9. Hukuk Dairesi 2013/3426 E. , 2013/10815 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, cezai şart alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 02.04.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına kimse gelmedi. Karşı taraf adına Avukat ... geldi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işveren, davalı işçinin işyerinde biyolog olarak çalıştığını, mücbir sebepler dışında iş sözleşmesini fesheden tarafın diğer tarafa 40.000 USD cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davalı işçinin keyfi olarak iş sözleşmesini feshettiğini belirterek cezai şart alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı işçi, davacının sağlık merkezinin laboratuarında 02.07.2007 tarihinde biyolog olarak çalışmaya başladığını, sayısı yüzleri bulan embriyolar arasında bir tanesinde karar kılıp onun gelişimini sağlamak, diğer embriyoların gelişimini durdurmak gibi stresli ve hata kabul etmeyen işin sorumluluğunu aldığını, bu nedenle psikolojik baskı altına girdiğini ve ruh sağlığının bozulduğunu, işçinin hayatını tehlikeye sokan durumların varlığının İş Kanunu"na göre işçiye haklı fesih imkanı verdiğini, ayrıca davalının fazla mesai saatlerinin çalışmasının 10. ayında 472 saate ulaştığını ve davacı tarafın kötüniyetli tazminat isteminde bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalının, davacı şirkete ait işyerinde 27/06/2007 tanzim ve 02/07/2007 başlangıç tarihli 3 yıl süreli sözleşme gereğince moleküler biyolog olarak çalışmaya başladığı, sözleşmede mücbir sebepler dışında işten ayrılma halinde 40,000 Dolar cezai şart öngörüldüğü, bu hükmün karşılıklı olduğu, davalının 09/05/2008 tarihinde mücbir sebep bulunmadığı halde istifa ederek işyerinden ayrıldığı, işyerinden ayrılmasını gerektirecek haklı ya da mücbir bir sebebin varlığının davalı tarafından kanıtlanmadığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 4857 sayılı yasanın 11.Maddesinde öngörülen koşullara uygun belirli süreli iş sözleşmesi olduğu, davalının cezai şart alacağı nedeniyle ödemesi gereken ve bilirkişi tarafından hesaplanan 50,880,00 TL "den Borçlar kanununun 161/ son maddesi gereğince takdiren 1/3 nispetinde indirim yapılarak, 33.920,00 TL alacağın, hüküm altına alınması gerekmekte ise de, taleple bağlı kalınarak 2.000,00 TL cezai şart alacağının tahsiline karar verilmesi gerektiği belirtilerek hüküm verilmiştir.
Kararı yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
Davalı işçinin davacıya ait işyerinde süreklilik arz eden işlerde moleküler biyolog olarak çalışmaya başladığı ve taraflar arasında üç yıl süreli belirli süreli iş sözleşmesi imzalandığı tartışmasızdır. Belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasını gerektiren 4857 sayılı İş Kanunu’nun 11. maddesinde sözü edilen objektif nedenler somut olayda bulunmamaktadır. Davalı işçinin belirli süreli bir işte, belli bir işin tamamlanması, belli bir olgunun ortaya çıkarılması yönünde bir çalışmasının olmadığı açıktır. Bu yönüyle mahkemece iş sözleşmesinin belirli süreli olarak değerlendirilmesi hatalıdır.
Kaldı ki davalı işçi, iş sözleşmesinin feshine dair yazısında ödenmeyen fazla çalışmalara da dayanmış olup her iki taraf tanıkları da fazla çalışmayı açıklayan anlatımlarda bulunmuşlardır. Yine davalı işçi işverence onaylandığı ileri sürülen bazı fazla çalışma bilgilerini içeren internet çıktılarını sunmuştur. İş sözleşmesinde çalışma saatleri hafta içi 08.30-18.00 saatleri arası ve Cumartesi günü 09.00-16.00 arası olarak açıklanmıştır. Fiili çalışma süresinden her gün için birer saat ara dinlenmesi düşüldüğünde haftalık çalışma süresi 48.5 saat olarak belirlenir. Bu durumda davalının fazla çalışma yaptığı kanıtlanmış durumdadır. İşverence fesih öncesi dönem için fazla çalışma ücreti ödendiği kanıtlanamadığına göre davalının iş sözleşmesinin feshi, İş Kanunu’nun 24/II e maddesine uygundur. İşçinin haklı feshi mevcut olduğu halde davacı işverenin cezai şarta hak kazandığının kabulü doğru olmaz. Mahkemece davacı işverenin cezai şart talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde talebin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.