
Esas No: 2020/4469
Karar No: 2021/3566
Karar Tarihi: 01.07.2021
Danıştay 8. Daire 2020/4469 Esas 2021/3566 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/4469
Karar No : 2021/3566
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) …
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, yurtdışı doktora eğitiminde geçen sürenin zorunlu hizmet olarak ifa edilmesinin sağlanması ve yurtdışı doktora eğitiminde geçen süreyi borçlanmasına ilişkin tesis edilen işlemin iptali ile şimdiye kadar ödediği meblağların yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebiyle davalı idareye yapmış olduğu … tarihli başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının doktora eğitimine başladığı tarihte yürürlükte olan mevzuatta, öğrenci için yurt dışında yapılan masrafların karşılığının mecburi hizmet olarak ödenmesinde bir engel bulunmadığı, süregelen uygulamanın da bu yönde olduğu, nitekim dava konusu işlemin dayanağı olan 12.05.2015 tarihli Bakan Olur'unda da bu tarihe kadar uygulamanın bu şekilde olduğunun belirtildiği, davacının da istikrar kazanmış bu uygulamaya istinaden haklı beklentisinin olduğu, sonradan yürürlüğe giren yönetmelik hükümlerinin ve makam olurunun, öncesinde doktora eğitimine başlayan davacıya uygulanmasının hukuki güvenlik ilkesi ile bağdaşmayacağı, bu haliyle dava konusu işlemin davacının yurtdışı doktora eğitiminde geçen sürenin zorunlu hizmet olarak ifa edilmesinin sağlanması ve yurtdışı doktora eğitiminde geçen süreyi borçlanmasına ilişkin tesis edilen işlemin iptali istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin kısmında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin; davacının yurtdışı doktora eğitiminde geçen sürenin zorunlu hizmet olarak ifa edilmesinin sağlanması ve yurtdışı doktora eğitiminde geçen süreyi borçlanmasına ilişkin tesis edilen işlemin iptali istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin kısmı yönünden iptaline, öte yandan, dava konusu işlemin, davacının şimdiye kadar ödediği meblağların yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebiyle davalı idareye yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin kısmı yönünden değerlendirildiğinde; söz konusu miktar idareye ödenmek suretiyle davacı tarafından kabul edildiğinden bu kısım yönünden haklı beklentiden söz edilemeyeceği gibi ödenen miktarın mecburi hizmete dönüştürülmesinin davalı idareden de beklenemeyeceğinden dava konusu işlemin söz konusu kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılarak davacının şimdiye kadar ödediği meblağların yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebiyle davalı idareye yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, somut olayda haklı beklentinin söz konusu meblağların ödendikleri tarihlerde değil davacının YLSY bursu için başvurduğu tarihte oluşan haklı bir durum olduğu, dolayısıyla haklı beklentinin yurt dışı doktora öğreniminin bütün sonuçlarını kapsadığı, davacının söz konusu ödemeleri kendi rızası ile yaptığı ve dolayısıyla bunun sonuçlarına katlanması gerektiği düşüncesinin yerinde olmadığı, somut olaydaki borç tahakkukunun özel hukuk sözleşmesinden değil statü hukukundan kaynaklandığı, öte yandan davacının borcu yüklenmesinin ve bir süre taksitleri ödemeye devam etmesinin tamamen kendi hür iradesi ile olmadığı, imzalamazsa yüksek lisans öğreniminde geçen süre yönünden de tazminat ödemeye zorlanması sonucu olduğu ileri sürülerek davanın reddedilen kısmının bozulması istenmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davacının 1416 sayılı Kanun kapsamında yurtdışına gönderildiği, … tarih ve … sayılı makam onayına kadar yapılan uygulamanın yasal boşluğun öğrencilerin lehine kullanılmasından kaynaklandığı, Yönetmelik değişikliği ve Bakanlık Makam Onayı sonrasında bu uygulamadan vazgeçildiği, davacının doktora öğrenimini bitiremeyeceğini ve tazminat borcunun kendisine bildirilmesini verdiği dilekçe ile bizzat talep ettiği, bu sebeple 1416 sayılı Ysaanın 19/1.fıkrası gereğince idarelerince yapılan tazminat takibatının usul ve mevzuata uygun olduğu, davacının doktora borcuna karşılık gelen borcunun mecburi hizmete dönüştürülmesi kararının mevzuata aykırı olduğu, mahkemenin karar gerekçesinde belirttiği … tarih ve … sayılı makam olur'u incelendiğinde bu olur ile uygulamadaki eşitsizliğin önlenmesinin ve doktora öğrenimi tamamlanmadan yurda dönme olaylarının önüne geçilmesinin amaçlandığının görüleceği, fakat idare mahkemelerinin bu olur'u istinafa konu karardaki gibi yorumlamaları idarelerinin 1416 sayılı Yasa olmak üzere uygulamada ciddi sıkıntılara sebep olacağı iddia edilerek Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının bozulması istenmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, 1416 sayılı Kanun'un amacına uygun olmadığı, davalı idarenin 2015 Mayıs ayına kadar ülkeye dönen öğrencilerden tazminat talep etmediği, zorunlu hizmet ile borcunu ifa edeceği yönünde haklı beklentisinin olduğu, bu durumun eşitlik, hukuki güvenlik ve idarenin istikrarı ilkesine aykırı olduğu ileri sürülerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının/davalının duruşma istemi yerinde görülmeyerek /ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin/ işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 01/07/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
