9. Hukuk Dairesi 2016/11075 E. , 2019/22258 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin 12.11.2011 – 29.03.2013 tarihleri arasında kesintisiz ve sürekli olarak davalı işyerinde tır şoförü olarak aylık net 2.300 TL maaş karşılığında çalıştığını, müvekkilinin haftanın yedi günü 07.00 – 22.00 arasında tüm resmi tatillerde de aynı şekilde çalıştığını, ücretin asgari ücret kadarının banka kanalıyla geri kalanının elden ödendiğini, çalışma kesintisiz ve sürekli olmasına rağmen, müvekkilinin bilgi ve onayı olmaksızın bir kısım giriş çıkış işlemleri yapıldığını, çalıştığı dönem içinde asgari geçim indirimi ödenmediğini, 2012 yılı Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık, Ocak, Şubat aylarına ait bankaya yatan kısım hariç elden ödenmesi gereken aylık ücretlerin ve 29 günlük Mart ayına ait maaş alacağının tamamının ödenmediğini, bu nedenlerle iş akdini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile ücret, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi, ulusal bayram, genel tatil, hafta tatili ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının işyerini şirket yetkililerine herhangi bir bildirimde bulunmaksızın terk ettiğini, müvekkil şirketçe işe davet edildiğini ancak işinin başına gelmediğini, bunun üzerine çıkışının yapıldığını, davacının devamlı suretle ayrılıp geri dönerek çalışma yaptığını, kesintisiz olarak çalışmış olduğunun gerçeğe aykırı olduğunu, davacının tüm ücret tutarlarının yazıldığı ücret bordrolarını bizzat kendisinin imzaladığını, yıllık izinlerini kullandığını, tüm maaşlarının kendisine ödendiğini, davanın süresinde açılmadığından reddine karar verilmesi gerektiğini, 7 gün kesintisiz olarak 15 saat çalışmanın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, çalışmaların iş mevzuatına uygun olarak gerçekleştiğini, resmi tatiller ve hafta tatilinde çalışma olmadığını, asgari geçim indiriminin bordroda görüldüğü gibi kendisine ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulü kıdem tazminatı ile ücret, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi, ulusal bayram, genel tatil, hafta tatili ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında fazla çalışma süresinin hesabı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftalık 27 saat fazla çalışma yaptığı belirtilmiş ve fazla çalışma ücreti 27 saat üzerinden hesap edilmiştir.
Dosya kapsamından fazla çalışma süresinin tanık beyanlarına itibarla belirlendiği anlaşılmaktadır.
Tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, özellikle davacı tanığı Kemal T. beyanına göre davacının günde 12 saat çalıştığı anlaşılmaktadır. Buna göre davacının şimdiki gibi günde 1 saat ara dinlenmesi tenzili ile günde 11, haftada 66 saat çalıştığı ve haftada 21 saat fazla çalışma yaptığı anlaşıldığından haftalık 27 saat fazla çalışma yaptığının kabulü hatalıdır.
3-Mahkemece hüküm altına alınan ücret, fazla çalışma, hafta tatili ve asgari geçim indirimi alacaklarının tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olup dava dilekçesi ekinde sunulan ihtarnamenin tebliğ tarihi araştırılarak işverenin davadan önce temerrüde düşürüldüğü saptanırsa taleple bağlı kalınarak şimdiki gibi karar verilmeli, şayet temerrüt olgusu gerçekleşmemişse kıdem tazminatı dışında kalıp da ıslahen arttırılarak hükmedilen alacaklara dava ve ıslah tarihlerinden itibaren ayrı ayrı faize hükmedilmelidir. Yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 12/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.