenen dördüncü fıkra hükmüne göre belirlenen menkul sermaye iradı üzerinden bu Kanunun yayımlandığı tarihte yürürlükte olan orana göre hesaplanan tutarı aşan kısmının, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içinde hak sahiplerince tevkifatın yatırıldığı vergi dairelerine başvurulması ve dava açılmaması veya açılmış davalardan vazgeçilmesi şartıyla, 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca red ve iade edileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, 01/10/1993 tarihinde dahil olduğu Başak Sigorta ve Emeklilik Yardımlaşma Vakfındaki birikimlerinin, 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nun geçici 1. maddesinin 5. fıkrasına istinaden yapılan sözleşme ile 17/12/2008 tarihinde … Emeklilik A.Ş. bireysel emeklilik sistemine aktarılması ve 22/01/2009 tarihinde bu sistemden çıkılması dolayısıyla kendisine ödenen tutarlar üzerinden kesinti yapılırken, vakıftan bireysel emeklilik sistemine aktarılan tutarlar üzerinden haksız olarak kesinti yapıldığı iddiasıyla fazladan tahsil edilen gelir (stopaj) vergisinin iadesi istemiyle yapılan 27/12/2012 tarihli başvurunun kısmen reddi üzerine açılan davada verilen merciine tevdi kararı üzerine herhangi bir cevap verilmemesi suretiyle şikayet başvurusunun zımnen reddine yönelik işlemin iptali ile iadesi reddedilen tutarın başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle beraber iadesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen kanun hükümlerine göre, dava açma süresi geçtikten sonra, ancak kanunda belirtilen durumlarla sınırlı olarak, hukuki ihtilaf içermeyen basit ve açık hataların düzeltme ve şikayet yolu ile dava konusu edilmesi mümkündür. Aksi takdirde, her türlü uyuşmazlığın düzeltme zamanaşımı içinde dava konusu edilebilmesi söz konusu olur ki, bu da dava açma sürelerine ilişkin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinin konuluş amacına uygun düşmeyecektir. Ayrıca 6327 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında yapılan başvurularda, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca red ve iade edilecek kesintiler için birtakım şartlar getirildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı tarafından yapılan başvurunun öncelikle 6327 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi'ndeki şartları taşıyıp taşımadığı yönünde bir değerlendirme yapılması gerekirken, gelir (stopaj) vergisi kesintisinin davacının bireysel emeklilik sisteminde elde ettiği getiri üzerinden yapılması gerektiğinden kesintinin davacıya ödenen meblağın tamamı (ana para dahil) üzerinden yapılmasında vergi hatası bulunduğu gerekçesiyle verilen Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi