Abaküs Yazılım
5. Daire
Esas No: 2016/15530
Karar No: 2021/2446
Karar Tarihi: 05.07.2021

Danıştay 5. Daire 2016/15530 Esas 2021/2446 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/15530
Karar No : 2021/2446

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1-… Bakanlığı / ANKARA
2- … Kurulu / …
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısım yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında sanık olarak yargılanması devam eden davacı tarafından, … Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı …, Üye Hakimler …, … ve Hakim … ile … C. Savcısı … ve … C. Başsavcı vekili … hakkında vermiş olduğu şikayet dilekçeleri üzerine Adalet Bakanlığı tarafından yapılan inceleme neticesinde … Cumhuriyet Başsavcısı tarafından düzenlenen 08/04/2010 tarih ve … sayılı İhzari Soruşturma Fezlekesi doğrultusunda adı geçen Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile ilgili olarak işlem yapılmasına gerek görülmemesine yönelik Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; ... Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında sanık olarak yargılanması devam eden davacının, ... Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı …, Hakim … ve … Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi … hakkında ileri sürdüğü iddiaların hakimin takdir hakkı ve yargılama faaliyeti içerisinde değerlendirilebileceği ve bu hakkın kötüye kullanıldığına ilişkin somut ve kabul edilebilir delil bulunmadığı gibi kanun yollarında ileri sürmesi gereken iddiaların şikayete konu edindiği, bunun dışında, … C. Savcısı … hakkındaki ileri sürelen hususların ise Cumhuriyet Savcısının delillerin değerlendirilmesi kapsamında düşünülebileceği ve bu hak ve yetkinin kötüye kullanılmadığı, … C. Başsavcı vekili … hakkında öne sürülen hususların ise söz konusu dava dosyasında herhangi bir eyleminin bulunmadığı anlaşıldığından değerlendirmeye alınmamasının yerinde olduğu, bu çerçevede davacının başvurusunun bahsi geçen Hakim ve Cumhuriyet Savcıları yönünden şikayet dilekçelerinin işleme konulmamasına ilişkin kısmının iptali istemi açısından davanın reddine karar verilmiş, davacının ... Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi … hakkında ileri sürdüğü hususlara gelince; davacı …'in sanık olarak yargılanmasının devam ettiği … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında adı geçen hakimin 25/09/2009 tarihli dilekçesi ile Sanıklar … (…) ve …'le olan husumeti nedeniyle davadan çekilme dilekçesi verdiği, bu talebin ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin Değişik İş No: … sayılı kararı ile kabul edilerek davanın müteakip işlemleri için … Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi …'ın görevlendirildiği, davacının 09/12/2009 tarihli rücu ve birleştirme talebinin 11/12/2009 tarih ve E:… sayılı … Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla reddine karar verildiği ancak bu kararda daha önce davadan çekilme dilekçesi veren ve bu talebi Mahkemecede kabul edilen Üye Hakim …'in imzasının olduğu, söz konusu hatanın ise aynı Mahkemenin … tarihli ve Esas No:… sayılı aynı yöndeki kararı ile giderilerek Üye Hakim … yerine davanın müteakip işlemleri için görevlendirilen … Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi …'ın karara katılarak imza altına aldığı anlaşıldığından, … Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi …'in davadan çekilme dilekçesi vermesine ve bu talebi kabul edilerek davanın müteakip işlemleri için … Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi …'ın görevlendirilmesine rağmen davacının 09/12/2009 tarihli rücu ve birleştirme talebinin görüşüldüğü … tarih ve Esas No:… sayılı … Ağır Ceza Mahkemesi kararına katılması eyleminin niteliği itibariyle değerlendirmeye alınarak işleme konulması gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemin … Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi … hakkındaki şikayetinin işleme konulmamasına yönelik kısmının ise hukuka aykırı olduğu sonucuna varılarak iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN … BAKANLIĞI'NIN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 159. maddesinde 5982 sayılı Yasa ile yapılan düzenleme ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısının değiştirildiği, buna göre, artık hâkim ve savcılarla ilgili işlemlerin Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun görev alanına alındığı, ayrıca, 11/12/2010 tarihinde kabul edilen 6087 sayılı Yasa ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun görev, yetki ve çalışma usulleri ile Genel Sekreterlik’in ve Teftiş Kurulu’nun görev ve çalışma usulleri düzenlendiği, yine Adalet Bakanlığı’na bağlı olarak görev yapmakta olan bazı Adalet Müfettişleri ile Tetkik Hakimlerinin bu görevlerini artık Kurul Müfettişi ve Kurul Tetkik Hakimi olarak sürdürmekte olduğu, bağlı bulundukları birimin Adalet Bakanlığı değil, Yüksek Kurul olduğu, dava konusu işlemin tesisi tarihinde Bakanlık birimleri yetkili olsa bile, artık bu davaya ilişkin belgeler ve dosyalar Kurulda olduğundan, bakılmakta olan ve benzeri davaların bakanlık tarafından takibiinin fiili olarak mümkün olmadığı, kaldı ki bakılmakta olan ve benzeri davalarda 2577 sayılı İYUK'nun 28. maddesi gereğince uygulanması zorunlu kararlar verildiği takdirde, bu kararların Bakanlıkça yerine getirilmesinin artık söz konusu olmadığı, zira bu konuda yetkili idarenin artık Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu olduğu, bu sebeple, bakılan davada Bakanlığın hasım mevkiinden çıkarılarak, davaya HS(Y)K husumetiyle devam edilmesi gerektiği iddia olunarak usul ve yasaya uygun olmayan İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN … KURULU'NUN İDDİALARI: İdare mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, zira 11/12/2009 tarihinde verilen … değişik iş sayılı kararda dava dosyasından çekilen Üye …'in imzasının bulunması nedeniyle, talep ile ilgili olarak 12/02/2010 tarihinde dosyanın yeniden ele alınarak incelendiği, zorla getirme kararından sarfı nazar edilmesine yer olmadığına karar verildiği, bu kararın birer örneğinin 15/02/2010 tarihli duruşmada sanıklar müdafıine tebliğ edildiği, diğer taraftan; idare mahkeme kararında dava konusu işlem; davacının … Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi … hakkındaki şikayetinin işleme konulmaması şeklinde nitelendirilmiş ve iptaline hükmedilmiş ise de, somut olayda Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce şikâyet işleme konulmuş, bir muhakkik tarafından düzenlenen fezlekeye istinaden iddialar muahezeyi gerektirecek mahiyette görülmediğinden işlem yapılmasına yer olmadığına dair mükteza tayin edilmiş, dolayısıyla şikayet işleme konularak yapılan inceleme sonucunda evrak neticelendirilmiş olup mahkemenin sikâyetin işleme konulmadığından bahisle dava konusu işlemin iptaline hükmetmesinin bu yönüyle hukuka aykırı olduğu, dava konusu işlemin mevzuata uygun tesis edildiği ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin kısım yönünden bozulmasına karar verilmesi ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten sonra 18/12/2010 tarih ve 27789 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uyarınca, Adalet Bakanlığı hasım mevkiinden çıkarılarak dosya incelendi, gereği görüşüldü :

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında sanık olarak yargılanması devam eden davacı tarafından, … Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı …, Üye Hakimler …, … ve Hakim … ile … C. Savcısı … ve … C. Başsavcı vekili … hakkında verilen şikayet dilekçeleri üzerine Adalet Bakanlığı tarafından yapılan inceleme neticesinde … Cumhuriyet Başsavcısı tarafından düzenlenen … tarih ve … sayılı İhzari Soruşturma Fezlekesi doğrultusunda adı geçen Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile ilgili olarak işlem yapılmasına gerek görülmemesine yönelik dava konusu işlemin tesis edilmesi üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinin 1. fıkrasında “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır” hükmü, 36. maddesinin 1. fıkrasında ise “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” hükmü yer almaktadır.
İşlem tarihinde yürürlükte olan 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 82. maddesinde “Hakim ve savcıların görevden doğan veya görev sırasında işlenen suçları, sıfat ve görevleri gereğine uymayan tutum ve davranışları nedeniyle, haklarında inceleme ve soruşturma yapılması Adalet Bakanlığının iznine bağlıdır. Adalet Bakanı inceleme ve soruşturmayı, adalet müfettişleri veya hakkında soruşturma yapılacak olandan daha kıdemli hakim veya savcı eliyle yaptırılabilir. Soruşturma ile görevlendirilen hakim ve savcılar, adalet müfettişlerinin 101 inci maddedeki yetkilerini haizdirler” hükmü, 87 maddesinde ise “Hakim ve savcılar hakkında tamamlanan soruşturma evrakı Bakanlık Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilir. Bu Genel Müdürlük tarafından yapılacak inceleme sonunda düzenlenecek düşünce yazısı üzerine kovuşturma yapılmasına veya disiplin cezası uygulanmasına gerek olup olmadığı Bakanlıkça takdir edilerek evrak ilgili mercilere tevdi olunur veya işlemden kaldırılır” hükmü, 89. maddesinde "Hakim ve savcılar hakkında görevden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlar nedeniyle kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde evrak, Adalet Bakanlığı merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarında görevli hakim ve savcılar hakkındaki evrak ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilir. Cumhuriyet savcısı beş gün içinde iddianamesini düzenleyerek evrakı, son soruşturmanın açılmasına veya son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir. İddianamenin bir örneği Ceza Mahkemesi Kanunu gereğince, hakkında kovuşturma yapılana tebliğ olunur. Bu tebliğ üzerine ilgili, Kanunda yazılı süre içinde delil toplanmasını ister veya kabul edilebilir istekte bulunursa bu husus göz önünde tutulur ve gerekirse soruşturma başkan tarafından derinleştirilir." hükmü yer almaktadır.
