9. Hukuk Dairesi 2012/18282 E. , 2013/10813 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ücret alacağı ile ikramiye alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 02.04.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, davalı işyerinde 12.01.1994 tarihinden itibaren çalıştığını, 20.12.2006 tarihinde iş akdinin işveren tarafından feshedildiğini, sendika üyesi olduğunu, davalı işyerinde kesintisiz olarak çalışmakta iken 20.12.2006 tarihinde çıkışı verildiğini, 04.01.2006 tarihinde de yeniden işe alınarak muvazaalı olarak işe çıktı girdi işlemine tabi tutulduğunu, toplu iş sözleşmesi ile getirilen ücret zammından yararlandırılmadığı gibi yevmiyesinden de mahrum bırakıldığını, kanuna karşı yapılan bir hile olan bu işlem sonucunda hizmetlerine kesintisiz devam eden diğer işçiler içinde haksız ve hileli işlem tatbik edildiğini ileri sürerek, fark ücreti alacağı, fark ikramiye alacağı, fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Aynı mahkemede işveren karşı dava açan 11 dosyada daha benzer şekilde taleplerde bulunulmuş ve mahkemece diğer dosyaların temyize konu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Davalı işveren, işyerinin içerisinde bulunduğu ekonomik durumu sendika yöneticilerinin de aralarında bulunduğu bir toplantıda davacıya anlatıldığını, ücreti ve diğer iş koşullarının değiştiğini bildiren yazının asıldığını, davacının 21.12.2006 tarihli dilekçesi ile bu değişikliği kabul etmeyeceğini bildirdiği ve iş akdini sona erdirdiğini bildirdiğini, 05.06.2006 tarihinde 15.288,89 TL kıdem tazminatı ödendiğini, davacının ibra belgesi verdiğini, davacı 04.01.2006 tarihinde iş verene dilekçe vererek yeni şartlarda yeniden çalışmak istediğini bildirdiğini ve iş akdi sözleşmesi yapıldığını, işçinin yeni şartlarının sendikaya bildirildiğini ve sendikaya yeni ücret üzerinden ödeme yapıldığını, davacının bu şekilde 4,5 yıl çalıştığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, birleşen dosyalarda da fesih ara verme ve yeniden işe giriş tarihlerini açıklayarak benzer şekilde savunmada bulunmuştur.
Mahkemece, dava asıl dosya ve birleşen dosyalarda davacıların işten ayrıldıkları ve işten ayrıldıktan kısa bir süre sonra tekrar aynı işyerinde işe başladıkları, işçilerin işten çıkarılmasının nedeni olarak şirket tarafından ekonomik sıkıntılar ve şirketin mali durumunun iyi olmaması gösterilmiş ise de, aynı işyerinde kısa bir süre sonra yenide işe başlatıldıkları, bu süre içerisinde davalı şirketin ekonomik durumunun işten çıkarılan davacıların tekrar işe başlatılmasını gerektirir düzeyde iyileşmiş olmasını davalı tarafça izah edilemediği, girdi çıktı işleminin yasaya uygun olmadığı özellikle iş hukukunun temel ilkelerinden olan zayıf konumunda bulunan işçinin işverene karşı korunması gerektiği kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece temyize konu dava dosyası ile 11 dosya birleştirilerek yargılama yapılmıştır. Her işçi açısında fesih tarihi ara verme ve yeniden işe başlama tarihleri birbirinden farklıdır. Dava dilekçesindeki talepler de aynı değildir. Bazı dosyalarda talep ücret, ikramiye ve fazla çalışma farkı iken bazılarında kıdem ve ihbar tazminatları da talep edilmiştir. Bazı dosyalarda ise fazla çalışma farkı isteği bulunmamaktadır. Davacı işçiler arasında mecburi ya da ihtiyari dava arkadaşlığı da mevcut değildir.
Bu itibarla birbirinden farklı olguları ve vakıaları içeren davalarda ayrı ayrı yargılama yapılması gerekirken birleştirme kararı verilerek sonuca gidilmesi hatalıdır. Birleşen dosyalar bakımından tefrik kararı verilerek iddia ve savunma ile deliller ayrı ayrı değerlendirilerek sonuca gidilmelidir.
Öte yandan kabule göre, hüküm fıkrasında kabul edilen alacakların tamamı için faiz başlangıçlarının gösterilmemesi “hakkın doğduğu tarihinden itibaren” denmek suretiyle infazda tereddüde yol açacak şekilde karar verilmesi ve de ihbar tazminatının kabul edildiği birleşen dosyalar bakımından da yasal faiz yerine bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 990.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.04.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.