Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2021/6998
Karar No: 2021/9441
Karar Tarihi: 14.09.2021

Danıştay 6. Daire 2021/6998 Esas 2021/9441 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/6998
Karar No : 2021/9441


TEMYİZ EDENLER: 1- (DAVALI) … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
2- MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) … Müdürlüğü - …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Köyü Muhtarlığı - …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Nevşehir İli, Merkez İlçesi, … Köyü sınırları dahilinde Karayolları 6. Bölge Müdürlüğü tarafından kurulması planlanan "II-A Grubu İcik Andezit Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi" projesine dair Nevşehir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir" kararına karşı yapılan 30/11/2020 tarihli itiraz başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı Nevşehir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu değerlendirilmek suretiyle söz konusu andezit ocağı ve kırma eleme tesisinin çevre sağlığının en önemli unsuru olan insan varlığına, tarım arazilerine, hayvancılık faaliyetlerine proje tanıtım dosyasında öngörülen riskleri aşacak düzeyde etkileri olacağı ve bu konuda söz konusu risklerin bertaraf edilmesi ya da asgari düzeye indirilmesi için yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığı, gerekli veya yeterli önlemlerin belirtilmediğinin anlaşılldığı, II-A Grubu İcik Andezit Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi projesine ilişkin dava konusu "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararı ve bu karara yapılan itirazın reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı … Valiliği tarafından, kurulacak tesiste oluşacak tozumanın ve gürültünün ilgili mevzuatındaki sınır değerin altında olacağının taahhüt edildiği, köy içi trafiğini etkilemeyeceği, tarım arazilerine zararının olmayacağına ilişkin Tarım İl Müdürlüğünün uygun görüşünün bulunduğu, sahanın mera alanı olduğundan Mera Komisyonundan izin alınacağı, tesisin ve faaliyetin kamu yararı amacını taşıdığı, Mahkemece bu hususlara dikkat edilmeden dosyadaki mevcut bilirkişi raporuna da itibar edilmeden verilen kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı Yanında Müdahil … Müdürlüğü tarafından, davada hasım mevkiine alınmalarının gerektiği, bölgede tek andezit ocağı olma özelliğine sahip bir tesis olacağından kamu hizmetinin ifası için önemli olduğu, mera vasfının değişmesi için Valilik Olur'u alındığı, Mera Komisyonunca belirlenen ot bedelinin ödenmesi için ise ödenek beklendiği, Mahkemece verilen kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Mahkeme kararının onanması ve temyiz taleplerinin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ…'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Nevşehir İli, Merkez İlçesi, … Köyü sınırları dahilinde Karayolları 6. Bölge Müdürlüğü tarafından kurulması planlanan "II-A Grubu İcik Andezit Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi" projesine dair Nevşehir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce … tarih ve … sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir" kararı verilmiş, bu karara karşı davacı köy tüzel kişiliği tarafından yapılan 30/11/2020 tarihli itiraz başvurusu Nevşehir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemiyle reddedilmiş, bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın "Yargı Yolu" başlıklı 125. maddesinde; "... idari işlemlere karşı açılacak davalarda süre yazılı bildirim tarihinden başlar." hükmü yer almış, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Sürelerle İlgili Genel Esaslar" başlıklı 8. maddesinde; "... süreler tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar." aynı Kanunun "Dava Açma Süresi" başlıklı 7. maddesinin ilk fıkrasında; "Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür" hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesinin 2. fıkrasında ise, "İvedi yargılama usulünde; a) Dava açma süresi otuz gündür. b) Bu Kanunun 11 inci maddesi hükümleri uygulanmaz." hükmüne yer verilmiştir.