Aynı kanunun 90. maddesinde "haklarında son soruşturma açılmasına karar verilenlerden; birinci sınıfa ayrılmış olanlarla ağır ceza mahkemeleri heyetine dahil bulunan hakim ve Cumhuriyet savcılarının, son soruşturmaları Yargıtayın görevli ceza dairesinde görülür. Birinci fıkra dışındaki hakim ve savcıların son soruşturmaları, yargı çevresi içinde bulundukları ağır ceza mahkemesinde yapılır."hükmü 97. maddesinde “Hâkim ve savcılar hakkında; a) Belli bir konuyu içermeyen veya somut delile dayanmayan, b) Başvuru sahibinin adı, soyadı, imzası ile iş veya yerleşim yeri adresi ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası bulunmayan, c) Daha önceden şikâyet konusu yapılıp sonuçlanan hususlarda yeni delil içermeyen, d) Kanun yollarına başvuru sebebi olarak ileri sürülebilecek veya hâkimlerin yargı yetkisi ve takdiri kapsamında kalan hususlara ilişkin bulunan, e) Akıl hastalığı sebebiyle vesayet altına alınanlar ile henüz vesayet altına alınmamış olmakla birlikte bu hastalığa duçar oldukları sağlık kurulu raporu ile belirlenenlerce verilmiş olan, İhbar ve şikâyetler işleme konulmaz. Ancak (b) bendinde yazılı şartları taşımayan ihbar ve şikâyetlerin somut delillere dayanması durumunda, konu hakkında gerekli araştırma ve inceleme yapılır.” hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen ve işlem tarihinde yürürlükte olan 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun hükümlerine göre, hakim ve savcıların görevleri ile ilgili suçlarda inceleme ve soruşturma yapılabilmesinin Bakanlığın iznine bağlı olduğu, hâkim ve savcılar hakkında; belli bir konuyu içermeyen veya somut delile dayanmayan ve kanun yollarına başvuru sebebi olarak ileri sürülebilecek veya hâkimlerin yargı yetkisi ve takdiri kapsamında kalan hususlara ilişkin bulunan ihbar ve şikâyetlerin işleme konulmayacağı, hakim ve savcıların görevleri ile ilgili suçlarda inceleme ve soruşturma yapılabilmesinin Bakanlığın iznine bağlı olduğu, yapılan inceleme sonrası, soruşturma açılmasına gerek duyulmadığı takdirde dosyanın işlemden kaldırılacağı anlaşılmaktadır.
Olayda; … Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında sanık olarak yargılanması devam eden davacının ve diğer sanıkların … ve … olduğu, şikâyetçisinin … Cumhuriyet Başsavcı Vekili …, sanıklara isnat edilen suçun görevli Cumhuriyet savcısına hakaret ve iftira olduğu, mahkemede görevli kıdemli Üye Hâkim …'in bahsi geçen davada sanık olan … ile arasında öncesinde tazminat davasına konu olmuş bir husumet bulunduğundan bahisle duruşmalara katılamayacağına dair dilekçesinin bulunduğu, … Ağır Ceza Mahkemesinin … gün ve … değişik iş sayılı kararı ile kıdemli Üye …'in duruşmalardan çekilme talebinin kabul edildiği, yerine aynı yer … Ağır Ceza Mahkemesi Hâkimi …'ın görevlendirildiği, 07/12./2009 tarihli duruşmada davetiye tebliğine rağmen gelmeyen müşteki …, sanıklar … ile … ve tebligat yapılmayan …'ın adreslerinden zorla getirilmelerine karar verildiği, sanık Avukat …'in kendi adına asaleten diğer sanıklar adına vekaleten verdiği 09/12/2009 tarihli dilekçesinde; hakkında verilen zorla getirme kararının kaldırılmasını ve dosyanın Yargıtay … Dairesinin E:… sayısında temyiz incelemesinde olan … Ağır Ceza Mahkemesinin E:…, K:… sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ettiği, mahkemenin … gün ve … değişik iş sayılı kararı ile, birleştirme talebinin reddine, ayrıca zorla getirme kararından sarfı nazar edilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, … tarihinde verilen … değişik iş sayılı kararda dava dosyasından çekilen Üye …'in imzasının bulunması nedeniyle, talep ile ilgili olarak 12/02/2010 tarihinde dosyanın yeniden ele alınarak incelendiği, zorla getirme kararından sarfı nazar edilmesine yer olmadığına karar verildiği, dosyanın hâlen derdest olduğu anlaşılmış olup, davacının … tarihinde verilen … değişik iş sayılı kararda daha önce davadan çekilme dilekçesi veren ve bu talebi Mahkemecede kabul edilen Üye Hakim …'in imzasının olduğu gerekçesiyle adı geçen hakimi şikayet ettiği ancak şikayetinin işleme konulmadığı iddia edilmiş ise de, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce şikâyetin işleme konulduğu, başlatılan incelemede muhakkik olarak atanan … Cumhuriyet Başsavcısı tarafından düzenlenen … tarih ve … sayılı İhzari Soruşturma Fezlekesine istinaden iddialar muahezeyi gerektirecek mahiyette görülmediğinden işlem yapılmasına yer olmadığına dair görüş bildirildiği ve şikâyetlinin hak ve yetkilerini herhangi bir şekilde kötüye kullandığına dair delil bulunmadığı da anlaşıldığından, şikayetli hakkında işlem yapılmasına gerek görülmemesine yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne;
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin kısmı yönünden temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 05/07/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi