9. Hukuk Dairesi 2011/2726 E. , 2013/10878 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, kötüniyet tazminatı, ... gereğince iş güvencesi tazminatı, ücret zammı alacağı, ilave tediye alacağı, çocuk yardımı alacağı, aile yardımı alacağı, yakacak yardımı alacağı, tahsil yardımı alacağı, giyim yardımı alacağı, kıdemlilik zammı alacağı, ... gereğinc maaş ve sosyal yardım zammı, hafta tatili ücreti, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ile izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, kötü niyet tazminatı, toplu iş sözleşmesi gereğince verilmesi gereken iş güvencesi tazminatı, ücret zammı alacağı, ilave tediye alacağı, tahsil yardımı alacağı, giyim yardımı alacağı, kıdemlilik zammı alacağı, toplu iş sözleşmesi gereğince maaş ve sosyal yardım zammı, hafta tatili ücreti, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve izin ücreti alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, iş akdinin haklı sebeplerle feshedildiğini ve davacıya tüm hak ve alacaklarının ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının talep ettiği ve toplu iş sözleşmesinde düzenlenen iş güvencesi tazminatı miktarının doğru olarak belirlenip belirlenmediği noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, mahkeme toplu iş sözleşmesinin 31 inci madde hükmünü nazara alarak, davacının 7 aylık ücreti tutarında iş güvencesi tazminatını hüküm altına almıştır.
Dosya kapsamından davacının sendika üyesi olduğu ve toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Yine dosya kapsamından davalı işyerindeki işçi sayısı nazara alındığında davacının fesih tarihinde yürürlükte bulunan 4857 sayılı İş Kanunu"nun iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağı anlaşılmıştır.
İşyeri ve SGK kayıtları nazara alındığında, davacının davalı işyerinde 15/07/1996 – 20/05/2005 tarihleri arasında 8 yıl 10 ay 5 gün çalıştığı anlaşılmaktadır.
Davalı ... ile davacının üyesi bulunduğu sendika arasında imzalanan 15/03/2004-14/03/2006 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin 31 inci maddesinin üçüncü fıkrasında; işçinin keyfi ve haksız olarak işten çıkarılması durumunda, yasal ve toplu iş sözleşmeleriyle kazanılan hakların dışında ve ayrıca, işçinin maaşının 7 katı (yedi aylık maaş) tutarında iş güvencesi tazminatı ödeneceği hüküm altına alınmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 18 ve devamı maddelerinde iş güvencesi müessesesi düzenlenmiştir.Kanun"un 21 inci maddesinde iş güvencesi tazminatı da denilen işe başlatmama tazminatı hüküm altına alınmıştır. İşe başlatmama (iş güvencesi) tazminatı, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işverenin işe başvuran işçiyi işe başlatmaması durumunda, işverenin ödemesi gereken tazminattır. Anılan maddeye göre, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise, işçiye ödenmek üzere en az 4, en çok 8 aylık ücreti tutarında tazminatın mahkemece belirlenmesi gerekmektedir. Bu tazminat feshin geçersizliğine bağlı ikincil bir sonuçtur.Talep olmasa da mahkemece dikkate alınması gerekir. Yargıtay uygulamasında işe başlatmama tazminatının belirlenmesinde, işçinin kıdemi ve fesih nedeni iki önemli kriter olarak kabul edilmektedir. Buna göre, kıdemi 5 yıla kadar olan işçiler için 4 aylık, 5 yıl ile 15 yıl arası kıdeme sahip işçiler için 5 aylık ve 15 yıldan fazla kıdemi olan işçiler için ise (fesih nedeni de gözetilerek) 6, 7 veya 8 aylık ücret tutarında işe başlatmama tazminatına hükmedilmelidir.
İşe başlatmama (iş güvencesi) tazminatı, iş güvencesi hükümlerinden yararlanma hakkına sahip işçiler bakımından söz konusudur. İş güvencesi hükümlerinden yararlanamayan işçi için işe başlatmama (iş güvencesi) tazminatı ödenmesi mümkün değildir.
Yukarıda yapılan tespitler kapsamında, her ne kadar mahkemece toplu iş sözleşmesinin 31 inci madde hükmü nazara alarak, davacının 7 aylık ücreti tutarında iş güvencesi tazminatını hüküm altına alınmışsa da toplu iş sözleşmesine dayalı iş güvencesi tazminatı talebinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 21 inci maddesindeki tazminata ilişkin ölçütler dikkate alınarak hüküm altına alınması gerekmektedir. Başka bir ifadeyle, mahkemece hüküm altına alınacak iş güvencesi tazminatının davacının işyerindeki kıdemi de dikkate alınarak en az dört ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminatla sınırlı kalınacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Aksinin kabulü halinde iş güvencesinden yararlanan işçilere nazaran yararlanamayanlar daha üst bir mali güvenceye sahip olurlar ki bu durum eşitlik ilkesine aykırı olur.Bu nedenle, toplu iş sözleşmesine dayanan iş güvencesi tazminatı miktarının İş Kanunu"nun 21 inci maddesindeki ölçütler nazara alınarak belirlenmesi gerekirken mahkemece bu yön dikkate alınmadan fazla iş güvencesi tazminatına hükmolunması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeptenen dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.