25/11/2014 günlü, 29186 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve işlem tarihinde yürürlükte bulunan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gereklidir veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı" başlıklı 17. maddesinin 2. fıkrasında; Bakanlığın, proje hakkında "ÇED Gereklidir" veya "ÇED Gerekli Değildir" kararını beş (5) iş günü içinde vereceği ve bu kararı; Valiliğe, proje sahibine ve Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlara bildireceği, proje için verilen "ÇED Gereklidir" veya "ÇED Gerekli Değildir" kararının, Valilik tarafından askıda ilan ve internet aracılığıyla halka duyurulacağı hükmüne yer verilmiş, aynı Yönetmeliğin Tanımlar başlıklı 4. maddesinin (y) bendinde ise; askıda ilan, gerçekleştirilmesi planlanan projenin ÇED süreci hakkında, projeden etkilenecek veya etkilenmesi muhtemel halkın yaşadığı yer/yerlerde, valilik, kaymakamlık ve muhtarlık binasında veya köy odasında bulunan askı ilan yerlerinde yapılan yazılı duyuru olarak tanımlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda aktarılan hükümler ve olay birlikte değerlendirildiğinde; idari işlemin usulüne uygun tebliği ve bütün unsurlarıyla ilgililer tarafından öğrenilmesi; ilgililerin dava açma haklarını kullanmalarını ve açılan davanın da gereği gibi yargı mercileri önüne getirilebilmesini doğrudan etkiler. Bu anlamda tebligat yargılama sürecinin başlangıcıdır ve tebliğ işlemi, yazılı tebligat, yayın veya ilan şeklinde olabilir. Dava konusu işlemin niteliği gereği belli bir bölgeyi ilgilendirmesi nedeniyle, tüm ilgililerine ayrı ayrı bildirilmesi mümkün olmadığından, ilgililerin etkin ve yeterli bir şekilde dava konusu işlemden haberdar olması amaçlanarak, Yönetmelikteki düzenlemeye göre, askıda ilan ve internet aracılığıyla halka duyurulması öngörülmüştür. İlan yolu ile tebliğlerde dava açma süresi ise son ilan tarihini izleyen günden itibaren başlamaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; dava konusu işlemin Nevşehir Valiliği tarafından Valilik askı panosunda ve Köy Muhtarlığında 11/11/2020 tarihinden itibaren sürekli ilan edilmek üzere askıya çıkarıldığı, Köy muhtarlığı karar defterinde … günlü, … sayılı karar ile ÇED Gerekli Değildir kararına itiraz edilmesi için karar alındığı, bunun üzerine köy tüzel kişiliği tarafından yapılan 30/11/2020 tarihli itiraz başvurusunun Nevşehir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemiyle reddedildiği, bunun üzerine 20.01.2021 tarihinde ise bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta, yukarıda da belirtildiği üzere dava konusu işlemin ilan yolu ile tebliğ edildiği, ancak yapılan ilanın "süresiz" olarak yapıldığı, bu durumun ise ilgililerini sürekli dava açılma tehdidine maruz bıraktığı, Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği üzere, idari işlemlerin belirli bir süre sınırlaması olmaksızın, süreklilik arz edecek şekilde veya makul olmayacak ölçüde uzun bir süre dava konusu edilebilme olasılığının bulunmasının, kamu hizmetlerinin işleyişini aksatacağı ve idarede bulunması gereken istikrarı bozacağı, dolayısıyla, hukuki güvenlik ve idari istikrarın sağlanabilmesi amacıyla dava açma sürelerinin, idarenin işlem ve eylemlerinin özelliklerine göre belli bir süre ile sınırlandırılabileceği, ayrıca süresiz/sınırsız dava açma tehdidinden ötürü, idareye güven ilkesi doğrultusunda alınan izinlere ve ruhsatlara dayanılarak yüksek maliyetlere katlanılmak suretiyle gerçekleştirilen yatırımlar nedeniyle maddi ve manevi zararların ortaya çıkabileceği, bu zararların tazmin edilebilmesi için adli ve idari davalar açılarak bozulan hukuk düzeninin yeniden oluşturulması yoluna gidileceği, bunun da hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayacağı, idari istikrar ve hukuki güvenlik ilkelerinin ihlal edileceği açıktır.
Öte yandan; ivedi yargılama usulü kapsamındaki davalarda 2577 sayılı Kanunun 11 inci maddesi hükümleri uygulanmayacağından, dava konusu ÇED gerekli değildir kararına karşı itiraz edilemeyeceği, ancak idari yargıda dava açılabileceği de açıktır.
Bu nedenlerle; niteliği gereği yargılamanın geciktirilmeden sonuçlandırılması hedeflenen 2577 sayılı Kanunun 20/A maddesinde düzenlenen ivedi yargılamaya tabi bu tür uyuşmazlıklarda, ilan yolu ile yapılan tebliğlerde, ilanın süresiz olması halinde, muhatapların her an dava tehdidi altında bulunmasının, idari istikrar ve hukuki güvenlik ilkelerinin ihlaline yol açabileceği ve kamu hizmetlerinin aksamasına neden olabileceği dikkate alındığında, açılacak davalar için bir süre sınırlaması getirilmesinde kamu yararı bulunduğu, ivedi yargılama düzenlemesine de uygun olarak, ilan yolu ile yapılan tebliğlerde ilanın süresiz olması halinde, ilan süresinin 30 gün olarak belirlenmesinin kamu hizmetlerinin aksatılmadan yürütülebilmesi ve muhatabın haklarını kullanmasını sağlayacak yeterli ve makul bir süre olduğu, bu nedenle davanın süresinde açılıp açılmadığının, bu süreye göre belirlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, uyuşmazlıkta, dava konusu işlemin 11/11/2020 tarihinde ilan edildiği, ilanın süresiz şekilde yapılması nedeniyle yukarıda yer verilen hususlar dikkate alınarak belirlenen 30 günlük ilan süresinin 11/12/2020 tarihinde sona erdiği ve davanın bu tarihten itibaren 30 günlük dava açma süresi içinde 11/01/2021 (Pazartesi) gününe kadar açılması gerekmekte olup, bu süre geçirildikten sonra 20.01.2021 tarihinde açılmış olan davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, İdare Mahkemesince, davanın esasının incelenerek dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Yasanın 49. maddesine uygun bulunan davalı ile davalı idare yanında müdahilin temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca DAVANIN SÜRE AŞIMI YÖNÜNDEN REDDİNE,
3. Aşağıda dökümü gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı … Valiliği tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalı idareye verilmesine, davalı yanında müdahil tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı yanında müdahile verilmesine, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, artan posta giderinin istemi halinde taraflara iadesine,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 14/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi