12. Hukuk Dairesi 2018/8134 E. , 2019/10731 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının talebi ile icra müdürlüğünce borçlunun hak ve alacaklarının haczi için 3. kişiye haciz müzekkeresi gönderildiği, 3. kişi tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda haciz müzekkeresinin iptalinin talep edildiği, İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 06.06.2017 tarihli, 2016/1441 E.- 2017/490 K. sayılı kararı ile 3. kişinin müzekkerenin iptaline ilişkin dava açmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddedildiği; 3. kişi tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 27.12.2017 tarihli, 2017/2038 E.- 2267 K. sayılı kararı ile istinaf istemi kabul edilerek, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılarak şikayetin kabulü ile haciz müzekkeresinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Borçlunun üçüncü kişi nezdindeki alacakları taşınır niteliğinde olduğundan, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı, İİK."nun 78. ve müteakip maddeleri gereğince üçüncü kişiye yazılacak bir haciz yazısı ile haciz konulmasını isteyebileceği gibi, üçüncü kişiye İİK."nun 89. maddesine göre haciz ihbarı gönderilmek suretiyle de haczini talep edebilir. Borçlunun, üçüncü kişi nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczi ise ancak İİK."nun 78. maddesi kapsamında gönderilecek haciz yazısı ile mümkündür.
Her iki hal, İİK."nun farklı maddelerinde düzenlenmiş olup, hüküm ve sonuçları birbirinden farklıdır. İİK."nun 78. maddesi gereği, 3. kişiye doğrudan haciz müzekkeresi gönderilmek suretiyle borçluya ait hak ve alacaklar üzerine haciz konulması halinde, 3. kişi tarafından yapılması gereken, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapmak, yok ise haczedilecek hak ve alacak bulunmadığını icra dairesine bildirmektir. İİK."nun 89. maddesinden farklı olarak, 3. kişinin, doğrudan İİK."nun 78. maddesine göre istenen haciz nedeniyle, anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, haciz yazısına cevap verilmemesi halinde 3. kişi zimmetinde sayılan bir alacak yoktur.
Somut olayda alacaklı vekili tarafından borçlunun hak ve alacaklarının haczinin talep edilmesi üzerine icra müdürlüğünce 3. kişiye gönderilen 14/12/2016 tarihli yazı, İİK"nun 78. maddesi kapsamında haciz müzekkeresi olup, 3. kişi aleyhinde İİK."nun 89. maddesinde yazılı sonuçları doğurmayacağından, şikayetçinin haciz müzekkeresinin iptalini istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Alacaklı, borçlunun üçüncü kişi nezdindeki alacaklarının haczini İİK 89. maddesi kapsamında haciz ihbarnamesi ile talep edebileceği gibi üçüncü kişiye haciz müzekkeresi çıkarılmasını talep etmesinde de yasal bir engel söz konusu değildir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca şikayetçi 3. kişinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 27.12.2017 tarihli, 2017/2038 E.- 2267 K.. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.